Hafif karın ağrısı şikâyetiyle başvurduğu Özel Çağsu Hastanesinde apandisit ameliyatı olan Aylin Bilgin’in öksüz kalan üç evladı Ceren (13), Seren (12) ve Esma (7) annelerinin mezarı başında gözyaşı dökerek, “Annemizin neden öldüğünü öğrenmek istiyoruz. Bizim annemiz neden toprak altında? Herkesin annesi yanındayken biz neden yapayalnız kaldık? Annemizi özlüyoruz. Annemizi öldürenler bunun hesabını versinler. Vali amcamıza sesleniyoruz. Ne olur bu olayla vali amca ilgilensin” dediler.
Üç evladıyla yapayalnız kalan İbrahim Bilgin ise, “Ocağımızı söndürdüler, acıların en büyüğünü yaşadık. Üç tane kız evladım var, 13, 12 ve 7 yaşlarındalar. Her akşam bir tanesi benle uyuyor. Beni bitirdiler. Geçen veli toplantıları vardı, herkesin annesi gitmiş, ben gitmek zorunda kaldım. Evladımız okula başlarken, nasıl özenmiştik. En güzel formaları, eşyaları aldık birlikte. Küçük kızım beni çok korkutuyor, hepimizin psikolojisi bozuldu ama o daha okumayı bile sökemedi. Sağ olsunlar okuldaki öğretmenlerinin yoğun ilgisi ve rehberlikleriyle ayakta duruyor. Hep bu hastaneden dolayı, bundan sonra ömrübillah eskisi gibi neşemiz olamayacak bizim. Yaşama umudumuzu söndürdüler bizim. Bizim canımızı yaktılar, yetkililere sesleniyorum: Ne olur başkalarının canı yanmasın. Kırk gün geçti vefatından hala dün gibi bitmedi acım. Gencecikti, bir kaza olsa ya da yaşlı olsa kabullenebilir insan ama ben kabullenemiyorum” ifadelerini kullandı.
bu hastane zaten çok can yaktı ama bir türlü kimse dur demeye cesaret edemiyor. Bu yapılanlar çok hoyratça ama kimsenin ses çıkarmaması enteresan.
gencecik insanları böyle yaşamının baharında hayattan koparanlara Allah zaten gerekeni yapacaktır.