• resmi ilanlar

KIZ YURDU'NDA BEDDUA SEANSLARI

05/03/2018 11:00

FETO/PDY operasyonları kapsamında örgütün gizli haberleşme programı Bylock kullandıkları iddialarıyla haklarında iddianame hazırlanan 20 kişi yargılanmasına devam edildi. Örgütün kadın yapılanması hakkında tanık olarak ifade veren S.Y. “Bolu'daki örgüte ait kadın yapılanmasının başında Hafize Tosun olduğunu bilirim. Merve Bostancı hiyerarşik olarak Hafize Tosun'un altında yer almaktaydı. Hafize Tosun tarafından Muradiye Yurdunda gerçekleştirilen ve Burcu Aksoy tarafından HDP'ye oy verilmesi ve Cumhurbaşkanına beddua edilmesi yönündeki çağrıların yapıldığı toplantılara Merve Bostancı da iştirak etmekteydi” dedi.

 

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

FETO/PDY operasyonları kapsamında örgütün gizli haberleşme programı Bylock kullandıkları iddialarıyla haklarında iddianame hazırlanan 19 kişi yargı karşısına çıktı. 2.’si firari toplam 19 sanıktan 1’i kadın 13’ünün tutuklu olduğu dosyada, sanıklar haklarındaki iddiaları yanıtladılar.

İddianamede adı geçen Ali Saçlı, Ayşe Nur Salbaş, Ebru Saçlı, Emre Çağlar,  Fatih Şentürk, Fırat Meço, Gökhan Bostancı, Gökhan Sefil, Gülgün Dikci, Merve Bostancı, Murat Bozbeşparmak, , Soner Aksu, Tuncay Yıldırım, Yakup Türkoğlu, Yusuf Yüce ifade verirken Haris Dikci, Murat Tolakoğlu ve Zeynep Hazar’ın firari olduğu belirtildi.

Duruşmada tanıkları ifadelerine başvuruldu. Oğlunun bu yapının yurdunda ekonomik sorunlar nedeniyle çalışmak zorunda olduğunu belirten A.B., “Oğlumun bu yapıda yer aldığı ve yapıdan çıkmasına yönelik telkinlerime rağmen yapıyla bağlantısını kesmediğine yönelik açıklamamda düzeltme yapmak istiyorum. Oğlum Şems Erkek Öğrenci Yurdunda gece görevlisi olarak çalışmaktaydı. Ailecek ekonomik durumumuzun sıkıntıda olması sebebiyle oğlum bir anda bu yurttaki görevini bırakıp ayrılamadı. Yeni bir is arayışı içindeydi. İş bulduğu takdirde ayrılacaktı” dedi.

“KARTIMI VERDİĞİM HALDE KULLANILMAMIŞ”

M.E. de Şems Erkek Öğrenci Yurdunda kat görevlisi olarak çalıştığını belirterek, “Ben Şems Erkek Öğrenci Yurdunda 2014 ile 2016 arasında kat görevlisi olarak çalıştım. Yargılanmakta olan sanıklardan Murat Bozbeşparmak yurdun müdür yardımcısı olması sebebiyle tanırım. Yine sanıklardan Gökhan Bostancıyı da Şems Erkek Öğrenci Yurduna geliş gidişleri sırasında tanımıştım. 17.08.2016’da TEM Şube Müdürlüğünde vermiş olduğum beyanımı aynen tekrar ediyorum. 2016 yılının ocak ayında Şems Erkek Yurdunun müdür olan Şükrü Çakmak beni odasına çağırarak Ziraat Bankasında bulunan hesap kartımı benden istedi. Yurtta kalan öğrencilerin ödemesi gereken aidatların benim hesabıma yatırılacağını söyledi. Bu sırada yurdun müdür yardımcısı olan Murat Bozbeşparmak da aynı odada bulunmaktaydı. Ben kartımı müdüre vermiştim. Bu sırada Murat Bozbesparmak’ın elinde farklı bankalara ait kartlar bulunduğunu gördüm. Ancak öğrencilerin aidat ödemelerinin bu kartlara bağlı hesaplara yapıldığını düşündüğümden bu durumda herhangi bir beis görmedim. Daha sonra öğrendiğim kadarıyla benim kartım hiçbir şekilde kullanılmamış. Hesabıma herhangi bir para akışı olmamıştır. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında şüphelerim sebebiyle kartımı bankaya talimat vererek kapattırdım. Kartımı iptal ettirme amacım kartımın yapı tarafından herhangi bir yerde kullanılmasını engellemekti” dedi.

“HARİS DİKCİ POLAT A.Ş. MUHASEBECİSİYDİ”

Başka bir dosyada sanık olarak yargılanan Serkan Özmarka da “Ben sanıklardan Yakup Türkoğlu’nu Anafen dershanesinin muhasebesinde çalıştığı dönemden bilirim. Dershanenin ön muhasebesini tutardı. Bankaya gelip gitmesi sebebiyle dershanenin muhasebe işleri ile ilgilendiğini bilirim. Bu şahsı Erdem Erkek Öğrenci Yurdunda gerçekleştirilen bir sohbet sırasında görmüştüm. Bu sohbet tarihini net hatırlayamamakla birlikte 17-25 Aralık öncesinde gerçekleşmişti. 17-25 Aralıktan sonra yapı tarafından düzenlenen herhangi bir sohbet toplantısında yer almadığımdan şahsın bu tur toplantılara katılıp katılmadığına ilişkin bir bilgim söz konusu değildir. Haris Dikci’yi de Polat A.Ş. muhasebecisi olması sebebiyle bilirim. Kendisi bu şirketin Murat Aktaş’tan önceki muhasebecisiydi. Bankasya’daki şirkete ait internet bankacılığı hesabını Halis Dikci yönetirdi. Kuruma ait çek ve senetleri şirket hesabından takip ettiği gibi şahsi hesabından da takip ettiği olurdu” diye konuştu.

“KADIN YAPILANMASININ BAŞINDA HAFİZE TOSUN VARDI”

FETO/PDY terör örgütünün kadın yapılanmasına ilişkin tanık olarak ifade veren S.Y., “Ben 10 Mart 2017’de KOM Şube’de vermiş olduğum ifademi aynen tekrar ederim. Sanıklardan Gülgün Dikci’yi tanırım. Kendisini Muradiye Kız Öğrenci Yurdunda düzenlenen sohbetlerde sohbet hocalığı yapan şahıs olarak bilirim. Ancak kendisini yapı içeresinde gerçekleştirdiği faaliyetlere ilişkin başkaca bilgim yoktur. Merve Bostancı isimli sanığın Bolu ilinde görevli büyük bölgeci olarak bilirim. Kendisi evlerin sohbet hocalığını yapardı. Bolu’daki örgüte ait kadın yapılanmasının başında Hafize Tosun olduğunu bilirim. Merve Bostancı hiyerarşik olarak Hafize Tosun’un altında yer almaktaydı. Hafize Tosun tarafından Muradiye Yurdunda gerçekleştirilen ve Burcu Aksoy tarafından HDP’ye oy verilmesi ve cumhurbaşkanına beddua edilmesi yönündeki çağrıların yapıldığı toplantılara Merve Bostancı da iştirak etmekteydi. Merve Bostancı’nın esi hakkında doğrudan bilgim bulunmamaktadır ama Gökhan Bostancı’nın da eşi Merve gibi büyük bölgeci olduğunu duymaktaydım” dedi.

“ÖĞRENCİLERLE İLGİLENEN ŞAHIS GÖKHAN BOSTANCI’DIR”

Başka bir dosyada sanık olan Savaş Yıldız da tanık olarak verdiği ifadede “Ben Gökhan Bostancı’yı tanırım. Kendisi Bolu’daki erkek öğrencilerden sorumlu olan şahıstır. Öğrenci evlerinde yaşanılan sıkıntılar sebebiyle zaman zaman Mustafa Caka’nın bu öğrencileri bana yönlendirdiği vakidir. Öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve sorunların çözümüne ilişkin takibi yapan Gökhan Bostancı’dır. Şems Erkek Öğrenci Yurdunda görürdüm. Ancak bu şahsın buradaki görev tanımını bilmemekteyim. Sanık Gökhan Bostancı’nın yapı içinde küçük bölgeci-büyük bölgeci gibi sıfatlara haiz olup olmadığını da bilmem.”

“7 AY YAPININ EVLERİNDE KALDIM”

Bolu’da üniversite okurken yapının evlerinde kalan İ.D. “Ben Bolu’da üniversiteyi kazandım. Ben adını bilmediğim ama bu yapılanma içinde olan bir şahıs benimle iletişim kurdu. Bolu’ya gelip kaydımı yaptırdıktan sonra KYK çıkacağını düşünerek kısa süreli kalabileceğim bir yer arayışına girdim. Bu süreçte Gökhan Bostancı benimle iletişime geçerek yurtta ya da evlerde kalıp kalmayacağımı sormaktaydı. KYK’nın çıkması geciktiği için ben 7 ay süreyle bu yapının evlerinde kaldım. Ben bu evlerin Fethullah Gülen cemaatime ait evler olduğunu eve yerleştikten sonra öğrendim. Gökhan isimli sahsın bu yapılanma içerisinde hangi görevi yaptığını veya hangi sıfata sahip olduğunu bilemiyorum”

“SOHBET VEREREK EV İMAMLIĞI YAPARDI”

M.K. ise sanıklardan Fırat Meço hakkında bildiklerini aktararak, “Sanıklardan Fırat Meço’yu tanırım. Kendisi benim kalmış olduğum öğrenci evinin bulunduğu bölgedeki bölge sorumlularından birisiydi. Evlerdeki sohbetleri organize eder zaman zaman da bu sohbetleri kendisi vermek suretiyle ev imamlığı yapardı. FETO/PDY yapılanmasının yurtları dışında kalan öğrencilerin yapıya ait evlere davet edilip sohbet ettiğini de bilirim. Davet ettikleri evlerde gelen öğrenciler icin yemek hazırlanır organizasyon yapması işinden de Fırat Meço sorumluydu. Şahısla ilgili başkaca bilgim söz konusu değildir. Sanıklardan Gökhan Bostancı’yı da yapının içerisinde olması sebebiyle bilirim. Ancak bu sahsın sorumluluğunun ne olduğuna, ne alanda çalıştığına, üstünün kim olduğuna ilişkin bilgim söz konusu değildir.

“GÖKHAN BOSTANCI’YI KÜÇÜK BÖLGECİ OLARAK BİLİRİM”

Doruk Akademi Derneği’nin başkanı olarak başka bir dosyada sanık olarak yargılanan Emrah Çangaya da tanık ifadesiyle SEGBİS vasıtasıyla ifade verdi. Emrah Çangaya, “Şu an yargılanmakta olan sanıklardan Fırat Meço ve Gökhan Bostancı’yı tanırım. Fırat Meço benim başkanlığını yapmış olduğum Doruk Akademi Derneğinde idari işlerde bana yardımcı olurdu. Ancak bu derneğe üyeliği olup olmadığını şu an hatırlamıyorum. Fırat Meço ile birlikte dernekteki temizlik işlerinden, çay demlenmesine varana kadar her türlü işi ortaklaşa yapardık. Derneği kurmaktaki amaç lise ve üniversitelideki gençleri kötü alışkanlıklardan korumaktı. Buraya gelenler internete girip play station oynayıp giderlerdi. Bizim, derneğe gelen katılımcılara yönelik herhangi bir toplantı düzenlememiz söz konusu değildir. Örgütsel bir faaliyet dernek çatısı altında gerçekleştirilmemiştir. Gökhan Bostancı’yı küçük bölgeci olarak bilirim. Bu şahsın dönem dönem esnaflarla görüşmeler yaptığına dair bilgi söz konusudur. Gökhan Bostancı’nın kurban ve himmet adı altında bağış ve para topladığına dair net bir bilgim olmamasına rağmen sahsın bu ad altında bağış toplandığına dair duyumlarım mevcuttur” diye konuştu.

“BÜYÜK BÖLGECİ OLDUĞUNA İLİŞKİN BİR KANAATE SAHİBİM”

Son olarak Segbis’le tanık olarak ifade veren A.A. “Sanık Gökhan Bostancı’yı 2014 yazında ilk defa görmüştüm. 2012 yılında üniversite sınavlarına hazırlık icin gittiğim Maltepe dershanesinden aranarak Bolu’daki konaklamamla ilgili benimle irtibata geçildiği ve bu konuda bana yardımcı olacağı söylenilmişti. Bunun sonrasında ben Gökhan Bostancı ile Maltepe dershanesinde bir görüşme gerçekleştirdim. 2013 ve 2014 eğitim yılının başlangıcında Bolu’ya gittiğimde Şems Erkek Öğrenci Yurdunda yine Gökhan Bostancı benimle kısa süreli mülakat yaptı ve akabinde bu yapının evlerinden birine yerleştirildim. Bu evde 2014 yılı haziran ayına kadar kaldım. Ancak 2014 Ocak’tan sonra Gökhan Bostancı ile hiçbir iletişimim olmadı. Kendisini de Bolu’da bir daha görmedim. Gökhan Bostancı’nın benim de kaldığım evlerin içinde bulunduğu bölge sorumlusu olduğunu biliyorum. Küçük bölgeci yada büyük bölgeci seklindeki tanımlara ilişkin net bilgim olmamakla birlikte Gökhan Bostancı’nın büyük bölgeci olduğuna ilişkin bir kanaate sahibim. Evlerde isminin geçmesi sebebiyle böyle bir kanaate sahip oldum” dedi.

Duruşma sonunda Ebru Saçlı tahliyesine karar verilirken, duruşma 4 Nisan 2018 tarihine ertelendi.

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: