• resmi ilanlar

ÖKSÜZ KIZA YARIM ELMALI YAZMA

28/03/2013 00:00

Göynük’te Kabalar Sülalesinin devam ettirdiği Kabalar Basması yok olmak üzere. Kumaşın üzerine yapılan baskı tekniği ile yıllardır devam eden gelenek, artık yok oluyor. 250-300 yıllık kalıplarla yapılan yarım elmalı yazmalar ise eskiden öksüz kızın düğün davetiyesi olarak kullanılırken, bugün eski el sanatlarının nadir örneklerinden biri…

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Göynük’te anneden oğula geçen ve Kabalar Sülalesinin devam ettirdiği “Kabalar Basması” yok olmak üzere… 80 yaşındaki Ali Haydar ustanın devam ettirdiği bez dokuma işini eşi Hacer Kaya’dan sonra son olarak oğlu sürdürüyor. Göynüklü Ali Haydar usta, 60 yıldır Bolu Göynük'te "Kabalar" Basması işiyle uğraşıyor. Ancak bu işi sürdüren oğlu İstanbul’da yaşıyor. Daha çok sofra bezi olarak kullanılan basmaları babadan kalma devam ettiren Ali Haydar Kaya; yastık, sofra bezi, çocuk kıyafeti, yatak da yapıyor. Dokuma veya Amerikan bezi kullanarak yapılan basmalar, 250-300 yıldan beri süregelen baskı kalıplarıyla yapılıyor. 

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu’ndan Yard. Doç. Dr. Filiz Akın, Göynük Kabalar basmasının dünü, bugünü ve yarınını anlattı.

Göynük Kabalar Basmasının Bolu’ya ait bir kültür olduğunu dile getiren Filiz Akın, basma yapımının anneden oğula geçmesi nedeniyle kadınların bu geleneğin devam ettirilmesinde önemli bir görev aldığını söyledi. Göynük’te Ali Haydar Kaya’nın sağlığının çok iyi olmadığını, Ali Haydar Usta ve eşi Hacer Kaya’nın bu sanatı oğluna öğrettiğini belirten Filiz Akın, bu işi yapan oğullarının ise maalesef İstanbul’da yaşadığını söyledi.

Kabalar Basmasının yapımının kayıtlara geçmediği takdirde kaybolup gideceğini ifade eden Filiz Akın, “Atalarından kalma tahta baskıları bugüne kadar koruyarak getiren ustanın elinde beş yüzün üstünde tahta kalıp bulunmakta ve bu kalıpların 250-300 yıllık kalıplar olduğu tahmin ediliyor. Yörede tahta kalıpların armut veya ardıç ağacından yapıldığı biliniyor. Bu kalıpların belirli yerleri, desen oluşturulurken kolaylık sağlamak amacıyla çiviler çakılmak suretiyle işaretlendi” dedi.

Özellikle yazma denilen başörtülerinin güzel bir anlamı olduğunu dile getiren Filiz Akın, “Yazma eski adetlerimizde düğünden ölüme kültürümüzün bir parçasını oluşturmaktadır. Eskiden düğün davetiyesi olarak evlere yazma gönderilir, desenlerine çeşitli anlamlar yüklenirmiş. Bu yazmalarda özellikle elmalı desenin kullanıldığı, analı-babalı kızın yazmasının tam elmalı, öksüz kızın yazmasının ise yarım elmalı olduğu bilinmektedir. “Yarım elmalı, gönül almalı” sözünün de buradan geldiği düşünülmektedir” dedi. 

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • ömer KIRICI  (30.03.2013 01:38:30)

    Ali haydar KAYAnın hanımının adı Kamile KAYA halk arasında (Türkan, Ak hanımda) derler. Bu işleri devam ettiren Büyük oğludur. çocuk okuttuğu için istanbulda yazın sipariş üzerine bu işe devam etmektedir.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: