GAZİLERİMİZ

18/09/2013 00:00

...

 

Perşembe günü,  Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik unvanının verildiği gün olan 19 Eylül’de Gaziler Günü kutlanacak.

 

Belki çoğumuzun haberi yoktur, belki çoğumuz da gözden kaçırmışızdır.

 

Hatta bazılarımız da Gazilerimizi sadece milli bayramlarımızdaki geçiş töreninde kostüm giymiş dedeler olarak hatırlayabilir.

 

Emin olun şaşırmam…

 

Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, değil peygamberimizin hadislerinde çokça geçen ve hemen tamamında övülen gazilik kavramını, en önemli değerlerimizi bile görmezden geliyoruz.

 

Kimdir Gazi?...

GAZİ, bir Kahramandır.

Bu vatan için kanlarını dökenlerin, yani şehitlerimizin yaşayan canlı temsilcisidir.

Asildir, vakarlıdır, yüksek şeref, ahlak ve fazilet sahibidir.

Ecdadını örnek alarak, Anadolu’da, Kore’de ve Kıbrıs’ta vatanını, bayrağını, milletini canından aziz bilip, kahramanca savaşan o tarihlerin zıpkın gibi, bugünün ise hüzünlü ve yaşlı Mehmedidir.

Çoğumuz biliriz…

 

Çanakkale cephesinde geç bir Mehmet vardır.

 

Hani adı Kınalı Ali olan…

 

Ali cepheye giderken anası ona kına yakmıştır da, bütün cephe onunla dalga geçmiştir.

 

İşte bu kahraman asker durumdan sıkılmış, okuma yazma bilen arkadaşlarına mektup yazdırarak anasına sitem etmiştir.

 

“Anacığım kafama kına yaktın burada komutanlarım ve arkadaşlarım  benle hep dalga geçtiler. Sakın kardeşim Ahmet’e de  yakma onunla da dalga geçmesinler.”

 

Bir taarruz sırasında Kınalı Ali’nin bölüğünden kimse sağ kalmaz hepsi şehit olur.

 

Bir müddet sonra, Kınalı Ali’nin ailesine yazdığı mektubun cevabı gelir. Komutanları buruk ve gözleri dolu dolu mektubu açıp okumaya karar verir.

Babası anlatır Ali’ nin: “Oğlum Ali nasılsın iyi misin? Gözlerinden öperim, selam ederim dedikten sonra; öküzü sattık. Paranın yarısını sana, yarısını da cepheye gidecek kardeşine veriyoruz. Şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum. Zaten artık zahireye de fazla ihtiyacımız olmadığı için yorulmuyorum da.  Siz sakın bizi merak etmeyin bizi düşünmeyin der köyü akrabalarını anlatır ve mektubu bitirir. Ali ananın da sana diyeceği bir şey var”

Anası anlatır: ” Oğlum Ali. Yazmışsın ki kafamdaki kınayla dalga geçtiler, kardeşime de yakma demişsin. Kardeşine de yaktım. Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle senle dalga geçmesinler. Bizde 3 şeye kına yakarlar;

1- Gelinlik kıza,  gitsin ailesine çocuklarına kurban olsun diye…

2- Kurbanlık koça, ALLAH’A kurban olsun diye…

3- Askere giden yiğitlerimize, vatana kurban olsun diye…..

Gözlerinden öper selam ederim ALLAH’A emanet olun”

Mektubu okuyan Ali’nin komutanı ve diğerleri hıçkıra hıçkıra ağlamaktadırlar…

İşte biz böyle bir neslin torunlarıyız.

 

Her şey bir yana da, çok yüce bir makam olan şehitliğin habercisi durumundaki gaziliği görmezden gelmek, bu şerefli makama ulaşmış olan değerli gazilerimizin yanında,  hem dinimize, hem tarihimize büyük saygısızlık olacaktır.

 

 

Bu vesile ile; birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde şehit ve gazilerimizi anarak birlik ve beraberliğimizin daha da pekişmesini temenni eder, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anarım.

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz