O türkü darbe döneminde yazıldı

Türkiye’nin önemli ozanlarından ilimiz Kültür Turizm Müdürü Hasan Kaplan, bir dönem İbrahim Tatlıses’in bizzat gelerek kendisinden istediği “Yürüyorum Dikenlerin Üstünde” adlı şarkısının, 12 Eylül askeri darbe döneminde yazıldığını söyledi.

Türkiye'nin geçirdiği önemli badirelerden biri olan 12 Eylül askeri darbesi toplumun her kesimini etkilediği gibi halk ozanlarını da derinden yaraladı. Yazıldığı dönemden sonra dilden dile birçok usta türkücü tarafından seslendirilen, Usta Yorumcu İbrahim Tatlıses’in bizzat Bolu’ya gelerek, Ozan Hasan Kaplani’ den istediği 'Yürüyorum Dikenlerin Üstünde' eseri, 12 Eylül darbesi nedeniyle ortaya çıkmış bir eser.

Yıllardır birçok ünlü halk ozanından dinlenen 'Yürüyorum Dikenlerin Üstünde' türküsünün söz ve müziğini yazan Hasan Kaplan, türkünün 1980 darbesi sonrası ülkenin içinde bulunduğu ortamı aktardığını ve o dönemin türküsü olduğunu söyledi. Kaplan, Cihan muhabirine yaptığı açıklamada, "Ben Yozgatlıyım. 12 yaşından bu yana bağlama çalıyorum. Bağlamaya 1968 yılında başladım. İlk bağlamamı bana halk ozanı olan amcam Yusuf Kaplani verdi. Kendi yaptığı bağlamaydı. O yıldan sonra bağlamayı bir daha elimden bırakmadım. 'Yürüyorum Dikenlerin Üstünde' eserinin sözü ve müziği bana ait. Bu türküyü ben 1981 yılında yaptım. 1980 yılında ülke bir askeri darbe görmüştü. Ardından oluşan ortamın bir türküsü bu. Hasan Kaplani'nin sadece bu türküsü yok. Şu an müzik piyasasında bir çok sanatçı arkadaşımızın seslendirdiği 60'ın üzerinde türkü var. Çoğunun söz ve müziği bana ait. Şimdiye kadar da 7 albüm ben yaptım. Şu an 'Bahar Gözlü Yare Türküler' isimli yeni bir albüm çıkarıyoruz. 3 arkadaşla beraber çıkarıyoruz bu albümü. Duran Şahin, Mehmet Kundak ve ben. Yakında türkü severlerle buluşacak. Genelde bana bu türkünün neyi ifade ettiği soruluyor. 1981 yılı denince türkünün neyi ifade ettiği, neyi anlattığı zaten anlaşılıyor. 'Karanlık bir gece yol görünmüyor, yürüyorum dikenlerin üstünde' kendisini anlatıyor. Bu türkü, köydeki bir vatandaşın gece kalkıp dikenli yollardan geçip tarlasına gittiği bir türkü değil. Maalesef ülkemiz o dönemin şartlarıyla karşılaştığında da dikenlerin üzerinde yürüyebiliyor. Yüreğinde bu türküyü hissedenlerin ne anlatmak istediğini anlayacaklardır." dedi.