24 Nisan 2024

Eğitimde devrim gibi karar! Başörtüsü serbest mi?

28/11/2012 00:00

Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı okullarda, öğrenciler serbest kıyafet giyecek ama vücut hatlarını belli eden giysiler giyilmeyecek. İmam Hatip Okullarında isteyen öğrenciler ile diğer okullarda Kur-an dersleri sırasında başörtüsü kullanılabileceği belirtilen uygulamada, onun dışında başın açık olmasının hüküm altına alındığı vurgulandı. Eğitim sendikaları Bolu şube başkanları eğitimde yaşanan bu gelişmeyi Express’e yorumladı.

Haber: Mehmet KORKUSUZ

MEB’e bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğin yürürlüğe konulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Yönetmelikle temel ilkeler şöyle belirlendi: Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri, yaş grubu özelliklerine uygun, temiz ve düzenli bir kıyafet giyecek. Öğrenim görülen programın özelliğine göre atölye, işlik ve laboratuarlarda önlük veya tulum, işyerlerinde ise yapılan işin özelliğine uygun kıyafet giyilebilecek. Öğrenciler, beden eğitimi ve spor derslerinde eşofman, diğer spor etkinliklerinde ise etkinliğin özelliğine uygun kıyafet giyecek, ancak öğrenciler tek tip eşofman veya spor kıyafeti giymeye zorlanamayacak. Kız öğrenciler, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur’an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecek. Sağlık özrü bulunan ve bu durumu belgelendiren öğrencilerin özürlerinin gerektirdiği şekilde giyinmelerine izin verilecek. Özel gün, hafta ve kutlamalarda ders içi ve ders dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere veliye mali yük getirecek özel kıyafet aldırılamayacak.

İŞTE KILIK VE KIYAFET SINIRLAMALARI

İnsan sağlığını olumsuz etkileyen ve mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafetler, yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemeyecek. Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyilmeyecek. Siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamayacak ve giysileri giyemeyecek. Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olacak. Öğrenciler makyaj yapmayacak, bıyık ve sakal bırakamayacak.

Bu yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden ortaokul öğrencilerine MEB İlköğretim Kurumları Yönetmeliği, lise öğrencilerine MEB Ortaöğretim Kurumları Ödül ve Disiplin Yönetmeliği hükümleri uygulanacak. Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden okul yöneticileri hakkında da ilgili disiplin hükümleri uygulanacak.

İmam Hatip Okullarında isteyen öğrenciler ile diğer okullarda Kur-an dersleri sırasında başörtüsü kullanılabileceği belirtilen uygulamada, onun dışında başın açık olmasının hüküm altına alındığı vurgulandı.

EĞİTİM SENDİKALARI YENİ UYGULAMAYI NASIL KARŞILADI?

Eğitim camiasını etkileyen bu devrim niteliğindeki kararı eğitim sendikalarının Bolu’daki şube başkanları Bolu Express Gazetesi’ne yorumladı. Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Ahmet Koçak, Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Hüsnü Yaman ve Eğitim-Sen Şube Başkanı Dursun Yenin öğrencileri ve velileri yakından ilgilendiren bu radikal uygulama hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:

“DEĞİŞİKLİK OLUMLU AMA YETERSİZ”

Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Ahmet Koçak: Kız öğrencilere yönelik, ‘İmam hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur’an-ı Kerim derslerinde hariç olmak üzere okul içinde baş açık’ hükmünün tekrar konulması bireylerin inanç, temel hak ve özgürlüklerine aykırı buluyoruz.

Söz konusu yönetmelikte yapılan değişiklikler genel anlamda olumlu olmakla birlikte kız öğrencilerin; sadece ortaokul ve liselerde seçmeli Kur’an-ı Kerim derslerine başörtülü olarak girebilmeleri diğer derslerde ise başlarını açmak zorunda bırakılmaları, daha önce olduğu gibi, öğrencileri psikolojik olarak olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle, söz konusu sınırlamanın tamamen kaldırılarak isteyen kız öğrencilerin sadece seçmeli Kur’an-ı Kerim derslerinde değil, tüm derslerde başlarını kapatabilmeleri yönünde bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Kız öğrencilerle ilgili diğer derslerdeki kılık ve kıyafet yasağının kaldırılmasını istiyoruz.

Yapılan değişiklikleri, özgürlükler kapsamında olumlu ve önemli buluyor ama yetersiz görüyoruz. Ayrıca hükümet, çalışma hayatında devam eden kılık kıyafet yasağına da bir an önce son vermelidir.

“UYGULAMA ÖĞRENCİLER ARASINDA UÇURUM OLUŞTURACAK”

Eğitim-Sen Şube Başkanı Dursun Yenin: Biz özgürlüklerden yanayız. Ancak özgürlüklerin siyasi amaçla kullanılmasına karşıyız. İnsanların türban takmasıyla bizim bir sorunumuz yok. Zaten yasaklamaların karşıtıyız. Ama… Öğrencilere kıyafet serbestisi tanınmasının velilere ekonomik bir külfet getireceğini düşünüyoruz. Ekonomik durumu iyi olan ve olmayan velilerin çocuklarının arasında uygulama nedeniyle uçurum oluşacak. Siyasi atmosfer içinde insanların mücadele vereceklerini öngörüyoruz. Sendika olarak bu konuda önümüzdeki günlerde geniş çaplı açıklama yapmayı planlıyoruz.

“KIYAFET SERBESTİSİ AYRIŞTIRMALARI DA BERABERİNDE GETİRECEK”

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Hüsnü Yaman: Milli Eğitim Bakanlığı’nca çözülmesi gereken pek çok önemli sorunlar varken, üstelik eğitim ve öğretimde dönem ortasında iken, böyle bir değişikliği ben yapay gündem değiştirme olarak yorumluyorum.

Sorunlar bu şekilde çözülmez. Kılık kıyafet serbestisi ile öğrenciler ders stresinin yanı sıra ‘Yarın be ne giyeceğim?’ endişesine düşeceklerdir. Öte yandan anne ve babaların ekonomik durumları göz önüne alınmaksızın alınmış bir karardır bu. Pek çok veli bugüne kadar aldıkları tek tip bir kıyafetle çocuklarını okutabiliyorlardı. Artık bu durum mümkün gözükmüyor. Kıyafet serbestisi velilere ekonomikte bir külfet getirecek.

Ayrıca, kıyafet serbestisinin okullarda güvenlik sorununu da beraberinde getireceğini öngörüyoruz. Daha önce okul kıyafetleriyle hangi okulda okuduğu rahatlık tespit edilebilen bir öğrenci için tespit durumu ortadan kalkıyor. Bu durum özellikle büyük kentler için geçerli.

Kıyafet serbestisiyle birlikte öğrencilerde yöresel ve ideolojik anlamda giyim tarzında da yaklaşım olabilir. Bu da bizim bir başka endişemiz.

Avrupa’da dahi tek tip kıyafet yöntemi geçerli iken, Türkiye’de bu yöntemin uygulamaya geçmesini doğru bulmuyoruz.

Uygulamanın yanlış olduğunu ve beraberinde pek çok sorunu da getireceğini zaman içerisinde hep birlikte göreceğiz.