Ak Parti Büyük Kongresi gündemden düşmüyor

03/10/2012 00:00

Ak Parti İl Başkanı Ömer Sayın, geçtiğimiz hafta sonu yapılan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın son kez genel başkan olarak seçildiği Ak Parti Büyük Kongresi’ni değerlendirdi. Sayın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “AKP kongresini içime sindiremiyorum” açıklamalarını farklı bir bakış açısıyla destekleyerek, ““Bende bir muhalefet partisi genel başkanı olsam AK Parti’nin böylesine muhteşem bir kongre yapmasını içime sindiremezdim” dedi.

 

Ömer Sayın, dün ayrıntılarını basın kuruluşları ile paylaştığı söyleşide, geçtiğimiz hafta son yapılan ve ülke gündeminde ilk sıralarda kendisine yer bulan Ak Parti Büyük Kongresi’ni değerlendirdi. Sayın’ın açıklamalarında ön çıkan ayrıntılar şöyle:

Büyük Kongre ile birlikte Ak Parti yeni bir oluşuma girdi. Kongredeki izlemleriniz nelerdir? Bundan sonraki süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de yaşayan değil, dünyada birçok ülkenin merakla beklediği AK Parti’nin 4. Olağan büyük kongresini Pazar günü gerçekleştirdik. Gerçekten beklentilerinde üzerinde, büyük bir heyecan, büyük bir coşku ve katılımın olduğu, içerik olarak da çok önemli bir kongreyi geride bıraktık. Öncelikle bu kongrenin partimize, milletimize ve İslam âlemi başta olmak üzere bütün insanlığa hayırlı olmasını diliyor, cenabı Allahtan niyaz ediyorum. Çok değerli Genel Başkanımız ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Genel Başkanlığı son defa yapacağı kongre geride kaldı. Sayın Başbakanımız ve Genel Başkanımız önümüzdeki üç yıl içerisinde partimizin başında Genel Başkan ve Başbakan olarak devam edecek. Daha sonra ne olur bilmiyoruz. Üç yıl sonra o gün neler olacak şimdiden kestirmek mümkünde değil.

“AK PARTİ KURUMSALLAŞMA YOLUNDA ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM ATTI”

Gerçekleşen bu kongre’de Sayın Başbakanımız yaklaşık 2 buçuk saatlik uzun bir konuşma yaptı. Çok önemli mesajlar verdi. Terörle Mücadeleden yeni anayasaya kadar ve AK Parti’nin istikametinin nerden geldiğini nereye doğru gittiğini içeren önemli mesajlar verdi. Bu mesajlar doğrultusunda artık bu kongreyle birlikte AK Parti’nin sıradan bir parti olmadığını ve gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi kurumsallaşma yolunda çok önemli bir adım attığını hatta kurumsallaşmayı tamamladığını gösteren bir konuşmaydı bu. 

“LİDERLER KOLAY YETİŞMİYOR”

Türkiye çok partili hayata geçtiğinden beri hatta Cumhuriyet kurulduğundan beri hep liderlerin sürüklediği bir yönetim şekli ile devam etmiştir. Ülkeyi ve partilerini liderler sürüklemiştir. Aslında bu sağlıklı bir yapı değildir. Çünkü gerçekten dünyada herkesin kabul edebileceği liderleri yetiştirmek sadece Türkiye için değil bütün dünya için zordur. Örneğin Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lider yetiştirmek, ya da Washington gibi, John Fitzgerald Kennedy gibi, Winston Churchill gibi liderler artık çok kolaylıkla gelmemektedir. O nedenle liderlerin yerini prensiplere ve hedeflere bırakması gerekir. Dolayısıyla da partilerin kurumsallaşması gerekiyor. O yüzde artık Türkiye’de de ileri demokrasilerde olduğu gibi bir sisteme geçmesi gerek. Herkes bilir ki İngiltere’de, Amerika’da olsun sürekli Cumhuriyetçilerin, Demokratların adı geçer. Oysaki onların başındaki insanlar sürekli değişir ama Cumhuriyetçiler ve Demokratçılar o ülkede var olur. Demokrasinin temel direkleri ve ülkedeki demokratik yapının garantisi de bu partilerdir. İşte Türkiye’de AK Parti ile bu yolda çok önemli bir adım atmıştır. AK Parti artık lider partisi olmaktan çıkıp, ilkeleri ve hedefleri olan, vizyonu olan bir parti olma yolundaki kurumsallaşmasını bence gerçekleştirmiştir. Bu anlamda AK Parti 4. Olağan Büyük Kongresi bu anlamda çok önemlidir.

Başbakanın konuşması tarihi bir konuşma niteliğindeydi. Ak Parti’nin vizyonundan tutun, terörle mücadeleye, Kürt halkına seslenmesinden tutun yeni anayasaya kadar her konuda çok önemli bir konuşmaydı. Ne söylemek istersiniz?

Genel Başkanımız yeni anayasa ve yeni anayasadaki özgürlükler noktasında özellikle Kürt kardeşlerimizin yüreğine su serpen çok önemli açıklamalar yapmıştır. Sayın Başbakan’ın “Biz AK Parti olarak %99 ile iktidara gelsek bile %1’in hakkını mutlaka koruyacağız” demesi. AK Parti’ye oy vermeyen diğer %1’inde özgürlüklerine, haklarına ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir.

Terörle ilgili olarak, biliyorsunuz bu güne kadar terör o bölge deki Kürt kardeşlerimizin hassas noktalarını ortaya çıkartarak onların bu ülkede bir azınlık gibi, özgürlükleri hakları elinden alınmış azınlıklar olarak değerlendirildiğini ortaya koymuş ve öyle propagandalar yaparak insanları kandırmıştır. Ama özellikle demokratik açılım süreci başladığından bugüne varıncaya kadar Kürt kardeşlerimizin hakları noktasındaki açılımlar PKK’nın oradaki tabanında ciddi bir erozyona uğramaya neden olmuştur. Kürt kardeşlerimiz kendi haklarını savunanın PKK olmadığını, bizzat Ak Parti hükümetinin AK Parti’nin olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi devletleri olduğunu, kendi haklarının en az Türkler kadar savunulduğunu ve onlara teslim edildiğini görmüştür. Ve bu da PKK’nın o bölgedeki etkinliğini çok ciddi oranda azaltmıştır.

“PKK SADECE ASKERİ ÖNLEMLERLE BİTİRİLMEZ”

PKK terör örgütü yaklaşık 28 yıldan beri kanlı eylemlerine, cinayetlerine devam etmektedir. 28 Yıldan beri bunun bitirilememesi sadece askeri önlemlerle bu işin olmayacağı gerçeğinin ortaya çıkmasıdır. AK Parti bu işin sadece askeri önlemlerle olmayacağını, siyasi önlemlerin askeri önlemlerle birlikte alınması gerektiğini ve her şeye rağmen tam demokrasi, tam bir özgürlük ortamı meydana getirmesi için büyük çabalar sarf etmiş, büyük gayretler göstermiştir. Artık PKK da bu çabalardan sonra bitme noktasına gelmiştir.

“PKK’NIN SONU YAKINDIR”

Türkiye’nin son on yılda aldığı mesafeleri, sadece Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve demokratiksel anlamda gelişmesi, sadece bölgede değil, Dünya’da önemli bir devlet hale gelmesi, İslam ülkelerinin lideri pozisyonuna bürünmesi bazı ülkeleri rahatsız etmektedir. Onların desteği vardır. PKK’nın döktüğü kandan beslenen Türkiye içinde önemli güçler vardır. Bu nedenle onların desteği ile şuanda hala bitirilememiş olsa da inşallah çok kısa bir zaman sonra PKK’nın artık ve bu terörist eylemleri bitme noktasına gelecektir.

“AK PARTİ HERKESİ KUCAKLIYOR”

Oradaki Kürt kardeşlerimiz sadece Türk kardeşlerimizin değil, Kürt kardeşlerimizin de gönül ve destek verdiği, oy verip bu parti benim partim dediği, bu memleket bu bayrak, bu vatan ve bu istiklal marşı benim marşım diyen büyük bir kesim vardır orada.  PKK bitmeye mecburdur ve başka da yolu yoktur. AK Parti bütün Türkiye’yi kucaklıyor. Dili, dini, ırkı, inancı ne olursa olsun herkesi birden kucaklamaktadır. Bizim bu konudaki ilkelerimiz, görüşlerimiz ve bu güne kadar yaptığımız çalışmalar tamamen bu yöndedir.”

Kongre sonrası CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu “AK Parti kongresini içime sindiremiyorum ve Kurultay yapıyor. Başka konuşacak bir şey bulamamış mı?” gibi bir açıklaması var. CHP genel başkanının bu açıklamasıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

CHP Genel Başkanının AK Parti Kongresini içine sindirememesi noktasındaki görüşüne bende katılıyorum. Bende bir muhalefet partisi genel başkanı olsam AK Parti’nin böylesine muhteşem bir kongre yapmasını içime sindiremezdim. Herhalde o nedenle içine sindiremedi. Sanıyorum Sayın Başbakanı dinlemedi ki “Kurultay yapıyor. Başka konuşacak bir şey bulamamış mı?” diyor. Sayın Başbakan 2 buçuk saatlik konuşmasında muhalefete bir dakika ancak değinmiş, CHP’yi eleştirmiştir. Onun dışında kalan bölüm memleketin, milletin ve ülkemiz ve insanlığın geleceğine yönelik çok önemli mesajlarla doludur. Ama içine sindirememesi gayet doğaldır. CHP hiçbir zaman böyle bir kongre yapmamıştır ve yapması da mümkün değildir. Onların kongreleri, kurultayları coşkun, sevgi selinin ötesinde kavganın ve öfkenin mecrası ve kaynağı haline gelmektedir” şeklinde konuştu.

 (AK Parti İl Başkanı Ömer Sayın’ın, Göynük’ün Aşağı Kınık Köyü’ndeki afetzedelerle bir araya gelmesi ve yangın sonrasında yapacaklar ile ilgili açıklamalarına yarın yayınlanacak ikinci bölümde yer verilecektir.)

 

Yorum yazın!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz