Özyeğin Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Asiye Kumru, TÜBİTAK desteğiyle yürüttüğü ‘Çocukların Bilişsel, Duygusal ve Olumlu Sosyal Gelişimlerinin Boylamsal Çalışılması’ araştırmasında küçük şehirde yaşayan çocuklar ile büyük şehirde yaşayanlar arasındaki gelişim farklarını ortaya çıkardı. Çalışma Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Melike Sayıl ve Koç Üniversitesi’nden Doç. Dr. Bilge Yağmurlu ile birlikte hazırlandı.
EN SAĞLIKLISI HANGİSİ?
Dört yıl boyunca aynı çocukları izleyen Kumru, bunun Türkiye’ye özgü bir çalışma olduğunu söyledi. Kumru, elde ettikleri bulgulara göre yerleşim yerinin ebeveyn davranışlarını da etkilediğini söylerken “Bir çocuk için en sağlıklı ortam küçük şehir mi” sorusuna yanıtı ise şöyle: “Hayır, beklentilerin aksine bulgulara bakarak büyük şehir ve küçük şehirde yaşamanın gereklerine göre çocuklar farklı özellikleriyle ön plana çıkıyor.”
BÜYÜK ŞEHİR ANNELERİ BAĞIMSIZLIĞI ÖĞRETİYOR
Küçük şehirlere göre çocuklarına dair gelişimsel beklentileri daha yüksek. Çocuklarının daha erken yaşlarında bağımsız olması ve uyum davranışı sergilemesini bekliyorlar. Çocuklarını disipline etmede davranışsal kontrole daha çok başvuruyorlar. (Davranışsal kontrol çocukların davranışlarını izleme ve onların daha iyi fonksiyon göstermeleri için rehberlik edip bir yapı sunmayı içeriyor. Bu da çocukların daha iyi gelişmesine yardımcı.)
KÜÇÜK ŞEHİR ANNELERİ DAHA ÇOK İTAAT BEKLİYOR
Çocuklarından daha fazla itaat bekliyorlar ve daha cezalandırıcılar. Çocuklarının sosyalleştirilmesi hedeflerini büyük şehirdekilere göre daha fazla önemsiyorlar.
Küçük şehir anneleri sosyalleştirme davranışını ailevi ve akrabalık ilişkilerini daha güçlü biçimde tesis etmekle gösteriyorlar. Aileye yönelik duyguları geliştirmeyi daha fazla önemsiyorlar.
BÜYÜK KENTİN ÇOCUĞU SICAKKANLI
Mizaç özellikleri açısından daha fazla sebatkâr, sıcakkanlı ve işbirliğine yatkınlar.
Ahlaki benliklerinde daha az suçluluk, endişe ve tamir etme/düzeltme davranışlarına yer veriyorlar. Yani hata yapan çocuk, düzeltme davranışını daha fazla sergiliyor.
Yardım ve paylaşma davranışlarını daha az sergiliyorlar. Kendilerine ve yeteneklerine yönelik algıları daha olumlu ve bireysel özellikleri daha ön planda. Küçük kentteki paylaşıma yatkın. Kişilerarası ilişkiler daha ön planda.