“Fikirler özgürlüğe kavuştuğunda ‘bayram’ olacak”

24/07/2013 00:00

Bolu F Tipi cezaevinde müebbet hapis cezasını çeken İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi (İBDA C) lideri Salih İzzet Erdiş nam-ı diğer Salih Mirzabeyoğlu için yılın belirli dönemlerinde cezaevi önünde eylem yapan destekçilerini ve basın açıklamalarını, zaman zamansa çıkan gerginlikleri sizlerle buluşturuyoruz. İçinde bulunduğumuz 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’te onlar yine eylem yapıyorlar. F tipi cezaevi önüne kurdukları çadırlarda kalıyorlar ve “Allah nasip ederse bayramda da buradayız ama bizim için en büyük bayram, Mirzabeyoğlu’un dolayısıyla fikrin özgürlüğe kavuştuğu gün olacak” diyorlar.

Röportaj: Nermin KAYA

Yaklaşık 10 kişiler cezaevi önünde, ama söylediklerine göre ziyaretçileri hiç eksik olmuyor. Gaziantep’ten, İstanbul’dan Edirne’den, Konya’dan ülkenin dört bir yanından fırsat bulan İBDA C destekçileri Bolu’ya geliyor. Sahurlarını burada yapıyorlar, iftarlarını da. Kadınlar oluşturdukları bir köşede namaz kılıyor. Günün geri kalanında kitap okuyorlar, yazıyorlar, Kur’an-ı Kerim okuyorlar, sohbet ediyorlar…

Bir öğle vakti sonrası gittiğimde 4 kadın vardı bir hasır kilimin üzerinde…

Kimsiniz siz, neden buradasınız, terör örgütü mü İBDA C? Mirzabeyoğlu neden içeride? Ülkenin dört bir yanından gelip burada, bu şartlarda, evinizden, huzurunuzdan, rahatınızdan sizi ayıran sebep ne?

Gaye Fikir Platformu adını verdikleri Sivil Toplum Kuruluşunun Başkanıymış yanına oturduğum konuşmaya başlayan Fatma (Parmaksız) Hanım… Sorularımı da o yanıtlıyor…

Siz kimsiniz Fatma Hanım?

Gaye Fikir Platformu Başkanı Fatma Parmaksız, eğitimci, edebiyatçı ve yazarım.

Gaye Fikir Platformu…?

Gaye Fikir Platformu, Salih Mirzabeyoğlu davasını takip eden, bu konuda çalışmalar yapan bir sivil toplum kuruluşu.

Ne zamandır Gaye Fikir Platformundasınız?

Yaklaşık bir yıldır bu platformun içerisindeyim. Ancak daha önce de benzer kuruluşlarda çalışmalarımız oldu. Mirzabeyoğlu davası kapsamında, fikrin özgürlüğü ve de 28 Şubat yargı kararlarının iptali gibi toplumsal meseleler için çalışmalarımız oldu.

Neden yollara düştünüz, evinizi bıraktınız ve buradasınız? Davanızın amacı nedir?

Söylediğimiz gibi biz 28 Şubat’ın Müslüman Anadolu halkı üzerinde sistemli bir operasyon olduğunu düşünüyoruz. Birçok insanı hedef aldı, mağdur etti ve halen bu mağduriyetler devam ediyor. O sürecin hukuksuzluğu ile halen mücadele etmek zorundayız. Özellikle Salih Mirzabeyoğlu’nun bu konuda sembol bir şahsiyet olduğunu ve bu davanın da 28 Şubat sürecinde ve halen devam etmekte olan sembol özellikleri olduğunu düşünüyoruz. Zamanın brifingli yargı kararıyla alınan kararların devam etmekte olduğunu görüyoruz. Mirzabeyoğlu sembol olmakla birlikte onun gibi birçok kişi halen daha hükümlü, müebbet hapis cezası aldı.

Fikrin özgürlüğünü istiyoruz. Çünkü Mirzabeyoğlu bir mütefekkir. Kendi ifadesiyle “tiyatro oyunu” sonu başından belli olan bir senaryoydu. 2001 yılında idam cezası verildiğinde kendisi bunu “Tiyatro bitti” şeklinde yorumlamıştı. Aslında, özellikle son yıllarda 28 Şubat mercek altına alındı veya o şekilde gösteriliyor. Kısmi bir takım çabalar var. 28 Şubatçılar bugün yargılanıyorlar. Ancak, onlar yargılanırken, o sürecin mağdurları halen içeride tutuluyor. Bu tezat bizi üzüyor. Bu tutarsızlığa dikkat çekmek istiyoruz. Özellikle Mirzabeyoğlu’nun özgür bırakılması gerçek anlamda 28 Şubat ile hesaplaşma olacaktır. Bunu bekliyoruz, bunun gereği için yollara düştük.

Ramazan’da niye buradasınız derseniz, kendileri 15 yıl önce bir Ramazan günü içeri alındı. Ramazan’da sorgulandı, çeşitli işkenceler oldu. 2001’de idam hükmü verildi, sonra AB yasaları sebebince idam hükmü müebbet hapis cezasına çevrildi. 2005 yılında kanun geriye işletilerek cezası tecrit cezasına çevrildi. Şuan halen tecrittedir. Çok kısıtlı imkanlar içerisinde yaşamını devam ettiriyor. Bizler buradayız ama kendisi ile görüşemiyoruz. Sadece avukatları ve ailesi kısıtlı imkanlar dahilinde kendisiyle görüşebiliyor.

Mirzabeyoğlu ile şahsen tanışıyor musunuz?

Evet, daha önce ki yıllarda kendisiyle tanışabilme bahtiyarlığım oldu.

İBDA C bir terör örgütü müdür?

Bu zaten hem Mirzabeyoğlu’nun, hem de dolayısıyla bizim burada olmamızın sebebi aslında. Mirzabeyoğlu, için verilen hüküm terör örgütü liderliği. Ancak, mahkemece verilen kararda ifade şudur ki, hiçbir yasa dışı eylemi olmadığı halde, kendisinin bir yazar olduğuna dair bir karardır. Ancak İBDA C’yi devlet o dönemde terör örgütü listesine almıştı ve bu örgütünde bir lideri olmalıydı. Bu liderde olsa olsa Salih Mirzabeyoğlu olabilir denildi. Olabilirlik esasıyla, hiçbir bağı olmadığı tespit edilmesine rağmen lider Salih Mirzabeyoğlu olarak ilan edildi.

İBDA C bir terör örgütü müdür bu da ayrıca tartışılır. Devletin lügatinden bu evet bir terör örgütü. Ancak hiçbir somut delilin ortaya konamadığı bir örgütsel yapıdır.  

İBDA, bir felsefe diyorsunuz. Nedir peki İBDA felsefesi?

Bir fikir sistemi İBDA. İslam’a muhatap anlayışı esas alan bir dünya görüşüdür. Salih Mirzabeyoğlu, İBDA fikriyatının mimarıdır. 1984’te bu fikriyatı tescilliyor. Öncesinde Necip Fazıl felsefesinde, Büyük Doğu anlayışında devam eden, 1984’te de bu Büyük Doğu’nun yürüyen ayağı olarak nitelendirilen İBDA fikrinin mimarıdır. Ancak, Mirzabeyoğlu bunun takipçisi olmamalıdır. Kendi ifadesiyle anlatacak olursak “Ben bıçak yaparım, isteyen onunla ekmek keser, isteyen adam öldürür”. Dolayısıyla bunun dışında ki uygulamalar şahısları bağlar. Suçlar şahsidir. Mirzabeyoğlu, vakti zamanında yapılan eylemlere müdahil değildir, kendisi yalnızca bir fikir adamıdır. Şuan biz Mirzabeyoğlu’nun fikirlerini benimseyen kişilerden oluşan Gaye Fikir Platformu üyeleri olarak buraya geldik. Dolayısıyla burada tüm sorumluluk bize aittir. 

Yorum yazın!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz