Eren’in dönemin askeri yönetimi tarafından haksız yere idam edildiğinin öne sürüldüğü basın açıklamasında “Bu yıl, 13 Aralık 1980'de henüz 17 yaşındayken 12 Eylül'ün karanlık günlerinde idam edilen Erdal Eren'in idamının 31. yıldönümü. Bir jandarma erini öldürmekle suçlanan Erdal Eren'in, bu suçu işlediğine dair ortada hiçbir kanıt olmamasına rağmen yaşı büyütülerek 12 Eylül cuntasının şefi Kenan Evren'in "Asmayalım da besleyelim mi?" naraları altında hüküm verildi ve uygulandı” Bu gün de benzer oygulamaların tersinden devam ettiğini ifade eden EMEP’li gençler, “Ancak 31. yılında 12 Eylül düzeni devam ediyor. Erdal’ı darbe hukukunu bile çiğneyerek yaşını büyütüp idam edenler hala yargı önüne çıkartılmadı. Ancak gerek 12 Eylül rejiminin baskıcı ve “dediğim dedik” tutumu, gerekse memleketin temel meselelerine dair ana hatlarıyla değişen pek bir şey olmadı. Erdal Eren’in yaşını büyütüp idam eden zihniyetle, TMK mağduru çocuklara yaşlarından büyük cezalar veren, Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın yaşını küçültüp daha az ceza almasını sağlayan zihniyet arasında hiçbir fark yoktur. 2011 Türkiye’sinde 500’ün üzerinde öğrenci yumurta attıkları, basın açıklamasına katıldıkları, anadilde eğitim istedikleri için cezaevlerine gönderiliyor. Geçen gün yedincisi görülen puşi davası; puşi kuvvetli suç delili sayıldığı için bir kez daha ertelendi. Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Murat Elibol gibi birçok Kürt çocuğu sokaklarda öldürülüyor” ifadelerini kullandılar.