Müdahalenin eli kulağında

27/08/2013 09:13

ABD'nin öncülüğündeki İngiltere Fransa ve Almanya, Suriye'ye askeri müdahaleyi görüşüyor. Detayların bu hafta içinde kesinleşeceği belirtiliyor

Suriye'de, BM verilerine göre 100 binden fazla kişinin öldüğü iç savaşın bitirilmesi için yürütülen tüm diplomasi çalışmalarından şimdiye kadar somut bir sonuç çıkmadı. BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin'in vetosuna takılan ABD ve müttefikleri, 21 Ağustos'taki "kimyasal silah" iddialarının ardından söylemlerini sertleştirdi. Saldırı ABD Başkanı Barack Obama'nın "Suriye'de kimyasal silah kullanılması kırmızı çizgimizdir" sözlerinin tam da birinci yılında yaşandı. Bunun üzerine önce Ulusal Güvenlik Kurulu'nu toplayan Obama, saldırıya sessiz kalmayacaklarının işaretini verdi. ABD, İngiltere ve Fransa'nın BM'nin dışında bir askeri müdahale konusunda anlaştığı fikri ağır basmaya başladı. Bu üç ülkeye dün de Almanya ilk kez destek verdi.

HAFTA SONU KARAR VERİLDİ

Obama ilk önce İngiltere Başbakanı Cameron ile telefonda 40 dakika görüştü. Ardından, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile bir görüşme gerçekleştirdi. Dün de Almanya Başbakanı Merkel'in, Cameron ve Hollande ile görüştüğü belirtildi. Yürütülen diplomasi trafiği ve liderlerin açıklamalarının ardından dünya basını, "Müdahale birkaç gün içinde olacak" yorumu yaparken İngiliz hükümet kaynağı, basına yaptığı açıklamada, "Askeri müdahale gelecek hafta kadar erken zamanda başlayabilir" dedi.

ABD: Savunma Bakanlığı "ABD Donanması başkan tarafından alınabilecek herhangi bir kararı desteklemek için bölgede bulunuyor" dedi.

FRANSA: Obama ile görüşen Cumhurbaşkanı Hollande, "Bu hafta her şey açıklığa kavuşur. Masada birçok ihtimal var. Uluslararası yaptırımları güçlendirebiliriz. Hava saldırısı düzenlenebilir. Ya da muhalifleri silahlandırabiliriz. Ancak hangisinin olacağını söylemek için henüz erken. BM inceleme yapacak. Ardından diplomasiye süre tanınacak. Ancak bu süre az olacak. Artık kimyasal kullanılmasına sessiz kalınamaz" dedi.

ALMANYA'DAN DESTEK

İNGİLTERE: Dışişleri Bakanı Hague, "BM'nin vereceği destek olmadan, Suriye'ye karşılık vermek mümkün olabilir. Şam rejiminin kimyasal silah kullandığı yönde şüphemiz yok" dedi. Başbakan Cameron da tatilini yarıda keserek ülkesine döndü.

ALMANYA: Başbakan Merkel ilk kez olası bir operasyona destek vereceklerini açıkladı. Merkel'in sözcüsü, "Eğer, kimyasal silah kullanıldıysa bu cezalandırılmalı" dedi.

İTALYA: Dışişleri Bakanı Emma Bonino "Binlerce kez düşünülmesi lazım. BMGK kararı olmadan askeri müdahale uygulanabilir değil" dedi.

NATO: "Kimyasal silah kullanılması kesinlikle kabul edilemez. Eğer iddialar doğrulanırsa, uluslararası hukuk ihlal edilmiştir" denildi.

RUSYA: Dışişleri Bakanı Lavrov, BM kararı olmadan askeri müdahalenin uluslararası kanunların ihlali anlamına geleceğini söyledi. Lavrov, müdahale olsa bile ülkesinin Suriye için kimseyle savaşmayacağını belirtti.

ÇİN: Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suriye'deki araştırmaları desteklediklerini açıkladı. Yi, "Suriye'de çözüm sadece siyasi olmalı" dedi.

ESAD: SAVAŞI KAZANAMAYACAKLAR

ABD, İngiltere, Türkiye, Fransa, Rusya, İran ve diğer ülkeler Suriye'deki iç savaşın gidişatı hakkında açıklamalar yaparken Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Rus basınına konuştu. Rus İzvestiya gazetesine mülakat veren Esad, ABD ve Batı'nın kendilerine karşı savaş açabileceğini fakat bu savaşı kazanamayacağını savundu.

TÜRKİYE'Yİ SUÇLADI

Vietnam hatırlatmasını yapan Esad, "Savaş açabileceklerine şüphe yok ama bunun nerelere yayılacağını ya da nasıl sona ereceğini tahmin edemezler. Uydurdukları tüm senaryoların kontrollerinden çıktığı gerçeğini görüyorlar" dedi. Esad, kimyasal silah suçlamasının tamamen siyasi olduğunu, Suriye ordusunun teröristlere karşı kazandığı başarıları geri çevirmek için ortaya atıldığını söyledi. Suriye lideri ayrıca, BM denetçilerinin inceleme sonuçlarının, belli büyük güçlerin çıkarlarına göre yorumlanabileceği endişesini dile getirdi. Rusya'nın Suriye konusunda geçekler bu kadar açıkken Batı'ya taviz vermeyeceğini öne süren Esad, ülkesinde 'terörü doğrudan destekleyen' taraflar arasında Türkiye'yi de saydı.