• resmi ilanlar

EMNİYET'İN ‘MAHREM İMAMI'NDAN İTİRAFLAR

26/12/2017 11:00

FETO/PDY terör örgütünün Emniyet Müdürlüğü yapılanması kapsamında yapılan yargılamalarda tanık olarak dinlenen ve Emniyetin mahrem imamı olduğu gerekçesiyle başka bir iddianamenin sanığı olan Öğretmen Mustafa Yıldız, bylock programının kendisine öğretmen Rıdvan Yücel tarafından kurulduktan sonra polislerden oluşan bir sohbet grubu oluşturulduğunu söyledi. Polislerin evlerinde dini sohbet yaptıklarını belirten Mustafa Yıldız, “Ancak Rıdvan Yücel bana mahrem imam olduğumu söylemedi. Ben bunu daha sonra basından öğrendim” dedi. Tanık olarak dinlenen Varol S. de Faruk isimli bir şahsın kendisini il valisine Ömer Sun olarak tanıttığını, bu sayede gerçek adını öğrendiğini dile getirdi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

FETO/PDY terör örgütünün Emniyet Müdürlüğü yapılanması kapsamında yargılanan 30’u tutuklu 73 sanık Bolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmaya devam ediyor Karaçayır’da bulunan Belediye Nikah Salonunda tutuklu sanıklar hazır bulunurken, tanıklar da dinlenmeye devam etti.

Mahkeme heyeti Bylock dökümlerinin bir kısmının geldiğini belirterek, İsmail Bozkurt ve Mete Bülbül’ün BTK’dan kayıtlarının gelmediğini,  yeniden yazı yazılarak kayıtların isteneceğini ifade etti.

Emniyetin mahrem imamı olarak hazırlanan iddianamede mahrem imam olarak adı geçen Öğretmen Mustafa Yıldız, duruşmada tanık olarak dinlendi. Bolu T Tipinde tutuklu olan Mustafa Yıldız, bir sohbet grupları olduğunu ve kendilerinin de mahrem imam iddiasıyla yargılanan Rıdvan Yücel’e bağlı olduklarını söyledi.

“POLİSLERLE SOHBET YAPMAK İSTER MİSİN? DİYE SORDULAR”

Mustafa Yıldız, sohbette yer alan polisleri de tek tek teşhis ederek, “Ben daha önce kollukta verdiğim ifadeyi tekrar ederim. Malum yapıyla irtibatım olduğunu kabul ediyorum. KPSS’yi kazandıktan sonra öğretmen olarak Bolu’ya atandım. Önceki bağlantım nedeniyle burada Fem Dershanesine uğradım. Orada Ahmet Erdoğan isimli şahısla görüştüm. Kendisinin biyoloji öğretmeni olduğunu biliyorum. Bana polislerle sohbet yapmak ister misin dedi. Yine Rıdvan Yücel isimli şahısla irtibata geçmemi söyledi. Rıdvan Yücel’le görüştüğümde bana polislerle sohbet grubu oluşturmam gerektiği ifade edildi.  Bu şahsın talebi ile dini bilgilerimi polislere aktaracağım düşüncesiyle, mahsur görmeyerek talepleri kabul ettim.”

BYLOCK VE KOD ADINI RIDVAN YÜCEL VERDİ

Rıdvan Yücel’in kendisine bylock programını yüklediğini ve Mehmet kod adını verdiğini iddia eden Mustafa Yıldız, “Daha sonra Rıdvan Yücel isimli şahıs bana bylock’tan bahsederek, bana bu programın kurulması gerektiğini söyledi ve kurdu. Bana Mehmet kod adını da doğrudan Rıdvan Yücel verdi. Birkaç hafta sonra yeniden Rıdvan Yücel ile görüştüm. 2016’da İsmail, Necmi ve Mevlüt isimli polislerle tanıştırdı. Benim grubumda bu şahısların olacağını söyledi. Bahsettiğim şahıslar dışında Osman ve Şeref isimli polisler de benim sohbet grubumdaydı. Yine bir yemekte Yalçın isimli polis memuruyla da tanışmıştım. Bu sohbet toplantılarının 2015 yılı Eylül’den 2016 bahar aylarına kadar düzensiz şekilde devam ettiğini hatırlıyorum.

POLİSLERİN EVLERİNDE DİNİ SOHBET

“Sohbet toplantılarını daha çok grupta bulunan polislerin evlerinde yapmaktaydık. Bu sohbetlerde kuran okuyup, namaz kılıyorduk. Karşılıklı olarak dini paylaşımlarda bulunuluyordu. Günlük olaylardan ve siyasi gelişmelerden de konuşuyorduk ancak bu bir örgüt propagandası şeklinde değildi. İsimlerini vermiş olduğum polis memurlarının soyadını bilemiyorum. İsim üzerinden bir irtibatımız vardı. Eşimin ufak bir rahatsızlığı vardı. Bu nedenle darbe kalkışmasından önce bu sohbetleri sonlandırmıştım. Sohbetleri sonlandırma konusunda bir emir veya talimat almadım. Benim grubumda olan şahıslar da Rıdvan’la irtibat halindelerdi. Ben Rıdvan’ın örgüt içindeki pozisyonunu tam olarak bilmiyorum” dedi.

Mahkeme Başkanı kendisine mahrem imam olup olmadığının söylenip söylenmediğini ve mahrem imamlık söyleminin ne içerdiğini sordu. Tanık olarak dinlenen Mustafa Yıldız, “Ben mahrem imamlık kavramının ne olduğunu bilmiyorum. Rıdvan Yücel de bana mahrem imam olduğumu söylemedi. Ben bunu daha sonra basından öğrendim. Yapının gizliliğe riayet edilmesi konusunda zaten genel bir öğretisi vardı. Benim faaliyetlerimle ilgili ekstra bir uyarıda bulunulmadı” dedi. Yıldız salonda bulunan Mevlut Keleş ve Yalçın Duran adlı sanıkları da yeniden teşhis etti.  

ÖRGÜTE MENSUP POLİSLERİ BİR ARAYA GETİRMİŞ

Bolu’da komiser yardımcısı olarak görev yapan Necmi A. da emniyet ve Savcılıkta verdiği ifadeleri doğrulayarak, sohbetlerde gördüğü şahısları teşhis etti. Necmi A. “Ben daha önce kollukta beyanda bulundum. Bu beyanlarımı tekrar ederim. Fethullah Gülen cemaati ile 2015 sonu - 2016 yılı başında irtibatım olmuştu. 2009’da Bolu il merkezine komiser yardımcısı olarak atandım. Benimle birlikte Emrullah T., İsmail U., Osman G., Veli N., Cengiz G., Seyfullah K. isimli şahısların adı geçen cemaatle bağlantılı olduklarını bilmekteydim. Atamadan sonra Rıdvan Yücel bizimle irtibata geçerek bir araya gelmemizi sağladı. Bu şahıs aracılığıyla cemaate tarafından tertip edilen sohbet toplantılarına katılmaya başladık. İlerleyen zamanlarda Cengiz G., Veli N. ve Seyfullah K. ile bir araya gelmeye başladık. Yaklaşık 2 yıl Rıdvan Yücel bizimle ilgilendi. Zaman zaman sohbet toplantılarını yapmak için adının Ahmet olduğunu bildiğim şahıs gelirdi. Bahsettiğim kişinin soyadının Erdoğan olup olmadığını şu an hatırlamıyorum.

“TELEFONLAR KAPATILARAK ODANIN DIŞINDA BIRAKILIRDI”

Rıdvan Yücel bu iki yılsonunda Mustafa isimli bir şahısla bizi tanıştırdı. Sohbet toplantılarını bu tarihten sonra Mustafa isimli şahıs yapmaya başladı ve bize abilik yaptı. 2011 komiser yardımcısı mezunu olan Cemalettin Ö., Veli B., Muhammet Y. ve Yalçın K.’nin de bu yapıyla bağlantılı olduğunu Rıdvan Yücel’in faaliyetleri nedeniyle biliyorum. Bu toplantıları hafta içinde ve haftada bir kez toplantıya katılanların evlerinde yapmaktaydık. Sohbetin nerde yapılacağı kendi aramızda kararlaştırılırdı. Telefonlar kapalı ve sessiz konumda sohbetin yapıldığı oda dışında bırakılırdı. Bu yöndeki uygulama artık gelenek haline geldiğinden bu yönde bir talimat veya uyarı gerekmemekteydi. Toplantılarda Rıdvan Yücel dini sohbet verir risale-i nurdan bölümler okur, Fethullah Gülen kitaplarını okur ve CD’lerini izletirdi.

SOHBET ABİSİNE EAGLE YÜKLEMİŞ

Grupta bulunan şahıslar zaman zaman değişmekteydi. Bir dönem ben Emrullah T. ve İsmail U. ile sohbet grubuna katıldım.2009’da da Bahattin Ö.’nün bulunduğu sohbet grubunda bulundum. Mevlut K. ve İsmail U. ile 2015 ve 2016 darbe girişimine kadar benim bulunduğum grup içerisinde yer almaktaydı. İl merkezine atanma tarihlerini hatırlamadığım Yalçın D., Abdurrahman E., Murat Türkay Ç., Erdal A. isimli şahısların da FETO/ PDY yapılanması içinde olduklarını biliyorum. Ancak Yalçın D. ile bir kaç sohbet ortamında bir araya geldim 2015 ortasında bizden sorumlu sohbet abisi olan Rıdvan Yücel, diğer sohbet abisi Mustafa ile İsmail U. ve Mevlut K.’nin telefonu ile benim telefonuma eagle isimli programı yükledi. Bu program üzerinden haberleşeceğimiz söylendi. Ben bylock programını hiç görmedim.  

HALİÇ’TE YASAYAN SİMONLAR KİTABINI YALANLAYAN BİR KİTABI HEDİYE ETMİŞ

Sanıklardan Muhammet Yıldırım hakkında beyanda bulunan Erdal A. da “Muş iline tayinim çıktığında Muhammet Yıldırım dini sohbetlere beni davet etmeye başladı. Ben de bir kaç kez toplantılara katıldım. Ondan önce de dini sohbet toplantılarına çağıran şahıslar vardı. Fakat bu şahısların hangi gruba dahil olduğunu bilmiyorum. Muhammet Yıldırım’ın Fethullah Gülen grubuna yakın olduğunu düşündüm. Kendisi Afrika’da bir ülkeden bahsederek kurban organizasyonundan bahsetti. 100 usd ile kurban kesileceğini belirtti. Ben de eşim ve kendim için kurban kestiğimden 100 usd’yi tamamen dini duygularla kendisine verdim. Daha sonra Hanefi Avcı’nın cemaati anlatan Haliç’te Yasayan Simonlar adlı kitabındaki yalanları çökerttiğini anlatan bir kitabı bana verdi. Ancak ben siyasi kitaplar okumayı sevmediğimden vermiş olduğu kitabı hiç okumadım. Benim Muhammet Yıldırım hakkında bildiklerim bu kadar. Sohbet toplantılarında da kuran-ı kerim okunur ve risale-i nur’dan bölümler okunurdu.

“FARUK İSİMLİ BİR ŞAHSIN KENDİSİN İL VALİSİNE ÖMER SUN OLARAK TANITTIĞINI GÖRDÜM”

Tanık olarak dinlenen Varol S. örgüte ait evde kaldığını ifade ederek, “Ben polis meslek yüksekokulundayken Mahmut isimli sahsın düzenlemiş olduğu organizasyonlar vasıtasıyla örgüt ile tanıştım. Okul bittiğinde Mahmut bana kalacak yer konusunda yardımcı olabileceğini söylemişti. Yine Mahmut isimli şahsın yanında gördüğüm Hakan isimli şahıs da bana bu konuda yardımcı olabileceğini ifade etmişti. Bolu’ya geldiğimde ev bulamadım. Bu nedenle Hakan isimli şahsı aradım. Bana otogardan alınacağımı söyledi. Şahıslar beni bir cemaat evine götürdüler. Sinan K., Caner E. ve Yasin K. isimli şahıslarla kalmaya başladım. Bu evde isminin Cuma olduğumu bildiğim bir kişi daha bulunmaktaydı. Bir süre sonra bu şahıs evden ayrıldı. Evde bulunduğumuz dönemde bizden sorumlu Kemal isimli şahıs bulunmaktaydı. Gelip evde sohbet toplantıları organize ediyor ve herkül.org’dan Fethullah Gülen videolarını izletiyordu. Bundan sonra Muhsin isimli şahıs bizimle ilgilenmeye başladı. Evin sorumlusu Sinan K. idi. Ben 2 ay kadar bu evde kaldım. Nişanlı olduğum için evlenip ayrıldım. Faruk isimli bir şahsın kendisine il valisine Ömer Sun olarak tanıttığını gördüm. Bunun dışında bir örgütsel faaliyete şahit olmadım. Ben servis şoförlüğü yapmaktayım. Bu nedenle kimlerin nerde kaldığını ayrıntılı olarak biliyordum. Bildiklerimi anlattım. Hacı S. ve Erkan E. isimli şahıslar cemaatin Bahçelievler Mahallesinde bir evde kalmaktaydılar. Kenan A., Veysi G. isimli şahısların da cemaat sohbetlerine katıldıklarını biliyorum. Latif A., Fatih K., Emre K. ve Mehmet isimli şahıs Sağlık Mahallesi’ndeki evde kalmaktaydılar. Bu evin sorumlusu da Fatih K. idi.”

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: