• resmi ilanlar

Yandan çıkma altıncı parmak!

23/04/2012 00:00

Bolu'ya İl Başkanlığı Kongresi'ne katılmak için gelen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce çocukluğunda çobanlık yaptığını belirterek çok partili yaşam sayesinde milletvekili olduğunu söyledi. İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak, "Be vicdansız Tayyip Erdoğan, sen bir kayıkçının oğlusun. Bu ülkeye başbakan oldun CHP sayesinde, İsmet Paşa sayesinde" dedi.

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün konferans salonunda düzenlenen CHP Bolu il başkanlığı kongresine CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Genel Başkan Yardımcısı Ayten Kayalıoğlu, İstanbul Milletvekili Umut Oran, Ankara Milletvekili İzzet Çetin, Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve delegeler katıldı.

KONUŞMAYA FIRÇAYLA BAŞLADI

Açılış konuşmalarından sonra kürsüye çıkan Muharrem İnce, salonun boş olmasına sinirlenerek, "Kimse kusura bakmasın kibar olamam. İçeriye ya AKP'li getirin onlara giydireyim, ya da dışarıdakileri buraya getirin. Bolu'ya geleceğim diye erkenden yola çıktım. Geldim salon boş. Kusura bakmayın, neden boş salona konuşacağım ben? O zaman AKP'lileri çağırın gelsinler kızıp onlara giydireyim. Kulisi sonra yaparsınız" diyerek salon dışında bekleyen partilileri içeri girmesini istedi.

"TARİKAT OKULLARI KURULACAK"

Muharrem İnce, partililerin salona girmesinin ardından Ak Parti'nin milletin parasını çaldığını söyleyerek, "Bunlar hayatlarının önemli bir kısımlarını küfür ederek geçiriyorlar. Atatürk'e, İsmet Paşa'ya, Cumhuriyete küfür ederek zaman dolduruyorlar. Bu milletin bugünün parasını çalarak geçiriyorlar. Bunlar kesmedi artık geleceği istiyorlar. Önümüzü, çocuklarımızı istiyorlar o da eğitim. Tartışmalara bakın, bu din iman tartışması değildir. Bu bir emek sermaye tartışmasıdır. Eskiden bir iş yerinde çalışan işçi sayısının yüzde 10'u kadar stajyer çalışırdı. Şimdi böyle değil. Bedavadan işçilik demektir. Bu okul 1'incilerinin yerleştirilmesini YÖK'e bıraktılar. 50 kişilik tarikat okulları kurulacak. Çocuğun notuna, sınavına göz diken bu ahlaksız yapıdan Müslümanlık çıkmaz. Yunus Emre diyor ki, 'Emeksiz zengin olanın, kitapsız bilgin olanın, sermayesi din olanının rehberi şeytandır' 9 yıldır AKP ülkeyi yönetiyor. Görkemli adalet binalarımız var. Adalet sarayı yazıyorlar ama içinde adalet yok. Bunlar iktidara gelmeden önce kenar mahallelerde büyümüş, imam hatip liselerinde okumuş, ütüsüz pantolon giyen, sünnete uygun bıyık bırakan fakir fukara çocuklarıydı. Kötü çocuklar da değillerdi. Bunlar ne zaman o koltuğa oturdular, ne zaman milletin parasına göz diktiler artık pahalı kravatlar takıyorlar. Artık haşemalarıyla o havuzlu villalarında yüzüyorlar. Bunlar artık sizden biri değil, bunlar sizin gibi değil" dedi.

"BUNLAR YANDAN ÇIKMIŞ 6'NCI PARMAK"

Muharrem İnce, Ak Parti'nin elin yanından çıkan 6'ıncı parmak olduğunu belirterek, "Bu ülkede yıllarca Adalet Partisi'yle, MHP ile DSP ile ANAP'la, DYP ile kavga ettik, siyaset yaptık. Türkiye'deki bütün siyasi partiler bir elin parmakları gibidir. Kimi başparmaktır, kimi işaret, kimi yüzük parmağı. Bunlar o parmaklardan değil. Bunlar yandan çıkmış 6'ncı parmaktır. 3'üncü köprünün nereden geçeceğine başbakan karar verecekmiş. Mimar mısın, mühendis misin, jeomorfolog musun? Nesin sen? Helikoptere biniyor 'şuradan geçer' diyor Kanuni Sultan Süleyman. Sigara içip içmeyeceğimize karar veriyor. Kaç çocuk yapacağımıza karar veriyor. Meclis başkanına, valinin kim olacağına o karar veriyor. Çocuklarını iş adamları bursla Amerika'da okutuyor, oğlan da gemi alıyor. Sen bizim çocuklara da burs ver, gemi al 3 değil 5 çocuk yapalım" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE İLERİ DEMOKRASİYLE FAŞİZM AYNI"

Türkiye'deki bazı kavramların değiştiğini açıklayan Muharrem İnce, şöyle konuştu: "Adını Ak koymuşlar. Biz AKP diyince kızıyorlar. Bazılarının adı aktır, bazılarının alnı aktır. Onları adı ak, bizim alnımız ak. Artık yolsuzluk demiyorlar. Yolsuzluk "Ali Dibo" oldu. Zam yok güncelleme var. Şimdi Esat diyemiyor. Dosttun, arkadaştın. O yalaka TRT bile artık Eset diyor. Suriye'de muhalifler insan öldürüyormuş. Müdahale edilmeliymiş. Suriye'ye müdahale

etmeliymişiz. Irak'ta bir buçuk milyon Müslüman ölmedi mi? Gıkını çıkarabildi mi bu? Bunlar Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük taşeron hükümetidir. Türkiye'de böylesi hiç gelmedi. Böyle bir yönetici 1071 Malazgirt Zaferi'nden beri Anadolu toprakları böylesini görmediŞimdi Türkiye'de ileri demokrasiyle faşizm aynı. Bu ülkede teröriste artık barış elçisi deniliyor. Devletin nasıl ayağa düştüğünü, devletin hâkiminin, savcısının nasıl terörist karşılama törenlerine gittiğini hatırlıyorsunuz. Bunlara önce mücahit deniliyordu. Artık bu denmiyor. Eski mücahitlere şimdi 'her şeye müsait' deniliyor. Bunlar her şeye müsait. Obama bununla konuşurken dışişleri bakanına 'gel' dedi, o da gitti. Gel meclise bilgi ver diyoruz gelmiyor. Obama çağırıyor gidiyor. Başbakan'a dedi ki, 'Biz Libya'nın, Tunus'un, Irak'ın, Suriye'nin ve İran'ın işini bitireceğiz. Bize yardımcı olacaksın koçum' dedi. Bizimki de 'baş üstüne' dedi. Karşılığında ne alacağını sordu. Karşılığında da 'Sen Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkıp laikliği yok edeceksin, Atatürkçülüğü yok edip yargıları ele geçireceksin, üniversiteleri susturacaksın. Türkiye'nin diktatörü olacaksın' dedi. Bizimki de 'süper' dedi. Pazarlık bu pazarlıktır."

"CHP SAYESİNDE, İSMET PAŞA SAYESİNDE, SANDIKLA BAŞBAKAN OLDUN"

Türkiye'de kimin demokrat olduğunun tartışılmadığını söyleyen Muharrem İnce, "Biz statükocu bir partiyiz AKP ise yenilikçi demokrat bir parti acaba öyle mi? 1973 yılında 15 ineği otlattım ahıra bağlamaya gidiyorum. Asker ve polis arabaları var. Köye önemli bir adam geliyor. İnekleri ahıra bağladım gittim İsmet Paşa gelmiş. Gittim elini öptüm. İsmet Paşa'nın yanında da kız çocuğu oturuyor. Bizde o kızın ayakkabılarına bakıyoruz. Çünkü pabuçları çok güzel. Aradan 30 yıl geçti o çoban çocuk ben, milletvekili oldum. O güzel pabuçlu kız da milletvekili oldu. O İsmet Paşa'nın torunu Ayşe Gülsüm Bilgehan'dır. O çoban çocukta Muharrem İnce'dir. Ben nasıl sevmem Atatürk'ü, Cumhuriyeti, İsmet Paşa'yı, demokrasiyi nasıl sevmem. Cumhurbaşkanını torununu da, çobanı da milletvekili yaptı. Bu ülkede İsmet Paşa, çok partili yaşamı getirmeseydi Gülsüm, Dolmabahçe'de sultan olurdu, bende şanslıysam Dolmabahçe'de seyisin oğlu olurdum. Gülsüm'le iki gün önce aramızda bir muhabbet geçti. Dedim ki, 'Deden cumhurbaşkanı, dayın parti lideri sen milletvekilisin, benim babam da dedem de çoban' o da dedi ki, 'Doğru söylüyorsun ama ben senin makamına geldim. İzin aldım' dedi. Bu neyin sayesinde oluyor çok partili yaşamın sayesinde oluyor. Be vicdansız Tayyip Erdoğan, sen bir kayıkçının oğlusun, bu ülkeye başbakan oldun. CHP sayesinde, İsmet Paşa sayesinde, sandıkla oldun bak. Tornacının oğlu cumhurbaşkanı oldu, küçümsemek için söylemiyorum. Sabah akşam küfür ediyor. İsmet Paşa'nın çocukları mal mülk için birbirine düşmedi. Bosna parası, fitre parası, zekât parası Erbakan'ın çocukları birbirine düştü. Biz terbiyemizden konuşmuyoruz. Açtırma ağzımı, söyleyecek çok sözüm var" dedi.

"TÜRKİYE'DE YURTTAŞLAR 3'E AYRILIR"

Muharrem İnce, Türkiye'de yurttaşların 3'e ayrıldığını vurgulayarak, "Bu yalancılar, 'CHP camileri ahır yaptı' diyor. Camilere saman doldurmuşlar doğru. Samanların içine de silah doldurmuşlar. Yurdu savunmak için. Biliyor aslında. Niğde'de camiye insan sokulmadığını söylüyor. Niğde’deki camiye kutsal emanetlerin saklandığını anlatmıyor. Bu din tüccarı, bunu 'İsmet Paşa jandarmayla camiye adam sokmadı' diyor. Doğru anlatmıyor. 'Konya'daki Alaaddin camisini kapattılar' diyor. O cami 3 kez kapatılmış. Kentin merkezindeki bir camiyi savaş yıllarında kapatıp asker alma birliği yapmışlar. Bundan doğal ne olabilir? Bu ülkenin yurttaşları 3'e ayrılır. Dindarlar, dindar geçinenler ve dinden geçinenler. Dindarlar başımızın üstündedir. Dindar geçinenler tehlikelidir. Dinden geçinenlerden uzak durun. Bunlar din, hukuk ve parayı kendilerinde zannediyor" diye konuştu.

"KENAN PAŞA, RECEP PAŞA"

Başbakan Erdoğan'a 'Recep Paşa' diyen Muharrem İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"12 Eylül'ü, darbecileri yargılayacaklarmış. 12 Eylül'ü yargılamak, 90 yaşını geçmiş 2 ihtiyarı yargılamak değildir. Bu 12 Eylül'den kimler nemalandı? 12 Eylül'e kim icazet verdi, bundan kim acı çekti. Demokrasi kahramanı olarak gösterilen Özal, 12 Eylül'ün başbakan yardımcısı değil mi? Bunları unuttuk mu? Bu ülkede ülkücüleri Mamak'ta cezaevine attıklarında, devrimcilere Selimiye'de işkence yaptıklarında bu tosuncuklar hangi mahkemede, hangi işkence hanedeydi. Bu tosuncuklar nasıl büyüdü? 28 Şubatta andıçlarla, gazeteciler kovulmuş. Doğru, kim ne yaptıysa gider cezasını çeker. Ey Tayyip Erdoğan senin döneminde birçok gazeteci işten atılmadı mı? Sana kendi dönemini gösteriyorum. Ha Kenan Paşa, ha Recep Paşa. Birinin apoleti var, diğerinin yok."

"ENERJİMİZİ HARCADIĞIMIZ İÇİN YENEMİYORUZ"

Ak Parti'yi enerjilerinin yüzde 50'sini kendi içlerinde harcadıkları için yenemediklerini söyleyen Muharrem İnce, "Bunların hepsinin üstesinden geliriz. Yeneriz bunları, yenemememiz doğaya ve bilime aykırı. Aydınlık karanlığı her zaman yener. Enerjimizin yüzde 50'sini kendi içimizde harcadığımız için yenemiyoruz. Bir de 'bana ne' demek var. Bu bananecilik bizi mahvediyor. '1 oyla ne olacak deniliyor' 1 oyla şu olur. 1 çivi 1 nalı kurtarır. 1 nal 1 atı kurtarır. 1 at 1 yiğidi kurtarır. 1 yiğitte 1 memleketi kurtarır" dedi.

ÖĞRENCİSİNDEN VEFA

Yalova’da Fizik Öğretmenliği yapan ve emekli olduktan sonra siyasete atılarak milletvekili seçilen Muharrem İnce’yi Bolu’da yaşayan bir öğrencisi de ziyaret etti. Kongre çıkışında yanına gelen öğrencisini ve kazandığı üniversiteyi hatırlayan İnce, hafızasıyla da çevrede bulunanları şaşırttı. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: