• resmi ilanlar

ÖĞRENCİLERE FETULLAH'IN FANİLASI ÖPTÜRÜLMÜŞ

20/11/2017 11:00

FETO/PDY yapılanmasının Çatı İddianamesinde tanık olarak dinlenen V.K. akıl almaz ifadelerde bulundu. Cemaat evlerinde kaldığını ve kendilerine ‘şakirt' toplamak için talimat verildiğini söyleyen V.K., “Bolu'da Olcay isimli şahsa Fettulah Gülen tarafından gönderildiği söylenen bir fanilanın cemaat evlerinde kalan İmam Hatip kökenli öğrencilere getirilip öptürüldüğünü biliyorum. Daha sonra bu fanilaya saygı gösterilmesini istenildiğini bir çok ortamda duydum” dedi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

FETO/PDY yapılanmasının Bolu Merkezdeki yapılanması için hazırlanan Çatı iddianamesi kapsamındaki yargılamada tanık beyanlarına başvurulmaya devam ediliyor. Cemaat evlerinde kalan ve örgütün Bolu’daki hiyerarşik yapısı hakkında bilgi veren V.K., “Bolu’da Olcay isimli şahsa Fetulah Gülen tarafından gönderildiği söylenen bir fanilanın cemaat evlerinde kalan İmam Hatip kökenli öğrencilere getirilip öptürüldüğünü daha sonra bu fanilaya saygı gösterilmesini istenildiğini bir çok ortamda duydum” dedi.

“YURTTA BELLETMENLİK TEKLİF ETTİLER”

Bolu’ya gelmeden önce cemaat yapılanması ile tanıştığını belirten V.K., “2005-2006 yıllarında nüfusa kayıtlı olduğum ilçede tek dershanenin Fetullah Gülen yapısına ait bir dershane olması nedeniyle cemaatle tanıştım. Bu dönemde bir kaç kez orda bulunan eve de gidip geldim. Üniversite sınavında bir yer kazanamadım.  Bir ara Gebze’ye bir vakfın evinde kalmak için geldim. Burada bulunduğum esnada Sivas’tan tanıştığım öğretmenle karşılaştım ve Gebze’deki evlerine yönlendirdiler. Üniversiteye hazırlıkta takviye ders vereceklerini söylediler. Bu dönem AÖF İlahiyatta okumaktaydım. Askerden sonra AİBÜ kooperatifçilik bölümünü kazandım. 2010’da bu durum ilçede duyuldu. Bana ulaşan örgüte mensup şahıslar evlerine yönlendirebileceklerini söylediler. Hatta dershanede Başbakanlık bursumu da kendileri yaptılar. Bolu’ya gelince Ömer isimli bir şahıs beni karşıladı. Ders kaydımı yaptırdım ve bu esnada Çizmeci Motelde kaldım. İkinci gelişimde Olcay isimli şahıs karşıladı. Prefabrik bir yerde sanırım Çamlıbel Yurdu idi. Bana bu yurtta belletmenlik yapıp yapmayacağımı sordular. Ben kabul etmedim. Beni bir öğrenci evine yerleştirdiler. Bir yıl kadar kaldım. O dönemde bizden sorumlu Engin Emre isimli birisiydi. Van’lı olduğunu hatırlıyorum. 2012 yılı mart nisan gibi örgüte ait evlerden ayrıldım. Evlerde şakirt diye tabir edilen yeni örgüt üyeleri toplamamızı istiyorlardı” dedi. 

“ASIM ATEŞ CEMAATİN KASASIYDI”

Örgüt evlerinde kaldığımda irtibatlı olduğum şahısları beyan ettim. Benimle irtibata gecen Olcay isimli sahsı tam olarak kimlik bilgilerini bilmiyorum. Kasım, Talha ve Asım isimli şahıslarla irtibatlı olduğunu hatırlıyorum. Çizmeci Motel, Şems Yurdu, Erdem Yurdu, Adil Bey Yurdu, Muradiye Kız Yurdu ve Nilüfer Yurdu gibi yerlerde sohbet toplantıları düzenlenmekteydi. Bu sohbetlere gardiyanlar grubu, polisler grubu, doktorlar grubu, esnaflar ve işadamları grubu tarzında gruplar iştirak etmekteydi. Ben evlerde bulunduğum sırada Asım Ateş’i Bolu’nun bölge imamı olarak tanıdım. Kendisine tahsis edilen bölgede cemaatin kasasıydı. Kendi bölgesinde toplanan paraları bilgisayar ortamında muhasebeleştirerek ev imamlarına projeksiyonla sunar ve nasıl dağıtıldığını gösterirdi. Ben bunun farklı evlerde ve farklı zamanlar gerçekleştirildiğini biliyorum. Ertuğrul Fatih Tıraş da onunla birlikte hareket ediyordu. Ertuğrul Fatih Tıraş, Asım Ateş’in yardımcısı durumundaydı.

“MUSTAFA CAKA, AHMET ÇELEBİ’NİN HİYERARŞİK OLARAK ÜZERİNDEYDİ”

Talha kod adını kullanan Ahmet Çelebi de bölge imamlarından bir tanesiydi. Bölge abiliği yapmaktaydı. Esnafların toplantısını yapmakta idi. Onun üzerinde olduğunu düşündüğüm Mustafa Caka da bu tarz organizasyonların yönlendirmesini yapıyordu. Mustafa Caka’nın bir kamu kurumunda çalıştığı bilgisini edinmiştim. Bölge ve ev imamları arasında birlikteliği sağlamak için Şems ve Erdem Yurdunda bir kaç kez sohbet ortamı oluşturulduğuna şahit oldum. Hiyerarşik yapılanmaya göre Mustafa Caka, Ahmet Çelebi’nin üzerindeydi.

“ALİ OSMAN ÇELİK BÖLGENİN SORUMLUSUYDU”

İlyas Taşkıran’ı da tanırım. Asım Ateş ve Ertuğrul Fatih Tıraş gibi isimlerle irtibatlı olduğunu biliyorum. İlyas Taşkıran’ın öğrenci konseyine seçilmesinde adını saydığım şahısların katkısı olduğunu düşünüyorum. Ali Osman Çelik bir başka bölgenin sorumlusuydu. Statü olarak Asım Ateş’le eşit derece olduğunu zannediyorum. Saha elemanı olarak görev yapmakta ve çok aktifti. Öğrencileri cemaat evlerine yönlendirme görevi yapmaktaydı. Halil Hazar’ın da ev imamı olduğunu hatırlıyorum. Fakat ayrıntılı bilgim bulunmamaktadır.

HİYERARŞİK YAPILANMAYI ANLATTI

Ben kendi hiyerarşik yapılanmama göre tanıdığım şahıslardan en üstte Mustafa Caka, sonra Talha kod isimli Ahmet Çelebi, onun altında Kasım kod isimli Kahraman Batur ve Asım Ateş’in olduğunu düşünüyorum. Asım Ateş’e bağlı da Ertuğrul Fatih Tıraş, Emrah Çangaya, Muzaffer Baburhan, Fırat Neço isimli şahıslar yer almaktaydı. Yine bizim bölge ismini Maşallah olarak bildiğim biri daha vardı. Diğer bölgede ise Ali Osman Çelik ve Gökhan Bostancı isimli şahısları hatırlamaktayım.

ÖĞRENCİLERE FANİLASI ÖPTÜRÜLMÜŞ

Olcay isimli şahsa Fetullah Gülen tarafından gönderildiği söylenen bir fanilanın cemaat evlerinde kalan İmam Hatip kökenli öğrencilere getirilip öptürüldüğünü biliyorum. Daha sonra bu fanilaya saygı gösterilmesinin istenildiğini ben bir çok ortamda duydum. Fakat fanila bana gösterilmedi.

Mahkeme Başkanı “O evlerde kalan biri olarak bu konuşulanların doğru olduğuna inanıyor musun? Bu bir çeşit çağdaş putperestlik değil mi?” diye sordu. V.K., “Örgüt liderine sürekli saygı gösterilmesi öğretisi sunulduğu için gerçekleşmiş olabileceğine inandım” diye cevap verdi. 

“İBRAHİM ÖZÇİMEN TARAFINDAN MÜDÜR YAPILDIĞINI DUYDUM”

Yargılama sırasında diğer tanıklar da tek tek ifade verdiler. Ayşegül Hande D., Bolu Valiliği’ndeki görevlendirmeyle ilgili olarak “Ben Gürbüz Yavuz’un Fethullah Gülen grubuna dahil olup olmadığını bilmiyorum ama Valilik’te Oben E. ile çalışmak istemediğini Şerife Uluğ Demirbaş’ın görevlendirildiğini bilmekteyim. Ben bir ara Valilikteki boş bir pozisyona talipli oldum. Fakat görevlendirmem uzun süre gelmedi. Vali yardımcısı Necdet bey bana niçin benimle çalışmak istenilmediğini sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Belki fikir ayrılığı yaşadığımızdan veya cemaate yakın olmadığımdan olduğunu söyledim. Onun da bunu onayladığını hatırlıyorum. Gürbüz Yavuz benim proje ofisinde çalışmamı istemiyordu. Benim gelmemden de rahatsız oluyordu. Bana herhangi bir iş de vermedi. Şerife Uluğ Demirbaş’la iş dağılımı konusunda konuşmamız oldu. Bunu Gürbüz Yavuz’a ilettiğimde böyle bir çalışma yöntemi istemediğini, bu şekilde davranırsak ikimizin de gönderileceğini söyledi. Gürbüz Yavuz’un önceki vali İbrahim Özçimen tarafından müdür yapıldığını söylenti olarak duymuştum. Bu bir söylenti olarak ortada dolaşmaktaydı” dedi.

PERŞEMBE TOPLANTILARINDA NE KONUŞULUYORDU?

Mengen Mutfağı isimli işyerinin üst katında gerçekleştirildiği iddia edilen sohbet toplantıları ile ilgili olarak işletme sahibi Erol K. “Bolu Dağı A.Ş. tarafından işletilen Highway AVM içerisinde daha önce Highway’e bağlı Tuna A.Ş. tarafından işletilen bir restoranı 2014 yılında 7 yıl süreyle Tuna A.Ş.’den kiraladım. Burada Bolu Mengen Türk mutfağı ismiyle işletmeyi faaliyete geçirerek yöresel Bolu yemeklerini müşterilerime sundum. Halen de bu işletme faaliyetine devam etmektedir. Ben kiralama sırasında Adnan Daylan ve Ömer Baday ile irtibata geçtim. Sözleşmeci iki tarafın bireysel menfaatleri doğrultusunda sözleşme yaptık. Benden bu kiralama karşılığında terör örgütü FETO/ PDY’ye ilişkin rica, yardım veya bağış talebinde bulunmadılar. Ömer Baday ve Adnan Daylan’dan başkasını tanımam. Şentürk Çoban’ı tanıyorum ama işlettiğim yerin üst katında Perşembe akşamı toplantılarını organize ettiğine yönelik bilgim yoktur. İşletmemin üst katında Perşembe aksamları yemek organize edildiğini biliyorum fakat bu toplantıda neler konuşulduğunu ve kimlerin iştirak ettiğini bilemiyorum. Yardım talebinde de bulunulmadı. Toplantılar esnasında yapmış olduğum giderler de Bolu Dağı A.Ş. tarafından ödendi. Kaç kez toplantı yapıldığını da bilemiyorum” diye konuştu.

PERSONEL ARASINDA POZİTİF AYRIMCILIK

AFAD’dan emekli olan Ayşen A. ise “Hasan Erdoğan müdür olarak atandı. Erdoğan’ın Fethullah Gülen cemaatine yakın olup olmadığını bilmiyorum. Levent Sönmez bir kez personelden kurban parası toplamıştı. 100 TL kurban parası vermiştim. Bu paranın nereye kullanıldığını bilemiyorum. Hasan Erdoğan kurum içi personele pozitif ayrımcılık uygulamakta ve kendine yakın gördüğü personelle çalışmaktaydı. Ama bu personellerin belli bir cemaate mensup olup olmadığını bilmiyorum” dedi.

“FETULLAH GÜLEN YAZILI TABLODAN ÖRGÜT EVİ OLDUĞUNU ANLADIM”

Mengen Aşçılık Lisesi’ne giden ve cemaat evi olarak anılan evde kaldıklarını söyleyen 3 lise öğrencisi de evlerden Emin Sinoplu’nun sorumlu olduğunu söylediler. İlk olarak B.Ç. “Mengen Aşçılık Lisesine kaydını yaptırmıştım. Aslen Balıkesirliyim. Kalma yeri konusunda sıkıntı yasamaya başladım. Ev aradığımız sırada ilan gördüm. İlana gittiğimizde Emin Sinoplu ile tanıştım. Bize evde kalabileceğimizi söyledi ama buranın Fetullah Gülen cemaatine ait olduğunu söylemedi. Ben daha sonra Fetullah Gülen kitapları ve ismi yazılı tablodan bunu anladım. Hatırladığım kadarıyla 2015 eğitim öğretim dönemi başıydı. Kalma karşılığında kişi başı 250 TL vermekteydik. Parayı Emin Sinoplu’ya veriyorduk. Evin ihtiyacı olunca da Emin abi diye bildiğimiz bu şahsı arıyorduk. Kendisini Mustafa olarak tanıtan bir şahıs başımızdaydı. Daha sonra yurtdışına gideceğini söyleyerek yanımızdan ayrıldı. Evde 7 kişi kalmıştık. Bu ev dışında üniversite öğrencilerine hizmet veren bir ev daha olduğunu biliyorum. Bu evden de Emin Sinoplu’nun sorumlu olduğunu biliyorum. Darbe teşebbüsünden sonra Emin Sinoplu ile irtibatımız koptu” dedi.

“CİDDİ BİR ÖRGÜTSEL FAALİYET YAPILMADI”

B.P. de kalma yeri konusunda sıkıntı yaşanınca babası tarafından bulunan eve yerleştiğini dile getirerek, “Ben aşçı olma niyetindeydim. Bandırmalı olmama rağmen dışarıda okumayı tercih ederek Mengen Aşçılık Lisesine kayıt yaptırdım. Özel yurtlarda maddi olarak iyi durumda olmadığımızdan kalacak yer aradım. Babamın bulması sonucu eve gittim. Buranın Fetullah Gülen’e ait olduğunu evdeki eşya ve kitaplardan anladım. Aylık 250 TL ödemekteydik. Bu parayı evden sorumlu Emin Sinoplu’ya veriyordum. Evde 7 kişi kalıyorduk. Bir de aynı gruba mensup üniversite öğrencilerinin kaldığı ev vardı. Bu evden de Emin Sinoplu sorumluydu. Ben evde birinci sınıfta kaldığım için 2014- 2015 yılına denk geldiğini hatırlamaktayım. Evde bulunduğumuz sırada bize ciddi bir örgütsel faaliyet yapılmadı. Yalnızca kitap okunmuştu bir kaç kez. Başka bir faaliyet de hatırlamıyorum” dedi.

7 ÖĞRENCİ AYNI EVDE KALMIŞLAR

 

Lise öğrencisi B.K. de “Ailem ve ben aşçılık lisesinde okumayı çok istiyorduk. Bu nedenle Mengen’i tercih ettim. 9. sınıfta geldiğimde kalacak yer bulamadım. Okulda görüşmeler sonrası kaldığımız ve sonrada Fetullah Gülen cemaatine ait olduğunu öğrendiğim evi önerdiler. 7 kişi bu evde kalmaktaydık. Bizden sorunlu olan Mustafa isimli şahıs vardı. Bu şahıs gittikten sonra isminin Dindar Tabi olduğunu hatırladığım kişi geldi. Bu şahıslardan da Emin Sinoplu sorumluydu. Parayı her ay Emin Sinoplu’ya veriyorduk. Bizim dışımızda üniversite öğrencilerinin kaldığı evi biliyorum” şeklinde ifade verdi. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: