• resmi ilanlar

Röportajlar

Röportaj: Mehmet Korkusuz

HÜSEYİN İKA’DAN DOBRA AÇIKLAMALAR

24.02.2014 00:00

Doktor Hüseyin İka, Ak Parti’den siyasete girişi sonrası hakkındaki spekülatif iddialar karşısında suskunluğunu bozdu. İlk kez Bolu Express Gazetesi’ne konuşan İka, Ak Parti Bolu Belediye Meclisi aday listelerinde kendisine kontenjan sıralamasında yer verilmesi sonrası, ülkücü camiada ve muhalefet partilerinden kendisine yapılan eleştirilere çarpıcı bir dille cevap verdi. İka, “Türk Ocaklarından istifa mı etti, yoksa ihraç mı edildi?”, “Belediye meclisi üyesi seçildiği takdirde, Kızılay Şube Başkanlığı görevinden ayrılacak mı?”, “Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği görevi için isminin geçtiği dönemde Hüseyin İka ismine şerh koyan siyasiler, kendisinin Ak Parti’de yer bulmasını engellemeye kalkıştı mı?” sorularını yanıtladı.

İka, ayrıca 30 Mart’taki zorlu yarış öncesi milliyetçi seçmenlere de mesaj gönderdi. Önümüzdeki dönemde Ak Parti içindeki milliyetçi kanadı temsil etmeye aday gösterilen İka, “Milliyetçilik, bir siyasi partinin tekelinde olan bir konu değildir. Seçmen yapımız içinde çoğunluk olan bu özelliğin Bolu’ya ilimizde yapılacak hizmetlerde de mutlaka destekçisi olacağını düşünüyorum” dedi. İka, kendisi için, “Sakın Bolu Kızılay Şubesini oy karşılığı yardımlarla Türkiye gündemine getirmeyin. Kabusunuz olurum” ifadelerini kullanan CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan’a da zehir zemberek sözlerle karşılık verdi.

 

Röportaj: Mehmet KORKUSUZ


Doktor Hüseyin İka, Ak Parti’den siyasete girişi sonrası hakkındaki spekülatif iddialar karşısında suskunluğunu bozdu. İlk kez Bolu Express Gazetesi’ne konuşan İka, Ak Parti Bolu Belediye Meclisi aday listelerinde kendisine kontenjan sıralamasında yer verilmesi sonrası, hakkında yapılan eleştirilere karşılık verdi. Bugüne dek tüm siyasi kulislerde hakkında çıkan iddialara, nitelendirmelere, yorumlamalara yanıt veren Dr. İka, birbirinden çarpıcı açıklamalara imza attı. 30 Mart Yerel Seçimleri öncesi Bolu siyasetinin çok tartışılan ismi İka’nın yaptığı flaş açıklamalarının tüm ayrıntıları Bolu Express’te. İşte ayrıntılar:

Her seçim döneminde isminiz anıldı. Hakkınızda adaylık beklentileri yüksek sesle defalarca ifade edildi. Ancak ilk kez 30 Mart Yerel Seçimleri için siyasette kolları sıvadınız. Siyasete girişiniz nasıl gerçekleşti? Bahseder misiniz?

Daha önceki dönemde memur olduğum için siyasette yer almamam oldukça doğaldı. Ancak ülkemizdeki gelişmeler karşısında kayıtsız olmamda zaten söz konusu değildi. Ancak memuriyetim bu işlere siyasi olarak müdahil olmam konusunda bazı engeller oluşturmaktaydı.

Bilindiği üzere 6 ay önce memuriyetten istifa ettim. Aynı zamanda sivil toplum örgütlerinde de görev yapan biriyim. Sivil toplum örgütlerinde de ilimizde birçok hizmetlerde bulunduğumu düşünüyorum; ancak özellikle bu dönemde Bolumuza daha büyük hizmetler yapabilmek adına siyasete atılmanın uygun olduğuna karar verdim. Ve hizmetin bulunduğu adres olan, hizmetin gerçekleştirildiği ve gözle görüldüğü yer olan Alaaddin Bey’le birlikte bu seçime girmeye karar verdim. Görüldüğü üzere seçime 5 hafta kala bölgemizde oldukça yoğun bir seçim heyecanı yaşanmakta. Bu beni son derece sevindiriyor. Çünkü ilimizde hangi siyasi partiden olursa olsun, belediye başkan adayları, belediye meclisi ve il genel meclisi adaylarının hizmet etmekle ilgili istekleri ve bu konudaki yarışları Bolu’ya ne denli hizmet aşkıyla yanıp tutuştuklarını gözler önüne serdi.

Görünen o ki, diğer partilerdeki listelerde oldukça güzel, özenle seçilmiş isimlerden oluşmakta. Ancak daha önceki dönemlerde 10 yıllık bir süreçte Bolu’ya kazandırılan hizmet noktasında liste oluşturulması aşamasının ve sonraki dönemde de ne tip hizmetlerin Bolu’ya yapılması konusunda en ayakları yere basan projeler ve en gözle görülür projeler Ak Partili belediye tarafından Sayın Alaaddin Yılmaz tarafından Bolu’ya kazandırıldığı görülebilmekte. Bende bu hizmet hareketinin içinde bulunmak için bu dönemde kontenjan aday olarak görevlendirildim. İnşallah önümüzdeki süreçlerde Allah fırsat verirse, seçmenlerimiz uygun görürlerse, bu süreçte hizmet etmek istiyorum. Ancak mevcut siyasi yapının, mevcut muhalefet yapısının dikkat etmesi gereken bir husus var. Halkımızın artık siyasette olumsuz, yıpratıcı, kavgacı bir tutuma karşı karnı yok. Halk böyle bir siyasi yapıyı iktidarda da, muhalefette de istemiyor. Halkımızın istediği daha üretken, daha olumlu bir siyasi yapının, Bolu’ya bir şeyler kazandıracak olan siyasi yapının oluşması. Bolu’da 10 yıldır yapılanlar belli. Bir kişinin Bolu Belediye Başkanı seçilebilmesi için yapılması gereken ne varsa fazlasıyla Alaaddin Yılmaz yapmıştır. 10 yıl öncesinde bize hayal gelen, gerçekleştirilmesi mümkün görünmeyen projeler 10 yıl içinde Bolu’ya kazandırılmıştır. Muhalefetinde bunları görmezden gelerek, Bolu’ya hiçbir şey kazandırılmamış gibi hareket etmesi son derece manidardır. Seçim dönemlerinde insanlar belli vaatler verebilir, seçmenlerine belli şeyler teklif edilir. Ancak bu dönemde verilen vaatlerin altı dolu değilse, gerçekleştirilemeyecek şeylerse, vatandaşı kandırmaktan daha ileriye gidemeyecektir. Onun için kim olursa olsun, bizim partimiz ya da muhalefet partileri bu dönemde gerçekleştirilebilecek, ayakları yere basan projelerle halka vaatler verilmesi gerekmekte. Halkımızın da bu konuda son derece bilinçli olduğunu zaten görüyorum. Verilen havada uçuşan vaatlerin gerçekleşmeyeceğini vatandaşta zaten biliyor. Gerçek konuların takipçisi oluyor. Bu da bizi sevindiriyor. Bazen muhalefetteki siyasi partilerin bazı üyelerinin kendi adaylarını sıkıntıya sokacak açıklamalarda bulunduklarını görüyorum. Bu da bizi son derece üzüyor ama yapabilecek bir şey yok. Maalesef yapı bu şekilde, anlayış bu şekilde. 40 yaşından sonra insanlar değiştirmek mümkün olmuyor maalesef.

Aslında listeler açıklanıp, adınızla karşılaşıldığında bu gelişme sürpriz olmadı. Aday olacağınız, hatta kontenjan adayı olacağınız güçlü bir ihtimaldi. Listelerde bu şekilde kendinize yer bulmanızı kendinizdeki hangi artılara bağlıyorsunuz?

Alaaddin Bey’le yakinen bir tanışıklığımız var. Kendisini bir ağabey, bir dost olarak kabul ediyorum. Sivil toplum örgütlerindeki görevlerimde ya da hastane başhekimliği yaptığım dönemlerde Belediye’yle birçok ortak proje gerçekleştirdik. Hastane başhekimliği sürecinde belediyemizin üzerine vazife olmayan ama gerçekleştirebileceği, Bolu’ya bir artı kazandırabileceği her durumda Alaaddin Bey’in Bolu için bir şeyler yaptığını gördüm. Sivil toplum örgütlerinde de aynı şekilde işin içine Kızılay girdiğinde, Kızılay’a kazandırılacak her ne varsa, Alaaddin Bey önünü açtı. İşin içine Türk Ocakları girdiği zaman Bolu’ya bir artı kazandırılacak tüm çalışmalarda Alaaddin Bey önünü açtı. Kimsenin aklına dahi gelmeyecek Türk dünyasından 100 tane misafiri Bolu’da ağırladı. Bunlar benim için önemli şeylerdi. Ve Alaaddin Bey’le bu hizmet yarışında birlikte olmak istedim. Bundan sonraki süreçte de birlikte çalışmayı Allah nasip edecek.

Hatırladığım kadarıyla başhekimliğinizin son döneminde, sivil toplum kuruluşlarının lehinize gerçekleştirdikleri girişimlerde de Alaaddin Yılmaz yanınızda olmuştu.

Alaaddin Yılmaz beni yalnız bırakmayan bir kişi olmuştur. Alaaddin Yılmaz’ın evet böyle bir yapısı var. Ama bu benim şahsımla ilgili değil. Bolu’ya bir şeyler kazandıran, kazandırma ihtimali olan her kişinin arkasında duran, herkesi destekleyen bir yapısı var. Bu kişilerin siyasi düşüncesi Alaaddin Bey için hiç önemli değil. Ama Bolu’ya bir şey kazandıracağını düşünüyorsa, Alaaddin Yılmaz o kişiye destek verir. Bu Boluspor’da, bürokrasi de, sivil toplum örgütlerinde de aynı şekilde. Evet, Alaaddin Bey’le bir tanışıklığımız var ama o dönemde Alaaddin Bey’in bize desteği Bolu’ya faydalı olan bir bürokrat olarak gördüğü içindir. Yalnızca o dönemde değil, diğer dönemlerde de Bolu için yaptığımız faydalı çalışmalarımızın yanında olmuş, arkasında durmuştur. Bolu’ya zarar verebilecek her harekete de karşı çıkabilecek bir yapıya sahiptir. Buna bizzat şahit oldum.

Ak Parti ile ilgili hakkınızdaki tahminlerin tümü bugüne dek gerçekleşti. Sizin için şimdi ki öngörüler ise, 30 Mart’ta kazananın Alaaddin Yılmaz olması halinde başkan yardımcısı olacağınız. Bu tahminleri nasıl buluyorsunuz?

Böyle bir planlama söz konusu değil. Böyle bir konunun da kesinlikle konuşulmadığını ifade etmek istiyorum. Mesleğim, genel cerrahi uzmanlığı. Mesleğimi yürütmek istiyorum ama belediye meclisinde de görev almak istiyorum. Bu konular zaman zaman benimde kulağıma geliyor; ancak böyle konuşulmuş, planlanmış ya da gerçekleşmesi yönünde söz verilmiş bir durum yok. Ben mesleğime devam etmek istiyorum.

Kamu da başarılı bir başhekimlik dönemi sonrası Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği için kamuoyundan ve sivil toplum kuruluşlarından destek bulmuştunuz. Ancak o dönem bu görev için siyasette size karşı çıkanların bulunduğu herkesin malumu. Peki, bu çevreler Ak Parti listeleri için yine size karşı çıktılar mı?

Bana gelen öyle bir konu yok. Eğer böyle bir girişimde bulunan varsa, bana karşı şahsi çekememezliği olan kişiler olabilir. Çekememezliklerinin esiri olabilir. Ama bana gelen böyle bir konu yok. Ama benim Ak Parti listelerinde yer almam, Alaaddin Yılmaz ile seçimlere katılmam Ak Parti teşkilatlarında büyük bir sevinç yarattı ve büyük memnuniyet uyandırdı. Bu konuda birçok arkadaşımdan da olumlu geri dönüşler aldım. Bana dönen olumsuz bir şey olmadı. Varsa da bu kişilerin içlerinde besledikleri çekememezlikten kaynaklanır. Onları da bugüne kadar tolore ettim, bundan sonra da çok rahat tolore edebilirim.

Ak Parti’nin ildeki teşkilatlarında görev alan arkadaşlarımız, ilçelerdeki arkadaşlarımız, benimle birlikte listelere giren arkadaşlarımızın hepsinden ve diğer siyasi parti listelerinden olan arkadaşlarımız hepsinden mutlaka olumlu geri dönüşler oldu.

Hakkınızda merak edilen sorulardan biri de, Kızılay Şube Başkanlığı görevine bundan sonraki süreçte devam edip etmeyeceğiniz. Hatta CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan’da bu konuyla ilgili attığı bir tweette, “Sakın Bolu Kızılay Şubesini oy karşılığı yardımlarla Türkiye gündemine getirmeyin. Kabusunuz olurum” ifadelerine yer verdi. Sizin tüm bu merak edilenlere dair yanıtlarınız neler?

Kızılay siyasi bir örgüt değildir. Kızılay Türkiye’nin en köklü sivil toplum örgütüdür. Ve insanımızın nerede sıkıntısı, nerede acısı varsa, orada olmayı görev addetmiş bir kurumdur. Mevzuat anlamında diğer anlamlarda da Kızılay Şube Başkanlığı’nı yürütmem aday olduğum süreçle ilgili en ufak bir engel teşkil etmez. Böyle bir şey yoktur. Ama bazı şahıslar düşünceleri gereği, anlayışları gereği, Bolu’ya sekte vurma düşünceleri gereği böyle bir şey istiyorlarsa, bunlara da kesinlikle hizmet etmem. Bu düşünceyi asla beslemem.

Milletvekili Tanju Özcan’dan bahsetmek istiyorum. Kendisinin Bolu’ya milletvekili seçilmesinin Bolu’ya yapılmış büyük bir kötülük olduğunu düşünen biri için daha fazla söyleyebileceğim bir şey yoktur. Kendi kendine ifade etmiştir. Kendisini bu şekilde ifade eden bir insana daha fazla şey söylememe gerek yoktur. Tweetten anladığım kadarıyla, tweet gece geç saate atılmış. Kontrolünü kaybettiği bir saat olabilir. Benim rüyalarıma girmek istediğini söylemiş. Rüyalarıma girerse, kabusum değil, benim için tatlı bir rüya olur. Eğer bu şekilde tehditvari açıklamalarda da bulunacaksa, yerimiz yurdumuz bellidir. Tanju kardeşimiz gelir, görüşürüz. Nasıl kabus olunurmuş, onu da kendisine güzelce izah ederiz.  Ama Bolu bu tip siyaset istemiyor. Tanju Özcan bu tip hareketleri bıraksın. Yapıcı bir tutum içine girsin, olumlu bir tutum içine girsin. Üretken olsun! Her şeyi eleştiren, bol keseden vaat dağıtan bir yapıdan Bolu halkının hiçbir beklentisi yoktur.

Sıradaki sorum ise, Türk Ocakları Başkanlığınızla ilgili olacak. Türk Ocakları’ndan ayrılış gerekçeniz tam olarak nedir? Ayrılışta, Ak Parti listelerine girmenizin bir ilişkisi var mı?

Türk Ocakları Bolu Şube Başkanlığı’nı 1 yıl süreyle yürüttüm. Türk Ocakları Bolu Şube Başkanı iken gerçekten haz alarak, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte keyifle çalıştık. Bolu için ilk sayılabilecek birçok şeyi yaptık. Ve Türk Ocakları Bolu Şubesi’nin genel merkez nezdinde, Türkiye nezdinde isminin daha duyulabilir olmasını sağladık. Bu doğrultuda çalıştığım tüm ekip arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum. Özellikle Köroğlu festivali döneminde bir Türk Ocağı’nın bulunduğu ile yapabilecek en büyük faydayı yapmış olmanın da haklı gururunu yaşıyorum. Bu çalışma içerisinde yer almamızı sağlayan Belediye Başkanımız Sayın Alaaddin Yılmaz’a da buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Bir Türk milliyetçisi olduğum tartışılmaz. Bir Türk milliyetçisinin kendi şehrinde her Türk cumhuriyetlerinden ya da özerk bölgelerden gelen Türklerin ağırlandığı bir cadde de 100 kişinin üzerinde bir insanın dolaştığını görmek kadar bir hayal olamaz. Bundan sonraki Türk milliyetçisi hayallerinin başlangıç noktalarından birisidir bu. Bunun sonrası da inşallah önümüzdeki dönemlerde gelecektir. Bu işte bize yardım eden, bu komisyonda yer alamızı sağlayan, bu etkinliği yapmamızı ve bu 100 kişiyi Bolu’ya getirmemizi sağlayanda Bolu Belediyesi’dir. Bu da genel başkanımızın katılımıyla tüm Türkiye’de ses getiren, bütün şubelerimizin özendiği bir proje olmuştur. Yine Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz Türk Ocakları Bölge Toplantısı’nda da bu çalışmamız genel merkezin orada özellikle bahsettiği büyük bir takdiriyle karşılanmış çalışmadır. Ancak içine gireceğim mevcut siyasi yapıdan dolayı sivil toplum örgütlerinin yükü de üzerimde fazlaca olduğu için bir tanesinden ayrılmak zorundaydım. Türk Ocakları’nda benimle birlikte yönetim kurulu üyeliği yapmakta olan her arkadaşım Türk Ocakları Başkanlığı yapabilecek kapasiteye sahip arkadaşlarımdı. Böyle bir siyasi sürece gireceğim dönemde Türk Ocakları’ndaki yönetim kurulumuzu toplayarak, onlarla istişare ederek, şube başkanlığından tamamen kendi isteğimle ayrıldım.

Ayrılmadan önce de genel başkanımızla görüştüm ve genel başkanımız, ayrılmama gerek olmadığını ve bizlerden son derece büyük memnuniyet duyduğunu, ayrılmamın kendileri için bir kayıp olabileceğini tarafıma iletmiş olmalarına rağmen yönetim kurulundaki arkadaşlarıma durumu izah ederek, şube başkanlığından ayrıldım. Ancak bu süetçe bu camiaya en ufak bir katkısı olmayan insanlardan farklı farklı yorumlar geldiğini duydum. Tabi siyasete girmiş olmamdan dolayı bir cephede girdiğim için diğer cephelerden bu konuda herhangi bir kızgınlık ya da üzüntü olabilir, bu süreçte gelebilecek tüm eleştirilere de göğüs gerdim. Haklı haksız, eşimden dostumdan gelen eleştirileri de baş tacı yaptım. Ancak Bolumuzda öyle kötü bir yapı var ki zaman zaman ortaya çıkan, siz nereden hangi cepheden siyasete girerseniz girin, ne yaparsanız yapın ilerlemek istediğiniz zaman arkanızdan tutup geri çekmek isteyen, bu işin çekememezliğine, kıskançlığına düşmüş bir yapı var. Bu yapının doğal bir tepkisiyle karşılaştım. Son dönemlerde çıkan ‘İhraç edildi’ şeklinde çıkan yalan yanlış haberlerde bunlardan biridir. Bu konuda hukuki süreç tarafımca başlatılmıştır. Bundan sonrasında da sürecin takipçisi olacağım.

Türk Ocakları siyasi bir dernek değildir. Bunun siyasallaşmasına da kesinlikle müsaade etmem. Bu konuda yapılan çalışmaları da doğru ve haklı bulmuyorum.

Öyle görünüyor ki, artık Ak Parti içindeki milliyetçi kanadı da temsil etmeye de adaysınız. Milliyetçi kesimden görmeyi hedeflediğiniz destek nedir?

Tabi ki destekleyeceklerdir. Birçok seçmenimizin çok büyük bir oranda benimle aynı kanaati paylaştığını biliyorum. Onda bir sıkıntım yok. Kaldı ki milliyetçilik bir siyasi partinin tekelinde olan bir konuda değildir. Bizim Türk milliyetçiliği sınırlarımızda yaşayan herkesin Türk vatandaşı kabul edildiği bir anlayışa sahiptir. Bu doğrultuda zaten seçmen yapımız içinde çoğunluk olan bu özelliğin Bolu’ya ilimizde yapılacak hizmetlerde de mutlaka destekçisi olacağını düşünüyorum.

Son mesajlarınızı öğrenebilir miyim?

 

Seçime giren tüm partilerimizde büyük bir heyecan var. Bütün adaylarımız hizmet etmek için bu yola çıkmışlar. Bu beni son derece sevindirmektedir. Bu heyecandan da haz alıyorum. Bunu da söylemeliyim. Adaylarımızın da Bolu için iyi isimler olduğunu düşünüyorum. Ama Alaaddin Yılmaz’ın da son 10 yılda Bolu’da gerçekleştirdiği hizmetlerin son 50 yılda Bolu’ya yapılan hizmetlerin çok çok üzerinde olduğunu, Bolu’nun ufkunu açtığını, önümüzdeki dönemlerde özellikle, spor, sağlık, eğitim ve turizm konularında Bolu’ya yapılacak yeni yatırımlarla Bolu’nun hak ettiği yere kavuşabileceğini düşünüyorum. Ve bu yolun da Alaaddin Yılmaz’ın başkanlığından geçtiğini düşünüyorum. Bu yüzden zaten Alaaddin Bey’in ekibinde yer almak istiyorum. Bu yüzden bu ekiple çalışmak istiyorum. Ak Parti’nin belediye meclisi aday listesine bakarsanız, hepsi konusunda deneyimli, uzman ve daha önce yaptıkları çalışmalarla kendilerini kanıtlamış isimler. Bu isimlerle birlikte belediyedeki çalışmalara hız kazandıracağımızı, ivme kazandıracağımızı düşünüyorum. Ayrıca diğer siyasi partilerdeki bu olumlu havayı görmekten memnun oluyorum; ancak belli isimlerin, az önce ismini telaffuz ettiğim Tanju Özcan içinde söyleyebilirim, kendi partilerindeki bu çalışmalara sekte vurduğunu, kavgacı, iftiracı, altı doldurulamayan vaatlerle dolu çalışmalarını kendi bölgelerindeki kendi kişilerine zarar verdiklerini düşünüyorum. Bunu da bir uyarı olarak dile getiriyorum. Bolu’nun artık bu tip siyasilere karnı toktur. Bolu, kim olursa olsun, seçimini yapar ve seçtiği kişide seçmeninin arkasında durmalıdır. Seçmenine, “Beni seçtiniz ama Bolu bu işten çok şey kaybetti” diyen bir kişinin psikolojisi ve durumu ortadadır. Az önce de belirttiğim gibi geç saatlerde atılmış, üst benliğin ortadan kalktığı anda atılmış bir tweet sınıfını koyduğumu da ifade etmek istiyorum.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: