Memleketimden İnsan Manzaraları 4

26/11/2010 00:00

Cumhuriyet Kadınları Derneği Bolu Şube Başkanı Canan Doğan?a ayırdığımız bu haftaki yazı dizimizin son gününde derneğin kadına yönelik çalışmaları hakkındaki konuşmalarına yer verdik. Bir kadın derneği olan CKD?nin Şube Başkanı, bakın ne açıklamalarda bulundu? Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak kadınlara yönelik ne tür çalışmalarınız oluyor? Canan Doğan: Biz dernek olarak, Kurtuluş Savaşı?nı unutturmamak ve cumhuriyet devrimlerini savunmak için ?Haydi kadınlar, bir adım öne çıkın? diyoruz. Çünkü milli bağımsızlığımız tehdit altındayken Bolulu kadınların Mustafa Kemal?in ?Türk kızı, Türk genci, haydi vazife başına! Vazife başı, vatan sinesi, halkın sahasıdır. Bilhassa Türk kızı, kalbinin ferdi emellerinden silkinip yüksek heyecanları duymakta olduğunu bugün göstermelidir. Artık kadın ve erkek yok. Günümüz sayılı, yerimiz tehlikelidir. Halka koşmazsak temelimiz yıkılmış, işimiz bitmiş demektir. Duracak dakika, tereddüt edecek an değildir. İşte bizim Jan Dark?ımız, milli hamlelerde bayrağını açmalı ve zırhını kuşanmalıdır? çağrısına karşılık ?Erkekler vazifesini yapmayacak, dinlerini ve vatanlarını ve zevce ve hemşirelerini muhafaza etmeyecek kadar aciz ve ilgisiz ise, düşmana karşı koymak için bize izin versin. Irzımızı, namusumuzu, iffet ve ismetimizi biz kendi elimizle müdafaa edeceğiz. Elbette bir gün mahşer gününde yüz yüze geleceğiz. Allah?ın adaletine güvendiğimizi arz ve bir an önce cepheye sevk edilmekliğimizi istirham ederiz? diye verdikleri bu cevabı biz unutmadık. Bolulu kadının dünkü sesiyiz. Ülkenin zor günlerinde yol göstericiliğinde öndeyiz. Kadınlarımızın ve gençlerimizin yozlaştırılmasına karşın aydınlatma görevimizi hep yapacağız. Yabancı ve köleleştirme kültürüne karşı kadınlarımız ve gençlerimizin uyanık olmalarını hep söyleyeceğiz. Cumhuriyet Kadınları olarak okullara ve kamu kurumlarına giren türbanı nasıl değerlendiriyorsunuz? Malum uzun zamandır tartışılan ve özellikle son zamanlarda artan bir tartışma mevzusu. Canan Soğan: Başı açık geleneksel örtülü kadın bizim kadınımız. Ama bu türban nedir? Ben tarihimde böyle bir örtü görmedim. Kadınlarımız manto, tayyör giyer, erkeklerle beraber şalvar giyer ve tarlaya gider. Yemeni örter, başörtüsü örter. Ama onların aklı ne kadar şık olduğunda değildir, onların aklı çalışırlarken ne kadar rahat olabilirimdedir. Boyanıp, süslenip, başını sarıp sarmalanıp, etekleri yerlerde tozları süpürerek dolaşmak ne oluyor? Geleneklerimize uygun giyinenlere kimse bir şey dememiştir. Fransa?da din ile ilgilidir denilerek okullarda boyunlara dahi haç taktırılmaz. Elbette laik devletin kurumlarında gerek erkek gerek kadın, din kıyafetiyle okuyamaz ve çalışamaz. 1925?te kıyafet kanunumuz özellikle eşitliği ve bölünmemeyi sağlamak için çıktı. Gerçek Müslümanları korumak için de laiklik gereklidir. Dünyanın hiçbir yerinde bizdeki gibi özümüze uygun laiklik sistemi yoktur. Her ülkenin farklıdır. Bu da bize ait laiklik sistemidir. Amaç, din üzerinden siyaset yapmayı engellemektir. Çünkü onun arkasından rantçılık gelir. Senin cemaatin benim cemaatim, öteki bizimki görüşleri oluşur ki bu gerçek Müslümanlar için son derece tehlikelidir.

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz