• resmi ilanlar

ŞEHİT PİYADE YÜZBAŞI BURAK BİLEN'İN ARDINDAN

07/11/2017 11:00

“Kostantiniye (İstanbul), bir gün fetholunacaktır. Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandır.”

Bu sözler, âlemlerin uğruna yaratıldığı,  Resulullah efendimizin emsalsiz sözleridir.

Bu hadisi şerifin söylendiği andan itibaren tam 857 yıl, heyecan dolu bekleyiş ve mücadele başlamış, mübarek beldemiz ve anavatanımız belli olmuştu.
857 yıl sonra İstanbul feth edilirken,
857 yıl genç ve dinç kalan bu ideal, en sonunda bizlere onurla nasip oldu.
Buna Göynük’te mefdun, Akşemsetttin radyalahü anh efendimiz, bizzat şahittir.
İdeal ve hedef olarak müthiş bir mücadeleye kavuşan bu aziz millet ve inananlar neden, niçin yaşadıklarını bilerek,  iman mücadelesine başlamışlardı.
İlim, amel ve ihlas iç içe kaynaşınca ideal ve hedef, 857 yıl genç kaldı.
O zamanlar, Peygamber efendimizin arkadaşları olan Eshab-ı Kiramın (Allahüteala onları tamamından razı olsun) tamamına yakını, evlerini, köyleri, mallarını bırakarak dünyaya dağılmışlar, din-i islamı yaymaya, Allahüteala’nın dinine hizmet niyetiyle her yana gitmişlerdi.
Orta Asya’ya, Bizans’a, Kuzey Afrika’ya, Anadolu’ya, her yana…
Velhasıl bütün dünyaya hizmeti taşıdılar. Muhteşem mübarek Osmanlı, dünyaya adaleti yaydı..
İstanbul’un fethinden de günümüze 564 yıl geçti.
Toplamda ise, 1421 yıldır süregelen bir mücadele günümüzde hâlâ devam etmektedir.
 ***
Günümüze kadar, büyük idealler için, vatan için bayrak için, on binlerce şehit verdiğimiz bu kutlu dava da, bundan sonra da,  nice şehitlerimizi de elbette vereceğiz.
Dünyanın en pahalı, en kıymetli, en mübarek bir coğrafyasında oturuyoruz. Kısacası jeopolitik olarak dünyadaki en önemli yerinde yaşıyoruz.
Emperylist siyonist  dünya kuduruyor. Alçaklar, değişik kılıklarda ve isimlerle içte ve dıştaki hainlerle asırladır Anadolu’ya, saldırıyorlar.
Bu gün Amerika, İngiltere, Almaya,  AB, İsrail ve Haçlı zihniyetinin bizlerle savaşı açık ve gizli olarak hâlâ devam etmektedir.
Bunu da, şimdiki haliyle doğuda ve güneydoğuda sürdürmek istemektedirler.
15 Temmuzda ise bu ulvi milletın  tokadı  yemişlerdir.

BOLU’LU ŞEHİDİMİZ, PİYADE YÜZBAŞI BURAK BİLEN
Ortadoğu’nun ve Anadolu’nun beşiği ve eşiği olan Hakkâri’de, Yüzbaşımız Burak Bilen(36) hainlere,  haçlılara ve Siyonistlere karşı yürütülen mücadele esnasında, şehit oldu.
Van ‘da düzenlenen törenin ardından,
04 Kasım 2017 Cumartesi günü Önce Kalıcı konutlardaki Baba evine getirilip helallik alındıktan sonra, Şehidimiz,  Kalıcı Konutlardaki büyük Camiine getirildi.  
Şehidin Türk Bayrağı’na sarılı naaşı, şehidin annesi Nurhayat Bilen Hanımefendi,  babası Yakup Bilen ve kardeşi Sezgin Bilen, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı Ali Fidan, Bolu Valisi Aydın Baruş, Düzce Valisi Zülkif Dağlı, AK Parti Bolu milletvekilleri Ali Ercoşkun ve Fehmi Küpçü, CHP Sakarya Milletvekili ve Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay, İl Jandarma Komutanı Albay Nadir Çelik, Bolu 2. Komando Tugay Komutan Vekili Albay Abdulkadir Kavuncu, İl Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan,  bütün Bolulu ve çevre il ve ilçelerde gelen vatandaşlarımızın katıldığı  törenle karşılandı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Bolulular şehidine sahip çıktı.
Farkıdayız ki, tarihimize ve tarihi gerçeklerimize, tarihi geleceğimize, kimliğimize, kültürümüze, içinde yaşadığımız zamana ve değerlerimize sahip çıkıyoruz.
Sayın Başbakan yardımcımıza, Geçenlerde kuzenini vatana kurban veren Müsteşarımız Sayın Ali Fidan’a, Sayın Bolu Valimize, Sayın Vekillerimize, vatandaşlarımıza teşekkür ve dua ederiz.
Genlerimizde hâlâ o 1421 yıllık heyecan devam etmektedir.
Bir gerçeği unutmayalım. Her insan ölmek için doğmuştur. Doğdu ki, öleceği de mutlaktır.
Fakat en güzel ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşturan, bir düğüne gidercesine, gidilen ölüm
olduğunu çok kıymetli kaynaklar, âlimler, hakiki kitaplar,  hadisi şerifler, menkıbeler bize haber veriyor.
Burak Bilen Komutanımız, seçilmişlerdendir. Yüzyılların yükünü taşımaktadır. Şehadetiyle “En Sevgiliye” koşmaktadır
Buna da, bütün Bolulular olarak şahadet ettik.
Asli vatanına, yerleri ve gökleri dolduran tekbirlerle uğurladık.
Şehidimizin Tabutunu, ünlü ünsüz vatandaşlarımızla, al bayrağa sararak, hep beraber taşıdık.
Şehidimizi, Muhterem Akşemsettin “radıyallahü anh” Hazretlerini manevi dünyasına,  teslim ettik. Ha bi de, şehidimizi gıpta ettik.
Vatan sağ olsun.
xxx

BÜTÜN MESELE İMAN EDEBİLMEKTE, İNANMAKTA.
Anadolu’da bir başka köşeye gidelim şimdide,
Diyarbakır'da terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda şehit olan polis Ahmet Alp Taşdemir'in cenazesi, memleketi Manisa'da toprağa verildi.
Burada görev yapan baba İbrahim Taşdemir, cuma namazı çıkışında vatandaşların taziyelerini kabul etti.
Şehidin cenaze namazı ise imam olan babası İbrahim Taşdemir tarafından kıldırıldı.
Namaz öncesi imam cübbesini giyerek tabutun yanına gelen baba, oğlunun fotoğrafını görünce duygulanarak gözyaşlarına hâkim olamadı. Fotoğrafı eline alarak öpen Taşdemir, yakınları tarafından teselli edildi.
Baba Taşdemir, daha sonra yaptığı açıklamada, ecdadın yüzyıllar boyunca hilal ve ezanı yücelttiğini belirterek şöyle konuştu:

"Rabbimin hükmüne boyun eğdim"

 


"Sevgili Müslümanlar, necip millettim,
Allah sizlerden ebedi razı olsun. 'Rabbimiz, nimetlerimi sayarak bitiremezsiniz' diyor ya İbrahim suresinde, bana Rabbimin en büyük nimetlerinden biri Ahmet oğlum doğduğunda, onun doğumuyla gelmişti. Rabbime sonsuz hamdolsun, böyle bir evladın babası olmaktan şeref duyuyorum. Her zaman devletim yanımdaydı Allah bu devlete zeval vermesin."

"Bu ezan ve bayrak, necip milletin omzunda yücelmeye devam edecek. Benim oğlum peygamberlerin yanında olan şahadet makamına ulaştı. Doğduğunda Rabbim bizi şereflendirmişti, şehit olarak ölümüyle de yine şereflendirdi. Bunun için ben Rabbimin hükmüne boyun eğdim. Hiç şikâyetim yok. Rabbimizden gelen başım gözüm üstüne. Bizim ümmetimiz, milletimiz, vatanımız sağ olsun. Allah bu millete zeval vermesin. Siyonistlerle, kâfirlerle, haçlılarla cihat ederken benim oğlum şehit oldu, bundan şeref duyuyorum. Elhamdülillah Rabbim bize böyle bir makamı lütfetti. Şeref duyuyorum."
***
Bu baba ilim sahibi, tam tevekkül etmiş, sevgiliden gelen her şeye razı bir âşık kişi. Bu babanın ilmine, ihlâsına çok ihtiyacımız var.
Bu gün kendini medeni sayan haçlı ve siyonist dünyası, bu babanın ilmini, imanını, irfanını, duygu ve düşüncelerini hiçbir zaman anlayamayacaktır.  
Bizlerinde bu gerçeği idrak edebilecek ihlâsa, ilme ve amele bir an önce sım sıkı sarılmamız lazım.  

Şair yazar, Arif Nihat Asya’nın dizeleriyle yazımıza son verelim
 
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden / Senin de destanını okuyalım ezberden / Haberin yok gibidir taşıdığın değerden/ Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın/ Fatih’in İstanbul'u fethettiği yaştasın!


Delikanlım! işaret aldığın gün atandan! / Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!/ Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan! / Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;/ Fatih’in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Dursun pektaş  (10.11.2017 18:18:58)

    Okudum güzel.tebrik ederim.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: