• resmi ilanlar

İTİRAFÇI POLİS ÖRGÜT ÜYELERİNİ TEK TEK SAYDI

07/11/2017 11:00

Eşlerinin Telefonlarına Tedbir İçin Bylock Yüklemişler

FETO/PDY terör örgütünün Göynük’teki emniyet yapılanmasına ilişkin iddianamede sanık olarak yargılanan S.D. etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini söyleyerek örgüte ait bildiği tüm isimleri açıkladı. Örgütün eşiyle evlenmesine karşı çıktığını ve tüm örgüt mensuplarının bankaya para yatırması için talimatta bulunduğunu açıklayan S.D., istihbarat personeline operasyon yapılacağı duyumunu aldıktan sonra bylock programını kaldırdıklarını ancak daha sonra operasyon yapılmayınca tekrar yüklediklerini söyledi. Polis memuru S.D., “Programı tedbir amacıyla da eşlerimizin telefonlarına da yüklemiştik. Ayrıca CTA isimli bir program daha yüklenmişti. Bu da telefonun tüm kayıtlarını siliyordu. Eşimin telefonunda tespit edilen bylock da bana aittir. Eşime sorduğunuz sırada tespit ettiğim üzere saydığınız isimler arkadaşlarımdır. Hepsi polis memurudur” dedi. Duruşma sonunda S.D.’nin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verildi.

 

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

FETO/PDY terör örgütünün Göynük’teki emniyet yapılanmasına ilişkin iddianamede adı geçen 3’ü tutuklu 5 sanık hakim karşısına çıkarıldı. Tutuklu olarak yargılanan S. D. ve İ.U. cezaevinden getirilirken, tutuksuz A. Ö. ve H.D. de duruşmadaki yerini aldı. Göynük eski Emniyet Amiri İ. K. ise yatmakta olduğu Osmaniye Cezaevi’nden ses ve görüntülü İletişim Sistemi (Segbis) ile ifade verdi.

“TENZİL-İ RÜTBE İLE MÜDÜR YARDIMCISI YAPILDIM”

İlk olarak 4. Sınıf Emniyet Müdürü A.Ö. hakkında iddianamede yer alan iddialara cevap verdi. A.Ö. FETO terör örgütü ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını ifade ederek, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben 1996 yılında polis akademisinden mezun olduktan sonra kimsenin istemediği karakollarda çalıştım. Ardından 1998’de o zamanki emniyet müdürü Emin Aslan’ın yaptığı mülakat ile KOM daire başkanlığına alındım. Burada 12 yıl narkotik suçlar biriminde görev yaptım. İddianamede hakkımda siber suçlar birimlerinde de çalıştığım iddia edilmiş ise de 17-25 Aralık’tan önce tenzili rütbe olacak şekilde narkotik müdürü iken önce siber suçlara müdür olarak atamam yapıldı. Ardından müdür yardımcısı olarak atandım. Bu teşkilat içinde hoş görülecek bir durum değildir. Gazetelere de yansıyacak şekilde tenzili rütbe yapılmıştır. İddianamedeki anlamda ben görüleceği üzere bu şekilde ciddi bir birimde görev almadım. Yine birçok kez yurtdışına gittiğim iddia edilmiştir. Ben aldığım eğitimler nedeniyle sadece kısa süreli olarak yurtdışında eğitim vermeye gittim. Emniyet teşkilatında ciddi yurtdışı görevi olarak bunlar sayılmaz. Teşkilatta yurtdışı görevinden kasıt BM görevleri, master, doktora programları ve yurtdışı dil eğitimleri veyahut daimi görevler ciddi görevler olarak anılır. Benim bu tip bir görevim hiç olmamıştır. Zira saydığım şekildeki görevlerde yan gelir de elde edilmektedir.

“OKULUN HER YERİNDE ATATÜRK POSTERLERİ ASILIYDI”

“Yine iddianamede çocuklarımı örgüte muzahir okullara gönderdiğim iddia edilmiştir. Kızım çölyak rahatsızlığına sahiptir. Yani gluten alerjisi vardır. Dışarıda hazırlanmış herhangi bir yemeği yiyemez. Bu yüzden yemekleri bizim tarafımızdan hazırlanır. Gönderdiğim okullar ibraz ettiğim üzere evimize en yakın okullardır. Kendisiyle sürekli ilgilenmek zorunda kaldığımız için eve en yakın okullara gönderdik. Ayrıca Anafartalar Koleji olarak bilinen okulun örgüte müzahir yapısının olduğunu anlamak mümkün değildir. Okulun genel bina yapısı ve içerde her yerde bulunan Atatürk posterlerinden bu şekilde bir yapıda olduğu izlenimini vermemektedir. Biz de bu nedenle tercih etmiştik.

Abimin bylock kullandığı iddiası hakkımdaki iddianamede yer almıştır. Bu ağabeyimin bileceği bir durumdur. Benimle ne alakası olduğunu anlamış değilim. Benim bylock kullanmadığım ortadadır. Tüm bu hususlar göz önüne alınarak beraatımı talep ediyorum.

Mahkeme Başkanı: 15 Temmuz günü neredeydiniz?

Ben yıllık izin nedeniyle Kırıkkale’de bulunuyordum. Olayları TV’den öğrendim. Önce Göynük’teki emniyet mensupları görüştüm. Ardından yola çıkarak Göynük’e geldim. Kaymakam beyle görüşme yaparak gerekli tedbirleri almaya çalıştım. Bu yönde talimatlar verdim. Aldığımız tedbirler sayesinde herhangi bir olay olmamıştır.

“BENİM UNVANIMI MÜDÜR YARDIMCILIĞINA İNDİRENLER FETO’DEN İHRAÇ EDİLDİ”

Amerika’ya ne için gittiniz?

Benim Amerika’ya gittiğim doğrudur. Ancak o tarihte narkotik görevim nedeniyle Amerikan uyuşturucu birimi olan DEA’da kurs almaya gitmiştim. Washington ve New York’ta bulundum. Yaklaşık 8-9 gün sürmüştü.  Herhangi bir şekilde Fethullah Gülen’le görüşmedim. Polis akademisinde de böyle bir yapıyla ilgim olmadı. Neden ihraç edildiğimi de bilmiyorum. Beni ilk önce müdür olarak atayan, daha sonra müdür yardımcısı olarak atayan kişiler ayni kişilerdi. 17-25 Aralıktan önce müdür olarak atandım. 17 Aralık günü itibariyle müdür yardımcısı olarak atandım. Beni bu şekilde atamaya tabi tutan müdür makamındaki personelin çoğu FETO’den dolayı ihraç edildi. Benim hakkımda böyle bir işlem yapılmamıştı.

“POLİS EŞİ OLARAK HAKKARİ’DE GÖREV YAPTIM”

H. D.

Polis memuru S.D.’nin eşi olan ve Göynük’te öğretmen olarak çalışırken gözaltına alınarak tutuklandıktan sonra açığa alınan H.D., tahliye edilerek tutuksuz olarak hakim karşısına çıktı. H. D., “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Darbeyi lanetliyorum. şehit olanlara rahmet yaralılara ise acil şifalar diliyorum. 15 Temmuz gecesini eşi eve sağ salim gelip gelemeyeceği korkusuyla yaşayan bir öğretmenim. Örgüte bağlı hiçbir eylemim bugüne kadar olmamıştır. İlk orta ve lise eğitimimi Fethiye’de tamamladım. Ardından Atatürk Üniversitesi Bayburt Eğitim Fakültesini kazanarak üniversite hayatına başladım. Eşim S. D.’yi buradan tanırım. Kendisi de aynı üniversite mezunudur. 2013 itibariyle ilk olarak Hakkâri iline öğretmen olarak atandım. Polis esi olarak ve öğretmen olarak Molotof, polis aracı, olaylar, taşlama gibi kavramları Hakkâri’de öğrendim. Burada vatan, millet ve bayrak sevdasıyla görevimi yapmaya çalıştım. 2013 yılında eş durumu nedeniyle Elâzığ’a atandım. Aynı yıl çocuğumu dünyaya getirdim. Bir yıl Elâzığ’da çalıştıktan sonra eş durumu nedeniyle 2015’te Bolu Göynük’e atandım. 15 Temmuzu da Fethiye’de yaşadım. Yaşanan süreçte her nasılsa tutuklandım ve daha sonra açığa alındım. FETO ile bağım olmamasına rağmen bu işlemlere maruz kaldım.

“BYLOCK PROGRAMINDAN HABERİM YOK”

İddianamede bylock kullandığım belirtilmiştir. Ben böyle bir programı bilmiyorum ve yüklemedim. Ancak zaman zaman eşim benim telefonumun internet paketi nedeniyle kullanırdı. Kendisi telefonuma bu programı yüklemiş ise bundan haberim yoktur. Herhangi bir görüşme yapmadığım gibi programdan haberim dahi yoktur. Bankasya emeklilik hesabımı açtırdığımı da hatırlamıyorum. Eşimin kuzeninin Bankasya’da çalıştığını hatırlıyorum.  O bir tarihte esimi arayarak Bankasya emeklilik hesabı açtırmamız gerektiğini söyledi. Sebebi devlet desteği olması nedeniyle karlı bir yatırım olmasıydı. Eşim de bana danışarak hesap açtırabileceğimizi sordu. Ben tam ne zaman açıldığını hatırlayamıyorum.  Kısa sure sonra da kapatıldığı görülecektir.

KULLANICI ADI HTC4844

Sanık H.D.’ye Bylock dökümleri okunmak suretiyle soruldu. Kullanıcı adının htc4844 olduğu ifade edilerek “HTC adınızın kısaltması. 48 Muğla sizin memleketiniz ve 44 de eşinizin memleketi. Ayrıca bylock üzerinden ‘selam abla bugünkü cwyi aksam 19’da alsak olur mu’ seklinde mesaj atılmış. Eklenen şahıslar arasında slhttn, slh4448, slh4448canım var. Bunların eşinizin hesapları olduğu düşünülüyor. 7 kişi eklenmiş. Bunlarda da Ebru, Kevser, korokurs, Sevda gibi isimler var. Bu dökümlere diyeceğiniz var mı?” denildi.

H. D.iddiayı reddederek, “Sonu 2025 ile biten GSM hattı eşimin üzerine kayıtlıdır. Ancak benim tarafımdan kullanılmaktadır. Okumuş olduğunuz gönderiler tarafımdan yapılmamıştır. Kısaltma ve isimleri bilmiyorum. Bunlar eşim tarafından yapılmış olabilir” dedi.

İHRAÇ EDİLEN KOMİSER YARDIMCISI İDDİALARI REDDETTİ

İ. U.

Göynük’te komiser yardımcısı iken KHK ile ihraç edilen ve tutuklu olarak yargılanan İ.U., “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben 2005’ten beri meslek aşkıyla polis olarak görev yapıyordum. İstanbul, Şırnak, Cizre, Silopi, Uludere gibi kimsenin gitmek istemediği yerlerde silahlı çatışmalara da girerek görevimi yaptım. Bu nedenle birçok takdir kazandım. 677 sayılı KHK ile ihraç edilmeden önce 18 Temmuz 2016’da açığa alındım. Açığa alınmamla ilgili sebebini sorgulayacak girişimlerde bulundum. Fakat sonuç alamadım. Bana verilen cevapta İçişleri Bakanlığının takdiri ile açığa alındığım söylendi. Ardından da 5 ay sonra ihraç edildim.

“BYLOCK KULLANMADIM”

Sonu 0094 ile biten telefon hattı bana aittir. 10 yılı geçkin süredir kullanıyorum. Hiçbir zaman bylock kullanmadım ve programı yüklemedim. Teknik bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Bankasya’da hesabım 2003 yılından beri mevcuttur. Mevduatımı değerlendirmek maksadıyla hesap açtırmıştım. Bankacılık işlemlerim dışında bir hareketim bulunmmamaktadir.17-25 Aralıktan sonra bankayla ilgili bağlantımı kesmek istedim. Ancak kredi kartını kullandığım için ve taksitli işlemlerin devam etmesi nedeniyle hesaplarım talebime rağmen kapatılmamış.

“KİMSE YOK MU DERNEĞİNE 26 BAĞIŞ”

Kimse Yok mu derneğine toplamda 26 kez bağışta bulundum. Ancak bağışta bulunduğum tüm kurum burası değildir. İHH, Kızılay gibi başka birçok derneğe de yardımda bulunmuştum. 54’er liralık 12 işlem Sudan’daki bir çocuk için yaptığım yardımdır. Buna ilişkin sertifika tarafıma gönderilmişti. Ayrıca devletin izniyle kurulmuş ve yine devletçe denetlenmiş bir derneğe bağış yapmanın suçlamaya konu edilmesini de kabul etmiyorum. Ben hiçbir cemaat toplantısına katılmadım. Eğitim hayatımda da örgüte muzahir bir okula gitmedim. Okulda başarılı bir öğrenciydim. Hakkımda Sabri S.’nin verdiği beyanları kabul etmiyorum. Şırnak gibi sadece meslektaşlarla görüşülen bir yerde ziyaret ettiğimiz komşumuzun örgütle bağlantısını bilemezsiniz. Tek arkadaşınız meslek mensuplarıdır. Bu hususlar nedeniyle beyanları kabul etmiyorum.

FETO KANALLARININ DİJİTÜRK’TEN ÇIKARILDIĞI GÜN ABONELİĞİNİ İPTAL ETTİRMİŞ

Dijitürk aboneliğimi 8 Ekim 2015’te iptal ettirdiğim doğrudur. Ancak tutanaklara yansıdığı gibi esas amacım örgüte muzahir kanalların Dijiturk’ten çıkarılması nedeniyle kapatmak değildir. O tarihte televizyonum zaten bozuktu. İptal ettirebilmek ve sözleşmeyi onların ihlal ettiğimi kabul ettirebilmek için kanalların platformdan çıkarılmasını bahane ederek kapattırdım. Başka bir amacım yoktu.

“AMİRİMLE DENETİME ÇIKMAM ÇOK DOĞAL”

15 Temmuza ilişkin olarak tanıkların hakkımda vermiş oldukları beyanları reddediyorum. İ.K. amirimle birlikte denetime çıkmamızdan daha doğal bir şey yoktur. Ayrıca olayları öğrendikten sonra tüm personeli tam teçhizatlı olarak görev yerlerine davet etmiştim. Ben darbe girişiminden bilgim varmış gibi hareket etmiş olsam daha öncesinden tedbirler alıp talimatlar vermem gerekirdi. Bu nedenle bu aşamada tanık beyanlarını kabul etmiyorum. Kakao talk isimli herkesin kullanımına açık olan milyonlarca insanın indirdiği bir programdır. Örgütsel bir bağlantısı yoktur. Zaten böyle olduğunu düşünsem telefonuma el konulmadan önce silerdim. Mesajları dahi silmeden teslim ettim.

BYLOCK KULLANICI ADI ÇOCUĞUNUN İSMİ

Bylock dökümlerinde kullanıcı adının “enisenis” olduğu ifade edilerek, çocuğunun da aynı ismi taşıdığı belirtildi. Mahkeme Başkanı “Ayrıca 122 alınan mesaj, 162 gönderilmiş mesaj var. Listede eklenen herkes eski meslektaş ve polis memurları. Bu hesap sana mı ait?” diye sordu.

İ.U. “Benim çocuğumun adı Enis’tir. Bana bağlantı kurulduğu yönünde verdiğiniz isimlerin birçoğunu polis olması nedeniyle tanıyorum. Ancak kullanmadığım bir programdan iletişimde olduğum iddiasını kabul etmiyorum” dedi.

Eski Emniyet Amiri İ. K.

“FETULLAH GÜLEN KİTABINI SPOR TESİSİNDEN ALDIM”

Osmaniye’de tutuklu olarak bulunan Göynük eski Emniyet Amiri İ. K. SEGBİS vasıtasıyla ifade verdi. “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben Ankara’da 4 çocuklu işçi bir ailenin en büyük çocuğu olarak dünyaya geldim. İlk orta ve lise öğrenimimi Ankara’da tamamladım. Polis akademisinde ilk 20 arasında mezun oldum. Akademi son sınıfta daire başkanlıklarının yaptığı sınavlara girerek istihbarat daire başkanlığı sınavını kazandım. Konya istihbarat şubeye atandım. 12 yıl Konya’da görevime devam ettim. Şark hizmetimde de 2012’de Van’a atandım. Burada istihbarat şube müdürü olarak 2016’ya kadar görev yaptım. Ardından isteğim olmayarak Bolu Göynük’e atamam yapıldı. Benim kemdi isteğim dışında geldiğim bir yerde örgütsel bir amaç dahilinde diğer örgüt üyeleri ile bir araya gelmem söz konusu değildir. Herhangi bir örgütle bağlantılı olduğum iddiasını kabul etmiyorum. 15 Temmuzdan sonra açığa alındım. Evin anahtarını da diğer arkadaşlarıma bırakmıştım. Evde yapılan arama sırasında evde değildim. Yapılan tespitler göre 25 Kasım 2014 tarihli yırtık bir Zaman gazetesi bulunduğu belirtilmiştir. Ben Göynük’e taşınırken çeşitli yerlerden eski gazeteler almıştım. Taşınmada tabak çanak sarmak için kullanmıştım. Evden çıkan gazetenin de bu gazetelerden olduğunu düşünüyorum. Evde Fetulah Gülen resminin basılı olduğu kitabı Göynük’te spor yaptığım tesiste 2-3 kez görüştüm. Kimsenin sahiplenmediğini görünce evime götürüp okumak istemiştim. Kitabın benimle ilgisi bu kadardır. Kitap benim değildir.

Benim istihbarat birimlerinde çalıştığım belirtilmiştir. Bu hususun suçlamaya konun edilmesi doğru değildir. Benim akademi son sınıfta istihbarat sınıfına seçen şahıs Sabri U.’dur. Kendisi feto ile mücadele konusunda kitaplar yazmış bir emniyet mensubudur. 15 yıl istihbarat birimlerinde çalışmış olmam, Van’da Engin D. isimli emniyet müdürünün emrinde istihbarat şube müdürü olarak görevli olmam dikkate alındığında FETO ile mücadele eden bu şahıslarla birlikte olmam dahi öğüte üye olmadığımı göstermektedir.

Yurtdışına iki kez hizmetçi eğitim için gittim. Moğolistan ve Makedonya’dır. Bunun dışında örgütsel bağlantım olsaydı örgüt mensuplarının yurtdışındaki özel görevleri olan daimi görevlere gönderilmem gerekirdi.

“BYLOCK KULLANMADIM”

Ben bylock kullanmadım. Hakkımda yapılan bylock tespitinin üzerinde oynama yapılabileceği gerekçeleriyle kabul etmiyorum. Sunuculardan alınan bilgilerde oynama yapılıp yapılmadığı belli değildir. Kullanmadığım bir programın aleyhimde delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

Mahkeme Başkanı “Bylock dökümlerinde 4642 kullanıcı adı olarak görünüyor. Maraşlısınız ve Konya’da görev yaptığınız gibi düşünülebilir. Van65 ise şifre. Tespit tarihinde Van’da görevlisiniz. Adı geçen isimleri tanıyor musunuz?” İ.K. “Semih Ç., devre arkadaşım. Ali İhsan Y. komşum. Cihan E. devremdi. Muhammet Mustafa A. ile Van’da beraber çalıştım, emniyet mensubudur”

“DENİZ BAYKAL’IN YAŞADIĞI RAHATSIZLIĞI YAŞIYORUM”

‘İzzetle yaşamalı ve hizmet ederken ölmeli’ ve “Biz bu davayı yolda bulmadık yolda da bırakmayız” şeklindeki ifadelerin de kendisine ait olmadığını belirtti.  Diğer bir kullanıcı adının da Kaplan4642 olduğun ve şifresinin One4642 olduğu hatırlatılan İrfan Kaplan, “Kullanıcı adı şifre ve irtibat görülen kişilerde benimle alakalı hususlar var gibi görünse de benim bylock kullanmışlığım yoktur. Bu yöndeki iddiayı reddediyorum. Beyin damarlarında tıkanıklık nedeniyle daha önce rahatsızlık yaşadım. Şu an deniz Baykal’ın geçirdiği rahatsızlık da aynısıdır. Cezaevine girdikten sonra hastalığım nüksetti.  Bu hususlarında tahliyem için göz önüne alınmasını talep ediyorum” dedi.

S.D.

“ÜNİVERSİTEDE ÖRGÜT EVİNDE KALDIM”

Göynük’te polis memuru olarak çalışırken ihraç edilen ve tutuklanan ancak etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirten S.D., “Ben 1987 yılında Malatya’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Malatya’da tamamladım. Lise sonda Malatya’da bulunan İstanbul dershanesine gittim. O yıl kazanamadım. Ertesi yıl örgüte müzahir Hugem dershanesine gittim. Burada öğretmenler bizi namaz kılmaya götürüyorlardı. 2005’te Atatürk Üniversitesi Bayburt Eğitim Fakültesi Fen bilgisi öğretmenliğini kazandım. Devlet yurdu çıkmayınca başka doğru düzgün seçenek yoktu. Ya cemaatlere ait yurtlardı yada evde kalacaktım. Ben evde kalmayı tercih ettim. Kirasını ve giderlerini karşılıyorduk. Bu evden sorumlu abi de gelip namaz kıldırıp Fethullah Gülen’e ait kitaplar okuyordu. Fethullah Gülen videoları izleyip Türkçe olimpiyatlarına ilişkin CD’ler izletiliyordu.

“ÖRGÜT EŞİMLE EVLENMEME KARŞI ÇIKTI”

2009’da mezun olunca örgütle ilgisi olmayan eşimle evlendim. Buna örgüt karşı çıkmıştı. Ancak kendisini sevdiğim için örgütün talimatlarının dışına çıktım. Mezun olunca girdiğim kpssyi kazanamadım ve Rize’de örgüte ait bir okulda iş teklif ettiler. Ancak hem ücretin az olması hem de babamın karşı çıkması nedeniyle burada çalışamadım. Ayrıca esim örgüt dışından olduğu için okul bunu problem etti ve beni çalıştırmak istemediler. Ardından öğretmen olarak atanamayınca İstanbul’da polis eğitim merkezine giderek polis memuru oldum. Polis eğitim merkezinde örgütten Ahmet isimli bir şahıs abilik yapıyordu. İki üç kez hafta sonu görüştük.

“ABİLERİN İSİMLERİNİ TEK TEK SAYDI”

İlk görev yerim Elazığ Karakoçan’a atandım. Burada da yine örgüte mensup Şener isimli valilikte çalışan bir polis memuru beni karşıladı. Bu sayede burada da örgütle irtibatım devam etti. 2012 Eylül ayında Kürtçe bilmem nedeniyle Elâzığ istihbarat şubeye atamam yapıldı. PKK kısmında görev aldım. Elâzığ merkezde de Salih kod isimli bir öğretmen abilik yapıyordu. Salih’in gerçek ad soyadını bilmiyordum. Naim S. isimli eczacı şahıs ise istihbarat şubeden sorumlu abiydi. Ben mahkemenize sunduğum yazılı beyanlarda sohbetlere katılan polis memurlarının isimlerini ve diğer örgüt mensuplarını tek tek saymıştım. Dikkate alınmasını talep ediyorum.

“ASIM ADLI ÖĞERETMEN EAGLE ADLI PROGRAMI YÜKLEDİ”

17-25 Aralıktan sonra gruplar arasında irtibat koptu. Gruplar iki üç kişiye düşürüldü. Bu dönemde İbrahim E. isimli polis memuru da abilik yapmaya başladı. 2015’te Bolu Göynük’e atandım. Herhangi bir polis memuru olan örgüt mensubu yoktu. Olsaydı ben bilirdim diye düşünüyorum. Buraya atanınca Bolu Merkezden Asım kod adlı bir öğretmen Eagle isimli programdan bana mesaj atarak irtibat kurdu. Ayda bir kendisiyle görüşüyorduk.

“İSTİHBARAT PERSONELİNE OPERASYON YAPILACAĞINI ÖĞRENİNCE PROGRAMI KALDIRDIK”

2014 yılında bylock isimli programı Elâzığ’da Naim S. isimli şahıs bluetooth üzerinden gönderip kurdu. Ancak devam eden süreçte istihbarat personeline operasyon yapılacağı duyumu alındı ve programın kaldırılması istenildi. Programı yedekleyerek cd karta aktardık. Ancak daha sonra operasyon yapılmayınca tekrar bylock yükledik. Tedbir amacıyla da eşlerimizin telefonlarına da bylock yüklemiştik. Bu şekilde hareket eden Murat İ., Ahmet P., Naim S., Murat K. vardı. Eşlerinin telefonlarında da bylock vardı. Bankasya talimatları buradan geliyordu.

“TEDBİR İÇİN EŞLERİMİZİN TELEFONLARINA BYLOCK YÜKLEYİP KONUŞTUK”

2014 sonlarına doğru Bylockun MİT tarafından kırıldığı söylenince 2015 başlarında bu kez eagle isimli programı kullanmaya başladık. Ayrıca CTA isimli bir program daha yüklenmişti. Bu da telefonun tüm kayıtlarını siliyordu. Eşimin telefonunda tespit edilen bylock da bana aittir. Oradan yaptığım görüşmeler benim tarafımdan yapılmıştır. Eşime sorduğunuz sırada tespit ettiğim üzere saydığınız isimler arkadaşlarımdır. Hepsi polis memurudur. Naim S. ise eczacı olan abidir. Ebru isimli şahıs da Naim S.’in eşidir. Atılan mesajın içeriği de bana aittir. Hem esimin telefonunda bulunan hem de benim telefonumdaki bylock şifreleri birbirine benzerdir ve kullanıcı adlarında yakındır. Ayni kullanıcı adıyla hesap açılmayınca birbirine benzer iki hesap adı almıştım. Htc4844 ve slh4448 bana aittir. Htc ile başlayan eşimin telefonundaki kullanıcı adıdır. Ben bildiğim her şeyi anlatmaya çalıştım. Daha önce savcılığa etkin pişmanlıktan faydalanacağıma dair ifade vermiştim.  Bunun dikkate alınmasını istiyorum. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum” dedi.

“SİLAHLARI TESLİM ETMEMEMİZİ TEMBİHLEDİLER”

Sanığa İ.K. hakkındaki beyanları soruldu. Mahkeme Başkanı “15 Temmuzda yol uygulamasına katılmışsın. Anlatılan doğru mu” sorusuna “15 Temmuzda ben yol uygulamasında görevlendirilmiştim. İ.K. amir ile İ.U. komiser saat 22.45 gibi yol uygulaması yaptığımız yere geldiler. Bu sırada biz UYAP VE KORNET sistemindeki arıza nedeniyle sorgulama yapamıyorduk. Kendileri bize bir durum olup olmadığını sorunca sorgulama yapamadığımızı bildirdim. Bunun üzerine göreve son vermemizi söylediler. Ben de evime gittim. Daha sonra 24.00 sıralarında tekrar emniyetten aranarak görev yerine gelmemizi söylediler. Gittiğimde İ. K.  amir ile İ.U. komiser silahlarımızı almamızı herhangi biri geldiğinde silahları teslim etmememizi, telsiz ve telefon bataryalarını şarj etmemizi söyledi. Bunun haricinde olağandışı bir şey yaşanmadı” şeklinde cevap verdi.

Mahkeme karar arası verdikten sonra ise İ.K. ve İ.U.’nun tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. S.D.’nin ise yattığı süre de göz önünde tutularak adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi. Duruşma 8 Şubat 2018 tarihine ertelendi.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: