“Biz Bolu’da muhalefet yapamıyoruz”

26/09/2012 00:00

CHP’li Belediye Meclis Üyesi Erhan Beykoz, yerel seçimler öncesi CHP gündemini Bolu Express Gazetesi’ne yorumladı, gündemdeki aday adayı isimlere dair görüşlerini ilk kez açıkladı. Kamuoyunda uzun süre tartışılacağı öngörülen açıklamalarında Beykoz, parti örgütlerine yönelik çok çarpıcı eleştirilerde bulunduktan sonra, “Biz Bolu’da muhalefet yapamıyoruz ve böyle bir ortamda yerel seçime giriyoruz” dedi. Beykoz, CHP’de son dönemde büyük bir değişim ve dönüşüm yaşandığını; ancak bunun halka anlatılamadığını söyledi. Beykoz, bu sorunun Bolu’daki nedeninin yereldeki siyasiler ile parti genel merkezi arasında yaşanan iletişim bozukluklarına bağlayarak, “Siyaseti iyi bilmek gerekir. Tabandan ve örgütlerden gelmediğiniz zaman hata yapmaya müsaitsinizdir. CHP’deki en büyük yanlışlardan biri de budur” diye konuştu. Beykoz, ayrıca yerel seçim süreci hakkında Milletvekili Özcan’a önerilerde bulundu.

 

Röportaj: Mehmet KORKUSUZ

CHP’li Belediye Meclis Üyesi Erhan Beykoz’un Bolu Express Gazetesi’ne verdiği röportajda öne çıkan açıklamalar şöyle:

CHP’de belediye başkan adaylığı için şu an eski belediye başkanlarından Yüksel Ceylan, eski il başkanlarından Cahit Çıngı ve milletvekili eski adaylarından Mehtap Özcan Mısırlıoğlu’nun isimleri gündemde. Siz bu üç isimden hangisini daha iddialı bulunuyorsunuz?

Cumhuriyet Halk Partisi’nde tüzük gereği tüm üyeler belediye başkanlığına, belediye meclis üyeliğine bu süreçte aday olabilirler. CHP’de gayri resmi şekilde şu anda üç ismin belediye başkan aday adaylığı bulunuyor. Bu arkadaşlarımızın üçü de birbirinden değerli. Fakat bana kalırsa şu anda en önde görünen, CHP örgütlerine adaylık başvurusu için dilekçe veren, bu bağlamda ciddi çalışmaları bulunan tek isim var. O da Cahit Çıngı.

İl başkanımızın da Cahit Çıngı’nın böyle bir düşüncesi olduğunu, o nedenle örgütlerde görev almak istemediğini daha önceki açıklamalarında dile getirmişlerdi. Ama dediğim gibi aday adaylık noktasında herkesin ismi geçebilir.

Öte yandan birde basının ortaya koyduğu, CHP’de aday olmasını istediği, gündeme pompaladığı bazı isimlerde var.

Bu süreçte kimi köşe yazarı ve gazete genel yayın yönetmenlerinin CHP’de farklı isimler gündeme getirme çabalarını nasıl karşılıyorsunuz? Hüseyin Ekrem Serin basında ismi son dönemde geçenlerden biri örneğin.

Hüseyin Ekrem Serin, biliyorsunuz il başkanlığı kongresine katıldı. Bir oy farklı kazanamadı belki ama kaybetmedi de. Bence o günkü kongrede kazanan Hüseyin Ekrem Serin oldu. Ama bunun yanında kaybedene ya da kaybedenlere bakmak lazım.

Ama ben Hüseyin Ekrem Serin’in aday olacağını düşünmüyorum. Ama Serin zaten bunu düşünüyorsa, çıkar “Adayım” der. Kendisi bu cesarete sahip biri. Gördüğüm kadarıyla Serin şu an belediye başkan aday adayı değil, ama birileri Serin üzerinden CHP’ye çomak sokmak istiyor.

Tanju Özcan’ın aday adaylarından Mısırlıoğlu ile birlikte son dönemde basın kuruluşlarını sıkça ziyaret etmesi, Özcan’ın Mısırlıoğlu tarafında olduğunu sizce gösterir mi?

12 Haziran 2011 Genel Seçimleri’ne biliyorsunuz ki, Tanju Özcan birinci, Mehtap Özcan Mısırlıoğlu’da ikinci sıra aday olarak girdiler. Bu bağlamda Mısırloğlu’na yakın olması kadar doğal bir şey olamaz. Mısırlıoğlu’nun CHP’ye sonradan gelmesi sebebiyle, CHP’yi sonradan tanıması sebebiyle ve CHP’li üyelerle köprü kurabilmesi için mutlaka biriyle hareket etmesi gerekir. Ben bu yaşananları çok fazla yadırgamıyorum ama eğer Tanju Özcan yeniden böylesine büyük bir hataya düşmeyi göze alabileceğini zannetmiyorum.

İl Başkanlığı Kongresi’nde Tanju Özcan’ın arkasında durduğu şu anki il başkanımız hakkında basın mensupları Özcan’a gidip, bence sormalılar; “Şu anki örgüt yönetiminden ve örgütün çalışmalarından memnun musunuz?” diye. İşte o zaman her şey ortaya çıkacaktır.

Sizce parti kamuoyu Mısırlıoğlu ismini benimseyebildi mi?

Bayan olması ve partiye ekonomik anlamdaki katkılarından dolayı Mısırlıoğlu’nun parti kamuoyunda benimsendiği varsayılıyor. Ama bir de CHP’ye ömrünü vermiş isimler var. Ben onların Mısırlıoğlu’nu çokta benimsediklerini zannetmiyorum. Benim gözlemlerim bu.

Yüksel Ceylan ismine yaklaşımınız nedir?

Yüksel Ceylan, depremin yaşandığı en zor dönemde Bolu’da belediye başkanlığı yapmış bir isimdir. İyisiyle kötüsüyle bu dönemi başarıyla tamamlamıştır.

Ancak Yüksel Ceylan, ilk koltuğa oturduğu andan itibaren yaptığı hatalardan ötürü seçimi kaybetmiştir. Yüksel Ceylan, daha evvel belediye başkanlığı yapan Necdet Gören döneminden kalan sorunlarla da karşı karşıya kalmıştır. Gören döneminde işe alınan kadrolarla uyuşmazlıklar yaşamıştır. Bu sıkıntılardan dolayı ciddi bir sekteye uğramıştır.

Peki, Ceylan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, parti örgütlerinden kendisine yönelik adaylık talebinde bulunulması çağrısını nasıl karşılıyorsunuz?

Siyaset gerçekten uzun soluklu bir maratondur. Yüksel Ceylan’ın dediği gibi, “CHP’deki tüm katmanlar birleşip, bana gelsin, beni aday göstersinler” şeklinde bir şey beklemek çok yanlış. Burası Cumhuriyet Halk Partisi. İlk üyeden son üyeye kadar herkes bir yerlere aday olur. Bu süreçte tüm katmanların bir araya gelip, Ceylan’a adaylık teklifi götüreceklerini de düşünmüyorum.

CHP’de kuşak çatışması iddiaları bir türlü gündemden düşmüyor. Sizin bu iddialara yaklaşımınız nedir?

Cumhuriyet Halk Partisi’ne giderseniz, kuşak çatışmasının ötesinde neler yaşandığını açıkça görebilirsiniz. Ben bundan önceki seçim süreçlerinde girilen yoğunluğu yakından biliyorum. Parti binasında yaşanan kalabalıkları biliyorum. Parti binasındaki insanların her gün yepyeni şeyler ortaya attıklarını biliyorum. Partide eskiden kaç demlik, şu an kaç demlik çay tüketildiğini gidip sorduktan sonra farkı açıkça görebilirsiniz.

Siyasette yaptığınız eyleme, attığınız adıma dikkat etmek zorundasınız. Bir hata size seçim kaybettirebilir.

Sizce CHP Bolu’da şu ana dek doğru adımları attı mı?

Bir özeleştiri yapmak gerekirse, CHP Tanju Özcan’la başlayan o trendi yakalama şansı yok. CHP’de şu yanlış yapılıyor; İl ve ilçede delege olmadan ortaya konulan taraflar var. Sonuçlarına gelirseniz, bu tarafların ötesinde CHP Bolu’da Tanju Özcan’ın hızına, çalışma şekline yetişemedi. Bir başka sonucu da, şu anki il ve merkez ilçe örgütleri hala Tanju Özcan’ın ağzına bakarak ortaya koydukları muhalefet tavrı var. Yani CHP’de ne il, ne de merkez ilçe örgütleri gerçek anlamda muhalefet yapmıyorlar. Artık yerel seçim sürecine girildi. Bolu’nun onlarca sorunu var. Onlarca tartışılması gereken konular var. Ama ne ilde, ne de merkez ilçede böyle bir tavır göremiyoruz. Ya da benim şahsi fikrim böyle.

Muhalefet yapmayı MHP’den beklemek çokta doğru değil. Burada ana muhalefet CHP, MHP ise yavru muhalefet. Ben iddia ediyorum ki biz yerel seçimi kazanacağız. Ama bu şekilde değil. Bizim elimizde birbirinden güçlü 13 tane meclis üyesi var. Ve Belediye’nin her kademesinde meclis üyelerinin dolaylı olarak yetkileri, etkileri var. Maalesef ciddi bir koordinasyonumuz yok, o koordinasyon olmadığı içinde biz muhalefet yapamıyoruz. Olmayan muhalefet olarak biz yerel seçimlere gireceğiz. Ben bu şekilde çok zor olacağını düşünüyorum.

Hüseyin Ekrem Serin, bir basın kuruluşunda yayınlanan röportajında, partide yerel seçimlere katılacak adayın kim olursa olsun herkesi tatmin etmeyeceğini savunuyor. Peki, ya siz?

Partide aday kim olursa olsun birilerini elbette ki için için rahatsız edebilir. Elbette ki birilerinin savunduğu isim aday olmazsa bu durumun yaşanması olasıdır. Bu insanın doğasında vardır. Herkes kendi desteklediği adayın tercih edilmesini ister. Ama aday tercihi yapıldıktan sonra sorunlar yaşanacağını düşünmüyorum. Tek sorunu şu noktada yaşarız. En yetkili isimler; milletvekili, il başkanı ile kısmen de merkez ilçe başkanının net bir şekilde tavır ortaya koyması CHP’de sıkıntılar ortaya çıkarır.

Yaklaşık 4 ay önce Bolu sayesinde CHP ile MHP’nin Bolu’da ortak aday çıkarma hazırlığında oldukları iddia edilmişti. Tanju Özcan’ın reddettiği bu iddialar hakkında bilgi sahibi misiniz?

Kulislerde CHP ile MHP’nin ortak hareket edip, ortak bir adayda uzlaşı sağlanması yönünde konuşmalar var. Bu görüş bazı MHP’li ve CHP’li gönüllülerce destekleniyor. Ama ben böyle bir şey olacağını düşünmüyorum. Bu mümkün değil.

Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün yaptığı bir açıklamada, “CHP’deki değişimi halka anlatamıyoruz” özeleştirisinde bulundu. Yerelde bu durum nasıl?

CHP’de ciddi manada bir değişim söz konusu. “Silah bırakılacaksa Oslo görüşmeleri sürebilir” söylemi değişimin ta kendisidir. CHP’nin kırmızı çizgileri vardır. Bir muhalefet partisi genel başkanı Oslo görüşmeleri için bakın artık böyle söylüyor. BDP’nin şu kadar alanda hakimiyet bizim elimizde, dediği bir ortamda siz Oslo tavrınızı değiştiriyorsanız, değişimle karşı karşıyasınızdır. Genel başkan bu değişimi halka anlatamadıklarından şikâyetçi, ama kendisinin halka anlatamadığını bizim anlatmamız daha da zor olacaktır.

Peki, bu değişim sizce yerele neden indirgenemiyor? Oslo görüşmelerinden örnek verecek olursak, görüşmeler hakkında suç duyurusunda bulunan Milletvekili Tanju Özcan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aksi yöndeki tutumunu hala sürdürüyor.

Tutum farklılıklarının tek nedeni yerel ile genel merkez arasındaki iletişim bozukluklarından kaynaklanmaktadır. Bunun başka nedeni olamaz. Siyaseti iyi bilmek gerekir. Bu hep böyledir, tabandan ve örgütlerden gelmediğiniz zaman hata yapmaya müsaitsinizdir. CHP’deki en büyük yanlışlardan biri de budur.

Yerel seçim sürecine dair başka öngörüleriniz nelerdir?

Ben CHP’de önseçim yapılacağını zannetmiyorum. Ama insanların görüşlerine saygı duyulması gerekiyor. Tanju Özcan önseçimle milletvekili adayı oldu ve sonrasında başarıya ulaştı. Önseçim siyasi partilerde demokrasinin ta kendisidir. İl başkanlığı kongresinde yapılan hatanın il başkanlığı yönetiminin pek çok konuda karar verme yetisini elinden aldığını düşünüyorum. Şu an da 400 delegemiz var. Delege kimin delegesi? Konuya buradan bakmak lazım. Ön seçim ya üye bazında ya da delege bazında yapılabilir. CHP’de şu an Yüksel Ceylan ve Tanju Özcan dönemlerinde kayıt olmuş üyeler partide. Bu süre içinde Yüksel Ceylan taca atıldı ve Özcan’ın hareket alanı genişletildi. Burada, yerel seçimler öncesinde o zaman yine Tanju Özcan’ın dediklerinin ötesinde hiçbir şey olmayacaktır. İki ya da ikiden fazla aday çıktığında yine istenen sonuç çıkmayacaktır.

Türkiye’nin hangi iline giderseniz gidin, her yerde yerel seçimler için yoğun çalışmalar var. Bütün bu yapılanlara karşı ben CHP’nin doğru politikalar ürettiğinden, partinin birlik ve beraberlik içinde olduğundan eminim. Bu birlik ve beraberliğin önderi Tanju Özcan’da “Ben tarafsızım. Herkes benim adayım. Tümünün arkasındayım” derse, CHP Bolu’da seçimi alır.

 

Yorum yazın!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz