ABD’nin uç karakoluyuz

Emek Partisi Bolu İl Başkanı Sedat Bayram, AKP hükümetin son dönemlerde uyguladığı dış politikaları eleştirerek, Türkiye’nin ABD’nin uç karakolu olma yolunda ilerlediğini söyledi. AKP’nin Türkiye’yi bataklığa sürüklediğini belirten Bayram, bu duruma sessiz kalmayacaklarını yazılı bir basın açıklaması yaparak dile getirdi.

Seçimlere “artık ustalık dönemindeyiz” diyerek giren Başbakan Erdoğan, seçimlerden hemen sonra hem içeride hem dışarıda savaşı ve çatışmayı körükleyen adımlar atarak, bir bakıma ‘ustalık dönemi’nde AKP hükümetinin ülkemizi nasıl bir mecraya sürüklemek istediğini de göstermiş oldu. ‘Son bir uyarı yapmak üzere’ Şam’a gittiği açıklanan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’ye döndükten sonra yaptığı ‘Açık ve net konuştuk, aylar değil, günler var’  açıklamasıyla, gerçekte Suriye’ye karşı olası bir ABD ve NATO operasyonunda Türkiye’nin ileri karakol rolü üstleneceğini açıklamış oldu. Suriye yönetimi, Suriye halklarının ekonomik, sosyal ve siyasal taleplerini, demokratik hak ve özgürlük istemlerini derhal karşılamalıdır. Suriye’de demokrasi sorunlarını dile getiren her ulustan halka, işçi ve emekçilere karşı sürdürülen askerî ve siyasi operasyonlara son verilmelidir. Ancak Suriye’deki hiçbir gelişme ABD’ye, emperyalistlere ve Türkiye’ye müdahale hakkı vermez.

Türkiye bölge halkları ile hiçbir biçimde bir savaşa ve çatışmaya girmemeli, ABD ve emperyalist güçlerin işgal ve saldırılarına ortak olmamalıdır. Savaşın ve çatışmanın faturasının halka çıkarılacağı, halk çocuklarının savaşa sürüleceğini unutmamak gerek. Türkiye yönetiminin yapması gereken, Emperyalist güçlerin ülkemize ve Ortadoğu’ya yönelik her türlü girişimine ve operasyonuna karşı tutum almak, barışı ve kardeşliği savunmak olmalıdır. Kendi ülkesinde Kürtlerin, Alevilerin, işçilerin ve emekçilerin, kadınların, gençlerin hak arayışlarını polis terörü ve askerî operasyonlarla bastıran, demokratik hak ve özgürlüklerden söz edenlere siyasi operasyonlarla yanıt verip cezaevlerine dolduran AKP hükümetinin Suriye’deki gelişmeler karşısında despot Esat yönetiminin tutumuna diyecek hiçbir sözü yoktur. AKP önce Türkiye’nin iç sorunları karşısında demokratik adımlar atmalı, 30 yıldan bu yana 40 bin insanın hayatına mal olan Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümünün koşullarını yaratmalıdır. Savaşa ve silahlanma sektörüne yatırım yapmaktan vazgeçmeyen ABD ekonomik krizle çalkalanıyor. Afrika’da, Somali’de açlıktan kitlesel ölümler yaşanıyor. Avrupa’da birçok ülke krizin yükünü işçi ve emekçilere yıkmak için şiddeti artırıyor. Kendi ülkesindeki gelişmeleri yok sayarak, Suriye’ye, Libya’ya, Mısır’a ve diğer ülkelere yönelik yorumlarda bulunan, buradaki diktatörlere nasihatlerde bulunan Başbakan Erdoğan,  ordu, polis, yargı, medya ve diğer alanlarda hegemonya kurarak, halkı sindirmeye, zorbalığı artırmaya bakmaktadır. İçeride ve bölgede biriken sorunların çözümü için barışçı ve demokratik adımlara ihtiyaç duyulan günümüzde AKP hükümeti, Türkiye’yi, iç ve dış felaketlere doğru sürüklemektedir” dedi.