Türkiye, ilahiyat eğitiminde merkez olmaya hazırlanıyor

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Türkiye Diyanet Vakfı 29 Mayıs Üniversitesi bünyesinde, bütün dünyadan hocaları olan ve öğrenci alacak, sadece Türkiye’ye değil, dünyaya hitap edecek "Uluslararası İslami İlimler ve Din Bilimleri Fakültesi" açtıklarını belirterek, fakültenin bu yıl öğrenci alacağını bildirdi.

Görmez,  hem Türkiye’de hem de Orta Asya ve Balkanlarda, İslam dünyasının yüksek din eğitimiyle ilgili bir takım sorunları olduğunu, bunları çözebilmek için bir adım attıklarını anlattı.Dünya genelinde farklı ülkelerden öğrenci alan, farklı ülkelerden hocaları olan beş "İslami İlimler Merkezi" bulunduğunu belirten Görmez, bunlardan Kahire’deki El-Ezher üniversitesinin 50’lerden beri seviye kaybettiğini, Medine İslam Üniversitesinin, belli düşünce kalıplarına kendisini hapsettiği için evrensel anlamda alim yetiştirmede sıkıntılar yaşadığını, İslamabad’daki merkezin de gelişemediğini söyledi. "Bilginin İslamileştirilmesi" projesine dayalı olarak kurulan ve Türkiye’den de birçok akademisyenin görev yaptığı Malezya İslam Üniversitesinin, projeyi başlatan Malezya Başbakanı hapse atıldıktan sonra yüksek kalitesini koruyamadığını ifade eden Görmez, İran’ın Kum şehrindeki üniversitenin bir mezhebin hakimiyetinden dolayı bütün dünyaya hitap edemediğini anlattı. Görmez, bütün bunları ve Türkiye’deki ilahiyat birikimini de dikkate alarak, bütün dünyadan öğrenci alan, bütün dünyadan hocaları olan, sadece Türkiye’ye değil, dünyaya hitap edecek bir İslami ilimler fakültesinin gerekliliğinin üzerinde durduklarını vurgulayarak, "Diyanet Vakfına bağlı İstanbul’da kurulan 29 Mayıs Üniversitesi bünyesinde Uluslararası İslami İlimler ve Din Bilimleri Fakültesi açtık. Bu ilk defa bir vakıf üniversitesi bünyesinde başladı. Bu sene inşallah ilk 60 öğrencisini alacak" diye konuştu. Fakültedeki eğitim dilinin, hem İngilizce hem Arapça hem de Türkçe olacağını bildiren Görmez, öğrencilerin yarısını yabancıların, yarısını Türklerin oluşturacağını söyledi. Fakültede hazırlıkla birlikte 5 yıllık eğitimin verileceğini belirten Görmez, özellikle hazırlık sınıfına ana dili Arapça olan öğretim görevlilerinin seçileceğini ifade etti. Görmez, şöyle konuştu: "Bunu hakikaten çok önemsiyoruz. Çünkü Türkiye’deki ilahiyat birikimi yerel kaldı. İngilizce yazmadığımız için Batı bizim yazılarımızla, araştırmalarımızla tanışmadı, Arapça yazmadığımız için Arap dünyası tanışmadı. Türkiye’nin Osmanlı’dan kalma tarihi birikimi ve Cumhuriyet dönemindeki ilahiyat birikimini birleştirdiğimizde çok köklü bir ilim geleneği var, ancak bu ilim geleneğinin yerel kalmaması gerekiyordu, bütün dünyaya hitap etmesi gerekiyordu. Bu sebeple bu fakülte kuruldu. Adı da Uluslararası İslami İlimler ve Din Bilimleri Fakültesi."

Fakültenin iki bölümden oluşacağını kaydeden Görmez, "İslami İlimler" bölümünde salt İslami ilimlerin okutulacağını, "Din Bilimleri" bölümünde din ve sosyal bilimlerin birlikte verileceğini, felsefe, sosyoloji, psikoloji derslerinin yer alacağını söyledi.

Görmez, Türkiye’den öğrencileri de imam hatip liselerinin birincileri arasından yüksek bir burs vererek seçeceklerini, merkezi sınavın ardından müracaatın çok olması durumunda mülakat yapacaklarını kaydetti. Görmez, yakın zamanda Çin’e giderek Çin Müslümanlarının da Türkiye’de eğitim alabilmesi yönünde bir protokol imzalayacaklarını sözlerine ekledi.