19 Nisan 2024

Selanik, Drama, Bursa, Bolu ve İzzet Baysal

11/03/2013 00:00

İzzet Baysal Felsefesini Anlama ve Yaşatma Topluluğu (İBAF) Başkanı Mert Akıncı, Bolu’nun manevi babası, büyük hayırsever İzzet Baysal için oluşumunu sağladıkları bu topluluğun hikayesini ve amaçlarını Bolu Express’e anlattı. Aramızdan ayrılışının üzerinden 13 yıl geçen İzzet Baysal’ın daha geniş kitlelere anlatılması ve onun yaşam felsefesini insanlara benimsetebilmek uğruna Bursalı bu gencin başlattığı çalışmalara sizde büyük ilgi duyacaksınız.

Röportaj: Mehmet KORKUSUZ

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi ve İBAF Başkanı Mert Akıncı ile yaptığımız röportajın ayrıntıları şöyle:

Mert Akıncı, bize başkanlığını yaptığın İzzet Baysal Felsefesini Anlama ve Yaşatma Topluluğu’nun (İBAF) kuruluş amaçlarından bahseder misin?

İBAF Bolu’daki bir eksikliğin farkındalığının tezahürüdür. Bolu’daki üniversite öğrencilerinin İzzet Baysal hakkındaki bilgileri ve birikimleri, ona dair duyarlılık dereceleri biraz az.

Ben ve arkadaşlarım, bu eksikliğin giderilmesi, İzzet Baysal felsefesinin iyi anlaşılması ve gelecekte de yaşatılmasını sağlamak için bu topluluğu kurmak istedik.

Ayrıca, Bolu’da eğitim gördüğüm 4 yıl boyunca İzzet Baysal için düzenlenen Şükran Günleri’ne ve anma törenlerine katılımın her geçen yıl biraz daha azaldığını gözlemledim. Bu beni ve arkadaşlarımı üzüyor. Bu törenlere daha büyük geniş kitlelerin katılımı için çabalar sarf etmek üzere bu topluluğun kurulması gerektiğini düşündük.

İzzet Baysal Anma Törenleri’ne ve Şükran Günleri’ne yönelik programlara katılımın az olması bugüne kadar Bolu kamuoyunda sıkça tartışma konusu oldu. Geçtiğimiz hafta yapılan son anma törenleri için gözlemlerin nelerdir?

Sadece İzzet Baysal’ın ölüm yıldönümü olan 5 Mart tarihinde düzenlenen törenler için geçerli değil bu söylediklerim. Aynı durum Mayıs aylarındaki şükran günleri için de geçerli.

Bence, İzzet Baysal’ın anıtmezarının çevresi 5 Mart’ta sabahtan başlayarak hava kararıncaya kadar hatta gece yarılarına dek insanlarla dolup taşmalı.

Örneğin bu yıl saat 14.00’te anma törenleri başladı. Saat 13.00’te anıtmezar çevresine pankartlar asılmaya başlandı. Ardından da insanlar anıtmezara gelmeye başladı. Protokol’de saat 14.00’te anıtmezara geldi.

Bizlerde topluluk üyelerimizle o saatte orada olduk. Anıtmezar başındaki törenler 15.00’e kadar sürdü. Sonrasında anıt mezara baktım ve kimsenin olmadığını gördüm.

5 Mart’taki törenler için bir faaliyetiniz oldu mu?

Evet. 5 Mart’ta düzenlenen İzzet Baysal Anma Töreni’nde topluluğumuz 523 üyesiyle hazır bulundu. Törenler için üyelerimizi haberdar ettik, üniversite kampüsünde el ilanları dağıttık ve törenlere katılımı arttırabilmek için çalışmalar gerçekleştirdik. Törenlerin ardından kampüs içerisinde İzzet Baysal’a saygı kortej yürüyüşü düzenledik.

İzzet Baysal Felsefesini Anlama ve Yaşatma Topluluğu’ndan bahsedelim. Ne zaman kuruldu ve bu topluluğa kaç kişi üye?

Geçtiğimiz yıl bahar dönemi sonunda düşünsel olarak böyle bir topluluk oluşturmanın planlarını yaptık. Topluluğun ete kemiğe bürünmesi ise Aralık ayında gerçekleşen kongreyle oldu. Şimdilik 750 üyemiz var. Bu rakam ilerleyen günlerde daha da artacaktır.

Kongre yapıldı dedin. Böylesine önemli bir topluluğun başkanlığına kaç kişi aday oldu?

Kongrede 3 aday yarıştı. Şunu belirtmek istiyorum. İzzet Baysal Felsefesini Anlama ve Yaşatma Topluluğu Başkanlığı’na kongrede aday olanlar arasında hiçbir Bolulu isim yer almadı. Bir aday arkadaşımız Malatyalı, diğeri Sivaslı ve Bursalı olarak ben kongreye katıldım. Topluluğumuzda kurucu üye sayısı 30.

Bu topluluğun kurulumu aşamasında Bolu’da destek gördüğünüz kişi ya da kesimler oldu mu?

Evet. Bize en büyük desteği veren İzzet Baysal Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Fatih Yamaner oldu. Hiçbir gün bizleri yalnız bırakmadı. Her türlü etkinliğimizde aktivitelerimizde maddi manevi destekleriyle yanımızda yer aldı.

Bir başka büyük desteği de AİBÜ Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Sıdıka Kilitçi verdi bizlere.

Üniversite rektörlüğünden bu konuda destek aldınız mı peki?

Aslına bakarsanız yüzde yüz destek verdiklerini söyleyemem. Örneğin İzzet Baysal’ın ölüm yıldönümü olan 5 Mart’ta topluluğumuzun gerçekleştireceği bir etkinliğimizden üniversite hocalarının haberdar edilebilmesi konusunda üniversite rektörlüğünün yardımına ihtiyaç duyduk. Ama yüzde yüz destek bulamadık.

Mert, bana ilginç gelen bir ayrıntı hakkında senden detaylı bilgi almak istiyorum. Uluslar arası ilişkiler bölümü öğrencisisin ve son sınıftasın. Önümüzdeki yıl hayata atılmaya hazırlanıyorsun. Bolulu olmamana rağmen öyle görünüyor ki, Bolu için çok büyük ve önemli bir çalışmaya önderlik ettin. Bu sorumluluğun altına girme nedenlerin nelerdi?

Bu soru bana çok sık soruldu. Denildi ki, ‘Sen bugün varsın, yarın yoksun! Neden böyle bir topluluk kurdun?’

Bence İzzet Baysal sadece Bolu’yla sınırlı tutulmamalı. Ona herkes sahip çıkmalı. Kimsenin duyarsız kalmaması gerektiğine inanıyorum. Ve bende duyarsız kalamadım.

Kent Konseyi, bugüne kadar Valilik, Belediye ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin (AİBÜ) organizasyon sahipliğini yaptığı İzzet Baysal Şükran Günleri Bilim, Kültür, Sanat ve Turizm Festivali’ne halktan yeterince katılım sağlanamadığı gerekçesiyle yeni bir girişim başlattı. Ahmet Baysal’ın çağrısıyla harekete geçen bu akîl insanlar grubu, organizasyon hatalarıyla son yıllarda çok tartışılır hale gelen etkinlikleri yeniden ayağa kaldırmak ve İzzet Baysal’ın ismine yakışır hale getirmek için toplantılarına çoktan başladı. İlk olarak protokolden arındırılması planlanan etkinliklerin bürokrasinin soğuk yüzünden uzak tutulması ve etkinliklerde ön sıralarda halkın yer alması hedefleniyor. Bu girişimi nasıl değerlendiriyorsun?

Kent Konseyi’nin bu konuda başlattığı toplantılara biz de İzzet Baysal Felsefesini Anlama ve Yaşatma Topluluğu olarak davet edildik.

O havayı teneffüs ettin öyleyse…

Evet. Aslına bakarsanız konsey üyeleri amaçlarına ulaşmakta oldukça hevesliler. Bizlerle buluşmalarında önerilerimizi sordular. Hatta ‘Ne istiyorsanız onu da yaparız?’ bile dediler. Toplantılarda uzun uzadıya konuştuk. Görüşlerimizi açık ve samimiyetle dile getirdik.

Peki, toplantıda çıkan somut sonuçlar oldu mu?

İşte bu noktada istenilen sonuçların alındığını söyleyemem. Ama bu toplantıların sürdürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü toplantılarda güzel fikirler de ortaya atıldı. Mesela topluluk olarak bizlerden etkinliklerimizi kente entegre etmemizi istediler. İzzet Baysal Şükran Günleri Bilim, Kültür, Sanat ve Turizm Festivali’nin her yıl bir şenlik havasında geçmesini önerdiler.

Etkinliklerinizin şehre taşınması konusunda başlattığınız bir çalışma var mı?

Evet. 5 Mart’taki anma törenlerinde istediğimiz başarılı sonucu elde ettiğimizi düşünüyorum. Şimdi hedefimiz Mayıs ayında düzenlenecek İzzet Baysal Şükran Günleri’nde de büyük bir kortej yürüyüşü gerçekleştirmek. Kortej yürüyüşü zaten yapılıyor. Ancak topluluk olarak o kortej yürüyüşüne binlerce insanın katılımını sağlayacağız.

Ben inanıyorum ki gelecekte 5 Mart, tüm İzzet Baysal’ı Anma Günü olarak hatırlanacak. Ve denilecek ki bugünde Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde öğrenciler toplanır, İzzet Baysal’ın anıtmezarına yürür. Ve zamanla insanlar bu törenlere katılmaya kendilerini zorunlu hissedecek. Mayıs ayında düzenlenen Şükran Günleri içinde aynı şeyi hedefliyoruz. Şükran Günleri içinde denilecek ki, o günde İzzet Baysal’a şükranlar sunulur. Ve insanlar kortej yürüyüşünde yer almak için kendilerini zorunlu hissedecek.

Bolu’ya, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ne okumak için gelen öğrencilere İzzet Baysal’ı tanıtmaya yönelik çalışmalarınız neler olacak?

Bu sene için böyle bir fırsatımız olmadı; ancak önümüzdeki yıl bu tür etkinlikler yapmayı planlıyoruz. Konferanslar ve paneller düzenleyeceğiz.

Biliyorsunuz ki, üniversitelerin tanıtımlarının yapıldığı programlar var. Bu programlarda İzzet Baysal’ı tanıtıcı etkinlikler gerçekleştirilebileceğini düşünüyoruz.

Mert, Bursalı olduğunu söyledin. İzzet Baysal aramızdan ayrılalı 13 yıl oldu ve senin önderliğini yaptığın bir oluşum Bolu’da bugüne dek hayat bulmamış. Böylesine bir eksikliğin bu zamana kadar olmasını nasıl yorumlarsın?

Gerçekten çok üzücü. Bu üniversite kaç yıllık bir üniversite. Eğer bu tür bir oluşum ya da topluluk daha önceden oluşturulmuş olsaydı, bugüne dek amaç konusunda oldukça büyük mesafe kat edilebilirdi.

Ama başlamak, hiç başlamamaktan her zaman iyidir. Bir yerden başlamak gerekiyor. Evet, böyle bir çalışma için geç kalınmış.

İzzet Baysal’a duyduğun sevginin temelinde sadece Bolu’ya yaptıkları hayırlar mı yatıyor?

İzzet Baysal, hayatının son günlerinde hemşiresinden Drama Köprüsü Türküsü’nü kendisine dinlettirmesini istermiş. Bu türkü İzzet Baysal’ın en sevdiği türküymüş bildiğim kadarıyla. Ben Bursalıyım demiştim röportajımızın başında ama ailem Selanik göçmeni. Dolayısıyla oralara dair duygusal bağlarımız var. Ben de bir Dramalı, bir Selanikliyim.

Az önce size de söyledim. Bana ‘Sen Bolulu değilsin. Bolulu bir hayırsever için neden böyle bir sorumluluğun altına giriyorsun?’ dediklerinde, ben de ‘O zaman Bolulu birinin Drama’yla ne alakası var?’ yanıtını veriyorum.

Mert, son olarak söylemek istediklerin nelerdir?

İzzet Baysal Felsefesini Anlama ve Yaşatma Topluluğumuzun başarılı olacağına inancımız tam. Sadece zamana ihtiyacımız var. Ama mutlaka bir gün insanlar 5 Mart’ı İzzet Baysal Anma Günü olarak hatırlayacak. Bu topluluğumuzun da üniversite var olduğu müddetçe var olacağına inandığımız bir topluluk. Bu topluluğa Boluluların sahip çıkması gerektiğine inanıyorum.

Açıklamalarından dolayı sana teşekkür eder, topluluk faaliyetlerinizde başarılar dilerim.