Ercoşkun, Evet'in gerekçelerini açıkladı

27/02/2017 11:00

“RAHMETLİ ÖZAL VESAYETTEN ÇOK ÇEKTİ”

Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, "1960 ve 1980 askeri darbeleri sonrası yapılan anayasalarda, vesayet aracılığıyla millet iradesine ipotek konuldu. Rahmetli Özal vesayetten çok çekti. AK Parti'nin millet için hayata geçirmeye çalıştığı birçok hizmet vesayet tarafından engellendi. Vesayetle mücadelede bugüne dek AK Parti büyük zaferler kazandı; ancak tam anlamıyla vesayete 'Dur' demek ve milletin ipotek altına alınan yetkilerini yeniden bağımsız şekilde kullanabilmesi için Anayasa değişikliği hayata geçmeli" dedi. Ercoşkun, açıklamalarında ayrıca, Meclis çalışmalarında vesayetle karşı karşıya geldiği ve sonu Anayasa Mahkemesi'nde biten anısını anlattı.

AK Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, 16 Nisan'da yapılacak referandumda halk oyuna sunulacak Anayasa değişikliği hakkında yeni ve önemli açıklamalarda bulundu. Bugüne dek sadece Cumhurbaşkanlığı Sistemi üzerinden yapılan tartışmalarla gündeme gelen Anayasa değişikliği hakkında Ercoşkun, "Anayasa değişikliği neden gerekli?" sorusu karşısında somut örnekli yanıtlar verdi ve konuya değişiklik lehine farklı bir bakış açısı getirdi.

 

"MİLLETİN İRADESİNE DARBE ANAYASALARIYLA İPOTEK KONULDU"

Bugün kullanılan 1982 Anayasası'nın 12 Eylül 1980 askeri darbesi yanı sıra 1960'taki askeri darbenin de izlerini taşıdığını savunan Ercoşkun, "Cumhuriyet'in kuruluş Anayasasında tek ve yüce yetkiyi sadece millete veren 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' maddesine, her iki darbe Anayasasında vesayetçi bir yaklaşımla ipotek konulmuş ve milletimiz iradesini doğrudan kullanamaz hale gelmiştir" dedi. Ercoşkun, açıklamalarına gerekçe olarak şunları söyledi:  "1923'te Cumhuriyet'in kuruluşunda, 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' denildi. Ama 1960 darbesinin gerçekleşmesi ve rahmetli Menderes'in idamı sonrası yeni bir Anayasa yapıldı. Darbeci askerler tarafından yapılan bu Anayasa'da 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' ibaresine yine yer verildi; ancak devamına 'Millet bu iradesini Anayasal kurumlar vasıtasıyla kullanır' ifadesi eklendi. Ve milletin yetkisini aracıyla kullanması gereken kurumlar olarak, Askeriye, Anayasa Mahkemesi, YÖK, Yargıtay ve Danıştay gibi kurumlar gösterildi.

 

RAHMETLİ ÖZAL'DA VESAYETTEN ÇOK ÇEKTİ

Rahmetli Turgut Özal, bu bahsettiğim durumun ne anlama geldiğini tarihe düşen sözleriyle şöyle açıklar; 'Seçimde parlamentodaki 550 milletvekilinin tamamını da kazansanız, bu düzen karşısında gücünüz ve etkiniz yüzde 20'yi geçmez.' Peki, rahmetli Özal niye böyle dedi? Çünkü milletimizin oy vererek seçtiği vekiller Meclis'te bir yasa yapsa, o yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürerek iptal ettirebilirler."

ERCOŞKUN, VESAYETLE KARŞI KARŞIYA GELDİĞİ VE SONU ANAYASA MAHKEMESİ'NDE BİTEN ANISINI ANLATTI

Milletvekili Ercoşkun, Türkiye'deki vesayeti örneklendiren açıklamalarının devamında, kendisinin vesayetle çatıştığı ve sonu Anayasa Mahkemesi'nde biten bir anısını anlatarak, şöyle konuştu:

"Kendimden örnek verecek olursam; Yayla evlerinin durumunun çözülmesi ve elektrik verilmesi için Meclis'te yaptığım çalışmalarım vardı. AK Parti olarak, Bolu'da ve diğer illerde yaylacılık yapan vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda hayata geçmesini arzu ettiğimiz bir çalışmaydı. Yüzde yüz vatandaş menfaatineydi. Yasal düzenlemeyi gerçekleştirdik fakat CHP bu yasa karşısında Anayasa Mahkemesi'ne gitti ve tüm yasal çalışmalarımızı iptal ettirdi. Bu benim başımdan geçen tek bir örnek. Siyasi tarihimizde bu ve benzeri örnekler oldukça fazla. CHP'nin başörtüsü özgürlüğünü engelleyen ve defalarca sergilediği bu yöndeki tüm yaklaşımları vesayete örnek gösterilebilir."

"VESAYETE ARTIK 'DUR' DENMELİ VE MİLLET İRADESİNİ DOĞRUDAN KULLANABİLMELİ"

Milletvekili Ercoşkun, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir, sözünden yola çıkarak üretilen ve milletin iradesini Anayasal kurumlar vasıtasıyla kullanmasını öngören bu durumu biz vesayet olarak görüyoruz. Bu vesayetçi yapı milletin iradesini doğrudan kullanmasını engelliyor. Dolayısıyla parlamenter sistem içindeki bu vesayet, milletin oylarıyla seçilen milletvekillerinin, hükümetin, yürütmenin elini kolunu bağlıyor. Tüm her şeyin milletin seçimiyle gerçekleşmesi ve milletin bu yapılar üzerinde söz sahibi olabilmesi lazım. Allah'ın izniyle Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi halinde, yapılacak seçimlerde milletimizin oylarıyla ortaya koyacağı tercih doğrultusunda kurumlar yapılanacak. Yani milletimiz iradesini doğrudan kullanacak."

"MİLLETİMİZE GÜVENİYORUZ"

 

Ercoşkun, açıklamalarının sonunda, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni beraberinde getirecek Anayasa değişikliğinin Türk demokrasisi için bir fırsat olduğunu belirterek, "16 Nisan'da yapılacak referandumda iradesini sandığa yansıtacak milletimize güveniyoruz. Biz biriz ve birlikte Türkiye'yiz. Yüce milletimizin verileceği kararın başımız üzerinde yeri olduğunu bilinmesini istiyoruz" dedi. 

Yorum yazın!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz