
Yaman yaptığı açıklamada; Eğitim, insanlığın sahip olduğu en temel haklardan biridir. Devlet, bu hakkı korumak, geliştirmek ve düzenlemekle görevlidir. Sosyal devlet, bu hakkı eşit, adil ve parasız olarak sağlamakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi, bir toplumun sürekliliği ve gelişimi bakımından yaşamsal önem taşır. Çünkü bir toplumun geleceğini, yetişmekte olan bireylere verilen eğitimin niteliği belirler.
Bizim eğitimimizin en önemli amacı ise, çocuklarımızı her türlü dogmalardan, kalıplaşmış düşüncelerden uzak; özgür ve bilimsel ölçütlerde düşünebilen insancıl ve üretken yurttaşlar olarak yetiştirmektir.
Böylesine yaşamsal bir konuda AKP’nin 5 grup başkanvekili tarafından hiç tartışılmadan, hiçbir araştırma yapılmadan, konunun tarafları ve uzmanları bir araya gelip değerlendirme yapmadan, kamuoyu yeterince bilgilendirilmeden , hatta Milli Eğitim Bakanlığı da yok sayılarak 4+4+4 Kesintili Zorunlu Eğitim yasa teklifi, TBMM’ye 03.02.2012 tarihinde sunulmuştur.
‘’AKP İktidarı bu çatışmacı ve dayatmacı tutumundan biran önce vazgeçmeli’’
Yasa teklifi alt komisyonda görüşüldükten sonra TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna gelmiş, ilk altı maddesi üzerinde önemli tartışmalar yapılmıştır. Kalan yirmi madde ise adeta AKP milletvekillerinin barikatı ve uyguladıkları şiddet sonucunda tarihte eşine az rastlanır bir oylamayla komisyonda kabul edilmiştir. Oysa bu meclis, Kurtuluş Savaşı’nın en kritik dönemlerinde bile demokrasiden vazgeçmemiş, bir millettir. Eğitim Şurası düzenlemiş, Türkiye’nin Eğitim politikalarının tartışılması sağlanabilmiştir. Ülkemizin geleceği konusunda çok önemi olan bir yasa teklifi, komisyonda görüşülürken, AKP’ye mensup milletvekilleri komisyona el koyarak yasa teklifi maddelerinin görüşülmesini engellemişlerdir. Demokratik süreçlere bile tahammül etmeden, “tarih vererek” ve “ne pahasına olursa olsun” bu yasa çıkacak demek, demokrasi ile bağdaşmamaktadır. Bu durum adeta Enver Paşa’nın “Kanun yok, kanun yap” mantığını yansıtmaktadır. AKP İktidarı bu çatışmacı ve dayatmacı tutumundan biran önce vazgeçmeli ulusumuzu gerecek, çatışma ortamlarını yaratacak davranışlardan kaçınmalıdır. Eğitim-iş olarak ulusumuzun geleceğini belirleyen eğitim gibi önemli bir konuda, böyle bir oldubittiyi kabul etmemiz mümkün değildir. Eğitim planlanmasının toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren bir konu olması nedeniyle; tüm sendikaların, tüm demokratik kitle örgütlerinin, kısacası tüm Türkiye’nin bu soruna sahip çıkması gerekmektedir. Ayrıca bu sorun, eğitim çalışanlarını doğrudan ilgilendirdiği için; “demokratik, laik, bilimsel, kamusal ve herkes için ” eğitim hakkını savunan, eğitim işkolunda örgütlü tüm sendikaları birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Eğitim işkolunda örgütlü bir sendika olmanın sorumluluğu gereği, yasa teklifi TBMM Genel Kurulun geldiği gün, üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacağız.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!