Haber: Nermin KAYA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bolu Milletvekili Tanju Özcan, pazartesi günleri partilileri ve basın mensupları ile gündemi değerlendirmeye devam ediyor.
25 Mart günü il binasında gerçekleşen toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Milletvekili Özcan, geçtiğimiz hafta kamuoyunun gündemine oturan “Adam demeye bin şahit ister” açıklamaları üzerine, hafta sonu bir basın toplantısı düzenleyerek özür dilemesini isteyen Milletvekili Ali Ercoşkun’un açıklamalarına “Özür dilememi gerektirecek bir durum yok. Sözlerimin arkasındayım” şeklinde yanıt verdi. Özcan, açıklamalarını bazı kesimler dışında kimseyi rahatsız etmediğini de sözlerine ekledi. İşte Tanju Özcan’ın “Özür dileyecek misiniz?” sorusuna cevabı:
“Bende inançlı bir insanım”
“Ben bu konu ile ilgili söyleyeceklerimi geçen hafta söyledim. Özür dilememi gerektirecek bir durum yok. Öyle bir durum olduğunda hatamı kabul ederim. Ancak bu konuda kimseye özür borcum yok. Ben o zaman da şunu söyledim. Bizim inançlı insanlarla hiçbir sorunumuz yok. Ben de inançlı bir insan olduğumu söylüyorum.”
“Devrim kanunları hepimizi bağlar”
“Bizim orada vurgu yaptığımız konu Mustafa Kemal Atatürk döneminde çıkarılan devrim kanunları idi ve bu devrim kanunları hepimizi bağlar. Bu tip giyim kuşam içerisinde olan insanlarla TBMM’de fotoğraf çektirerek, kendi sosyal paylaşım sitesinden yayınlamasının bir meydan okuma olduğunu söyledik. Bu fotoğraflar o kişiler tarafından değil bizzat milletvekili tarafından paylaşılmıştır. Biz işe o yönüyle baktık. Bolu’da ki üç beş insanın dışında da herkes bizim ne demek istediğimizi anladı. Bizim insanların namazıyla orucuyla işimiz yok. Türkiye’de ki insanların dinini yaşaması konusunda atılan adımlarda her zaman samimi olduk. Ama birileri bunları siyasi malzeme olarak kullandı ve kullanmaya da devam ediyorlar. Benim bu fotoğrafı okuma şeklim bu şekildedir.”
“O insanların sakal ve giyiniş tarzı toplumun önemli bir kısmını rahatsız ediyor”
“Ben, özellikle o insanların sakallarının ve giyiniş biçimlerinin toplumun önemli bir kesimini rahatsız ettiği yönünde bir tespitte bulundum. Ama dediğim gibi benim asıl derdim o insanlar değil, onların giyiniş biçimi değil. Benim derdim o fotoğrafın Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında çekilerek, servis edilmesi ve meydan okunması. Bu konuyla ilgili başka bir şey konuşmak istemiyorum.”
Ali Ercoşkundan fotoğraf açıklaması yapmasını istemiyoruz. O tarz giyim tarzını ben de sevmiyorum. Birileri buna oy avcılığı için prim veriyor. Bize bu ülkede PKK ile müzakere masasına oturmalarının hesabını versinler. Şehitlerimizin kemiklerini sızlatan ve adına "İmralı Süreci" dedikleri bu şeyin hesabını sandıkta sormak boynumuzun borcu olsun.