• resmi ilanlar

Seçim stratejisi belirleniyor

18/02/2011 00:01

  HAS Parti Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı, Bolu’daki Koru Otel’de gerçekleştiriliyor. HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş toplantı arasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, GİK toplantısında seçim stratejilerini belirlediklerini belirtti. Kurtulmuş, "Bir araya geldik daha evvel komisyonlar şeklinde yapılmış olan çalışmaların nihaiyi şeklini vermek üzere bir araya geldik. Burada, hem seçim stratejilerini, hem ekonomi programım

 

HAS Parti Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı, Bolu’daki Koru Otel’de gerçekleştiriliyor. HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş toplantı arasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, GİK toplantısında seçim stratejilerini belirlediklerini belirtti.

Kurtulmuş, "Bir araya geldik daha evvel komisyonlar şeklinde yapılmış olan çalışmaların nihaiyi şeklini vermek üzere bir araya geldik. Burada, hem seçim stratejilerini, hem ekonomi programımızı, hem aday tespit kriterlerimizi ve daha önceki komisyonların yaptığı çalışmaları müzakere ederek, arkadaşlarımızın yeni fikirleri varsa bunları da ortaya koyarak, sonlandıracağız. İki günlük bu yoğun programı, belki gece sabahlara kadar sürecek tartışmalar ve konuşmalarla Halkın Sesi Partisi seçime dönük bütün hazırlıklarını da tamamlamış olacaktır. Ondan sonra bütün Türkiye sathında bu kampanyayı yürüteceğiz.” dedi.

SEÇİMLER PROVOKE EDİLEBİLİR, HER TÜRLÜ ÖNLEMİN ALINMASI ZORUNLU  

Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, seçimler öncesinde provokasyonların yaşanabileceğine dikkat çekerek, "Bunların önlenebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve vatandaşların seçim kampanyası süreçlerine korkusuz katılmasını sağlanması zorunludur." dedi.

Kurtulmuş, terörün seçim öncesinde eylemlerini tırmandıracağı yönündeki soruya, şu karşılığı verdi: "Bir seçimin gerçekten en temel özelliği demokratik ve özgür bir seçim olmasıdır. Terör ortamı, seçimlerin özgür şekilde yapılmasına gölge düşürür. Geçtiğimiz referandum oylaması sırasında da maalesef bazı illerde benzer şeyler yaşandı. O bölgedeki seçim tam demokrasi kuralları içerisinde yapılması sağlanmalı. Bunun en başında gelen hususu da seçim güvenliğidir. Seçim güvenliği sadece sandıkların emniyete alınmış olması değildir. Bu anlamda seçim ortamının, propaganda ortamının hiçbir baskıya maruz kalmaksızın sürdürülebileceği hür ve özgür seçimlerin gerçekleştirilmesidir. Burada devlete, güvenlik güçlerine çok büyük görev düşüyor. Bu seçimler belli çevreler tarafından provoke edilmek istenebilir. Bunların önlenebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve vatandaşların seçim kampanyası süreçlerine korkusuz katılmasını sağlanması zorunludur."

ASKERLER HEDEF TAHTASI YAPILMASI

Kurtulmuş, askerlerin hedef tahtası yapılmasını, "Bunlar hoş şeyler değil. Yanlış yapan cezalandırılmalı." ifadeleriyle yorumladı. Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Türkiye’de, Türk Silahlı Kuvvetlerin bu tür siyasi tartışmaların içine olmaması lazım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yeri bellidir. TSK sadece vatan savunması yapan, bu ülkenin vatanın savunmasını gerçekleştiren, gerçekleştirmek durumunda olan bir kurumdur. Milletin emrinde olan bir kurumdur. Böyle baktığınız zaman TSK siyasetin içerisinde olamaz. TSK iç düşman algısı üzerinden de hareket edemez. Ya da TSK’nın bazı mensuplarının, darbeyle, olağanüstü halle ilgili, çalışmalar içerisinde olması da kabul edilemez. Bunu yaparken, yapılması gereken şudur. TSK’nın bünyesi içerisinde hiç kimsenin siyasete katılmasının mümkün olmadığı, hiç kimsenin aklının ucundan dahi darbe yapmayı geçiremediği bir hukuk yapısının kurulması ve TSK’nın bu anlamda, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlandığı bir yapının gerçekleşmesi. Ayrıca, asker, sivil yargı çift başlılığının ortadan kaldırılması, biz bütün bu teklifleri gündeme getirdik. TSK’nın kurumsal yapısı, özellikle son üç Genel Kurmay başkanı zamanındaki tavırlarına baktığınız zaman Türkiye’de bir darbe yapılmasına müsaade etmemiştir. Zaten öyle bir müsaade olsaydı, darbecilere karşı bir hoşgörü olsaydı, zaten bu darbeler, Balyozlardır, Yakamozlardır, ay ışıkları bunlar herhalde gerçekleşirdi. Türkiye’de TSK’nın bütünüyle siyasetin dışına çıkması, ama bu darbe tartışmaları üzerinden de TSK’nın yıpratmadan, kimler yanlışın içerisindeyse, yanlışın içerisinde olanların bilinip bulunup ortaya çıkarılması, suçları varsa, bu suçlar tespit edilmişse cezalandırılması ama TSK’nın kurumsal yapısının da zedelenmemesi gerekir. Çünkü TSK nihayetinde bu ülkenin bütünün ordusudur. Hepimizin ordusudur. Hepimiz istiyoruz ki bu kurum var olsun güçlü olsun, ülke savunmasını yapsın ama asla siyasete karışmasın asla Türkiye’nin iç politikasıyla ilgili görüşleri belirtmesin."

"HİÇ KİMSE BALYOZ’UN AVUKATI OLMASIN"

Kurtulmuş, siyasi parti liderlerinin üsluplarını da eleştirerek, "Maalesef Türkiye’de 8 senedir, özellikli iktidar ve ana muhalefet partisi arasında bir horoz dövüşü, bir Karagöz Hacıvat oyunu devam ediyor. Her konuda kamplaşıyorlar, kutuplaştırıyorlar, bilerek gerginleştiriyorlar. Bu gerginlik üzerinden oy almak istiyorlar.” İfadelerini kullandı. Toplumun bölünmeye çalışıldığını iddia eden Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Yapmak istedikleri, sağcılar o tarafa, solcular bu tarafa, bilmem muhafazakarlar o tarafa, liberaller o tarafa gibi toplumun bütün gerekçelerini bölmeye çalışıyorlar. Ucube heykel tartışması 15 gün Türkiye siyasetinin gündemini işgal ediyor. Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar sözü Türkiye gündemini uzun süre meşgul ediyor." diye konuştu.

HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, son olarak Balyoz tartışmalarında hiç kimsenin avukat yada savcı rolüne soyunmaması, siyasetin Balyoz ve Ergenekon meselesinin dışına çıkması gerektiğinin altını çizdi.

Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Ama maalesef Baykal’ın söylediği ben Ergenekon’un avukatım sözünü Kılıçdaroğlu bir adım daha ileriye götürdü. Ve Kılıçdaroğlu’da ‘Ben Ergenekon örgütü varsa ona üye olurum.’ dedi. Şimdi bir taraf iktidar tarafı, aman darbe yapacaklar korkusu üzerinden oy almaya çalışıyor. Birisi darbesavarlık diğeri de darbe severlik üzerinden oy almaya çalışıyor. Halbuki iktidarın ve muhalefetin parlamento bulunan partilerin vazifesi bir daha Türkiye’de hiç kimsenin aklının ucundan dahi darbe yapmayı geçiremeyeceği bir siyasal yapıyı kurmaktır. Bunun gerektirdiği hukuk zeminini hazırlamaktır. Ama 8 yıldır bunlar ha bire darbe üzerinden bir sürü tartışmalar yapıyorlar. İşte kartondan kaplan hikayeleri gündeme geliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri işin içerisine ya överek, ya karşısına geçilerek çekilmeye çalışılıyor. Bunları herkes bıraksın, bu tür basit numaraları üzerinden siyaset yapılmaz. Bunlar eski dönemin soğuk savaş siyasetinin yöntemleridir. Halkı bölerek, içki üzerinden bölerek, darbe üzerinden bölerek, sağcılık, solculuk üzerinden bölerek, etnik kimlik üzerinden bölerek, dini inançlar üzerinden bölerek, farklılaştırarak, o taraftakiler bu tarafa bu taraftakiler o tarafa versin demek yanlış bir yöntemdir, tehlikeli yöntemdir."

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: