• resmi ilanlar

CUMHURİYET COŞKUYLA KUTLANDI

30/10/2016 11:00

29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 93'üncü yıldönümü Demokrasi Meydanı'nda yapılan programla kutlandı.

Törene Bolu Valisi Aydın Baruş,  Bolu Milletvekili Tanju Özcan,  Garnizon Komutan Vekili Piyade Albay Mehmet Ünlü, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yurtseven, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun,  Baro Başkanı Ferit Atalay, Vali Yardımcıları Mustafa Kemal Keskin, Ayhan Kartlı, Ünal Coşkun,  İl Emniyet Müdürü İbrahim Özel, İl Jandarma Komutan Vekili Jan.Alb.İsmailGüzel, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, siyasi parti il temsilcileri, sivil toplum örgütleri temsilcileri, askeri erkan, gaziler, öğretmen, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Belediye Meydanı’nda yapılan tören, Vali Aydın Baruş, Garnizon Komutanı Piyade Albay Mehmet Ünlü ve Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz tarafından törene katılanların ve vatandaşların bayramını kutlaması ile başladı.Daha sonra Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu öğrencileri, Vali Baruş'a, Garnizon Komutan Ünlü’ye ve Belediye Başkanı Yılmaz’a saygı buketi takdim etti.Belediye Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından gönderilen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı okundu.

“CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN”

Bolu Valisi Aydın Baruş törende yaptığı konuşmada Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 93 üncü yıldönümünü büyük coşku ve iftiharla kutladıklarını ifade ederek: “29 Ekim 1923 Milletimizin tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bugün Türk Milleti için eşsiz bir sevinç ve mutluluk günüdür. Bugün; tarih boyunca başka toplumların kendi üzerinde hakimiyet kurmasını asla kabul etmeyen, hür yaşama iradesini, bağımsız devletler kurarak devam ettiren milletimiz, altı asırlık bir cihan devletinden sonra, kendisini parçalamak ve Anadolu’dan atmak isteyen dünyanın egemen güçlerinin topyekûn saldırıya geçtiği bir ortamda, her türlü yokluk ve imkânsızlık içinde verdiği destansı kurtuluş mücadelesini zaferle sonuçlandırarak bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu gündür. 29 Ekim 1923, geri kalmış gördüğü toplumları boyunduruk altına alarak yönetme imtiyazını kendisinde gören sömürgeci güçlere karşı, karakteri bağımsızlık olan büyük bir milletin verdiği tarihi bir cevaptır.Bu tarihi cevap sömürgeci ve mandacı uluslararası güçlere karşı dünyanın mazlum milletlerinin istiklal mücadelelerine de yol gösterici olmuştur. Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde eşsiz kahramanlık destanları yazan Anadolu ve Rumeli insanının yekvücut olarak kurduğu Cumhuriyetimiz 93 yıldır dimdik ayaktadır. Bu Cumhuriyet, Gazi Mustafa Kemal’in de dediği gibi; “İlelebet payidar kalacaktır.

“CUMHURİYET, MİLLETİN İRADESİ DIŞINDA BAŞKA BİR GÜCE DAYANARAK İKTİDAR SAHİBİ OLMAYI REDDEDER”

Cumhuriyetimizi layıkıyla muhafaza etmek için onun manasını en iyi şekilde iyi idrak etmemiz gerekir. Cumhuriyet; bir ülkenin yönetiminde egemenliğin millete ait olmasıdır. Cumhuriyet; milletin kendi seçtiği temsilcileri vasıtasıyla yönetimde yegane söz sahibi olmasıdır. Cumhuriyet yönetiminde meşruiyetin kaynağı halktır, vatandaşların iradesidir. Cumhuriyet, milletin iradesi dışında başka bir güce dayanarak iktidar sahibi olmayı reddeder. Cumhuriyet; milletin her bir ferdinin kendisini yönetimin bir parçası olarak görebilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde kendisini milletin üzerinde gören, seçkinlere, imtiyazlılara yer yoktur. Cumhuriyet yönetiminde öncelik vatandaşların talep ve ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Cumhuriyet devlet ve vatandaş kaynaşmasının sağlanmasıdır. Cumhuriyet; bu ülkenin her bir vatandaşına, bu milletin onurlu bir ferdi olduğunu ve devletin kendisinin mutluluğu için daima yanında olduğunu hissettirebilmektir.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN TARİHİ BU AZİZ MİLLETİN BAŞARI ÖYKÜSÜDÜR”

Cumhuriyetimizin 93 yıllık dönemine baktığımızda; Yıllarca süren savlarda harap olmuş bir ülkenin, genç ve eğitimli nüfusunun büyük çoğunluğunu yitirmiş bir toplumun nasıl ayağa kalktığına, ekonomik ve siyasi bağımsızlığını elde etmek için hangi fedakârlıklara katlandığına şahit oluruz. Cumhuriyetimizin 93 yıllık tarihine baktığımızda; 1920 li yıllarda 13 milyon olan nüfusu, bugün 79 Milyona ulaşmış büyük bir millet görürüz. Bugün, sadece örgün eğitim kurumlarında; (Okulöncesi, İlkokul, Ortaokul ve Lise) eğitim gören öğrenci sayısı yaklaşık 17,5 milyonun üzerinde olan bir ülke görürüz. Bu öğrenci mevcudu; Avrupa’daki 39 ülkeden 30’unun nüfusundan fazladır. Bu ülkeler arasında; Hollanda, Belçika, Yunanistan, İsveç, Macaristan, Avusturya ve Norveç gibi ülkeler bulunmaktadır.1930 yılında tek bir üniversitesi ve 2 Bin civarında yükseköğretim öğrencisi olan bir ülkenin, bugün, 181 Üniversitesi ve 7 milyona yaklaşan yükseköğretim öğrencisi olan bir Türkiye olduğunu görürüz. Cumhuriyetin ilk yıllarında (1927) yapılan Sanayi sayımında; 100 işçiden fazla işçi çalıştıran toplam 155 tesisi bulunan bir ülkenin, bugün; binlerce büyük sanayi tesisine sahip, dünyanın tüm ülkelerine ihracat yapabilen, 140 milyar doların üzerinde yıllık ihracat hacmine ulaşan, dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi haline gelen, ABD ve İngiltere’den sonra dünyada en fazla dış yardım yapan ülke haline geldiğini görürüz. Bugün; ihtiyacı olan diğer ülkelere yıllık 4,5 Milyar Dolar civarında kalkınma yardımı ve insani yardım yapabilen bir Türkiye var. Bugün; milli gelirine oranla dünyanın en fazla yardım yapan ülkesiyiz. Kısaca ifade etmek gerekirse; Cumhuriyetimizin 93 yıllık dönemi; Tarih sayfalarından silinmek istenen bir milletin, ekonomisi kapitülasyonlarla kuşatılmış, yokluklar içerisinde kurulan bir ülkenin, bugün bölgesinin ve dünyanın önemli aktörlerinden biri haline gelmesinin, tarih boyunca olduğu gibi tekrar dünyada hak ve adalet arayan insanların ve toplumların umudu haline gelmesinin özetidir, başarısıdır. Bu başarı, bizlere bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni miras bırakan atalarımızın ve karşılaştığı hiçbir zorluğa boyun eğmeyen büyük milletimizin başarısıdır.

“KURTULUŞ SAVAŞI'NDA OLDUĞU GİBİ 15 TEMMUZ'DA DA MİLLETİMİZ, BU İHANET ODAKLARINA KARŞI DİMDİK DURDU”

Cumhuriyete ve demokrasimize sahip çıkmak için bu ülkenin Kurtuluş Savaşı yıllarında hangi sıkıntıları yaşadığını çok iyi bilmeliyiz. İstiklal Savaşımızda karşı karşıya olduğumuz saldırı ve ihanet sürecini anlamazsak bugün de Cumhuriyetimize ve milletin iradesine yapılan düşmanlıkları ve saldırıları bertaraf etmekte zorluklar yaşarız. Kurtuluş Savaşı'nda bu millet sadece ülkemizi işgal etmek isteyen yabancı sömürgeci güçlerle mücadele etmemiştir. Ülkemiz, aynı zamanda kendisini dünyanın hakimi gören bu güçlerin önünde eğilmeyi ve onlara itaat ederek zillet içinde yaşamayı kurtuluş olarak gören zavallıların milletimiz arasına nifak tohumları ekme ve onun mücadele direncini kırmayı amaçlayan hain girişimlere karşı da mücadele etmiştir. Milletimiz, bu girişimleri yapanlara karşı yekvücut olarak gerekli cevabı vermiş, "Ya istiklal ya ölüm" diyerek bağımsızlık dışında bir kurtuluş olmadığını Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak tüm dünyaya göstermiştir. Kurtuluş Savaşı yıllarında olduğu gibi bugün de; Cumhuriyet'in ve milli iradenin egemenliğini kabul etmeyen, bağımsız bir ülkede yaşamanın değerini bilmeyen, özgürlüğün bedelini ödemektense başkalarına kul olmayı tercih eden, aklını ve vicdanını başkalarına teslim etmiş zavallılar var.  15 Temmuz'da; bu ülkeyi yine bu milletin seçilmiş temsilcilerinin yönetmesini hazmedemeyen, kendi çıkarlarını yabancı karanlık güçlerin, bölücü terör örgütünün çıkarlarıyla tevhit ederek onlarla hayasızca işbirliği yapan, bu milletin, ülkesi  bölünmesin diye, bölücü terörle mücadele etmesi için ordusuna teslim ettiği uçakları, tankları, silahları gasp ederek kendi insanına doğrultacak derecede millet düşmanı olan, tarih boyunca bağımsızlık mücadelemizde destanlar yazan şanlı ordumuzu vatandaşımızla karşı karşıya getirecek kadar haysiyetsizce davranan, Fetullahçı terör örgütünün menfur darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık.Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi 15 Temmuz'da da milletimiz, bu ihanet odaklarına karşı dimdik durdu.Eşsiz bir feraset ve metanet içerisinde, kendisini mermilerin, tankların önüne atarak özgürlüğün bedelinin ne olduğunu gaflet içinde olanlara bir kez daha gösterdi,246 şehidimiz İstiklal Mücadelemizdeki aynı ruhla canını,  2000'in üzerinde gazimiz yine bu ruhla gövdesini hayasız saldırılara karşı siper etti. Şehitlerimizin ve gazilerimizdeki bu cesaret ve fedakarlık ruhu Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin en sağlam teminatıdır.Türk Milleti, binlerce yıllık tarihi boyunca ve 93 yıllık Cumhuriyet döneminde  olduğu gibi bugün de;Bağımsızlık iradesine kast edenlere karşı aynı mücadele ruhuyla dimdik karşı duruyor.Ülkemizi parçalamak isteyen bölücü terör örgütlerine ve milli iradeyi esir alarak onun üzerinde tahakküm kurmak isteyen karşı aynı azimle mücadele ediyor.Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin en büyük teminatı; atalarımızın emanetini sahiplenme şuuruna sahip gençliğimizdir.

“GELECEĞİN BÜYÜK TÜRKİYE'Sİ SİZLERİN ESERİ OLACAKTIR”

Sevgili çocuklarımız ve gençlerimiz; Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözünü asla unutmayınız; "Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz." Geleceğin büyük Türkiye'si sizlerin eseri olacaktır. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller olarak, atalarımızın bizlere canlarıyla ve kanlarıyla miras bıraktığı bu Cumhuriyete her şart altında sahip çıkacağınıza, ülkemizi, medeniyetler yarışında çok daha ileri seviyelere taşımak için yılmadan çalışacağınıza yürekten inanıyoruz. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İstiklal Savaşımızın kahramanları olmak üzere, vatanın bütünlüğü ve milletimizin birlik ve beraberliği için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet minnetle yad ediyorum. Bolu halkının ve Milletimizin Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.”

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında Fen Lisesi öğrencileri Abdullah Aynalı ve Sena Yaman Cumhuriyet şiirlerini okudular. Programda ayrıca Mehmet Akif Ersoy İlkokulu öğrencileri Halk Oyunları Ekibi Artvin Yöresi, Bolu Gençlik ve Spor Hizmetleri İl Müdürlüğü Halk Oyunları Ekibi de Kırklareli Yöresi ve Bolu Yöresi halk oyunu gösterisi sergilediler. Programın sonunda ise Belediye Bandosu eşliğinde tören geçişi yapıldı. Bayraklar ve flamaların öncülüğündeki öğrenciler, askerî birliklerden ve Gazilerden oluşan kortejlerin geçişi vatandaş tarafından coşkuyla izlendi. Tören sonunda Bolu Valisi Aydın Baruş tören komitesi ve öğrencileri tebrik etti.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: