• resmi ilanlar

Biz birlikte Türkiyeyiz

21/12/2012 00:00

Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaptığı ziyaretlerin Diyarbakır durağında, bir televizyon programına katılarak bölge halkına seslendi. Yılmaz, 80 öncesinde insanların sağ ve sol olarak ikiye ayrılıp, Türk, Kürt, Laz, Çerkez şeklinde etnik köken ayrımcılığına itilmeye çalışıldığını işaret etti ve seslendi: “Biz bu ülkede yaşayan insanların tamamıyla kardeşiz. Öyle olunca da öteki yok bizim için. Ama hiç kimse kimseyi öteki diye görmemesi lazım. Biz hep beraber Türkiye’yiz.”

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz,  Doğu-Batı Kardeşliği projesi kapsamında gittiği Diyarbakır’da Uzay TV’ye canlı yayın konuğu olarak katıldı ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Alaaddin Yılmaz, Bolu’dan doğuya ve güneydoğuya bakıldığında bölgenin çok farklı algılandığına işaret ederek, ‘’Buradan da Bolu’ya bakıldığında aynı şekilde yine farklı algılanıyor’’ diye konuştu.

Doğu’dan batıya bakıldığında oradaki insanların refah içerisinde, her şeyleri var, bir eli yağda bir eli balda gibi algılandığını, batıda ise terör algısı bulunduğunu kaydeden Yılmaz, şunları söyledi: “Biz Bitlis’le bir çalışma yürütüyoruz. Bitlis’ten bazı insanları Bolu’ya götürüyoruz. Bolu’dan Bitlis’e götürüyoruz. Tek sebebimiz var. Ön yargılardan uzaklaşmamız ve birbirimize bakarken önyargılı bakmamak. Genel merkezimizde Karacadağ Belediye başkanımızla tanıştık ve birbirimizi sevdik. Ben Diyarbakır’a hiç gelmemiştim. Diyarbakır’a gelmek istiyorum. Bir köprü lazım. Diyarbakır’a  geldiğimizde gördük millet birbirini yemiyor burada. Batı’da nasıl terörist eylemler varsa burada da olabilir.”

Yılmaz, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bir yaptığımız gezilerde gördük ki buradan çok sayıda peygamberler geçmiş. Bir sürüde sahabe mezarı var burada. Burası bir medeniyet kenti. İslam medeniyeti oluşmuş bir kent. İnanç bağlamında bizden çok önde. Bu kadar güzel manevi bir ruh içerisinde bu kadar güzel bir vatan parçası. İlk olarak önyargıları yıkmamız lazım. Bunun içinde karşılıklı geliş gidişlerin artması lazım. Maalesef televizyonlarda hep buradaki olaylar gösterildiği için sanki buranın her tarafı bu olaylar yaşanıyor gibi algılanıyor. Bizim tarafta da hep eğlence gösterdikleri için bizim orası hep eğlence alemindeymiş gibi gözüküyor.”

Şu anda devletin doğuya yaptığı yatırımın çok daha fazla olduğunu söyleyen Alaaddin Yılmaz, şöyle devam etti: “Şu anda ilçe yollarımızın önemli bir bölümü, sizin ilçe yollarınızdan kıyaslanmayacak kadar kötü olduğunu söyleyebilirim.  Ak Parti Hükümeti yol konusunda destan yazıyor. Gördüğüm kadarıyla doğu ve güneydoğu da bu konu da iyi gidiyor. Belediyecilik açısından baktığımızda Bolu Belediyesi olarak Türkiye’nin gelişmiş illerinde bir tanesi gözüktüğü için iler bankası her belediye ye nüfusu ne kadarsa fert başına bir para veriyor. Örneğin Bolu’da 10 ise burada 13 ile çarpılıyor. Büyükşehir olduğunuz zaman bu daha katlanıyor. Bu da büyük bir farklılık. Şehir merkezinde yaptığım gezilerde birçok yol ve kavşağın devlet tarafından yapıldığını gördüm. O yüzden burası çok şanslı. Hem fert başına 5 misli para alacaksın. Hem devlet sizin yapmanız gereken yatırımları yapacak. O zaman burada verimliliği arttırmak lazım. Maalesef Türkiye siyasi atmosfer içinde her şeye normal açıdan bakacak bir yapıda değil.’’ 

“İNSANI DOĞDUĞU YERLE YARGILAMAK İNSANLIK DEĞİLDİR”

“Birbirimizin bilgi birikimden istifade konusunda destek olabilirsek en azından bütün insanlarımız gelişecektir’’ diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Ben hep şunu düşünürüm. Ben Malatya’da, Diyarbakır’da doğamaz mıydım? Anne baba seçme hakkım var mı? Diyarbakırlı vatandaş da Bolu’da doğamaz mıydı?  Birbirimizin doğduğu yerle ilgili olarak böyle karşılıklı sanki birbirine düşman gibi algılatmak insanlık değildir. Maalesef bazı yapılar sırf kürt olduğu için Türk olduğu için birbirine düşman haline dönüştürmek isteyen yapılar var. Bu yapılar insanlığa ters yapılar. İnancımıza ise tamamen düşman yapılar. Son 10 yıl içinde ülkemizin geldiği noktaya bakacak olursak, dün IMF ye 1 milyon dolar için el açarak oradan gelen memurun peşinde koşan insanlarla yönetilirken bu ülke, şu anda IMF’ye borç para verecek bir ülkenin insanı olmanın huzurunu ve mutluluğunu hep beraber yaşayacağız.  Biz yardımdan ziyade birlikte iş üretmeye ihtiyacımız var. Ben Karacadağ’a gittiğim tamamen taş kaplı bir yer.  Ben dünyanın en iyi pirincinin bizim Kıbrıscık ilçesinde olduğunu bilirdim. Karacadağ’a gelince ufkum değişti. Toprak yok ama bizimkinden daha kaliteli bir pirinç olduğunu gördüm. Böyle olunca demek ki bizim oradan alacağımız çok şey var, onların da bizden alacağı şeyler var. Biz birlikte Türki’yeyiz deyip çıtayı nasıl yükseltebiliriz in hesabını yapmak durumundayız. Bu amaçla biz buradayız.”

“ANAYASAYI YAPACAK BİRLİKTELİĞİ TAM OLUŞTURAMIYORUZ”

Türkiye’de demokrasinin yeni yeni şekillendiğini anlatan Yılmaz, şunları söyledi:

“Demokrasi geliştikçe siyasi çalışmalar üst seviyede yapılmaya başlanacak. Vatanın menfaatine olan siyasi malzeme konusu yapılmayacak. İleri gitmiş ülkelere baktığımızda siyaset sadece seçim zamanı üstelik de o toplumun yüzde ellisini bile ilgilendirmeyen bir konudur. Ama bizde iliklerine kadar her şeyi ilgilendiriyor. Hatta ölüm kalım meselesi haline gelebiliyor. Çünkü demokrasi açısından geri kalmış yapıların ürünleriyiz hala. Birde 80 önce kritik bir yapıdan geçtik. O dönemde bizi sağ sol diye birbirimize düşürdüler. Şimdide Türk, kürt, laz, çerkez diye birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Biz bunları aşacak pozisyona geldiğimiz zaman artık her siyasi partiyle ortak görüşeceğimiz imkanlar doğacaktır. Şu anda Anayasayı beraber yapalım dendiğinde, anayasayı bile beraber yapacak birlikteliği tam oluşturamıyoruz. Ama şunu söyleyebilirim ki biz bu ülkede yaşayan insanların tamamıyla kardeşiz. Öyle olunca da öteki de yok bizim için. Ama hiç kimse kimseyi öteki diye görmemesi lazım. Ben geçen sene geldiğim de Tatvan Belediye Başkanı ile biraz uzun görüştük. Konuştuk bir çok konuyu. 80 öncesinden bahsettim. Başımdan geçenleri bahsettim. Kullanıldığımı yeni anladım dedi. İnşallah kullanıldığını herkes anlar dedi…  Bizim ötekileştirme diye bir lüksümüz yok. Biz birlikte Türkiye’yiz diyoruz zaten. Ama buradaki ötekileştirmemizin sebebi biz değiliz. Şimdi düşünün ki Türkiye’de ki siyasi partilerin bazıları kanla besleniyor. Dağda adam ölürse, eğer bir asker, bir polis şehit olursa yaygaralar kopartarak ondan nemalanıyor. İnsan ölümü üzerinden siyaset insanlık değildir. Bunları aşacak pozisyona siyaseten gelmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu gürültü patırtılar da bir asker şehit olduğu için üzülüyoruz. Sonra normal günümüze devam ediyoruz. Ağlayan kim oluyor ölen şehidin annesi. Bu dağda ölse onun annesi ağlıyor, devlet gücünde de olsa annesi ağlıyor. Analar bunu hiç unutmuyor. Anaların ağlamasının önüne geçmek varken, anaların ağlaması üzerinden siyaset yapmayı ne zaman bırakacağız. Bıraktığımız gün hem ülke kurtulacak, hem demokrasimiz kurtulacak.”

“BİZ SADECE HEP BERABER TÜRKİYE’YİZ”

Ak Parti hükümeti öncesinde iktidarda hangi siyasi parti varsa onların belediyelerinin hep ayrıcalıklı olduğunu anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Yani bir örnek vermek gerekirse, 1999 yılında bir deprem yaşadık. O dönemki Bolu Belediye Başkanı’na İller Bankası’ndan gelen pay 5 kat fazlaydı. Aynı dönemde hemen yanında Yeniçağa Belediye Başkanımız o dönemde Refah Partisi’ndeydi onlar mevcut haklarını bile alamadılar. Aynı şekilde Gerede Belediye Başkanımız da Refah Partisi’ndendi ve o da mevcut alması gereken payı bile alamadı. Yani eskiden iktidar partileri kendilerine yakın olan belediyelerle çok daha yakın ve özel ilişkilere girerlerdi. Allah’a binlerce şükür ki biz kızmamıza rağmen Ak Parti iktidarında bütün belediyeler İller Bankası’ndan alacakları paylarını eksiksiz bir şekilde anında almışlardır. Borçları var ise aslında hükümet o borçların tamamını da kesebilir fakat hükümet bu borçları tamamen kesmiyor ve %40 gibi bir bölümünü borçlarına kesiyor yine geriye kalan %60’lık bölümünü belediyelere gönderiyor. Ve bunu Ak Parti ya da başka bir siyasi parti belediyesi diye ayırt etmeden gönderiyor…

İnşallah ülkemizde yaşayan bütün insanlar ve bilhassa doğu ve güneydoğu da yaşayan insanlarımız oy verirken hadiseye tamamen ideolojik olarak bakmazlar ve adil olandan yana dönerler. Şundan da eminim ki bu dönüş sonrasında da hizmet farklılıklarını göreceklerdir…

Ayrıca kana dayalı politikalarla netice alınabileceği düşünülüyorsa, ben tarihi şöyle bir kafamdan geçirdiğimde dünyada daha önce hiç kana dayalı politikalarla netice almış bir ülke bulunmamaktadır. Biz şunu istiyoruz, hiç kimsenin annesi ağlamasın, bölgemiz en iyi hizmeti görsün ki Diyarbakır ve çevresi son derece manevi bir iklimde olduğu için buna layık bir ildir. Misafirperverlik açısından baktığımda bu yörelerdeki misafirperverlik bizim batıdaki 40 yıl önceki halimiz diyebilirim. Biz bu özelliğimizi yıllar geçtikçe kaybettik, fakat siz hala kaybetmediniz ve kaybetmemenizi diliyorum.  Ben buradan son olarak şunu belirtmek istiyorum, bizlere böylesine bir misafirperverlik gösteren Diyarbakırlı dostlarımıza, kardeşlerimize sevgi ve saygımızı sunuyor ve kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Biz sadece hep beraber Türkiye’yiz.”

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: