• resmi ilanlar

“MAHKEME-İ KÜBRADA HESAPLAŞACAĞIM!”

09/08/2017 11:00

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden Çatı Sanıkları savunmaya devam ediyor. Bir dönem Bolu Valiliği Özel Kalem Müdür Vekilliği yapan Uğur Karaca, dini sohbetleri organize ettiği iddiasını kabul etmezken, Özel Kalem Müdürlüğünde çalışmasının da mevzuata uygun olduğunu belirtti. Yasin Savcı'da hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, “Oğlumun bir yıldır tutuklu olması, bize iftira atanları sevindiriyor. Sevinebilirler. Bu dünyanın bir de ahireti var” dedi.

Haber: Hakan Aydın

Uğur KARACA

İbrahim Özçimen döneminde bir ara Bolu Valiliği Özel Kalem Müdür vekilliği görevini yürüten Uğur Karaca tüm suçlamaları reddetti. Karaca yaptığı savunmasında şunları söyledi;

ÖRGÜT ÜYESİ VE SEMPATİZANI DEĞİLİM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bilerek ya da bilmeyerek silahlı veya silahsız herhangi bir suç örgütünün üyesi veya sempatizanı olmadım. Aleyhimde beyanda bulunan Zafer Karaçaylı, Engin Başer ve Serkan Özmarka’yı çeşitli vesilelerle tanırım. Aleyhime beyan veren bu şahısların iddiaları soyut ve nesnesizdir. Çelişkiler mevcuttur. Bu nedenle aleyhime delil sayılmasını kabul etmiyorum.

ORTAKLARIN KARARIYLA KAPANAN BANKADA HESABIM VARDI

Bakanlar kurulu kararı ile kurulan ve ortaklarının talebi ile kapatılan Bank Asya’da 1997 yılında hesap açtırdığım doğrudur. Kullandığım kredi kartı ve DIT kartı bu hesap üzerinden ödedim. Kredi kartı ödemesi dışında hesabımda herhangi bir mevduat yoktur. 2016 yılı başlarında kredi kartımı iptal ettim, hesabı da kapattım. Aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

İYİ BİR EĞİTİM ALMASI İÇİN GÖNDERDİM

Örgüte müzahir okulda çocuğumun eğitim görmesi aleyhime delil olarak kabul edilmiş. Bir anne ve babanın çocuğunun üzerindeki en önemli görevi iyi bir eğitim almasını sağlamaktır. Mevcut iki özel okul arasında fiziki şartlarının daha iyi olması, kamu ve siyasetçilerin çocuklarının bu okula gitmesi nedeni ile kızımı kaydettirdim. 8. sınıfı Melih İlköğretim Okulu’nda okudu. Lise öğrenimine devlet okulunda devam etti. Kızım bir dönem FEM Dershanesine gitti. 2013 haziran ayına kadar bu dershanede ders aldı. Bu durumun aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

TOPLANTILARA KATILMADIM VE ORGANİZE ETMEDİM

Dini sohbetlere katıldığım iddiası doğru değildir. Herhangi bir terör örgütünün dini sohbet toplantılarına katılmadım ve organize etmedim. Emniyette sorgulanırken Bolu eski valisi İbrahim Özçimen’in akrabası olduğu belirtilen bir şahsa ait fotoğraf bana gösterilerek, bu şahsı valilikte görüp görmediğim soruldu. Görmediğimi söylememe rağmen başka bir şahsın ifadeleri benim ifademmiş gibi geçirilmiş. İfademde yer alan bu beyanlar bana ait değildir. Oktay Güneş, Davut Alcı, Gürbüz Yavuz ve Zafer Karaçaylı’yı tanırım. Ancak dini sohbetlere bu şahıslar ile birlikte katıldığım doğru değildir.

İFADEME ÇARPITARAK YAZILMIŞ

İfademde çocuğumun dershaneye gittiği dönemde dershane aktivitelerinde kullanılmak üzere bir iki kez yardım ettiğimi söylemiştim. Bu nokta da ifademe çarpıtılarak yazılmış. Kabul etmiyorum.

DERNEK ÜYELİĞİ ANAYASAL BİR HAKTIR

İddianamede tarafıma isnat edilen suçlamaya delil olarak gösterilen Abant çalışanlar Derneği ile Bolu İdareciler ve Emekliler Derneğine üyeliklerim aleyhime kullanılmış. Ben bu derneklere üye oldum ancak 2012-2013 yıllarında faaliyetlerini yeterli görmememden dolayı Abant Çalışanlar Derneğinden istifa ettim. Bolu İdareciler ve Emekliler Derneğine üyeydim. Adı geçen derneklere herhangi bir isim altında ödeme yapmadım. Dernek üyeliği anayasal bir haktır. Anayasadan kaynaklanan hakkımı kullanarak yapmış olduğum üyeliklerin aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum.

ZAMAN GAZETESİNE ABONE OLDUM

Kızımın FEM Dershanesine gittiğini söylemiştim. Dershanenin deneme kitapçıklarından yararlanabilmesi için eşim adına Zaman Gazetesine abone oldum. Bu aboneliği 2013 yılında sonlandırdım. Sızıntı Dergisine hiçbir şekilde abone olmadım. Ekran çıktısındaki adres ve telefon bilgileri aileme ait değildir. Gazeteye abone olduğum dönemde herhangi bir terör örgütünden bahsedilmiyordu.

GÖREVLENDİRMELER MEVZUATA UYGUN YAPILMIŞ

Bolu valiliğinde özel kalem müdür vekili olarak dönemin valisi İbrahim Özçimen tarafından görevlendirilmem iddiası mevcuttur. Ben 1997 yılında Bolu Valiliğine memur olarak atandım. 2004 yılında sınava girerek yüksek bir puanla Göynük yazı işleri müdürlüğüne atandım. 2009 yılında vali kararı ile Dörtdivan’a adeta sürgün edilerek özel idare müdürü yapıldım. Görevimi icra ederken vali yardımcısının ricası ile kadrom özel idare bünyesinde tutularak Bolu Valiliği Özel Kalem Müdürlüğü bünyesine düz memur olarak geçici görevlendirmem yapıldı. 2014 yılında özel idareye geri dönerek Kültür ve sosyal işler müdürlüğünde 2 görev yaptım. 2016 da emekli oldum. Anlattığım görevlendirmeler mevzuata uygun olarak yapılan geçici görevlendirmedir. Aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum.

VATANIMA VE MİLLETİME İHANET ETMEDİM

Benim Mahmut İnceel ile birlikte toplantı düzenlediğim iddia ediliyor. Herhangi bir terör örgütünün sempatizanı ve üyesi değilim. Hayatımın hiçbir döneminde vatanıma ve milletime ihanet etmedim. FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütünün sempatizanı olmadım. Yaptığım iddia edilen faaliyetler hiçbir ceza kanununda suç olarak belirtilmemiştir. İddiayı kabul etmiyorum.

Aleyhinize beyanda bulunan İsmail Akgül ve Nuray Bozkurt’un beyanları için ne söyleyeceksiniz?

Nuray Bozkurt’un ifadesini kabul etmiyorum. Dörtdivan’da bir iş mevzusu üzerinde aramızda husumet yaşandı. Beyanları bu husumet sonrası verdiğini düşünüyorum. İsmail Akgül valilikte çalışan personeldir.  Beyanları soyut ve yoruma dayalıdır, kabul etmiyorum.

Sulh Ceza Hakimi huzurunda verdiğiniz beyanlar doğru mudur?

Ben gözaltına alınmadan önce bir polis memuru tarafından tutuklanacağım bilgisi tarafıma söylendi. Bu bilginin gelmesi üzerine şok yaşadım. Bunun ardından 5 gün gözaltında tutuldum. İkinci bir şok daha yaşadım. Savcının bizimle ilgili tutuklanma talebi istediğini öğrenince şoklarım arttı. Bu esnada hakimin Zafer Karaçaylı’nın anlatılarak tarafıma sorduğu sorulara bazı açıklamalarda bulundum. Ancak bu açıklamaları tamamen yaşadığım şoklar nedeniyle yaptım. Neler söylediğimin farkında değildim. Orada yaptığım açıklamaları kabul etmiyorum.

 

VEDAT ALBUS

Özel sektörde Ziraat Mühendisi olarak çalışırken önce gözaltı, sonra tutuklandığını ve bu nedenle 17 yıldır çalıştığı iş yerinden çıkartıldığını belirten Vedat Albuz savunmasında şunları söyledi;

FİRMA TARAFINDAN İŞİME SON VERİLDİ

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Çalışma hayatım boyunca takdir görmüş ve görevini başarı ile ifa etmiş biriyim. Ziraat mühendisi olarak özel sektörde çalışıyorum. Tutuklanmadan önce bir tavuk firmasında 17 yıl çalıştım. Ancak hakkımdaki soruşturma ve ardından tutuklanma nedeni ile firma tarafından işime son verildi.

İLTİSAKLI OLDUĞUNU BİLMİYORDUM

Çocuğumu örgüte müzayir okula gönderdiğim iddia ediliyor. 2002 yılında evlendim. 2006 yılında çocuğum oldu. Evime yakın olması çocuğumun yaşadığı sağlık sorunları ile özel ilgi görebilmesi ve eğitim kalitesi yüksekliği sebebi ile Fatih Kolejine gönderdiğim doğrudur. Adı geçen okulun FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile iltisaklı olduğunu bilmiyordum. Bu durumun suçlamada aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

ABONE OLARAK YER ALMIŞ

Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisine abone olduğum iddiası yer alıyor. Dosya içerisinde öyle bir tespit yokken emniyette verdiğim samimi beyanlarım sırasında çocuğum Fatih Kolejine gittiği dönemde deneme sınavlarının yayınlanıyor olmasından dolayı zaman gazetesine abone olmuş olabileceğimi söylemiştim. Ancak bu husus iddianamede abone olarak yer almış. Kabul etmiyorum. Sızıntı Dergisine ait abone kaydında yer alan isim ve adres bilgileri bana ait değildir. Telefon numarası bana aittir.

İSMİMİN KARŞISINDAKİ İMZA BANA AİT DEĞİLDİR

Köy ve Kırsal Kesimi Bilinçlendirme ve Yardımlaşma Derneği ile Bolu Detay Mimar Mühendisler ve Teknik Elemanlar Derneğine üye olduğum iddianamede yer alıyor. Yeni bir çevre edinebilmek için Köy ve Kırsal Kesimi Bilinçlendirme ve Yardımlaşma Derneğine üye olduğum doğrudur. Derneğe aidat ve bağış yapmadım. Derneğin 2010 yılında gerçekleşen genel kurul toplantısına ait hazurun listesinde yer alan ismimin karşısındaki imza bana ait değildir. Hiçbir toplantısına ve faaliyetine katılmadım. Bolu Detay Mimar Mühendisler ve Teknik Elemanlar Derneğine üye olduğumu hatırlamıyorum. Ancak ailemin uzun yıllar seracılık yapması, benim bu hususta tecrübeli olmam ve ziraat mühendisi olmam hasabiyle çevre edinmek amacı ile derneğe üye olmuş olabilirim. Ancak net olarak bunu hatırlamıyorum. Bildiğim tek şey bu derneğin hiçbir faaliyetine katılmadığımdır. Her iki derneğin de FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne iltisaklı olduğunu bilmiyordum. Bu nedenler ile dernek üyeliklerimin aleyhime delil sayılmasını kabul etmiyorum.

BU KAYDIN NE ŞEKİLDE TUTULDUĞUNU BİLEMİYORUM

Oktay Güneşin evinde ele geçirilen kurban-himmet listesinde ismimin yer aldığı iddia ediliyor. Ben yoğun bir çalışma yapardım. Çalışma saatlerim düzensizdi. Yıllık izne dahi çıkamıyordum. Dini bayramları ailemle geçirirdim. Aile büyüklerimizi ziyaret ederdik. Kurbanımı da ailemle keserdim. Oktay Güneşin düzenlediği listede adımın nasıl yer aldığını bilemiyorum. Kurban bağışı yapmadım. Adı geçen listede benim ve babamın adının yer aldığı belirtildi. Bu kaydın ne şekilde tutulduğunu bilemiyorum. Oktay Güneş ile tavuk kümeslerinin ruhsatlarında zaman zaman yaşanan sorunların çözümü için yaptığım iş görüşmelerim vardı. Şahsın işlettiği butikten alışveriş yapmıştım. Bilgiler buradan alınmış olabilir. Hakkımdaki iddiayı kabul etmiyorum.

MAĞDURİYETİMİN GİDERİLEREK BERAATIMI TALEP EDİYORUM

Hiçbir silahlı terör örgütüne üye ve sempatizan değilim. Hakkımdaki suçlama nedeni ile mağdur oldum. Soruşturma ve tutuklama nedeni ile 17 yıldır emek vererek çalıştığım iş yerinden çıkartıldım. Mahkemenizce mağduriyetimin giderilerek beraatımı talep ediyorum.

Dosya içerisinde Sızıntı Dergisi abonesi olduğu iddia edilen 4 kişinin abonelik formundan sizin GSM hattınız kullanılmış. Ne diyeceksiniz?

Dosyayı aldığımda bu noktayı ben de fark ettim. 4 kişiden bazılarını yüz göre tanırım. Ancak samimiyetim olmayan insanlardır. Benim telefonumu neden bu şahısların abonelik kaydının yazıldığını bilemiyorum.

 

YASİN SAVCI

Kanser tedavisi gördüğünü belirterek 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası ekonomik tüm birikimlerini kaybettiğini belirten Yasin Savcı, terör örgütü suçlamasıyla kendisini hakim karşısına çıkaranlara hakkını helal etmediğini belirtti.

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Silahlı terör örgütü üyeliği ile suçlanmaktan ar duyuyorum. Pek çok kişinin yaşamını kaybetmesine sebep olan girişimi lanetliyorum. Ben terörist değilim. Şahsıma bu suçlamayı yönetenlere hakkımı helal etmiyorum. Mahkeme-i kübrada nasipse bu suçlamayı yapanlar ile hesaplaşacağım. 2002 yılından bu yana sağlık sorunları yaşıyorum. 2007de kanser teşhisi konuldu. Ben 2016 ocak ayına kadar pek çok tedavi süreci geçirdim. Sağlığım ile ilgili uygulanacak tedavi kalmayınca ocak 2016’da kadavradan karaciğer nakli gerçekleştirildi. Bu ilk ameliyatımdan 6 ay sonra 2. ameliyatımı geçirdim. Sağlık sorunlarım hala hassasiyetini koruyor. 1979 yılında Bolu’ya geldim ve gıda işi ile ilgilendim. 1990da Savcı Ticaret adı ile dükkan açtım. 2000’li yıllarda oğlumla Savcılar LTD. ŞTİ’yi kurduk. 2013 yılında 7 şubeli bir firma haline geldik. Karşılaştığımız suçlamalar nedeni ile bunca yıllık birikimimiz heba oldu. Marketleri kapattık. Maddi sorunlar yaşadık. İddianamede aleyhime beyanları olan Sadi Yıldız, Savaş Yıldız ve Necati Duruka’nın söylediklerini kabul etmiyorum.

YATAN PARALAR AMELİYATIM İÇİN

2004 yılında Bank Asya’da hesap açtırdım. Faizsiz bankacılık yapıyor olması tercih sebebimdir. Zaman içerisinde faturalarımı banka vasıtası ile ödedim. Kira gelirlerim ve maaşım bankaya yattı. 2014 ekim ayında maaşımı başka bir katılım bankasına taşıdım. Hesabımda ocak 2014’ten sonra gerçekleşen kısmi artışlar yüksek maliyetli sağlık sorunları nedeni ile olduğum ameliyatlar için gerekli olan para nedeniyle gerçekleşmiştir. Eylül 2014’den sonra mevduatımda düşüş yaşanmıştır. Bankaya destek olmak için para yatırdığım iddiasını kabul etmiyorum.

RİCA ÜZERİNE ÜYE OLMUŞ

BOSİAD üyeliğim aleyhime delil olarak gösteriliyor. Ben Bolu’ya geldikten sonra inşaat yaparken bana yardımcı olan bir şahsın ricasını kıramadığım için üye oldum. Kişisel bilgilerimi verdim. Adı geçen derneğin kurucusu olduğumu emniyette öğrendim. Ben bu derneğin toplantı ve faaliyetine katılmadım. Derneğin karar defterinde imzalarımın olduğu söyleniyor. Bazı imzaların benim olduğunu kabul ediyorum. Muhtemelen karar defterinin iş yerime getirilerek bana imza attırılmıştır. Ancak derneğin toplantılarına katılmadım. Aksine olan iddiaları kabul etmiyorum.

BU TOPLANTILARA KATILAMAZDIM

Benim dini sohbetlere katıldığım belirtiliyor. Ben çok yoğun mesai yapardım. Bu nedenle iddia edilen toplantılara katılmam mümkün değildir. 2007 de yaşadığım sağlık sorunları nedeni ile bu toplantılara zaten katılamazdım. Aksine iddiaları kabul etmiyorum.

BU DÜNYANIN BİR DE AHİRETİ VAR

Oğlum Harun Savcının aynı dosyada tutuklu olmasının benimle ilişkilendirilmesi suçun şahsiliği ilkesine aykırıdır. Oğlumun bir yıldır tutuklu olması, bize iftira atanları sevindiriyor. Sevinebilirler. Bu dünyanın bir de ahireti var. Silahlı terör örgütü üyeliği ile karşılaşmış olmak manevi anlamda bana ağır geliyor. Ben evlatlarımı helal lokma ile büyüttüm. Benim adalete olan inancım sonsuzdur. Yargılama sonrası beraatımı talep ediyorum.

Yurtdışı gezilerinizi nerelere ne amaçla kimlerle yaptınız? Bilgi verir misiniz?

Suudi Arabistan’a Umre için 5 kez, İtalya’ya iş gezisi için 1 kez, Yemen ve Arnavutluk’a turistlik amaçlı olmak üzere birer kez, Sri Lanka’ya 1 kez yarı ticari yarı gezi maksatlı gitmiştim. Burada bulunan Seylan Çayını araştırdım. Bolu’da satışını yaptım. Ancak bu gezi o dönem yerel gazetelerde okul açılışı olarak yer aldı. Ben buna o dönem de bir anlam verememiştim. Çünkü okul olduğu belirtilen bina aslında dubleks bir evden ibaretti.

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: