• resmi ilanlar

3'ÜNCÜ GÜN DURUŞMALARINDA İLGİNÇ İFADELER!

08/03/2017 11:00

“SİCİLİMİ BOZAN AMİRLER ŞU AN TUTUKLU” “ASKERLERİN YARISI DÜZCE'YE YARISI BOLU'YA GİDEBİLİR?” “SİZE VALİYİ ALMA VEYA KORUMA GÖREVİ VERİLEBİLİR” “KESİNLİKLE KİMSEYE ATEŞ AÇMAYACAĞIZ” “SEN BENİM FETÖ'CÜ OLDUĞUNU NEREDEN BİLİYORSUN?”

Sıkıyönetim atama listesinde Bolu ve Düzce Sıkıyönetim Komutanı olarak adı bulunan Bolu 2'nci Komando Tugayı eski komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, Tugay Kurmay Başkanı Yarbay Veli Ceylan ve Yüzbaşı Nuri Kıyak'ın tutuklu, diğer 7 sanığın tutuksuz yargılandığı davanın 3'üncü gününde tutuksuz sanıklar ilk savunmalarını tamamladı.

Savunma yapan sanıklardan Mustafa Gürlü daha önce verdiği ifadesindeki Nuri Kıyak2a ait olduğunu belirttiği “Şu an emir aldık. TSK yönetime el koydu. İsmail Güneşer Hakkari’den yola çıktı. Görev verilirse uygulayacağız” sözlerini tekrarladı.

Ayrıca sanık ifadelerinin ardından Salona çağrılan ve başka bir dava nedeniyle tutuklu bulunan Düzce eski Jandarma Alay Komutanı Bilal Güvenir, mahkeme salonuna getirilerek ifadesi yenilendi. Güvenir, Güneşer tarafından verildiğini iddia ettiği ‘Valiyi görevden al’, ‘CHP İl Başkanını oturt’ sözlerini yeniledi. Güvenir ile Güneşer arasında ise ısa süreli atışma yaşandı.

Haber: Hakan Aydın

3’üncü duruşmaya Topçu Üsteğmen Mustafa Gürlü’nün ifadesiyle başlandı. Duruşmada Gürlü şu ifadeleri kullandı;

EMRİ BEN VERMEDİM

Nuri Kıyak tarafından daha önceden oluşturulan whatsap grubundan gelen mesaj üzerine tugaya doğru yola çıktım. Yolda aracı olmayan başka bir personelimi aldım ve 00.15 civarında kışlaya ulaştım. Kıyafetlerimi giyerek içtima alanına geçtim. Kışladaki askerlerin içtima alanında olduğunu gördüm. Koktod düzenine geçilmesi emrinin Nuri Kıyak tarafından verildiği ve başlık ile şarjör getirilmesi emrinin ben içtimaya çıkmadan önce verildiği belirtildi.

EMİR GELİP GELMEDİĞİNİ BİLMEM

Birliğimize hiçbir şekilde mühimmat dağıtılmadı. Tabur Komutanı emriyle Koktod listesi güncellendi. Benim bölüğümden Koktod düzenine geçen askerler için iki araç getirildi. 29 asker, 9 rütbeliden oluşan bir bölüğüm var. Ben o gün diğer askeri personel nasıl hareket ettiyse, ben de yasal emirleri yerine getirdim. Koktod düzeni için Mülki amirden emir gelip gelmediğini bilmem. Amirlerim bilir. Ben sorgulayamam.

DEDİKODU ŞEKLİNDE KONUŞULDUĞUNU DUYDUM

İlerleyen saatlerde Nuri Yüzbaşının emriyle manga oluşturuldu. 2 personel benden alındı. Manganın neden oluşturulduğunu bilmiyorum. Verilen emir üzerine 2 asker vermek zorunda kaldım. Manganın görevini bilmiyorum. Valiyi alabilecekleri dedikodu şeklinde konuşulduğunu duydum.

BU KİTABI BULAMAZLARDI

Evimde bulunan Robert Hunt’un ‘"Küresel Barışa Katkılarıyla Gülen Hareketi" isimli kitap çıktı. Ben bu kitabı 2010’lu yıllarda yaşanan ve TSK’ya yönelik kumpasları anlamak, Gülen hareketinin sızma planlarını öğrenmek için edindim. Benim örgütle alakam olsa kendisinin kitabını alırdım. Bu kitabın satışı hala mevcut. Evimde yapılan aramada Milliyetçi ve Atatürkçü yazarlara ait kitaplar da çıktı. Kendimden şüphe etsem 17-18 gün sonra yapılan aramada bu kitabı bulamazlardı. Atardım. Bu yapıya kimse laf söylemezken, benim yaptığım eleştiriler sosyal medya hesaplarında mevcuttur. Bunların dikkate alınmasını istiyorum.

SİCİLİMİ BOZAN AMİRLER TUTUKLU

7 yılda 4 tayin gördüm. Sicilim bozuldu. Sicilimi bozan amirlerin şu anda tutuklu bulunduğunu görüyorum. Bunlar tarafından sicilim bozulurken, aynı yapı içerisinde olduğum düşünülemez. Kabul etmiyorum.

ASKERLERİMİZİN YARISI DÜZCE, YARISI BOLU’YA GİDEBİLİR!

İfademde geçen Nuri Kıyak’ın “Şu an emir aldık. TSK yönetime el koydu. İsmail Güneşer Hakkari’den yola çıktı. Görev verilirse uygulayacağız” beyanını rütbeli subaylarla yaptığı konuşmada duydum. İfademde geçen Yine Nuri Kıyak’ın ‘Dışarıda darbe var. Askerlerimizin yarısı Düzce, yarısı Bolu’ya gidebilir’ şeklindeki sözlerini ise direkt bana veya bölüğüme değil, benim bataryamın yanında bulunan 2. Bataryanın olduğu kısımda söylediğini duydum.

Topçu Üsteğmen Mustafa Gürlü’nün ifadesinin ardından söz alan Avukatı Ferit Atalay yaptığı savunmada, “Müvekkilimin FETÖ/PDY terör örgütüyle bağlantısı olmadığı iddianamede kanıtlanmış durumda. Böyle bir yapının içinde değil. Kalkışmada Koktod düzeneğine geçilmiş. Bu düzenek Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar’ın imzası bulunan bir oluşum. Bu planı size sunuyorum. Plan içerisinde düzenekle ilgili her türlü bilgi var. Müvekkilim sıralı emir alan bir personeldir. Karar verme yetkisi yoktur. Bugüne kadar siciliyle oynayan amirlerinin şuanda FETÖ/PDY bağlantıları nedeniyle tutuklu oldukları biliniyor. Müvekkilimin evinde bulunduğu söylenen bahse konu kitabı okudum. Bu kitapta zannedildiği gibi Fethullah Gülen övülmüyor, aksine bu yapının dünya barışına bir katkısı olmadığı iddia ediliyor. Şişirilmiş bir yapı olduğunun altı çiziliyor” dedi.

Halen Lojistik Destek Komutanı olarak görev yapan Murat gelen ise yaptığı savunmada şu ifadeleri kullandı;

BURADA BULUNMAKTAN ZUL DUYUYORUM

Yaklaşık 20 yıldır subayım. Görev süremin büyük çoğunluğu sınır bölgelerinde geçti. Meslek hayatım boyunca ‘Mevzuattan ayrılma, haddini aşma’ olmuştur. Bu güne kadar hiçbir şekilde kanun dışına çıkmadım. Ben sosyal hukuk devletine gönülden inanan bir Türk subayıyım. Böyle bir suçlamayla burada bulunmaktan zul duyuyorum.

KALKIŞMADAN HABERDAR OLDUM

23.18 sularında Cahit Tirindaz beni aradı. Tugaya gelmemi, sıkıntılı bir durum olduğunu söyledi. Tugaya giderken yolda babam beni aradı ve kalkışma olduğunu söyledi. Onla konuştuktan sonra eşimi arayarak haber kanallarını açmasını istedim ve eşim de bana aynı şeyi söyledi. Böylelikle kalkışmadan haberdar oldum.

ANLAM VEREMEDİM

İçtima alanına geçtim. Civelek beni karşıladı. Yoklama aldırdım. Daha sonra Karargaha geçtim ve burada Veli Yarbay bana Sıkı Yönetim Direktiflerini gösterdi. Ben de direktiflerin altında Yurtta Sulh Konseyi imzasını görünce anlam veremedim.

TSK GÖZBEBEĞİMİZDİR

O gece yaşanan gelişmeleri anlatan Yarbay Murat gelen’in iadesini tamamlamasının ardından Avukatı Ceyhan Mumcu yaptığı savunmada, “Şu anda tarihi davalardan birine daha tanıklık ediyoruz. Kurumumuz burada yıpratılmamalıdır. TSK gözbebeğimizdir. Sonuç olarak 15 Temmuz akşamı Bolu’da 1 Mehmetçiğin tırnağı çizilmemiş, bir vatandaşımızın burnu kanamamıştır. Yasalar ihlal edilmemiştir. Savunmalar ortadadır. Türkiye’nin her yerinde şehitler verildi, yaralanmalar yaşandı. Kamu binaları yakıldı, yıkıldı. Şehitliği göze almış insanlar bu salonda yargılanıyor. Eldeki delil ve ifadelerin dikkate alınmasını istiyorum” dedi.

Tugay Komutalığı’nda hala Mal Saymanı olarak görevine devam ettiğini belirten İsmail Arslan 15Temmuz gecesi yaşananlarla ilgili yaptığı savunmada şu ifadeleri kullandı;

DRONE ARARKEN HABERLER GELMEYE BAŞLADI

16 Temmuz’da 20 günlük izne ayrılacaktım. İzin psikolojisine girmiştim. O gece Lojistik Destek Komutanlığı’nda nöbetçiydim. Nuri Kıyak beni arayarak, Nizamiyede Nöbetçi olmadığını söyledi. Benden ilgili nöbetçi astsubayı göndermemi istedi. Bende ilgili personele ilettim ancak, kendisi nizamiyeye gidemeyeceğini söyledi. Bunu Nuri Yüzbaşı’ya ilettim. O’da beni Nizamiyeye çağırdı. Bu sırada Telsiz Parkı’nın bulunduğu alanda havada drone görüldüğü bilgisi geldi. Bizde oraya geçtik. Drone ararken, Nuri Yüzbaşı telefonunu kurcalayarak İstanbul’da olağan dışı bir şeyler olduğunu söyledi. Birlikte Harekat Merkezi’ne geçtik. Bu sırada Nuri Yüzbaşı benim duyamayacağım bir şekilde telefon görüşmeleri yaptı ve bana personeli toplamamı emretti. Bende ulaşabildiğim personeli topladım.

KANUNSUZ BİR EMİR VERMEDİM

Daha sonra içtima alanına geçtim. Tabur Komutanını bekledim. Bir süre sonra Civelek ve diğer bölük komutanları geldi. Civelek, Tabur Komutanı’ndan aldığı emri ileterek Koktod düzenine geçmemi istedi. Beni 1. Takımın başına geçirdi. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar düzeneğe geçmek için çalışmalarımıza devam ettik. Nuri Yüzbaşı, Veli Yarbay’ın mühimmat sorumlusuyla görüşmek istediğini bana iletti. Bende de mühimmat sorumlusunun telefonu olmadığı için başka bir personeli arayarak durumu ilettim. Sonra nasıl bir gelişme oldu bilmiyorum. Koktod düzeneğine geçmek için başlık, hücum yeleği dağıtıldı. Silahlarda şarjör yoktu. Araçlar getirildi. Kanunsuz bir emir almadım ve yine kanunsuz bir emir vermedim.

Gecenin tanıklarının verdiği ifadeleri hatırlatan Mahkeme başkanı ‘Gençler, tarihe tanıklık ediyorsunuz’ gibi konuşmalar yaptığını hatırlatması üzerine Arslan, “Yaşanan olağanüstü durumu kast etmiştim. Neredeyse tugaydaki tüm askerler içtima alanında olduklarını, bunun sık olan bir durum olmadığını kast ettim. Ayrıca yaşanan talihsiz durum nedeniyle izne çıkamayacağımın sitemi ile söyledim. O gece tam kurduğum cümleyi hatırlamıyorum” dedi.

İbrahim Arsalan’ın Avukatı Ekrem Asma ise, “Müvekkilimn FETÖ/,PDY Silahlı Terör örgütüyle her hangi bir ilişkisi tespit edilememiştir. Koktod düzenine geçmek için Valilikten talep gelip gelmediğini bilemez. Saat 03.00 sularında zaten erler ile yemekhaneye geçmiştir. Müvekkilimin sonraki duruşmalardan verasette tutulmasını istiyorum” diye konutu.

İbrahim Arsalanın ifadesinin ardından 15 Temmuz akşamı Bolu Valisini gözaltına almak üzere kurulduğu iddia edilen 9 kişilik manganın başında görevlendirilen Teğmen Ümit Birinci ifade verdi. Birinci ifadesinde;

MANGA OLUŞTURMAMI SÖYLEDİ

Nuri Yüzbaşının çektiği mesaj üzerine 23.45 gibi tugaya geçtim. Herkes içtima alanındaydı. Bu sırada Nuri Yüzbaşı, Veli Yarbayın beni çağırdığını söyledi. Nuri Yarbay’ın yanına geçtim ve benden 9 kişilik rütbelilerden oluşan bir manga oluşturmamı söyledi. Bende yaptım ve bunu benim sorgulama şansım yoktu. Kendi bataryamdan ben dahil 6 olmak üzere diğer bataryalardan da 3 personel alarak bunu oluşturdum.

SİZE VALİYİ ALMA VEYA KORUMA GÖREVİ DE VERİLEBİLİR

İçtima alanın yanında beklemeye başladık. Telefonumun şarjı bittiği için şarj edilmesi için göndermiştim. Telefona bakmaya gittiğimde manganın çağrıldığı söylendi. Mangayı dizdim ve Veli Yarbay geldi. Yarbay Ceylan göz ucuyla mangayı kontrol etti ve sonra ‘Ben komutandan emir alırım, komutanınıza emir veririm’ diyerek beni gösterdi. Bana gelecek emirlere göre hareket edeceğimizi söyledi. ‘Size Valiyi alma veya koruma görevi de verilebilir. Çekinen veya korkan varsa söylesin’ gibi bir şeyler söyledi. Biz sesimizi çıkarmadık. Veli Yarbay yanımızdan alınınca bazı personel çekindiklerini söyledi. Bende keşke kendisine söyleseydiniz dedim.

KESİNLİKLE KİMSEYE ATEŞ AÇMAYACAĞIZ

Daha sonra orada beklerken Halil Astsubay ‘Olaylar farklı yerlere gidiyor, ne yapacağız’ deyince bende ‘Merak etmeyin bu aşamada dışarı çıkma gibi bir görevimiz yok. Çıkarsak da kimseye zarar vermeyiz. Benim ailemde şu an dışarıda. Kesinlikle kimseye ateş açmayacağız’ dedim. 45 dakika çay içtik. Sonrasında sıkıntı yaşayabileceğimizi düşünerek kendi inisiyatifimle mangayı dağıtarak, herkesi kendi bölüklerine gönderdim. Manganın hangi mantık ve amaçla oluşturulduğunu sorgulayamam. O gece alınan mühimmat 800 tane. Bizim manga için alındığını düşünmüyorum. 9 kişi için en az 1300 mermi gerekir. Silahlarımızda mermi yoktu. Benim şarjörüm kompozit. Yani içi görülüyor. Buda kameralara yansımıştır.

VALİYİ KORUYACAĞIZ ANLAMINDA DÜŞÜNDÜK

İfadesinin ardından Veli Ceylan’ın Mangaya yönelik ‘Valiyi almaya da gidebilir, korumaya da gidebilir’ sözünün hatırlatılması üzerine Teğmen Birinci, “Koktod düzeniyle toplanığımız için Valiyi koruyacağız anlamında düşündük. Sonra askerlerin kendi içlerinde çatıştıklarını, bir kısmın polislerle çatıştığını görünce mangayı dağıtmayı uygun gördüm. Kötü bir olaya vesile olmamak için. Kendi inisiyatifimle dağıttım. 9 kişiyle Vali alınır mı bilmiyorum. Ben iki yıldır Bolu’da görevliyim ama toplasanız iki ay Bolu’da kalmışımdır. Bunu bilemem. Şimdi düşününce, alınamayacağını düşünüyorum” dedi.

Sanık Birinci’nin ifadesinin ardından söz alan avukatı Adem Düzgün, “Manga oluşturulurken, sanıklara verilmiş Vali alınacak gibi bir emir yok. Sonrasında da böyle bir emir yok. Veli Yarbayla konuştuktan sonra, 45 dakika beklemişler. Bu aşamada halka silah sıkamayız gibi kendi aralarında konuşmalar geçmiş. Manga 45 dakika sonra dağılmış. Sanığın darbeye karışmadığı açıktır. Sonraki duruşmalardan vareste tutulmasını istiyorum dedi.

5 KİŞİLİK MÜHİMMAT İSTEDİĞİNİ İLETTİ

Birinci’nin ardından savunma yapan Karargah İkmal Astsubayı Ahmet Güney ise ifadesinde şunları söyledi;

Ben, komuta kademesinin mühimmat ihtiyacını karşılarım. Tugay komutanının aracındaki, konutundaki, komuta kademesindeki komutanların tüm mühimmatlarını ben veririm. 15 Temmuz gecesi mesaiye çağrıldım ve 00.30’da tugaya geldim. Kıyafetlerimi giyerek içtima alanına geçtim. Kurmay başkanının beni sorduğu söylenince, Veli Yarbay’ın yanına gitti. Efendim beni sormuşunuz dedim. Ancak kendisi bana bir emri olmadığını söyledi. Bunun üzerine kendi odama girerken Kurmay başkanının habercisi odama gidi ve kurmay başkanının 5 kişilik mühimmat istediğini iletti. Bende kendisiyle yeni görüştüğümü ve böyle bir şeyi bana söylemediğini belirterek geri gönderdim. Sonra haberci yine geldi ve 5 kişilik mühimmat istendiğini söyledi. Bunun üzerine Kurmay başkanının emir astsubayını aradım ve böyle bir talebin olup olmadığını sordum. Talebin olduğu söylenince ben yine Kurmay başkanının yanına gittim. Bu sırada Veli yarbay birisiyle telefonla görüşüyordu. Beni görünce ne oldu diye sordu ve ‘Efendim 5 kişilik mühimmat istemişiniz? Doğru mu? Cephanelikten çıkartacağım? dedim. Oda hem başını salladı hem de evet dedi.

2 HÜCUM YELEĞİ VELİ YARBAY’IN ARACINA KONULDU

Yanında ayrıldım ve 3 personel alarak cephaneliğe gittim. Ancak cephaneliğe gittiğimde anahtarın bende olmadığı aklıma geldi ve anahtarı almak üzere karargaha döndüm. Anahtarı alarak tekrar cephaneliğe geçtim. Burada Karargah için ayrılan kısımdan içinde 800 mermi bulunan sandığı alarak araca yüklettim. Veli Yarbayın olduğu alana geldim. Burada emir astsubayları 5 hücum yeleğiyşe beni bekliyordu. Boş şarjörlere mermi basmaya başladılar ve bende işleri çabuk bitsin diye mermi bastım. Bu faaliyetlerimiz Yarbay Veli’nin önünde oldu ve gördü. 2 hücum yeleği Veli Yarbay’ın aracına konuldu. Diğer yelekler emir astsubaylarında kaldı. Daha sonra odama geçtim.

KANUNİ EMİRLERİ YERİNE GETİRMİŞTİR

Ahmet Güney’in avukatı Necdet Sertel yaptığı savunmada, “Müvekkilimin Koktod düzeneğin de yer almayan mühimmatları getirdiği iddiasıyla şuan yargılanıyor. Ancak müvekkilim komuta kademesiyle ilgili verilen emir üzerine mühimmat getirmiş. Bunun da Koktod düzeneğiyle bir alakası yok. Veli Ceylan’da mühimmatı aldığını kabul ediyor. 3 kez verilen emri sorguladıktan sonra emri uyguluyor. Kanuni emirleri yerine getirmiştir. Diğer savunmamızı yazılı yapacağız” dedi.

Sanık ifadelerinin tamamlanmasının ardından Mahkeme heyeti 3 kişinin tanıklığına başvurdu. Tanıklardan ikisi, Güneşer’le yaptıkları ve yapmaya çalıştıkları görüşmelerin yaşanan olaylarla ilgili olduğunu belirtti.

DÜZCE ALAY KOMUTANI İFADESİNİ YENİLEDİ

Diğer ifadesine başvurulan FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’ne üye olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunan Düzce Jandarma Alay Komutanı Bilal Güvenir’di. Güvenir verdiği ifadesinde şunları söyledi;

23.37’de İsmail Güneşer beni arayarak Bolu-Düzce Sıkı Yönetim Komutanı olduğunu söyledi. Daha öncede aramış ancak toplantılarda olduğum için bakamamıştım. Kendisinin Bolu Düzce Sıkı Yönetim Komutanı olarak görevlendirildiğini, Düzce Valisi’ni görevden alarak yerine kendimi oturtmamı, Belediye başkanlığına da Düzce CHP İl Başkanını oturtmamı, Emniyet Müdürlüğü’ne ise jandarmadan bir şube müdürünü oturtmamı söyledi. Emri uygulamayacağımı söyledim. Bunun üzerine beni ikna etmeye çalıştı. Hatta ima yoluyla tehdit etti. Ertesi günü Düzce’de olacağını söyledi. Bolu’ya da aynı emirleri verdiğini belirtti. Telefonu kapattıktan sonra İstanbul’da benden sorumlu olan kişiyi aradım ve konuşmayı anlattım. Oda bana daha önce seçilmiş iradenin yanında yer alacağız emrini tekrarladı. Bolu İl Jandarma Alay Komutanı Türker Yılmaz’ı aradım ve Güneşer’in kendisini arayıp aramadığını sordum. Yılmaz arandığını ve emirler aldığını söyledi. Bunun üzerine ne yapacaklarını sordum ve Yılmaz bilemediğini söyledi. Ben uygulamayacağımı söyleyerek telefonu kapattım. Bolu ile Sakarya’dan Düzce’ye olabilecek saldırılara karşı tedbirler aldırdım. Güneşer ile tek görüşmem oldu. Benim olay tarihinde 400 personelim vardı. Kanunsuz emri uygulamak isteseydim, emniyet güçlerini de yanıma alarak emri yerine getirebilirdim.

GÜNEŞER’LE UFAK ATIŞMA; “SEN BENİM FETÖ’CÜ OLDUĞUMU NEREDEN BİLİYORSUN?

Düzce Alay Komutanı Bill Güvenir’in ifadesinin ardından söz alan İsmail Güneşer, “Benim FETÖ’cü olduğum iddia ediliyor. Ancak FETÖ’den tutuklu bulunan sanığa emir veriyorum. Güya yapmıyor. Ben FETÖ’cü olsam verdiğim emri yapardı’ demesi üzerine araya giren Düzce Alay Komutanı Güvenir, “Sen benim FETÖ’cü olduğumu nerden biliyorsun ki” diyerek çıkıştı.

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: