Adli tatil bitti

06/09/2013 00:00

2013-2014 adli yılı adliye binalarında düzenlenen törenlerle açıldı. Bazı kentlerde Baro başkanları tören nedeniyle yaptıkları konuşmalarda yargı sistemine sert eleştiriler yöneltirken, Bolu’da da baro başkanı Ferit Atalay hukuk sisteminin dengesizliğine değindi. Atalay yargının bağımsız olmadığını söyledi.

“Yargı bağımsız değil”

 Adli tatil döneminin sona ermesi ile birilikte 2013 2014 adli yıl süreci başladı. Bolu Baro Başkanı Ferit Atalay, her adli yıl başında Yüksek Mahkeme Başkanları ve Baroların adli yıl ile ilgili umutlarını ve beklentilerini yüksek sesle ifade etmelerine karşın Adliye cephesinde değişen bir şey olmadığını söyleyerek şu açıklamayı yaptı:

“SAVUNMA DIŞLANIYOR”

“Geçmiş yıllarda ısrarla Yargı Bağımsızlığı dememize karşın bu konuda atılmış olumlu bir adım olmadığı gibi statüko aynen korunmaktadır. Hala hakim ve savcılarla ilgili özlük işleri dahil olmak üzere HSYK tamamen yürütmenin kontrolü altındadır. Siyasal iktidarlar hiçbir zaman yargıdan elini çekmediği gibi yargı yürütmenin ciddi baskısı altındadır. Darbeler yargılanıyor iddiası ile 12 Eylül hukuku ve onun yarattığı özel mahkemeler biçim değişse de özenle korunmaktadır. Hak arama özgürlüğünün teminatı olan savunma adliyelerden, mahkemelerden dışlanmaktadır. Avukatsız yargılama özlemleri doruğa ulaşmış durumdadır.

Arabuluculuk uzlaştırıcılık gibi Türk toplumunun hiçbir zaman benimsemediği yapay yollarla meslek alanı hızla daraltılıyor. Bir zamanlar hiçbir şey olamayana öğretmen ol diyorduk. Eğitimi böylece bitirdik. Sıra savunmaya ve hukukçulara geldi. Pıtrak gibi biten özel okullardan seri biçimde hukukçu imal ediyoruz. Yabancı Avukatlık şirketlerinin  ülkemizde avukatlık yapabilmelerinin yolu Anayasa ile açılıyor. Bu kez Küresel Sermayenin hedefi Türk Adliyeleri ve işbirlikçi ortaklarla geliyor adliye kapılarına. Güçlünün ve egemenin hukukunun baskın olduğu bir sisteme yönelinmiş durumda. Hukuk tıpkı bir silah ve susturucu haline dönüşmüş. Bu ülkede muhalif olmak ölümcül suç sayılıyor artık. Sıradan demokratik ve meşru talepleri kullanmak isteyen bireylerin birlikteliği her an kolayca terör örgütü haline dönüştürülmekte.

 

“ÜLKEMİZDE YÜZLERCE GAZETECİ,

ÖĞRENCİ TUTUKLU OLARAK YARGILANMAKTA”

Tutuklamanın bir tedbir olduğu unutulmuş ve tutukluluk peşin cezalandırma anlamına gelecek biçimde ölçüsüzce uygulanmakta. Anayasa Mahkemesinin kararma karşın tutukluluk turk hukuku için halen kanayan bir yara haline dönüşmüş. Terör Örgütü liderlerinin tanıklığı ile yıllardır terörle mücadele eden insanlarımız yargılanmakta. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde en çok mahkûm olan, yargılamaların en uzun olduğu ve Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ülke dünyanım yani hukuksuzluğun şampiyonluğunu kimseye bırakmadık. Hakimlik ve Savcılık mesleğine giriş sınavları toplumda derin yaralar açan genç hukukçularımızı ötekileştiren uygulamalarla yargımıza gölge düşürüyor. Bu sınavlarda ortaya atılan iddiaların hukuk devletinde asla yerinin olmadığı herkesin malumu olmasına karşın sistem özenle korunuyor.

 

“HUKUK DEVLET, KANUN DEVLETİNE DÖNÜŞMÜŞ”

Emsali görünmeyen hukuk literatüründe yer almayan bir torba kanun anlayışı ile hukuk sistemimiz tarumar edilmekte. Değişen Bir şey yok.

 

“ADLİYE BİNASININ YAPIMI TAM BİR PEHLİVAN TEFRİKASINA DÖNÜŞTÜ”

Halen Bolu Adliyesinin tüm çalışanları küçücük odalarda, bodrumlarda tozlu rafların arasında özveri ile çalışıyor. Adliye binasının yapımı tam bir pehlivan tefrikasına dönüştürülmüş durumda. Yerel Yönetimin imar uygulamalarının yargıdan dönmesi sonucu hukuk ve hukukçulara duyulan öfke basının sayfalarına yansıyor. Avukatsız bir yargılama özlemi açıkça ifade ediliyor. Avukatlar suçlanıyor. Birilerinin hoşuna gitmese bile avukatlar Hukuk ve Adalet inancı ile her koşulda görevlerini yapmaya devam edeceklerdir. Muhtemeldir ki bu gün yargıya ve avukatlara saldıranların da savunmanlığını yine meslektaşlarım yapmakta ve yapmaya devam edeceklerdir”

 

 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz