• resmi ilanlar

VELİ YARBAY'IN HABERCİSİ KONUŞTU

14/03/2017 11:00

“FIRSATINI BULSAYDI ASKERLERİ ÇIKARIRDI”

15 Temmuz başarısız askeri darbeye destek verdikleri için yargılanmalarına devam edilen 10 askerin Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmalarına Salı günü devam edildi. Sabah 9 kişinin ifadesi alınırken, ifade veren Yarbay Veli Ceylan’ın habercisi Süleyman Soylu’nun ifadesi o gece tugayda yaşananlara biraz da olsa ışık tuttu.

Haberci Soylu verdiği ifadede, “Ankara’da Helikopterlerden halka ateş açanlarla, Veli Yarbayın farkı yoktur. Veli Yarbay o gece nizamiye kapısının halk tarafından kapatılması durumunda askerin nasıl dışarı çıkarılabileceğini iki kapıya giderek kontrol ettiğini düşünüyorum. Fırsatını bulsa askerleri dışarı çıkaracağını düşünüyorum” diye konuştu.

Haber:Hakan Aydın

15 Temmuz darbe girişimine destek verdikleri gerekçesiyle haklarında hazırlanan iddianame sonrası Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3’ü tutuklu, 7’si tutuksuz yargılanan 10 askerin 7’inci duruşması yapıldı.

Sabah yapılan duruşmada Jandarma Er Bahadır Okçu, Tugay Cephaneliğinde nöbet tutan Erkan Avcı, Er Enes Cankurt ifade verdiler.

15 Temmuz akşamı yaşadıklarını mahkeme heyetine aktaran İsmail Güneşer’in habercisi Er Nihat Eren ise verdiği ifade de şunları söyledi;

SİLAHLARI EMİR ASTSUBAYLARININ ODASINA BIRAKTIM

Er Nihat Eren: “Gece yatıyordum. Arkadaşlar karışıklık olduğunu söyledi. Bu sırada olayları öğrenmek için aşağıya inerken Veli Yarbayın habercisi olan Süleyman Soylu ile karşılaştık. Kendi silahımı ve Mustafa Mutlu’nun silahını alarak karargaha gelmemi söyledi. Silahlar alıp karargaha geldikten sonra, silahları emir astsubaylarının odasına bıraktım. İçtima alanına geçtim.

ŞARJÖRLERE MERMİ BASTIM

Haberci Süleyman Soylu Ahmet Üney’den mühimmat istemiş. Ancak Üney bu cephaneleri vermemiş. Süleyman Soylu daha sonra bir kez daha mühimmat istemiş.  Daha sonra Veli Yarbay, Ahmet Üney’le konuşmuş. Ahmet Başçavuş koğuş binasından çıkarken beni gördü ve yanına çağırdı. Birlikte cephaneliğe gittik. Ancak anahtar olmadığı için geri döndük. Sonra tekrar cephaneliğe gittik. Karargaha ait cephaneliğe geçerek 1 kasa mühimmat aldık. İçtima alanına geri döndüğümüzde ben araçtan indim. Karargaha çıkarak işlerimle ilgilendim. Tekrar aşağıya indiğimde 3 kişinin şarjörlere mermi bastığını gördüm. Ahmet Üney benimde mermi basmamı söyledi. Ben de bastım. 5 hücum yeleğine dolu 5 şarjör yerleştirdik. Veli Yarbayın habercisi Süleyman Soylu 2 dolu hücum yeleğini alarak Veli Ceylan’ın arabasına koydu. 3 tane dolu hücum yeleğini emir astsubaylarının odasına bıraktık.

“BEN KOMUTANDAN YANAYIM”

Kurmay başkanının yanına rütbeliler gelip gidiyordu. Karargah binasının arkasında bir araya gelen uzmanlar ‘Biz kimden yanayız’ diye konuşurken Mustafa Mutlu’nun ‘Ben komutandan yanayım’ dediğini duydum.

15 Temmuz akşamı Tugayda emirler yağdırarak, askerleri Koktod düzenine geçiren Yarbay Veli Ceylan’ın habercisi Süleyman Soylu da mahkeme heyetine ilginç detaylar aktardı. İşte haberci Soylu’nun mahkemede verdiği ifade;

“EMREDERSİNİZ KOMUTANIM DİYORDU”

15 Temmuz akşamı Merkez Komutanlığından Kurmay Başkanı Veli Ceylan’ı alarak tugaya doğru yola çıktık. Bu sırada Veli Yarbay sürekli telefonla konuşuyordu ve sürekli ‘Emredersiniz komutanım’ diyordu. Bunun üzerine ‘komutanım bilmem gereken bir şey var mı?’ diye sordum. Bana ‘Türk Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu’ dedi.

“SİLAH VE MÜHİMMATLARI HAZIRLA”

Tugay Karargah binasının önünde Veli Yarbayı bıraktım. Bana ‘Land hazır olsun’ dedi. Daha sonra ‘Silah ve mühimmatları hazırla’ dedi. Bende Mühimmat sorumlusu Ahmet Üney’i aradım ancak tugaya gelmemişti. Daha sonra silahlığa giderek silah, kompozit başlık ve hücum yeleklerini aldım. Nihat Eren’i gördüm ve kendisinin, Mustafa Mutlu’nun silahını alıp gelmesini söyledim. Veliye silahları aldığımı söyledim. Veli bana mühimmatları sordu. Ahmet Üney’in tugayda olmadığını söyledim. İçtima alanında Ahmet Üney’i gördüm ve Veli Yarbayın emrini ilettim. Ancak Ahmet Üney yeni Veli Yarbayla görüştüğünü, kendisinden böyle bir isteğinin olmadığını söyledi. Bunun üzerine Veli Yarbay’ın yanına giderek ‘Komutanım mühimmat alacak mıyız’ dedim. Oda ‘Evet’ dedi. Bunun üzerine Ahmet Üney’in yanına yeniden gittim. Bu sefer Ahmet Üney ‘Sen git’ dedi. Karargaha geçtim. Bir müddet sonra mühimmatların geldiğini, şarjörlere mermi basıldığını gördüm. Kendi hücum yeleğimi giydikten sonra Veli Yarbayın hücum yeleğini araca bıraktım. Kalan 3 yeleğin Emir Astsubaylarının odasına çıkarıldığını öğrendim.

“TEL ÖRGÜLERİNİ KONTROLÜ İÇİN YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNMÜYORUM”

Bir üre sonra Veli Yarbay bana makam aracını çalıştırmamı söyledi. Yanımızda Mustafa Mutlu ve Veli Yarbayla birlikte 1 Nolu Nizamiyeye gittik. Burada Mutlu ve Ceylan araçtan inerek, nizamiyenin 5 metre kadar dışına çıkarak baktılar. Burada 5 dakika kadar oyalandıktan sonra tekrar araca bindiler ve 4 nolu kapıya doğru gittik. Veli Yarbay 4 Nolu kapının uzak olduğunu söyledi. Mutlu ise yaklaştığımızı belirtince, ben aracı sürmeye devam ettim. 4 nolu kapıda bir süre bekledikten sonra karargaha geçtik. 10 – 15 dakikada iki kapıya gittik geldik. Bizim bunu tugayın çevre tel örgülerini kontrol için yaptığımızı düşünmüyorum. Tugay etrafı yaklaşık 20 km’dir. Biz ise o akşam 3 km’lik bir yolda gittik geldik ve bu yolun 300 metresi tel örgülüdür. Bana tel örgülerin kontrol edileceği söylenseydi başka bir yol güzergahı kullanmam gerekirdi. Niçin 1 ve 4 nolu kapıya gidip geldiğimizi bilmiyorum.

MÜHİMMAT DAĞITILIP DAĞITILMADIĞINI SORDU

Veli Ceylan’ın sürekli yanındaydım ancak aramızda 15 metre kadar mesafe vardı. Rütbeliler gelip gidiyordu. Ben ne konuştuklarını duymadım. Gece saat 02.30 gibi Cahit Albay tugaya geldi. Gelir gelmez mühimmat dağıtılıp dağıtılmadığını sordu. Veli Yarbay dağıtılmadığını söyledi. Bu konuşmadan sonra askerler yemekhaneye gönderildi. Sabah saatlerinde Veli Yarbaya mühimmatları teslim edip etmemeyi sordum. ‘Biraz daha bekle’ dedi. Bir süre sonra ise ‘mühimmatları teslim edin’ dedi. Nihat Eren’le nöbetçi amirin odasına gittik. Burada mühimmatları teslim etmek istedik. Ahmet Üney de oradaydı ve mühimmatları teslim aldı.

“ASKERLERİ DIŞARI ÇIKARACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Mahkeme başkanının kanaatini sorması üzerine Soylu, “Ankara’da Helikopterlerden halka ateş açanlarla, Veli Yarbay’ın farkı yoktur. Veli Yarbay o gece nizamiye kapısının halk tarafından kapatılması durumunda askeri nasıl dışarı çıkarılabileceğini iki kapıya giderek kontrol ettiğini düşünüyorum. Fırsatını bulsa askerleri dışarı çıkaracağını düşünüyorum.”

“EVRAKLARI İMHA ETMİŞ”

Darbe teşebbüsünden 1-2 gün sonra Veli Yarbay beni yanına çağırdı. Burada çok fazlaca evrakı kağıt kırpma makinesiyle imha ettiğini hatırlıyorum. Daha sonra imha edilen kağıtları Nihat Eren’le alarak yaktık.

“BAŞARISIZ BİR DARBE GÖRÜYORUZ”

Çay için Veli Yarbay’ın odasına girdiğimde Murat Gelen’le oturduklarını gördüm. Çayı verirken Veli Yarbay, ‘Biz çok darbe gördük, ilk defa başarısız bir darbe görüyoruz’ dediğini çok net hatırlıyorum. Bunu söylerken üzüntülü bir hali vardı.

“BÖYLE ENGELLEYEBİLECEKLERİNİ Mİ SANIYORLAR”

Tugaya giriş çıkış yaparken beton blokların arasında geçerken Veli Yarbay ‘Bunlar ne yaptıklarını zannediyorlar, böyle engelleyebileceklerini mi sanıyorlar’ diye arabanın içinde kendi kendine söylendi.

“KABUL ETMİYORUM”

Süleyman Soylu’nun ifadesinin ardından söz isteyen Yarbay Murat Gelen, “Benim Veli Ceylan’la aramızda böyle bir konuşma gerçekleştiğini kabul etmiyorum. Ben darbenin başarılı veya başarısız oluşuyla ilgili konuşmadım” dedi.

 

Daha sonra tugayda askeri vazifelerini yerine getiren Reşat Lale, Enis Yıldız ve Nevzat Karaman’ın ifadesi alındı.  

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: