• resmi ilanlar

BOLU MERAKLA BU İFADELERİ BEKLİYORDU!

20/12/2017 11:00

FETO/PDY soruşturmaları kapsamında hakkında iddianame hazırlanan ve Bolu'da esnaflık yapan 14 kişinin Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde savunma yapmaya devam etti. Mahkemede emniyetteki ifadesinde örgütün Bolu yapısıyla ilgili ayrıntılı bilgiler veren, ancak bu ifadesini değiştiren Necati Durukan ek verdiği ifadeyi tekrarladı. Sonrasında Sadi Yıldız örgüt içerisinde bulunduğu 2000-2008, Savaş Yıldız ise 2010-2014 yılları arasında gördüklerini mahkemee aktardı. Mahkeme heyeti savunmaların ardından tutuklu yargılanan Sadi Yıldız ve Ahsen Naci Yıldız'ın tutuksuz yargılanmasına karar verdi.

Haber: Hakan Aydın

 

NECATİ DURUKAN

TERÖR ÖRGÜTLERİNİ LANETLİYORUM

Terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmiyorum. Ülkesini seven biri olduğumu, vatanın birlik ve beraberliğine kast eden tüm terör örgütlerini lanetliyorum.

ALEYHİME BEYANLARI KABUL ETMİYORUM

Aleyhime beyanda bulunan Sadi ve Savaş Yıldız’ın beyanlarını kabul etmiyorum. Bahsedilen sohbetlere İsmail Çolak ve Adnan Daylan isimli şahısların yanında çalışmamdan dolayı yaptıkları ısrarlar sonucu katıldım. İnan Kalaycı’nın beyanlarında yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Kendisinin ismini yerel basından duydum. İlk defada mahkemede gördüm. Aynı mekanda oturduğumuzu hatırlamıyorum. Oturduysak da kesinlikle konuşmadık.

PLAKETİ ŞİRKETİ TEMSİLEN ALDIM

Serkan Özmarka, Bank Asya tarafından bana plaket verildiğini söylemiş. Banka Müdürü Mücahit Erdoğan ve bu şahıs beni Higwhay’de ziyaret etmişlerdi. Bu esnada da tarafıma plaket verdiler. Genel müdürü olduğum şirket ile banka arasında yüksek cirolu bir ticaret vardı. Plaketi de şirketle olan ticari ilişkileri nedeniyle şirketi temsilen ben aldım. Bu plaketinde şirket açısından değeri, diğer bankalar tarafından yılbaşında gönderilen kalem ve ajanda kadardır.

ÇAĞRILAR ÜZERİNE PARA YATIRMADIM

Bank Asya’da hesabım olduğu doğrudur. Ancak bunun yanında 4 bankayla daha çalıştım. Kızım bahse konu bankanın ilk personellerindendir. Bu nedenle bankada işlemlerim hızlı yapılırdı. Okul ücretleri bu bankaya yatırılırdı ve işlemlerden para alınmazdı. Bu gibi nedenlerle bu bankayla çalıştım. Ancak bankaya para yatırılmasına yönelik örgüt tarafından yapılan çağrıların yapıldığı dönemde hesabımda bir mevduat yoktur. Banka hesabımın aleyhime delil sayılmasını kabul etmiyorum.

PROFESYONEL YÖNETİCİSİYİM

İddianamede Higwhay’de yönetici olmam örgüt üyeliğine delil sayılmış. Ancak ben burada 2,5 yıl istasyonlar koordinatörü, 1,5 yıl genel müdür ve 4 ay da mali işler müdür vekili olarak çalıştım. Bu görevlerde örgütle bağlantılarım nedeniyle değil, profesyonel yönetici olduğum için çalıştım. Polsan Bolu Dağı A.Ş.’nin imtiyazlı ortaklarındandı. Yani kendilerinin onayı olmadan genel müdür olarak atanmam mümkün değildi. Kaldı ki Polsan yönetimi aldığını ben kendilerinden müsaade istemiştim. Ancak Mali İşler Müdürü olarak benle çalışmak istediklerini söylediler. Ben ise genel müdürlükten sonra mali işler müdürlüğü görevini kabul etmedim. 4 ay kendilerine yardımcı olarak, işten ayrıldım. Bu bile benim örgüt üyesi olmadığımın kanıtıdır. Aksine olan suçlamayı kabul etmiyorum.

ISRARLAR ÜZERİNE SOHBETLERE KATILMIŞ

Dini sohbetlere ve himmet faaliyetlerine katıldığım iddiasını kabul etmiyorum. 2002-2006 yılları arasında çalıştığım İsmail’in Yerinin sahibi İsmail Çolak’ın ısrarlarıyla yemekli davetlere katıldım. Aynı şekilde 2012-2016 yılları arasında Adnan Daylan’ın teklif ve ısrarlarıyla yine 4-5 kez yemekli toplantıya katıldım. Bu toplantılarda tamamen misafir statüsünde bulundum. Burada Kur’an, risaleden bölümler okunur, Fethullah Gülen’in konuşmalarının yer aldığı kasetler dinlenirdi. Zaman zaman da Bolu’daki öğrencilerin ihtiyaçları anlatılarak yardım istenirdi. Ben hiçbir zaman himmet vermedim. Aksine olan iddiayı kabul etmiyorum.

EMRİVAKİ İLE SEÇİLMİŞ

Kimse Yok Mu Derneği’yle ilişkim Adnan Daylan’ın 2013 yılında genel kurulda beni denetçi olarak önermesi üzerine emrivaki bir şekilde gerçekleşti. İstemedim ancak başarılı da olamadım. Zaman zaman işlerimin yoğunluğunu ileri sürerek beni buradan çıkartmalarını istedim. Şubat 2015 tarihinde beni çıkarttılar. Ben bu derneğe her hangi bir bağışta bulunmadım. Aidat ödemedim. Aksine olan iddiayı kabul etmiyorum.

EMNİYET İFADESİNİ KABUL ETMEDİ

Diğer dosyalarda haklarında işlemler yapılan 111 kişiyle irtibatlı olduğum iddiasını kabul etmiyorum. Emniyette bana resimler gösterildi. Tanıyıp, tanımadığım soruldu. Bende örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmediğimi, gösterecekleri resimlerde ki kişileri tanıyorsam bunu kendilerine söyleyeceğimi belirttim. Bu esnada bana gösterilen resimler üzerinde tanıdığımı söylediğim kişilerin, örgütle bağlantısını tam olarak bilmiyorum. Örgüt içerisindeki görevlerini veya guruplarını bilmem. Bu noktada yazılan bilgiler bilgim dışında ifademe yazılmış. O dönem bunları neden imzaladığımı da bilmiyorum. Bunlarla ilgili düzeltme ifademi daha önceden mahkemenize vermiştim. Bolu gibi küçük bir ilde bu şahısları tanımam gayet doğaldır.

ESTONYA GEZİSİNE KATILDIM

Bolu Dağı A.Ş.’de çalışırken AİBÜ’nün koordinasyonunda, AB destekli bir proje kapsamında Estonya gezisine şirketi temsilen katıldığım doğrudur. Gezide akademisyenler, devlet memurları ve iş adamları da vardı. Bahse konu geziye şirketin talimatıyla katıldım. Bu gezide bahse konu örgütle alakalı bir etkinlik yapılmadı. Bu gezinin örgüt organizasyonu olabileceğini kollukta öğrendim. Hakkımdaki suçlamaya delil sayılmasını kabul etmiyorum.

BERATIMI TALEP EDİYORUM

Hakkımdaki suçlamalarla ilgili açıklama yapmaya çalıştım. Tutukluluk süremde ciddi sağlık problemleri yaşadım. Kalan ömrümde bu güne kadar ihmal ettiğim ailemle tamamlamak istiyorum. Bu nedenle mahkemenizden beratımı talep ediyorum.

*07.03.2017 tarihinde Emniyette verdiğin ifadede 16 sayfalık savunmanı avukatının huzurunda yapmışsın. Örgüt yapısını çok ayrıntılı bir şekilde anlatmışsın. Bu tarihte polisin de bunları bilmesi mümkün değil. Verdiğin bilgiler sonrası Savcılık hazırladığı iddianamede senin etkin pişmanlıktan faydalanman gerektiğini belirtmiş. Bunu hatırlatarak soruyorum; sonra yargılama sonunda ceza alırsan ‘ben neden ceza aldım’ diye kendine sorma! Bu tarihte verdiğin ifade için ne diyeceksin?

Ben bahsedilen tarihteki ifademde fotoğraflı teşhis tutanağıyla gösterilen resimlerdeki şahısları tanıdığımı söyledim. Ancak bunların örgüt içerisindeki görevlerine ilişkin bir beyanım olmadı. Bu kısımlar kolluk personeli tarafından yazıldı. Ben bu şahısların çoğunu İsmail’in Yerinden tanırım. Kendilerinin örgüt üyesi olup olmadığını bilmem.

*07.03.2017 Savcılıkta da benzer bir ifade vermişsin. Burada da örgütü anlatmışsın. Ne diyeceksin?

Savcılık huzurunda verdiğim beyanda, kollukta alınan beyanın zapta geçirilmesi şeklinde gerçekleşti. Gerçek irademle uyuşmuyor. Bahsettiğim şahısların örgütsel faaliyetlerini görmedim.

*Peki söylediğine göre 9 toplantıya katılmışsın. Bu toplantılarda kimleri gördün?

İsmail Çolak’ın ısrarları sonucu gittiğim toplantılarda Hayrullah K., Ahmet Nuri Gürsoy, Sadi Yıldız, Sefer Dursun ve Hasan Göcen’i gördüm. Göcen için o dönem il imamı denmişti. Adnan Daylan’ın yönlendirmesiyle gittiğim toplantılarda İbrahim Ergül, Şafak Teke, Abdullah Onur’u gördüğümü hatırlıyorum.

SADİ YILDIZ

PARA VE YARDIM TALEP EDERLERDİ

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 1999 öncesi babamın rahatsızlığı nedeniyle Karacasu’da bulunan bir hastaneye gelmiştim. Daha sonra burada yatırım yaparak otel açtım. 1999-2008 yılları arasında Bolu’da kaldım. Yaşanan deprem felaketinde çoğu kişi benim otelimde konakladı. Bu kişiler arasında malum yapıdan insanlar da vardı. 2000-2008 yılları arasında yapı içerisinde yer aldım. Bulunduğum dönemde talebelere burs isteniyordu. Öğrenci evleri gibi faaliyetleri bize gösterilirdi. Benim otelime de daha çok üniversite öğrencileri gelir, dini sohbetler yapar, Fethullah Gülen’in kasetlerini izlettirerek bizleri duygulandırıyorlardı. Bu sayede bizden de para ve yardım talep ederlerdi. Bunların başında o dönem Mustafa Arslan vardı. Bu kişinin il imamı olup olmadığını bilmiyorum. Benden talepleri olurdu.

MÜTEVELLİ POZİSYONUNA ULAŞMADIM

Aleyhime olan beyanları kısmen kabul ediyorum. Biz toplantılara katılıyor, dini sohbetlerden sonra da yardımlara zorlanıyorduk. Para verdiğimi ve öğrencilere yardım ettiğimi söylüyorum. Ama mütevelli pozisyonuna ulaşmadım. Ben de kendimi böyle nitelendirmedim. Mütevelli olduğuma yönelik beyanları kabul etmiyorum.

2010’DAN SONRA YAPIYLA BAĞIMI KOPARDIM

07.03.2017 tarihinde kolluk ve savcılıkta verdiğim ifadeler ana hatlarıyla doğrudur. 1-2 yanlış anlaşılma vardır. Ben bu ifadeleri samimiyetle verdim. 2010’dan sonra yapıyla bağımı kopardım. Bu tarihten sonra örgütün her hangi bir organizasyonuna katılmadım. Ben bu tarihten önceki döneme denk gelen tüm bildiklerimi aktardım.

DEĞERLENDİRME TOPLANTISI OLDUĞUNU BİLMİYORDUM

10-12 Ocak 2014 tarihinde Asya Termal Otel’de yapılan organizasyona Ahmet Nuri Gürsoy’un talebiyle katıldım. Bana aileler ile dinlenmek için gidildiği söylenmişti. Bende ailemle gittim. Yemek sonrası salonda konuşma olduğunu gördük. İstanbul’dan gelen bir kişi konuşuyordu. Kısa bir süre dinledim. Bu kişinin konuşması bitince başka bir hatip konuşma yapmak için hazırlanırken salondan çıktım. Daha sonra Adnan Daylan beni arayarak kahve içmeye çağırdı. Israr üzerine davetine katıldım. Otururken konu Cumhurbaşkanımıza ve siyasete geldi. Bende onlarla aynı şeyleri düşünmediğimi söyleyerek ayrıldım. Ben burada bir değerlendirme toplantısı olduğunu bilmiyordum. Otele gidince fark ettim. Kahve içtiğimiz ortamda sanırsam Cuma Kartal, Yıldırım Yılmaz, Mehmet Gökçek ve İbrahim Ergül vardı. Cuma Kartal’ı da bu esnada tanıdım.

GERÇEKLER ORTAYA ÇIKSIN DİYE KONUŞTUM

Kolluk aşamasında Etkin Pişmanlık hükümlerini bilmeden, gerçekler ortaya çıksın diye konuştum. 9,5 aydır tutukluyum. Öncelikle tahliyemi ve yargılama sonrasında beratımı istiyorum.

*İfadenizde bazı isimler vermişsiniz. Ne diyeceksiniz?

Adnan Daylan, Dursun Zorlu, Davut Alcı, Erol Altıntaş, İbrahim Ergül, Mustafa Onur, Selman Akkaya, Ahmet Nuri Gürsoy ve Oktay Güneş hakkında tüm bildiklerimi kolluk ifadelerimde vardır. Tekrar ediyorum. Ben sadece bildiklerimi anlattım.

*Polat A.Ş.’nin ne için kurulduğunu biliyor musunuz? Ticari kazanç mı? Yoksa yurt ve dershaneler vasıtasıyla örgüte eleman devşirmek için mi?

Yanlış hatırlamıyorsam bu şirket ben Bolu’ya gelmeden önce kurulmuş. Bana da ortaklık teklif edildi ancak ben ortak işi sevmediğim için kabul etmedim. Ben bu şirketin kâr’dan çok cemaat olarak bilinen yapının dershane ve okul faaliyetlerini kesintisiz olarak yürütmek amacıyla kurulduğunu düşünüyorum. Bu şirketi kuran kişilerin zamanla ortadan kaybolması menfaat ilişkisi olduğunu düşünmeme neden oluyor.

*Bolu Dağı A.Ş. niye kuruldu? Cemaat burayı ele geçirmek için sermaye artışına giderek burayı ele geçirmek istemiş? Raşit Doğan Enhoş bu işin neresinde? Ne biliyorsun?

Bolu Dağı A.Ş., tünelin faaliyete geçmesi üzerine sıkıntıya düşen Bolu Dağı esnafı için kuruldu. Bir çok esnafın sermayesi ile şirket hayata geçti. Zamanla Adnan Daylan ve Ömer Boday birlikte hareket ederek küçük hisseleri ele geçirdiklerini duydum. Bunu örgüt adına mı şahsi menfaatleri için mi yaptılar bilmiyorum. Raşit Doğan Enhoş’ın projenin fikir babasıdır. Örgütle bir bağlantısı olup olmadığını bilmiyorum.

*Yapının mütevelli heyet üyeleri kimlerdir?

Ben mütevelli heyet kavramını o dönem cemaate yardım eden insanlara gaz vermek için uydurulan bir kavram olarak göüyorum. Adnan Daylan, İbrahim Ergül, Selam Akkaya, Erol Altıntaş, Davut Alcı, Şafak Teke, İsmail Gezgin, Ahmet Nuri Gürsoy, Harun Savcı ve Hayrullah Konuk isimli şahısların yapının içerisinde bulunduklarını bilirim. Öteden beri bu yapının içinde bulunanları mütevelli olarak nitelendiriliyorsa diyeceğim yoktur.

Necati Durukan’ın ifadelerine ne diyeceksiniz?

Necati Durukan’ın kollukta verdiği ifadeler, benim tespitimle paralellik gösteriyor. Niçin ifadelerini geri aldığını bilmiyorum. Ben 2008’den sonrasını Bolu’da yaşamadığım için bilmiyorum.

SAVAŞ YILDIZ

EMNİYETTEKİ YÖNLENDİRİCİ SORULAR SONRASI YAZILMIŞ

Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben gözaltına alındıktan sonra babam, abim ve eşimde aynı suçlamayla gözaltına alındı. Bu nedenle ciddi bir travma yaşadım. Bu esnada bana Bolu’da ki yapılanmayla ilgili sorular soruldu. Bende yapının içinde olduğum dönemle ilgili bilgiler verdim. Bir takım resimler gösterildi. Bende tanıdığım şahısları söyleyerek bir dönem değişik vesilelerle bir araya geldiğimizi söyledim. Ancak örgüt içindeki konum ve görevleriyle ilgili bir beyanda bulunmadım. Ancak ifademde yer alan şahısların karşısında yer alan pozisyonlarını içerir bilgiler bilgim dışında emniyetteki yönlendirici sorular sonrası yazılmıştır. Bunu tekrar huzurunuzda düzeltmek isterim.

BENİ SOHBETLERE DAVET ETTİ

Babam 2008 yılında rahatsızlanınca İstanbul’a döndü ve otelin başına ben geçtim. Bu esnada Mustafa Caka isimli şahısla tanıştım. Beni sohbetlere davet etti. Bu sohbetlere Selman Akkaya, Mustafa E., ve Suat Tarakçı katılırdı. Mustafa Caka’nın yönlendirmesiyle kızımı Altın Lale isimli kreşe gönderdim. Mustafa Caka’da burada çalışıyordu. Gidiş gelişler sırasında iş adamları ve bir takım şahıslarla irtibatım oldu.

ÖĞRENCİLERİN TALEBİ SONRASI ABONE OLDUM

Bank Asya’da bulunan hesabım aktif değildir. Hesap hareketleri incelendiğinde hiçbir zaman bakiye artışı olmadığı anlaşılacaktır. Bu durumun aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum. Zaman Gazetesine 2012-2013 yıllarında öğrencilerin talebi üzerine 1 yıllık abone olduğum doğrudur. Sonrasında aboneliğim yoktur. Aksine olan iddiaları kabul etmiyorum.

*Örgüt içerisinde yer alan şahısların pozisyonları hakkında bilgin var mıdır?

Cuma Kartal’ın örgütün önemli isimlerinden biri olduğunu ben söyledim. Ancak bu şahsın il imamı olduğunu ben değil emniyetteki görevliler söyledi. Benimle ilişkisi nedeniyle Mustafa Caka’nın yapı içerisinde esnaflarla, öğrenciler ve diğer şahıslarla irtibata geçerek doğrudan faaliyet yürüttüğünü bilirim. Diğer şahıslara ilişkin kesin ve tespite yönelik bir bilgim yoktur. Bunun dışında Ahmet Polat Önel isimli şahsın il imamı olduğunu duymuştum.

TUTUKLU SANIKLAR TAHLİYE OLDU

 

Dosya kapsamında Yılmaz Bakırcı ve Yüksel Ak’da ifade verirken, haklarında suçlamaları kabul etmediler. Sanık beyanlarının alınmasının ardından savcı yaptığı mütalaasında Sadi Yıldız ve Ahsen Naci Yıldız’ın tutukluluğunun devamını talep etti. Mahkeme heyeti kısa bir aranın ardından tutuklu sanıklar Sadi Yıldız ve Ahsen Naci Yıldız’ın tutuksuz yargılanmasına, İnan Kalaycı ve Yılmaz Bakırcı’nın yurt dışı yasağının kaldırılmasına karar verirken bir sonraki duruşmanın 20 Mart 2018 tarihinde görülmesine hükmetti. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: