• resmi ilanlar

CHP il başkanı silahlandı

12/09/2012 00:00

Yakın tarihin en önemli olaylarından biri olan 80 ihtilalının yıl dönümünde, dönemin iki kutbu olan sağ ve sol kanat MHP ve CHP’nin il başkanlarından, darbe dönemi Bolu’yu dinledik. Kardeşin kardeşi vurduğu, binlerce gencin çatışmalarda hayatını kaybettiği günlerde Bolu sokaklarında neler yaşandı? Dönemin MHP İl Başkanı Hasan Dinç, il başkanı olduktan 4 gün sonra neden vuruldu? CHP il Başkanı Yener Bandakçıoğlu iş adamı Yılmaz Becikoğlu’nun verdiği 14’lü tabancayı kullandı mı? Siyasilere göre darbe gereklimiydi? İşte cevaplar…

 

Haber: Nermin Kaya

Yener Bandakçıoğlu: Dönemin CHP İl Başkanı Bandakçıoğlu, 80 ihtilalının sol kanatta ki en yakın tanıklarından birisi. Bandakçıoğlu, her gün gelen ölüm haberleri ve dönemin MHP İl Başkanı Hasan Dinç’in vurulması üzerine İş adamı Yılmaz Becikoğlu’nun hediye ettiği silahla dolaşmaya başlar. İşte sol kanadın gözünden 12 Eylül ihtilalında Bolu…

“Bolu’da büyük başarı elde ettik”

1980 darbesi Türkiye’nin demokrasi tarihte ki en önemli olaylarından biridir. 1977 yılında ki genel seçimlerde hiçbir parti iktidarı tek başına alamadı. Cennet Mekan Ecevit, o yıl çok büyük bir başarı elde etti. Bolu’da da biz o dönemde aynı başarıyı yakaladık. 2 milletvekili, bir senatör çıkardık. Bu Bolu için büyük bir başarıydı. Yani bunu şunun için söylemek istiyorum. Bolu o dönemde sağ oyların fazla olduğu bir ildi. Zaten Türkiye’nin genel konjektörüne baktığımızda da durum böyledir. Buna rağmen ulusalda yakalanan başarı Bolu’da da elde edildi.

MHP’nin önlenemez yükselişi

Dönemin siyasi hareketinde MHP büyük bir aşama kaydetti. Gençler, Milliyetçi Hareket Partisine yönelmeye başladı. Bu gençler sonradan ülkücü gençler olarak anılmaya başladı. Bu yönelişten sonrada ülkenin her yerinden muhtelif cinayet haberleri gelmeye başladı. Yani bir rahat düzen yoktu. Ecevit o dönem ara seçime gitti. Başarısızlığa uğradı. TBMM’de Cumhurbaşkanı seçilemedi. Çok enteresan isimler çıktı oylardan. Mesela Ajda Pekkan’ a oy çıktı. 

Partilerin kapatılması yanlıştı

Bu karışıklık içinde 12 Eylül sabahı baktık ki asker idareyi ele almış. Devletin başına asker geçtikten sonra da partiler kapatıldı. Bana göre partilerin kapatılması yanlıştı. Partiler sadece o günlerin partisi değildi. Cumhuriyet Halk partisi gibi ülkenin tarihiyle yaşıt partiler vardı. Ancak şahsi fikir olarak şunu söyleyebilirim. Çok fazla ölüm oluyordu. Gençlik tam manası ile ikiye bölünmüştü. Gerçi biz Bolu’da direkt olarak bir ölümle karşılaşmadık. Geredeli bir arkadaşımız vardı. Ülkü ocaklarının çok ileri gelen bir kişisiydi. O arkadaşımızı İstanbul’da öldürdüler, cenazesi Bolu’da yapıldı. Bu da bizleri CHP’li olarak tedirgin etti. Tedbirler almaya başladık.

“Silahlandık…”

Ateşli silahlar kanununda değişiklik yapıldı ve parti il başkanları ve yöneticilerine silah verilmeye başlandı. Bütün partililer silahlanmaya başladılar. Bunun tabi bir sonucu olarak da sırf silah ruhsatı alabilmek için insanlar yönetimlere girmeye çalıştı. Bizde o dönemde silah aldık. Ruhsatlı silahlarımızın yanında ruhsatsız silahlarda taşımaya başladık. Tam o sırada, çok sevdiğim Milliyetçi Hareket Partisi Hasan Dinç, aşırı bir sol fraksiyonun Bolulu mensupları tarafından vuruldu.  Onun bu şekilde vurulması sonrası, benim de CHP İl başkanı olarak düzenim değişti. Ama çok şükür, tüm partililerle iyi münasebetlerim dolayısıyla herhangi bir saldırıya uğramadım. Tabi, devlet bana koruma görevlendirdi. Osman Barbaros isimli bir polis memuru tarafından gece gündüz korumaya alındım. Evimize de 3 tane bekçi verildi. O dönem ben Boluspor’ un da kulüp başkanıydım. Deplasmanlara giderken dahi koruma ile gidiyordum. O arada Hasan Dinç’in vurulması sonrası dostlarımda beni korumak için çaba sarf ettiler. Çok sevgili arkadaşım Yılmaz Becikoğlu’da bana bir 14’lü hediye etti. Devletin verdiği silahı sağ tarafımıza, o 14’lü yü de solumuza takıp günlerimizi geçirdik.

“Darbe gerekliydi, ama…”

O günkü şartlarda 12 darbesi mecburiydi. Darbe Türkiye’yi çok büyük bir badireden kurtarmıştır. Ama 12 Eylül sonrası siyasi partilerin kapatılması, memleketin bütün aydınları içeri girmesi, gençlerin işkence görmesi Türkiye tarihinin kara lekelerinden de biridir.

“Darbe nedeniyle kupayı alamadık”

Boluspor başkanlığım sırasında Ankaragücü ile Türkiye Kupası maçı oynayacaktık. Kenan Evren o dönem Ankara’nın bir takımı 1. Ligde olmalıdır diye bir beyanat verdi. Öyle olunca yönetmelik değiştirildi. Türkiye Kupasını kazanan takım 1. Lige yükselecektir diye bir hüküm getirdiler. O dönem çeşitli senaryolarla Boluspor’un hakkı yendi ve Türkiye Kupasını kaybettik. 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: