Baro Başkanı Ak Parti ve MHP’yi topa tuttu!

21/11/2012 00:00

Baro Başkanı Ferit Atalay, Başbakan Erdoğan’ın 2006’dan itibaren kaldırılan idam cezasının geri getirilmesi konusundaki önerisi hakkında açıklamada bulundu. Atalay, “İdam terörü önlemek için tek başına çare değildir. İdam cezasıyla bir yere varılabileceğini düşünenler, Dersim Olayları ve Şeyh Sait İsyanı döneminde yaşananlara baksınlar!” diyerek, idamı geri getirme girişimlerini reddetti. Atalay, terörle mücadeleye güç katacağı gerekçesiyle idamın getirilmesine destek veren MHP’yi de eleştirerek, “Öcalan’ı ele geçirildiği dönemde idam etmeyi düşünmeyen milliyetçi kesim, bugün ne oldu da, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin söylemine iştirak ediyor, bunu da anlayamıyorum” diye konuştu.

Haber: Mehmet KORKUSUZ

Başbakan Erdoğan'ın, terör suçları için idam cezasının geri getirilmesi önerisi ülke gündeminde tartışmaları da beraberinde getirdi. Ak Parti hükümetinin önderliğinde 2006'da çıkarılan yasayla fiilen kaldırılan idam cezasının yeniden geri getirilmesi konusundaki girişimler hakkında Bolu Barosu Başkanı Ferit Atalay konuştu.

Konuya ilişkin Bolu Express’e açıklamada bulunan Baro Başkanı Atalay, yaşam hakkının insanın en kutsal hakkı olduğuna dikkat çekerek, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve anayasalar da bu düzenlenmiştir. Günümüzde pek çok uygar ülkede idam cezası kaldırıldı. Önceden idam cezaları, savaş suçlularına ve vatana ihanet suçlamalarında veriliyordu. İleri demokrasiyi uyguladığını iddia eden örneğin Amerika’da idam cezası var mı? Evet, var. Gaz odalarında veya elektrikli sandalyelerde bu ceza yöntemi uygulanmakta. Benim kişisel kanıma göre, idam cezası artık çapın ayıbı” dedi.

“İDAMI KALDIRAN DA BU HÜKÜMET, GERİ GETİRMEK İSTEYEN DE”

Açıklamalarının devamında, “Kin ve nefret ile ceza yargılaması sonucu verilen karar yerine getirilemez” diyen Atalay, Ak Parti ve MHP’nin desteklediği idam girişimlerine şu ifadelerle karşı çıktı: “Herhangi bir sanığın hayatını ortadan kaldırmakla, cezanın ıslah edici yönü ortadan kalkıyor. Oysaki cezanın amacı vatandaşı ıslah etmektir. Siz onun yaşam hakkını elinden aldığınızda bu ıslah müessesiyle asla ve asla bağdaşmamakta. Nihayetinde idam cezasını kaldıranda bu hükümet, yeniden getirmek isteyende bu hükümet.

Açıklamalarında, idam cezasının Türkiye’de en çok 12 Eylül döneminde gerçekleştiğine dikkat çekti ve sonraki dönemlerde verilen idam cezalarının ise yerine getirilmediğini söyledi.

“TERÖRLE MÜCADELE DE İDAM TEK BAŞINA ÇARE OLAMAZ”

Hükümetin terörle mücadeleye güç katma amacıyla gündeme getirdiği idamı tartışmalarına ilişkin Atalay, idamın teröre karşı tek başına çözüm oluşturamayacağını savundu. Atalay, “Terörle mücadele Türkiye’nin kronik bir baş ağrısı. Terör belası kalkınmaya sekte vuran, insan gücünü telef eden ve Türkiye’yi çağdaş bir aşamaya ulaşmasını engellemek üzere mahsus yaratılmıştır. Ve 30 yıldır bu böyle. Terörle mücadele idamın bir araç olduğunu kesinlikle tek başına kabul etmiyorum. Türkiye, acaba terörle mücadele için gerekli koşulları yerine getirdi mi? Türkiye bu mücadele sürecinde gerekli demokratikleşmeyi tamamladı mı? Hayır, asla. Türkiye demokratikleşme konusunda gerekli adımları atmadı. Terörün yoğun olduğu bölgelerde sosyal hakları düzenledi mi? Oradaki kırsal kalkınma programlarını uyguladı mı? Orada gerekli eğitim programları uyguladı mı? Yani vatandaşın terörle boğuştuğu bölgelerde, biz devlet olarak yükümlülüklerimizi yerine getirmiş miyiz? Asla yerine getirmedik. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine bakın, Yavuz Sultan Selim’den beri devam eden savaşların geçtiği alan olmuştur. O bölge her dönemde gerek batılı devletlerin, İngilizlerin, Fransızların, Almanların iştahını kabarttığından o bölgede terör ve emperyalist müdahaleler hiçbir zaman bitmemiştir. Dolayısıyla sürmüştür. Tarihe bakarsanız, Cumhuriyet döneminde sadece o bölgede 22 ayrı Kürt isyanı olmuştur. Eğer idam cezasıyla bir yere varılmış olunsaydı, Dersim Olayları’nda ve Şeyh Sait İsyanı’nda binlerce kişi İstiklal Mahkemeleri’nde yargılandı ve yüzlercesi idam edildi. İdam terörü önlemek için tek başına çare değildir. Bunu bir koşul gibi kabul etmek bence yanlış. İdam cezası, insanın yaşama hakkını ortadan kaldırdığı için bence yanlış. Hükümetin idam konusundaki söylemlerine katılmıyorum ve idamın geri geleceğine de inanmıyorum, inanmakta istemiyorum” şeklinde konuştu.

“MİLLİYETÇİ KESİMİN İDAM KONUSUNDAKİ YAKLAŞIMINI ANLAYAMIYORUM”

Atalay ayrıca, “İdam cezasının getirilmesi için her türlü desteği veririz. Hodri meydan” diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ve milliyetçi kamuoyunun idam konusundaki yaklaşımlarına da eleştiri getirdi. Atalay, ele geçirildiği dönemde Milliyetçi Hareket Partisi’nin Öcalan’ın asılmamasından yana tavır sergilemesini hatırlatarak, şu tenkitlerde bulundu: “Abdullah Öcalan’ın idamı da tartışıldı bu ülkede. Öcalan bu ülkeye teslim edildiği zaman idam edilmemesi tartışıldı. Dönemin iktidar ortakları Demokratik Sol Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi Öcalan’ın idam edilmeyeceğinin garantisini verdi ve Öcalan Türkiye’ye verildi. O dönem Öcalan’ı idam etmeyi düşünmeyen milliyetçi kesime bugün ne oldu da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin söylemine iştirak ediyor, bunu da anlayamıyorum. Öfkeyle kaldırılan idam cezası öfkeyle de geri getirilemez. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu hal öfke halidir.”

Atalay açıklamalarının son bölümünde ise, “İdam cezası üzerinden bugün ülkede politika yürütülüyor. Evet, bir tarafta binlerce şehidimiz var, şehit annelerimiz var. Onlara bu söylemler belki cazip gelebilir. Ama böyle bir cezanın geri gelebileceğine asla inanmıyorum. İnanmakta istemiyorum” ifadelerini kullandı ve sözlerini noktaladı.

 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz