• resmi ilanlar

Formül sızdırıldı

14/12/2011 00:00

Akaryakıt kaçakçılığını önlemek amacıyla üretilen Ulusal Marker'ı yapan ekipte bulunan Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden Doç.Dr.Duran Karakaş, "Ulusal Marker'den sağlanması düşünülen fayda tamamen yok oldu.

 

Taklit Ulusal Marker akaryakıt kaçakçılığını legal hale getirmiştir. 3 yılda ortalama yüzde 10 artan taşıt sayısına karşılık akaryakıt miktarında artış olması gerekirken, yüzde 1'lik bir azalma görülüyor. Bu azalma kaçağın devam ettiğinin en kesin göstergesidir" dedi.
Doç.Dr. Karakaş, TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü (UME) laboratuvarlarında 5-6 kişilik bir ekiple 8 aylık yoğun çalışmanın ardından Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun da desteğiyle akaryakıtı millileştirecek 'Ulusal Marker'ı geliştirdi. Petrol ürünlerine ayırıcı madde olarak katılacak ve kimyasal formül içeren Ulusal Marker sayesinde denetlemelerde bu madde tespit edilemediği takdirde akaryakıt kaçak sayılması öngörüldü. EPDK'nın desteğiyle de Kocaeli'nde Ulusal Marker sistemi dağıtım firmalarının tesislerindeki pilot uygulamadan başarı ile geçince 31 Aralık 2006'da Ulusal Marker uygulaması ülke genelinde başladı. Doç.Dr. Karakaş, gizli yürütülen projenin formülasyonunun güvenliğini sağlamak için de proje ekibiyle birlikte 1.5 aylık çalışmayla 'DNA şifreleme sistemini' geliştirdi. Ulusal Marker'e son şekli verildikten sonra çok karmaşık olan formülasyonu 3 parçaya bölünerek her parçası proje yürütücü yardımcılarına dağıtılarak koruma altına alındı. Formülün tamamını, hiçbir proje çalışanı öğrenmedi.
Ulusal Marker'ın başarıyla sonuçlandığını ve akaryakıt kaçakçılığının önüne geçmeye başlamasından sonra UME yetkilileri tarafından formülün birleştirilmiş halinin kendilerine teslim edilmesinin istendiğini belirten Doç. Dr. Karakaş, şöyle dedi:
"Güvenlik nedeni ile formülasyonun teslim edilemeyeceğini, mümkün olmayacağını söyleyerek parçaları bir araya getirmek istemedim. Dönemin TÜBİTAK Başkanının bu formülü istediğini söylenince mecburen parçaları birleştirerek formülü verdik. Neden tek parça haline getirilmesini istediler?"
Doç.Dr. Karakaş, geliştirdikleri DNA şifreleme sisteminin Ulusal Marker'e uygulatılmadığından şüphelenerek numuneler topladığını bildirirken şunları söyledi: "2007 yılı Eylül ayında denetimcilerden şüphe üzerine toplattığım numunelerde taklit Ulusal Marker'e rastladım. Bunun üzerine proje çalışmalarım sırasında bize büyük destek veren Prof.Dr. Nükhet Yetiş'ten randevu talep etmeme rağmen 3 ay bekletildim, randevu alamadım. Daha sonra taklit Ulusal Marker içeren akaryakıt numunesine ait raporu hazırlayıp 2008 yılı başında dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'e elden teslim edip gerekli açıklamaları yaptım. Aylar süren bekleme neticesinde bana gelen bilgilendirme yazısında 'Dosyanın incelendiği ve herhangi bir işlem yapılamayacağı' belirtildi. Yine Başbakanlık Teftiş Kurulu ile Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'na başvurdum. Bana tekrar aynı cevap geldi. Ulusal Marker'ın formülünün sızdırılması ardından TÜBİTAK'taki görevimden istifa etmiş ve Enerji Bakanımıza belgeleri ulaştırmıştım."

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Doç.Dr. Karakaş, UME yöneticileri M.S.S., Ş.B. ve H.D. hakkında Ulusal Marker projesinin güvenlik nedeni ile üç parçaya bölünmüş formülasyon bilgilerini kendisinden alarak birleştirdiğini anlatırken şöyle devam etti: "Bunun yanı sıra teknik müdür Ş.B.'nin 2.5 litrelik korunmasız ve derişik haldeki Ulusal Marker'in aktif maddesini alıp odasındaki çelik kasada tutması, Ulusal Marker'in kopyalanmasını engelleyecek DNA şifreleme sisteminin devreye sokulmasının engellenmesi, ardından Ulusal Marker'ın kopyalanmış olması ve devletin milyarlarca TL vergi gelirinden mahrum bırakılması iddiasıyla 2008 yılında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundum. Kendim ve ailemin can güvenliğinin korunulması talebinde bulundum. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na da, UME yöneticilerinin devleti zarara sokarak, kendilerine rant sağladıklarını iddia ederek suç duyurusunda bulundum."

Ulusal Marker projesinin başarısız olduğunu açıklayan Doç. Dr. Karakaş, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bu projenin başarısız olmasının tek nedeni; gerekli güvenlik önlemlerinin uygulanmaması sonucu Ulusal Marker'in formülasyonunun taklit edilmiş olmasıdır. Bunun sonucunda iyi niyetli olmayan çevrelerce Ulusal Marker kolay bir şekilde taklit edildi. Ulusal Marker'den sağlanması düşünülen fayda da tamamen yok oldu. Çünkü saha kontrol cihazları gerçek Ulusal Marker ve taklit Ulusal Marker'ı ayırt edebilecek özelliğe sahip değildir. Taklit Ulusal Marker akaryakıt kaçakçılığını legal hale getirmiştir. 3 yılda ortalama yüzde 10 artan taşıt sayısına karşılık akaryakıt miktarında artış olması gerekirken, yüzde 1'lik azalma görülüyor. Bu tüketilen akaryakıt miktarının araç sayısı ile orantılı olarak artmayıp tersine azalma göstermesi kaçağın devam ettiğinin en kesin göstergesidir."

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: