• resmi ilanlar

Akademisyenler anlatıyor (8)

18/05/2017 18:47

FETO/PDY ile ilişkili olduğu iddialarıyla yargılanan akademisyenler savunmasını yapmaya devam etti. 8'inci duruşmada toplam 5 akademisyen ifade verdi. Mahkemede sadece Mehmet Bahar ve Hayri Coşkun ifadelerini veremedi. Her iki isim de pazartesi günü gerçekleştirilecek duruşmada ifadelerini verecek. Mahkeme heyeti yetişmesi halinde sanıklar hakkındaki ara kararını da pazartesi günü vermeyi planlıyor. Haber: Ebru EYVAZOĞLU-Hakan AYDIN FETO/PDY ile ilişkili olduğu iddialarıyla AİBÜ akademisyenlerinin yargılandığı 8. Duruşmaya Karaçayır Nikah Salonu'nda devam edildi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden 10'u firari, 31'i tutuklu 77 akademisyen iddianamede yer alan haklarındaki suçlamalarla ilgili savunma yapmaya devam ediyor. POLİS AKADEMİSİNDEN AİBÜ'YE 15 Temmuzda gerçekleşen hain darbe girişimine başından beri karşı olduğunu ve örgüt üyesi suçlamasıyla yargılanmaktan utanç duyduğunu belirten Muhammet Salih Elmas, “Aleyhime hiçbir tanık ifadesi olmadığı AİBÜ'nün Araştırma Komisyonu Raporunda da görülebilir. 20 Temmuz tarihinde hakkımda hiçbir delil olamamasına rağmen görevimden çıkarıldım. 11.06.2015'te kapatılan Polis Akademisinden AİBÜ'ye geldiğim doğrudur. Ancak bu durum, raporda sanki olumsuz bir şey gibi yansıtılmış. Halbuki YÖK tarafından oradaki tüm öğretim görevlileri başka yerlere atanmıştır. Bu durum olumsuz bir şey gibi sunulması da hoş değil” dedi. “ÖNYARGI İLE HAYATIM MAHVEDİLDİ” Hayatının hiçbir döneminde örgüte ait ev veya yurtlarda kalmadığını söyleyen Muhammet Salih Elmas, “Şu an aynı koğuşta tanıdığım birkaç öğretim görevlisinin dışında hiç kimseyi de tanımıyorum. Sosyolojiden şeref derecesiyle mezun oldum. Darbeden sonra açığa alınmalar olunca hiç tereddüt etmedim. Acaba açığa alınır mıyım diye aklıma gelmedi. Çünkü suçsuzdum. Önyargı ile hareket edilip görevimden alındığımı ve hayatımın mahvedildiğini düşünüyorum” dedi. “FAİZSİZ BANKACILIK GİBİ BİR HASSASİYETİM YOK” Bankasya hesabında hareket olmadığına değinen Elmas, “İddianamede Bankasya hesabı aktif ancak hesap hareketi tespit edilememiştir diyor. Hesap hareketi olmayan bir bankada nasıl aktif olabilirim bilmiyorum. Ayrıca aksine faizsiz bankacılık gibi bir hassasiyetim de yok. Bu hesap açılmış ancak hiç kullanılmamıştır” dedi. “2015'TE ALDIĞIM TELEFONA 2014'TE NASIL BYLOCK YÜKLENMİŞ OLABİLİR BİLMİYORUM” Bylock kullandığı iddialarını kesin bir dille reddeden Muhammet Salih Elmas, “2015 yılında aldığım bir telefona 2014'te nasıl bylock yüklenmiş olabilir bilmiyorum. Bylock ile ilgili hatalı tespitler de ortadadır. Aylardır bir çok maddi tespit sunmama rağmen de yeterli olmadı. Ben bylock'un tek başına delil sayılmasına anlam veremiyorum. 4 aydır tutuklu bulunuyorum. Eşim çocuğumuza ve kolon kanseri olan annesine bakmak zorunda kaldı. Mağdur durumda kaldım. Yapılan ev aramasında da delil veya materyal ele geçirilememiştir. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” dedi. “BEN TERÖRİST DEĞİLİM” Yusuf Ziya Akpınar: “Ben terör örgütü üyesi ve terörist değilim. Terör şiddet ve cebir kullanarak korku ve panik yaratmaktır. Ben ise vatanı için hizmet eden bir doktorum. BU hain terör örgütünü lanetliyorum. Bu örgütün 18 faaliyet alanı ile uzaktan yakından ilgim olmadı. Ne sohbetlerine gittim, ne de okullarında okudum. Yapılan aramada da herhangi bir suç unsuru sayılabilecek materyale rastlanmamıştır” dedi. “HAYATTA TEK GAYEM VATANIM İÇİN ŞEHİT OLMAKTIR” Doğum yerinin İngiltere olduğunu söyleyen Akpınar, “Terör örgütü üyesi olsaydım çok rahat şekilde yurtdışına gidebilirdim. Aynı zamanda İngiltere vatandaşıyım. Avrupa İnsan Hakları kuralları doğrultusunda konsolosluğa başvurup, sonra tutuklanmam gerekiyordu. Bu suçtur. Ama ben suçsuz olduğum için bunun bir önemi yok. Kendim devlet okullarında okudum. Evlerinde veya yurtlarında kalmadım. Çocuklarımın da bu örgütle ilintili bir okula gitmesine müsaade etmedim. Yıllardır Türk Ocakları üyesiyim. Hayatta tek gayem vatanım için şehit olmaktır. Bu amaçla da vatani görevimi yaparken Güneydoğu'da gönüllü görev yapmak için başvuruda bulundum. Birincilikle doktora programına girdim. Huzurevleri gibi yerlerde ücretsiz diş taramaları gerçekleştirdim. 3 yıl boyunca hem hasta baktım, hem öğrenci yetiştirdim. Hiçbir terörist bunu yapmaz” dedi. “HASAN ORUÇOĞLU, İSMET DURAN'IN KANKİSİ” Prof. Dr. Hasan Oruçoğlu'nun ifadeleri doğrultusunda gözaltına alındığını belirten Yusuf Ziya Akpınar, “Bir kişinin sözüyle birçok kişinin mesleğinden ihraç edilmesini mahkemenin takdirine bırakıyorum. Darbe girişimi olmadan birkaç gün önce ilginç sözler söyleyen kendisiydi. En çok şüphe onun üzerindeyken neden bu şahıs alınmadı çok merak ediyorum. İftira niteliğinde ifadeler kullanmıştır. İsmet Duran'la yakın olduğumu söylemiş. Halbuki kendisi İsmet Duran'ın kankisi diyebilirim. Konya'dan beraber AİBÜ'ye geldiler. İsmet Duran sayesinde Bolu'ya geldiğimi ve onun emrinde hareket ettiğimi söylemiş. Bunlar doğru değil, ama İsmet Duran hocam olduğu için tabi ki kendisiyle yakınlığım olmuştur. Mehmet Yazıcı ise yalnızca hastamdır. Kenan Gümüştekin de he mhastam aynı zamanda da ders anlatırken tanışıklığımız var. Arif Duran ise Acilde çalışan öğretim görevlisiydi. Hasan Oruçoğlu'nun düzenlediği bir eğitimde tanıştık. Aynı zamanda Hasan Oruçoğlu kendisi bana getirmiş ve diş tedavisini yaptım” dedi. TOPLANTI SALONUNA DA İBADET ETMEK İÇİN HALI SERDİRME İDDİASI Akpınar “Dekan İsmet Duran tarafından korunduğum iddiaları da tamamen yalan. Ben rektörlük seçiminde Cabir Terzioğlu'na oy verdim. Bu yüzden ne zaman dekan yardımcısı olsam Rektör Hayri Coşkun beni bloke etmiştir. Eğer dekan beni korusaydı dekan yardımcısı olabilirdim. Toplantı salonuna da halı serdirip ibadet ettiğimiz söylenmiş. Halbuki toplantı salonlarımızın hiçbirinde halı yoktur. İbadet yapmak isteyenler için zaten mescid vardır” dedi. “BERAATİMİ İSTİYORUM” Mahkemenin öğleden sonraki ilk ifadesini Adli Kontrol Şartıyla tutuksuz yargılanan Zafer Sayan verdi. Sayan kendi verdiği ifadesinde, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Üniversitede idari kadroda tekniker olarak görev yapmaktaydım. Akademisyenler beni tanımaz. Bu nedenle aleyhime olan beyanlarını kabul etmiyorum. 2008 yılında Zaman Gazetesine abone oldum. Gazetenin dağıtımında yaşadığım sıkıntılar nedeniyle birkaç ay sonra aboneliğimi iptal ettirdim. Aktif Sen üyeliğimi memur haklarımı savunması için yaptım. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından 18 Temmuz tarihinde bu sendikadan istifa ettim. Beraatimi istiyorum” dedi. “2 KEZ SOHBET TOPLANTISINA KATILDIM” Mahkeme başkanı tarafından Mahmut İnceel tarafından düzenlendiği iddia edilen toplantılara katılıp katılmadığı sorulan Sayan, “Mahmut İnceel'i, Fen Edebiyat Fakültesi'nde birlikte çalıştığımız dönemden tanırım. 2001 yılına kadar beraber çalıştık sonra kendisi Tıp Fakültesi'ne geçti. İnceel'in daveti üzerine Tabaklar Mahallesi'nde bulunan bir apartman dairesinde 2 kez gerçekleştirilen sohbet içerikli toplantılara davet üzerine katıldım. Toplantılarda tanımadığım bir kişi konuşuyordu ama İnceel bu konuşan şahsın yanında otururdu” dedi. “ÜYELİKLERİMİ İNCEEL'İN İSTEĞİYLE YAPTIM” Mahkeme Başkanı tarafından Zaman Gazetesi ve Aktif Sen üyeliklerinin İnceel'in telkiniyle olup olmadığı sorulan Sayan, “Zaman Gazetesi aboneliğimi İnceel'in gazetenin iyi olduğu ve eklerinden yararlanabileceğimi söylediği doğrudur. Yine Aktif Sen üyeliğimi de onun tavsiyesi ile yaptırdım. Ancak benim örgütle doğrudan bağlantım olduğu doğru değildir” ifadesini kullandı. REKTÖRE KADRO SORMUŞLAR Bolu Belediyesi Fen İşleri'nde mühendis kadrosunda çalışırken darbe teşebbüsünün ardından yapılan soruşturmalar kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan Settar Topaç'ın eşi Zekiye Uslu Topaç hakkındaki iddialarla ilgili olarak savunma yaptı. Topaç, “Hakkımdaki örgüt üyeliği iddialarını kabul etmiyorum. Hakkımda beyanda bulunan şahıslar öğretim üyeliği kadrosuna benim her hangi bir yeterliliğim olmadan FETÖ bağlantım nedeniyle atandığımı beyan etmişler. Ben lisans eğitimimi Düzce'de birincilikle, yüksek lisansımı da bitirerek AİBÜ'de okutman olarak görevlendirildi. 2014'ün Nisan veya Mayıs ayında eşimle birlikte Rektör'ün yanına çıktık ve benim branşımla ilgili olarak her hangi bir ihtiyaç (Kadro anlamında) olup olmadığını sorduk. Rektör de bize ne açılacağını nede açılmayacağını söylemedi. İhtiyaç olursa değerlendirileceğini söyledi. Ancak 6 ay sonra bölümümle ilgili ilana çıkıldı. Yazılı sınavda birinci oldum ve kadroya atandım” dedi. DERNEK ÜYESİ DEĞİLMİŞ Dernek üyeliğinin bulunmadığını belirten Topaç, “Benim Bolu Bahar Derneğine üye olduğum söylense de ben böyle bir derneğe üye olmadım. Adı anılan derneğin faaliyet alanı nedir, merkezi neresidir doğrusu bilmiyorum. Ayrıntılı araştırma yapılırsa gerçek ortaya çıkar” ifadelerini kullandı. BERAATİMİ İSTİYORUM Son olarak bylock kullanıcısı olmadığını belirten Topaç, “Bylock kabul etmiyorum. Ayhan Uslu babamdır. Sonu 7347 ile biten telefon numarasını 2014 yılından bu yana ben kullanıyorum. Telefonum 2 ayrı GMS hatlı çalışıyordu. Eğer tespit edilen telefona ait IME numarası ile benim teslim ettiğim telefonun IME numarası eşleşirse, telefonda dijital incelemenin tamamlanarak tarafıma verilmesini istiyorum. Süreç nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadım. Eşimde cezaevinde. Beraatimi istiyorum” dedi. KİMSENİN KORUMASINA İHTİYACIM YOK Örgüt üyeliği iddiasını kabul etmeyen ve hayatında silah görmediğini belirten Ümmügülsüm Benek, “Üniversite komisyonunda hakkımda 3 kişinin aleyhime beyanları var. Bu üç şahıs Fizyoloji bölümünde. Kendileri Kenan Gümüştekin tarafından korunduğumu söylemişler. Ancak benim tez hocam başka üniversiteye geçince, bölümümüzde başka hoca olmadığı için tez hocalığım Kenan Gümüştekin'e geçmiştir. Tezim de enstitüde onaylandı. Ben almış olduğum eğitimi tamamlayacak olgunluğa sahibim. Kimsenin korumasına ihtiyacım yok. Bu kişilerin aynı dosyadan tutuklu yargılanan eşime yönelik husumetlerini benimle devam ettirdiklerini düşünüyorum” dedi. OKUL MÜDÜRÜ GALİP ÖZCAN'DI! 17/25 Aralık sürecinden sonra yapıdan uzaklaşmak için dershanelerinden istifa ettiğini belirten Benek, “Ben düğün sonrası oluşan borçlarımı kapatabilmek için Fem Dershanesinde biyoloji öğretmeni olarak çalıştım. 17/25 Aralık sürecinden sonra bu yapıdan uzaklaşmak istedim. Dershane yöneticilerine istifa edeceğimi belirttim. Ancak dershane yöneticileri ara dönem olduğu için yeni hoca bulamayacaklarını, yılı tamamlamazsam öğrencilerin mağdur olacağını söyledi. Benim sınıfımda başarılı öğrenciler vardı. Öğrencilerimin mağdur olmaması için dönemi tamamladım ve istifa ettim. Daha sonra ise Birinci Temel Lisesi'nde göreve başladım. Burada deneme amaçlı derslere girdikten sonra benle çalışmak istediklerini söylediler. Benim bu dershanenin yapıyla iltisaklı olduğundan haberim yoktu. Hatta Dershanenin müdürü CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan'ın babası Galip Özcan'dı. 8 ay burada çalıştım. Ben yapıdan uzaklaşmak için dershaneden istifa etmiştim. Bilsem burada da çalışmazdım” dedi. TÜRKİYE 126'INCISI OLDUM Yaşadıklarını kabus olarak niteleyen Benek, “Olaylar sonrası üzerimize çalınan kara leke nedeniyle tüm gayretlerime rağmen yeni bir işe giremedim. Son yapılan KPSS sınavında Türkiye 126'ıncısı oldum. Ancak atamam yine yapılmadı. Biran önce bu kabusun bitmesini ve beraatimi istiyorum” diye konuştu.

...

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: