• resmi ilanlar

Vekilden “Dinozor” benzetmesi

10/06/2014 00:00

CHP bolu Milletvekili Tanju Özcan, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ın kendisine söylediği sözlerle ilgili hukuki yollara başvuracağını söyleyerek, “dinozor” benzetmesinde bulundu.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ın kendisine yazdığı konularla ilgili resmi yollardan cevap gönderdiğini söyleyen CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Başkan Yılmaz’ın sözlerini değerlendirdi. Başkan Yılmaz’ın Gölcük ile ilgili konuda kendisine yönelik “Bir vekilin Bolu’ya bu kadar haince bakışını görünce titriyorum ve iğreniyorum. Bu bir Bolu’ya ihanet vesikasıdır” gibi sözlerine ilişkin hukuki girişimlerde bulunacağını belirten Tanju Özcan, ilginç bir benzetmede de bulunarak “dinozor” benzetmesini kullandı.

“BU SEFER ÇİZGİYİ FAZLASIYLA AŞTI”

Tanju Özcan, “Kendi seçim bölgemdeki bir konuya duyarsız kalmam beklenemezdi. Alaaddin Yılmaz’ın üslubu zaten alışılagelmiş bir üslup. Bir belediye başkanına, bir adama yakışmayan bir üslup kullanmadığını defalarca söyledik. Ama bu sefer çizgiyi fazlasıyla aştı. Elbette hukuksal olarak girişimlerde bulunacağım” dedi.

“AKLIMA DİNOZORLAR GELDİ”

Başkan Yılmaz’a gönderdiği yazı ile Başkanın cevabı arasında uzun bir zaman olduğuna dikkat çeken Tanju Özcan bir dinazor benzetmesine de imza atarak, “Benim TBMM’ye bu soru önergesini veriş tarihimle, Belediye başkanının buna gösterdiği tepki arasında bir haftadan fazla süre var. Böyle olunca aklıma ister istemez dinozorlar geldi. Dinozorların sinir sistemleri çok zayıfmış. Bir dinozorun ayağına vurduğunuzda ağrıyı 29 dakika sonra hissedermiş. Bilim adamlarının söylediğine göre sinir sisteminin az gelişmiş olmasına bağlı bir durum. Ben de bakıyorum verdiğim soru önergesiyle Alaaddin Yılmaz’ın buna verdiği tepki arasında oldukça uzun bir süre var” dedi.

Gölcük’ün bir rant alanına dönüştürülmemesi için gayret ettiklerini savunan Tanju Özcan, “İkinci önemli bir nokta da 10 yılı aşkın bir süredir belediye başkanlığı yapan bir insanın yazılanları anlayamaması ayrı bir düşündürücü konu. Gölcük’le ilgili tasarruf hakkının Bolu Belediyesinde olmasıyla ilgili bir sıkıntımız yok. Bizim sıkıntımız, burada bir doğa katliamı yapılmaması ve bir rant alanı yaratılmaması, derdimiz bu. Gölcük, milli park değil; bir tabiat parkı. İkisi arasında mevzuatlar açısında ciddi farklılıklar var. Gölcük, tüm Türkiye’nin göz bebeği olan gerçek bir doğa harikası. Bu yönüyle sadece Bolu’yu değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Bizim itiraz ettiğimiz konu şu; Bir, Gölcük’ün doğallığı bozulmasın istiyoruz. İkinci olarak Gölcük’ten birileri haksız rant elde etmesin istiyoruz” diye konuştu.

Özcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu işler hep doğal protokollerle yürütülüyor. Kim biliyordu, Bolu Belediyesi ile Bakanlık arasında bir protokol imzalandığını? İlk etapta 38 hektarlık bir alan şarta bağlı olarak tahsis edilmiş. Planlar yapılacak, çevre düzenlemesi ve bu konularda denetleme uygun mu? Ondan sonra çalışmaya başlanacak. Bunların hiç biri beklenmeden bu 38 hektarlık alanı Bolu Belediyesi, birilerine adeta peşkeş çeker gibi dağıtıyor. Yetmiyor, ilgili bakanlıklara yazı yazıyorlar 250 hektara çıkarılması konusunda. Bakan insaflı davranıyor; ‘250 hektar çok, 150 hektar alan veriyorum size’ diyor. Ama yangından mal kaçırır gibi tahsis alanının dışına taşılıyor. Bakanlık tarafından yer tahsisi bile yapılmadan yapılar yapılmaya başlanıyor. Bu yapılar yasa dışıdır. Biz de diyoruz ki; Sen ne yapmaya çalışıyorsun, buraları kime verdin? Bolulular olarak bize hesap vereceksin. Bolu Milletvekili olarak bunu ben bileceğim. Seni ve beni seçen Bolu halkı bunu bilecek. Kaç ağaç kesildi burada? Ağaçların nereye gittiği, kime verildiği, kimin bundan ne para kazandığı belli değil. Gölcük’le ilgili neyi amaçladığını bir anlatsın. Verdiğim soru önergesinde de bunları sordum.”

“BAKANLA GÖRÜŞTÜM”

Orman ve Su İşleri Bakanı ile görüşme yaptığını ve Bakanın da bu işin takipçisi olduğunu söyleyen Tanju Özcan, “Geçen hafta da Orman ve Su İşleri Bakanımızla konuştum. Bakanımız da bu konudan çok rahatsız. Bana ‘Zaten ben geçtiğimiz günlerde Müsteşarımı gönderdim. Biz elbette Gölcük’te güzel bir şey yapılmasını istiyoruz. Ama Gölcük’te bir doğa katliamı yapılmasına da izin vermeyiz, bu konuda da son derece hassasız. Bu uygulamalar böyle devam ederse bunu yapanlar cezai sorumluluğa katlanacak. Ben bu işin takipçisiyim’ dedi. Sayın Bakan’a ben de bu işin takipçisi olduğumu söyledim. Doğa bizim için çok önemli. Gelecek nesillere bırakabileceğimiz en büyük miras. Alaaddin Yılmaz’ın istediği birileri oradan para, rant kazansın diye sessiz kalamayız” diye konuştu.

 

Alaaddin Yılmaz’ın Sanayi Sitesi yapımı ve pazaryeri yapımı hakkındaki eleştirilerini de değerlendiren Tanju Özcan, “Seçimden sonra Alaaddin Yılmaz bana bir yazı yazmış. İkisi elime ulaşmış. Biri sanayi ile diğeri Pazar yeri ile ilgili. Ben bunlara cevap verdim. Daha önce söylediklerimden farklı bir cevap da vermedim. Sanayinin taşınması bana göre elzem değil dedim. Ekonomik ve sosyal şartlara bakacaksınız, oradaki esnafın durumunu düşüneceksiniz. Sakarya ve Düzce’de sanayi şehrin ortasında, kimse taşınmasını tartışma konusu bile yapmıyor. Olayı bu yönüyle değerlendirelim dedik. İkincisi mevcut şartlar altında bu fiyatlarla sanayi esnafını  da Bolu esnafının gidip Alaaddin Yılmaz’ın istediği yerden dükkan sahibi olabilmesi mümkün değil. Bu rakamlar düzelmedi daha. Kendisine ‘Şimdiye kadar hiç yapmadın, gel esnafın fikrini al’ dedim. Büyük ihtimalle esnaflar, ‘Başkanım biz bu şartlarda taşınamayız’ diyeceklerdir. Şunun üzerinde çalışalım; bir sanayiyi güzelleştirelim, sanayide ciddi bir çöp sorunu var dedim. İkinci olarak sanayi ile ilgili bir proje geliştirelim. Herkes bu projeye uysun. Çıkartma yaptırıyorsan standart olsun. Oradaki dükkanların teknik olarak güçlendirmesini yapalım. Güvenlikle ilgili sıkıntılar var, güvenli bir sanayi haline getirelim. Burada esnafa düşecek görevleri zaten esnaf yapmaya hazır. Ama belediye olarak sen bugüne kadar üzerine düşen görevi yapmadığın için sanayi bu kadar kötü bir duruma geldi. Sanayide de, Pazar yerinde de bir dayatma yapmaya çalışıyor. Sanayide de, Pazarda da esnafın düşüncelerini almadı. Yılmaz şunu söylüyor, ‘Ben pazaryerine bina yapacağım, bu binayla ilgili önerileriniz var mı?’ Ben pazaryerini yıkılmasına karşı olduğumu en başından beri söylüyorum. Pazaryerini Bolu mimarisine uygun bir hale getir. Çok katlı Pazar denemesi Gerede Belediyesi’nde yapıldı. Başarılı olan tek kişi varsa bir adım öne çıksın dedim. Kimse çıkmadı, çünkü sıkıntılar var. Onun sorduğu ve benim söylediğim farklı şeyler. Bir de sen esnafı bir yerden bir yere taşıyacaksan ilk olarak onların fikrini al. Kendi istediği yere, kendi istediği bir yapıyla ilgili benden mimari proje bekliyor. Onu daha çok bekler. Düşüncelerimi samimi olarak ifade ettim; ama cevabımın onu tatmin edip etmemesi onun sorunu” diye konuştu. 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Hayrettin Yekeler  (11.06.2014 03:09:09)

    Gölcük literatürde Tabiat Parkıdır . Bu tür yerlerde doğanın yapısını bozacak, doğal yaşamı olumsuz etkileyecek projelere izin verilmez. Bolu Belediye Başkanı ise burayı bir rant yeri olarak görmektedir. batıdaki örneklerde ziyaretçi sayıları bile kısıtlanmaktadır. Belediye burada bilime aykırı işler yapmaktadır. Yapılan işler Doğa Koruma ve Milli Parkların prosedürlerine aykırıdır. Türkiyede başka Gölcük yok. hep birlikte sahip çıkalım. Sayın Tanju Özcana bu konudaki çabaları için çok teşekkür ederim.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: