Anız yakılan toprakta tarımsal verim düşüyor

01/09/2006 00:00

Tarımsal gelişmeler ve makineleşmeye rağmen anız yakma olaylarının yaygınlaştığı, bu yüzden toprağın verim alınamayacak hale geldiği bildirildi. Tarım İl Müdürlüğü, yapılan açıklamada, her yıl tonlarca sap ve saman gibi atıkların organik maddeye dönüşmeden yakılması sonucu toprağın çoraklaştığını ve verimin düştüğünü bildirdi. Tarım İl Müdürlüğü yetkililer, Anız yakılmasını kesinlikle önermediklerini ve polikültür yapılan tarlaların yüzeyindeki mineral maddenin de yangın nedeniyle yok olduğunu, bu yüzden yüzde 5 olması gereken topraktaki organik maddenin yüzde 1'in de altına düştüğünü belirterek, "Bu da toprağı verim alamayacak noktaya getiriyor. Biz bunu mümkün olduğunca önlemeye çalışıyoruz. Erozyonu önlemede, tabiattaki canlıların, zararlılara karşı faydalı böceklerin ölmesi ve sağlıklı tarım açısından anız yakmak son derece zararlı. Ama ikinci ürün ekecekler yeni yeni aletler çıktı, bunları kullansınlar. Masraflı da olsa buna ilgi göstersinler. Zaten anız yakmanın hapis ve para cezası da var. Ama buna rağmen çiftçi uyanıklık yapıyor, gece ateş atıp kaçıyor, yakalanınca da 'Benim hasmım, düşmanım var, onlar atmış olabilir' diyerek işin içinden sıyrılıyor" diye konuştular. Ziraat Odası Başkanı İsmail Yamantürk'de, çiftçilerin daha iyi bir tohum yatağı hazırlamak, yabancı ot ve haşereleri yok etmek, hasat sonrası diğer bir ürünün ekimine geçebilmek için anız yaktığını, ancak bunun sağlayacağı faydanın, vereceği zararın yanında çok küçük kaldığını, anız yakmak suretiyle toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengesinin bozulduğunu söyledi. Anız yakıldığında toprak yüzeyinde 252 dereceye bulan bir sıcaklık oluştuğunu, bu yüksek sıcaklığın da toprağın üst katmanlarındaki kil gibi toprak parçacıklarını pişirerek, topraktaki birçok faydalı mikro organizma ve solucan gibi küçük canlıların yanarak ölmesine neden olduğunu anlatan Yamantürk, "Anız yakılan tarlalara ekilen ayçiçeği, buğday, patates, mısır, pamuk, şeker pancarı, kavun ve karpuz gibi bitkilerde yetişme döneminde azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, kükürt, molibden, bor, demir gibi bitki besin maddesi noksanlığı çok sık olarak görülmekte ve bitkiler normallerine göre daha kısa, sarı ve cılız kalmakta, kolayca hastalıklara yakalanmakta ve verimleri çok düşmektedir" diye konuştu, Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkilileri ise, hububat hasadından sonra sapları ekonomik bir değer taşımadığı, hastalık ve zararlılarla mücadele etme, toprağı işlemede kolaylık, daha fazla verim alınması gibi yanlış düşünceler yüzünden çiftçilerin kanunen yasaklanmasına, ağır hapis ve para cezalarına rağmen anız yakmaya devam ettiğini söylediler. Toprağın en önemli kısmını bitki atıklarının çürümesi sonucu meydana gelen organik maddelerin oluşturduğunu, anız yakılması sonucu toprağın yapısında ve bitki büyümesinde önemli fonksiyonları olan organik maddenin azaldığını, toprağın kalitesinin bozularak tarımsal verimin düştüğünü söyleyen yetkililer, "Bu yüzden süne ve kımıl gibi zararlı türler hızla çoğalmaktadır. Tarım topraklarını belli ölçülerde erozyona karşı koruyan anızların yakılması sonucu, toprak rüzgar ve su erozyonuna maruz kalmaktadır. Ekolojik denge bozulmakta, toprakta yaşayan bitki ve hayvanlar zarar görmekte, doğal zenginliklerimiz tahrip olmaktadır. Ayrıca, yakılan anızla birlikte hava kirliliği artmakta, karayollarında yol kenarlarında yakılan anızlar görüş mesafesini kısaltarak, kazalara, bazen insan ölümlerine sebep olmaktadır" diye konuştular. Yetkililer, anız yakan çiftçilere 143 YTL, kuruluş ve işletmelere 429 YTL, kurumlara 715 YTL para cezası uygulandığını belirttiler.

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz