• resmi ilanlar

Röportajlar

Uyuşturucuda büyük tuzak

Mehmet KORKUSUZ

30.09.2014 15:11

Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi Yöneticisi Uz. Dr Hülya Ensari, uyuşturucu ile mücadele konusunda Bolu Express Gazetesi’ne özel bir röportaj verdi. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Ensari, “Uyuşturucuya yönelim kişide neden gerçekleşmekte?”, “Uyuşturucu bağımlılığı kişide nasıl başlar?”, “Uyuşturucu bağımlılığında yaşanan artışın kaynağı ne?”, “Okul bahçelerini dahi esir alan uyuşturucuda kullanım yaşının düşüşünün perde arkasındaki gerekçeleri neler?”, “2011 yılında yasadışı maddeler arasına alınan Bonzai isimli uyuşturucunun kısa sürede bu denli yaygınlaşmasına zemin hazırlayan faktörler neler?”, “Bolu’daki sağlık kuruluşlarında uyuşturucuyla mücadele yöntemleri konusunda yürütülen çalışmalar neler?” sorularını yanıtladı. Ensari, toplumu yakından ilgilendiren konuya dair yaptığı açıklamalarda ailelere çok önemli tavsiyelerde bulundu, sorumluluklar yükledi.

Röportaj: Mehmet KORKUSUZ

Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi Yöneticisi Uz. Dr Hülya Ensari’nin uyuşturucu ile mücadele konusunda Bolu Express Gazetesi’ne verdiği özel röportajın ayrıntıları şöyle:

- Sayın Ensari, son dönemde basınla paylaşılan asayiş raporlarında uyuşturucu vakaları sayısında artış gözleniyor. Sizler, bilimsel boyutuyla değerlendirdiğinizde, bu artışı neye bağlıyorsunuz?

Evet, özellikle son yıllarda tüm Avrupa ülkelerinde ergen ve gençler arasında alkol ve madde kullanımında bir artış söz konusudur. Ülkemizde madde kullanımı birçok ülkeyle karşılaştırıldığında düşük oranlarda olmasına rağmen; genç nüfusumuzun yüksekliğini göz önüne aldığımızda bu düşük oranların ne kadar büyük rakamlar oluşturacağını unutmamak gerekmektedir. Ülkemizde özellikle son zamanlarda “Bonzai” denen uyuşturucu maddenin kullanımında ne yazık ki gözle görülür hızlı bir artış olması söz konusudur.

Özellikle bu maddenin kullanımına bağlı gelişen psikoz dediğimiz ağır ruhsal hastalık tablosu o kadar yaygın ki, birçok yerdeki psikiyatri kliniklerinin psikoz için ayrılmış yataklarının büyük bölümünün bu hastalar tarafından dolu olduğunu biliyoruz.

“Bonzai” denilen uyuşturucu maddenin kısa sürede hızlı yaygınlaşmasındaki en büyük etken değişik bitkilerden elde edilen doğal bir madde olduğu şeklinde yanlış bir bilginin kullananlar arasında kabul görmesinden kaynaklanmaktadır. Oysa bu yanlış bir bilgidir. En yaygın kullanılan ismi ile Bonzai maddesi için yapılan analizler aktif etken maddenin sentetik kannabinoidyani esrar türevi olduğunu göstermektedir.

Bu maddenin hızla gençler arasında kullanımının yaygınlaşma sebebi uzun bir süre bu maddenin internet kanalı ile erişiminin kolay ve ucuz olması olmuştur. Ancak yüksek bağımlılık potansiyeli olan ve hiçbir tıbbi yararı olmayan bu madde 2011 yılında yasadışı maddeler sınıfına alınmış ve alınması, satılması, kullanılması ve bulundurulması suç kapsamında değerlendirilmiştir.

Dolayısı ile kullanıcıların bu maddenin doğal olduğunu düşünmeleri, kimyasal içeriği ve zararlı etkileri konusunda yeteri kadar bilgiye sahip olmamaları ilk denemede etkili olabilmekte ve bağımlılık potansiyelinin tek denemede bile çok yüksek olması, erişiminin internet aracılığı ile mümkün olması ve ucuz olması gençler arasında giderek yaygınlaşmasına neden olmuştur.

Sizce uyuşturucuya yönelim kişide neden gerçekleşmektedir?

Çocuk ve gençlerde madde kullanımında en önemli nedenin ‘merak’ olduğu pek çok araştırma ile saptanmıştır. Ergenlik ve gençlik biyolojik, bilişsel ve sosyal alanlarda değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Biyolojik ve sosyal değişikliklerin yarattığı stresi azaltmak, arkadaş baskısı ve bir gruba dahil olma isteği de madde kullanımına başlamada diğer önemli nedenlerdir. 12-18 yaş aralığında alkol ya da diğer maddeleri denemek yaşla beraber belirgin artış göstermektedir.

Risk faktörlerini üç grupta toplayabiliriz:

1. Biyolojik faktörler

(örn. genetik faktörler),Alkol bağımlılığı olan ana babaların çocukları, alkol bağımlılığının karmaşık genetik bir bozukluk olması nedeniyle yüksek risk taşıyan çocuklar olarak değerlendirilmektedir.Bu çocuklar yalnızca alkol bağımlılığı açısından değil, aynı zamanda diğer psikopatolojiler açısından da risk taşımaktadırlar. Alkol bağımlılarının çocuklarında dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu,  karşı gelme bozukluğu, davranım bozukluğu, depresyon ve anksiyete bozuklukları daha yüksek oranlarda görülmektedir. Gençlerin alkol kullanma sıklığı ile anne ve babaların alkol kullanma sıklıkları arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda, özellikle erkek çocuklar ile babaların alkol kullanma sıklıkları arasında önemli benzerlikler bulunmuştur. Ailelerinden ayrı yetişmiş alkol bağımlılarının çocuklarında yapılmış çalışmalar, bu çocuklarda yüzde 25 alkol bağımlılığı saptamışlardır.

2. Psikolojik ve davranışsal faktörler: 

Çocuk ve ergenlerde madde kullanımı açısından risk olabilecek durumları araştıran çalışmaların sonuçlarına göre ruhsal hastalıklar önemli bir yer tutmaktadır. Psikiyatrik hastalılar madde kullanımı sonucunda da gelişebilmektedir. Madde kullanım bozukluğu olan gençlerin yüzde 76’sında en az bir eşlik eden psikiyatrik hastalık var olduğu saptanmıştır. Maddelerin çeşitli psikiyatrik sorunlarda belirtileri giderme amaçlı kullanılması söz konusu olabilmektedir. Bunlar arasında en sık adı geçen sorunlardan özgüven düşüklüğü, depresyon, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Anksiyete (kaygı ) bozuklukları, fiziksel-cinsel ve duygusal istismar önde gelmektedir.

3. Sosyal ve çevre ile ilgili faktörler:

Ailede ebeveynlerin madde kullanıyor olması, aile desteğinin az olması,bu konuda ailenin toleransının fazla olması, uygun olmayan disiplin yöntemleri de madde kullanımını arttırmaktadır. Okul başarısının düşük olması, arkadaş ilişkileri, ekonomik ve sosyal desteğin olmaması vb.

 Eğer bu faktörlerden bir tanesi dahi güçlü bir olumsuz etkiye sahip ise madde kullanma olasılığı yüksektir. Bu faktörlerden bir veya daha fazlası olumlu yönde güçlü ise genci madde kullanımına karşı koruyabilmektedir.

- Son dönemde Bonzai isimli uyuşturucunun kullanımı konusundaki haberlerle sıkça karşı karşıya kalıyoruz. Öğrenci çağındaki çocukların bu maddeyi kullandıkları ve gözaltına alındıkları bilgisi geliyor. En son Gerede İlçesi’nde 4 küçük çocuk uyuşturucu kullandıkları gerekçesiyle gözaltına alındı? Uyuşturucu kullanımında yaşın düşüşünü neye bağlıyorsunuz?

Uyuşturucu madde kullanımı için gençlerin içinde bulunduğu ergenlik dönemi zaten başlıbaşına bir risk oluşturmaktadır. Kimlik arayışının ön planda olduğu, bedensel ve ruhsal gelişimin en hızlı olduğu bu dönemde ruhsal sıkıntı ve bunalımlar da sıkça yaşanmaktadır. Bu dönemin özellikleri konusunda ailenin bilinçli olması ve bu süreçte ergenlerin yanında ve destek oluşu; sıkıntılarını paylaşması ve ruhsal çatışmaların bireysel çatışmalara dönüşmeden çözümlenmesi, ergeni bu çalkantılı geçiş döneminde yalnız olmadığını hissettirecek ve başka arayışlarda bulunmasının engelleyecektir. Aksi takdirde ergen hele de şimdiki gibi internet aracılığı ile her şeye erişimin kolay olduğu bir dönemde yanlış arkadaş gruplarına kolaylıkla dahil olabilecek ve merak duygusunun da yoğunluğu  üzerine, “doğaldır bir şey yapmaz” gibi yanlış inanışlarla bağımlılık yapıcı uyuşturucu bir madde ile kolaylıkla tanışabilecektir. Veya maddenin sıklıkla bulunduğu sigara ve alkol içilen ortamlara girmekle maddelere erişim kolaylaşmaktadır. Özellikle Bonzai denilen uyuşturucu madde doğal olduğu, bağımlılık yapmadığı gibi yanlış inanışlarla gençler kandırılarak çok ciddi bağımlılık potansiyeli olan ve tam tersi doğal değil, sentetik olarak üretilen esrar türevi bir madde olup; tek kullanımında bile ani ölüme veya psikoz denilen hezeyan ve halüsinasyonlarla giden ağır ruhsal hastalığa neden olmaktadır. Yüksek bağımlılık potansiyeli olan ve hiçbir tıbbi yararı olmayan bu madde 2011 yılında yasadışı maddeler sınıfına alınmış ve alınması, satılması, kullanılması ve bulundurulması suç kapsamında değerlendirilmiştir.

 -Sayın Ensari, ''Madde bağımlılığının temelinde aile unsuru var'' şeklinde bir yaklaşım ele alınıyor. Edindiğiniz tecrübelerden yola çıkarak bağımlılık nasıl başlar ve bu aşamadaki insanlara ve ailelerine neler tavsiye edersiniz?

Özellikle kimlik arayışının yoğun olduğu çocukluktan ergenliğe geçiş döneminde arkadaş edinme, gruba kabul edilme, kendini ispatlama gibi nedenlerle yanlış ortamlara girebilmekte ve bağımlılık yapıcı maddelerle tanışma, deneme gibi risklere yoğun olarak maruz kalabilmektedirler. Bu nedenle aileler, çocukları üzerinde ciddi anlamda etkili olan durumlara karşı uyanık olmalı, özellikle ergenlik çağındaki çocuklarını anlamak için kendilerini geliştirmeliler ve madde bağımlılığıyla ilgili bir sorunla karşılaşmaları halinde bu durumla başa çıkma yetenekleri kazanmalıdırlar.

Aileler, ergenlik ve gençlik yıllarının, özellikle arkadaş davranışlarından etkilenmeye çok açık hassas bir dönem olduğunun bilincinde olarak, gençlerin kişisel gelişimlerini ve bireysel yeteneklerini güçlendirmelerini teşvik ederek, akranlarından gelecek olumsuz baskılara karşı dirençlerini arttırmalıdırlar. Ancak kendine güvenen, hayata karşı doğru ve olumlu bir bakış açısı geliştirebilen gençler, arkadaşlarından ve gruplardan gelebilecek alkol, tütün ya da bağımlılık yapıcı madde kullanma teklif ve baskılarına karşı özgüvenlerini yitirmeden karşı koymayı başarabilirler. Dolayısı ile çocukların sevgi ve şefkatli bir aile ortamında yetişmesi, aile içinde tutarlı ve adaletli bir disiplin anlayışının olması, çocuk ve ergenlerin bir birey olarak kabul edilerek duygu ve düşüncelerini ifade edebilmelerine olanak sağlanması, istikrarlı bir aile atmosferi, gençlerin hatalarına karşı toleranslı olabilen ancak çocukların ve gençlerin arkadaş çevrelerini yakından izleyebilen, spor, edebiyat, gönüllü kuruluşlarda çalışmak gibi boş vakitlerini doğru değerlendirebilecekleri hobiler edinebilmeleri için destek olmak aile için uyuşturucu kullanımını önlemede çok önemlidir.

- Uyuşturucuya kullanımına yönelen birini bu illetten kurtarmak üzere ne gibi çalışmalar gerçekleştirilmeli? Uyuşturucuyla mücadelede topluma ve ailelere düşen görevler nelerdir?

Öncelikle bağımlılık konusunun bir hastalık olduğunu kabul etmek ve psikiyatriste başvurmak gerekir.Bağımlılık tedavisinin sadece Amatem’de yapıldığı düşüncesi yanlıştır. Sigara,alkol veya herhangi bir uyuşturucu madde bağımlılığı olan kişi en yakın devlet hastanesinde çalışan psikiyatriste başvurabilir. Psikiyatrist ilk değerlendirmeyi yapar ve kişinin ayaktan, yatarak veya Amatem’de tedavi edilip edilmeyeceğine karar vererek kişiyi yönlendirir, danışanı ve ailesini bilgilendirir; acil tedavisini düzenler. Birçok başvuru ayaktan izlenebilir. Tedavi için mutlaka yatış söz konusu değildir. Ancak önemli olan madde kullanan kişinin tedavi olmak konusunda istekli ve kararlı olması gereklidir. Ailenin, psikiyatrist önerileri doğrultusunda destekleyici, toplumun da bu bireylerin damgalanmaması ve topluma kazandırılmaları konusunda bilinçli olması gereklidir. Medya kurum ve kuruluşlarının da bu konu ile ilgili haberleri verirken gençleri özendirici yayınlardan kaçınması, uzmanların danışmanlığında haberleri yayımlamaya özen göstermesi gereklidir. Tedavide ilaç tedavisi ve destekleyici bireysel ve grup psikoterapileri uygulanmaktadır. Tedavilerde aileyi de hedef alan çoklu yaklaşım modeli benimsenmelidir. Tedavi sonrasında çocuğun ve ailenin takibine devam edilmesi, madde bağımlılarının sosyal rehabilitasyonu ve topluma yeniden entegrasyonları madde kullanımını önlemede çok özel bir öneme sahiptir.

- Hastanenizde uyuşturucuyla mücadele yöntemi konusundaki çalışmalarınız hakkında bilgiler verir misiniz?

Hastanemiz bünyesinde henüz AMATEM ünitesi bulunmamakla beraber, en az 20 yataklı Amatem açılması planlamaları yapılmıştır. Ancak yukarıda da söylediğim gibi uyuşturucu ile mücadele demek bağımlılıkla mücadele etmek demektir. Bağımlılık deyince de sigara, alkol ve madde bağımlılığı akla gelir. Alkol madde bağımlılığının hem sebebi, hem eşlik eden hem de sonucu olarak ortaya çıkan birçok psikiyatrik rahatsızlık tablosu vardır. Özellikle depresyon ve psikoz sıklıkla karşılaştığımız ruhsal hastalıklardır ve hastanemizde ayaktan ve yatarak tedavileri gerçekleştirilmektedir. Bağımlılık tedavisi sadece yatırılarak yapılmadığı, ayaktan takip ve tedavilerinin de yapıldığını tekrar vurgulamak isterim. Özellikli Amatem’de takibi gereken hastalar şimdilik sevk edilmekte; onun dışındaki müracaatlar psikiyatrik muayene ile değerlendirilmekte, ilaç tedavisi, bireysel ve ayaktan grup terapileri uygulanmaktadır. Bu konuda bilgi almak isteyenlere danışmanlık hizmeti de verilmektedir. Bu arada ağustos ayı itibari ile üniversite erişkin ve çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları anabilim dalları ile gerçekleşen afiliasyon sonrası ruh sağlığı hizmetlerimiz merkez ünite ve üniversite kampüsünde devam etmektedir. Özellikle yakında açılacak çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğimizi de duyurmak ve öncesinde her tür çocuk ve ergen ruhsal sorunları için hastanemiz merkez ünitesi ile üniversite kampüsüne başvurabileceklerini veya 182 aracılığı ile randevu alabileceklerini duyurmak isterim. Ruh sağlığı yerinde zinde günler dilerim.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: