Sınav hayatınızı etkilemesin

14/04/2010 00:00

Özel Pozitif Psikoteknik Değerlendirme Merkezinde çalışan Psikolog Ramazan Sarı, sınav psikolojisi, sınav öncesi ve sonrası belirtileri sınav zamanlarında anne ve babalar çocuklarına nasıl bir tutum sergilemeleri konusunda bilgi verdi. Genel olarak sınav kaygısının olmasının olması gerektiğini dile getiren Ramazan Sarı;? Sınav kaygısının aşırı dengeyi bozan faktörlerden, bunun belirtileri de algı ve dikkat dağınıklığı, kalp çarpıntısı, nefes almada sıkıntılar, karın ağrısı, mide bulantısı, terleme ve titreme gibi belirtilerdir. Bu düzeyde yaşanıyorsa performans kaygısı dediğimiz seviyeye ulaşabilir.? dedi. Anne ve babalar için tavsiyelerde bulunan Psikolog Ramazan Sarı; ?Özellikle kendi kaygılarını analiz etmeleri gerekiyor. Çocuklarına gerçekten kaygılılar mı? Bazen sana güveniyorum, başarırsın sözleri de kişide kaygı yaratıyor. Söylemeleri gereken şey, ?senin yanındayız, her şey iyi olsun, sen elinden geleni yaptın? bu sözleri söyledikten sonraki ifadeleri sergileyebilirler. Sınav hayatımızın bütününü kapsıyor. Büyükler hayatı bir sınav olarak değerlendirebilirler. Mümkünse, sınavla ilgili her gün konuşan veliler var, bunu yapmasınlar. Çalıştın mı, çalışmadın mı diye kontrol yapmasınlar. Kişi için yapılması gereken şeylerse baştaki belirtileri hissediyorlarsa ciddi anlamda algı-dikkat dağınıklığı hissediyorlarsa bunun hem psikolojik hem de fiziksel teknikleri var. Normal kaygının herkeste olduğunu bilmeleri gerekiyor. Bazen yetersiz performansı sınav kaygısı ile karıştırıyorlar. Yani çocuk yeterince sınava hazır değil ve temelini oluşturmamış, sınavda da yetersiz puan alacağını biliyor ya da şansına güveniyor, kaygıdan dolayı dikkatim dağıldı? bahanelerini sunabiliyor. Fiziksel olarak 3 egzersiz söyleyebilirim. Bunlardan birincisi; nefes egzersizi, diyafram nefesi. Burundan derin nefes alıp karın bölgesini şişirmek ve 5?e kadar sayıp nefesi ağızdan bırakmak İkincisi; fiziksel gevşeme egzersizi, ayaklardan başlayarak sıkıp 5?e kadar sayıp bırakmak. Bacaklar, karın bölgesi, göğüsler, el ve kollar, boyun, omuz ve kafa hapsini sıkıp 5?e kadar sayıp bırakmak şeklinde. Son olarak üçüncüsü de; düşünmeme egzersizi, gözlerini kapatıp mavi ya da yeşil renge odaklanıp sadece o rengi düşünmek. Düşünce olarak ise, telkin niteliğinde yaptıkları olumlu şeyleri kendilerine söylesinler. Örneğin, bu sıradan bir sınav, böyle kaygı yaşamamalıyım tarzındadır. Genelde sınav kaygısı olumsuz, otomatik düşüncelerden meydana gelir. Yapamayacağım, sorular zor çıkacak, insanların beklentilerini karşılayamayacağım, istediğim yeri kazanamayacağım, sınavda bir aksilik olacak gibi düşünceler olumsuz otomatik düşüncelerdir? şeklinde konuştu. Stresle baş etmenin en iyi yönteminin fiziksel enerjiyi boşaltmak olduğunu söyleyen Sarı; ?SBS ve YGS sınavlarına giren kişiler ergen, ilk gençlik dediğimiz sınıfı oluşturuyorlar. Bu yaşlarda enerjinin en yüksek olduğu yaşlardır. Ne yazık ki eğitim sistemimiz spor, müzik, resim gibi psikolojik olarak o yaşlar için temel gördüğümüz bu dersleri pek önemsememektedir. Bu yüzdende sınav kaygısı ve diğer pek çok problemlerin bunlardan çıktığını düşünebiliriz. Bu da Türkiye?de sınav sistemimizi eleştirme olarak değerlendirilebilinir. Hayata atılan çocuklara hayatı değil sınavları ve birbirleriyle yaşamayı öğretiyoruz. Kaygıyı ve stresi yenmenin birçok yolu var. Bir uzmana başvurmak ve psikolojik destek almak en başta gelen yöntemlerindendir diyebiliriz.? diye konuştu. Haber&foto: Nihan Karageyik

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz