• resmi ilanlar

İHH’dan Mavi Marmara açıklaması:

10/10/2013 00:00

İnsan Hak ve Hizmetleri (İHH) Derneği Şube Başkanı Fethi Sarmısakçı, İsrail askerleri tarafından kanlı saldırı düzenlenen Mavi Marmara’da 9 aktivistin şehit düşmesi hakkında konuştu. Mavi Marmara davasının ağır aksak ilerlediğini savunan Sarımsakçı, “Bizler bu davada İsrailli sorumlular hakkında yakalama kararı çıkmasını, Uluslararası ceza mahkemesinden de insanlığın vicdanını yaralamayacak, insan hakları ve adalet söylemlerini boşa çıkarmayacak caydırıcı bir karar vermesini bekliyoruz” dedi.

 

Sarmısakçı, İHH Derneği Şubesi’nde dün saat 12.30’da bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İHH Bolu Şubesi üyelerinin yanı sıra Memur-Sen İl Temsilcisi Ahmet Koçak ve sendika üyeleri de destek verdi. İsrail askerleri tarafından kanlı saldırı düzenlenen Mavi Marmara’da 9 aktivistin şehit düşmesi olayına bir kez daha değinen Sarmısakçı, “Birinci dünya savaşı esnasında İngiliz işgaline uğrayan Filistin toprakları, yine bir emperyalist proje olan İsrail devletinin 1948’de kurdurulması ile büyük bir yıkım ve kimliksizleştirme politikalarına maruz bırakılmıştır. 1967 yılına gelindiğinde gözü dönmüş İsrail ve arkasındaki emperyalist güç Filistinlilerin ellerinde kalan son toprak parçasını da işgal etmişlerdir. Başta Mescid-i Aksa ve çevresindeki tarihi yapılar olmak üzere camiiler, mescidler, çeşmeler, mezarlıklar ve eşsiz İslam mimarisine ait eserler gibi Filistin topraklarının İslami kimliğini mühürleyen yapılar yakılıp, yıkılmış ve talan edilerek insan katliamının aynında kültür ve tarih katliamı da yapılmıştır. Siyonist rejim Filistin davasına sahip çıkan her bir kurum ve bireyi de kimliğine bakmaksızın hedef tahtasına oturtmuştur. Maddi ve manevi Filistin halkına destek olmak isteyen herkes bu zulümden payını almıştır. Bu durumun en manidar örneklerinden biri hiç şüphesiz Mavi Marmara yolcularıdır. Filistin topraklarında eşkıya kesilenler, Akdeniz sularında elbette korsan olacaklardı. Mavi Marmara yolcuları eşkıyanın zulmüne merhem olmak için yola çıkmışken aynı zulme duçar olmuşlardır. Uluslar arası sularda meydana gelen bu hadise cezasız kalmamalıdır. Bizler sadece kendi mağdurlarımız için adalet aramaktan haya ederiz. Zira 1948’den bu yana Filistin ve Kudüs davası sayısız kurban vermiştir. Mavi Marmara yolcuları ne ilk ne de son olacaktır. Filistin halkı özgürlük mücadelesine devam ettikçe bu dava şehit vermeye devam edecektir. Yıllardır Filistin halkının haklı davasının maddi, manevi yanında olduğumuzu her zeminde ifade ettik. Mavi Marmara hadisesi de bu desteğimizin bir göstergesi olarak tarihe kayıt düşmüştür. Bizler canlarımızla ve mallarımızla mazlum mağdur Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“BU DAVA ESASEN SADECE MAVİ MARMARA MAĞDURLARI İÇİN DEĞİL,

FİLİSTİN HALKI İÇİNDE ADALET ARAYIŞIMIZDIR”

“Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi tarafından oylanan ve kabul edilen Mavi Marmara raporu ve son olarak İsrail’in sözde özür dilemesi ve tazminat tartışmaları İsrail’in suçluluğunun bariz delilleri arasındadır” diyen Sarmısakçı, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu duruma rağmen; 9 şehit,  fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmış onlarca insan hakları aktivistinin hesabını hukuki zeminde sormak amacıyla açılan Mavi Marmara davası maalesef ağır aksak devam ediyor.  Bu dava esasen sadece Mavi Marmara mağdurları için değil Filistin halkı içinde adalet arayışımızdır. Uluslar arası arenada çok ses getiren bu saldırı maalesef İsrail için hukuki zeminde aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen henüz cezai bir yaptırıma dönüşmemiştir. İsrail’in sözde özür dilemesi ve tazminat teklifinin yargı sürecini yavaşlattığı kamuoyunun gözünden kaçmamaktadır. Mavi Marmara davasının son duruşmasında mahkeme; dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi,  Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı çıkarılması talebini reddetti.  Özellikle yavaş işleyen adliye süreci suçlular adına Uluslar arası anlaşmalardan doğacak yaptırımların önüne geçmektedir. Mahkemenin bir an önce sonuçlanması hiç şüphesiz UCM’nin karara varmasında etkili olacaktır. Bu bakımdan davaya bakan hâkimlerin davanın seyrinde gereken özeni göstermeleri, Filistin halkı, Mavi Marmara şehit ve gazilerinin adalet arayışında bir mihenk taşı olacaktır. Bugüne kadar fütursuzca suç işleyen ve hesabının sorulmayacağı vehmine kapılan İsrail bu davadan çıkabilecek karar ile bundan sonra cinayetlerine devam edemeyeceğinin bilincindedir.”

“İSRAİL’İN ULUSLAR ARASI ARENADA İMTİYAZLI DURUŞUNA ARTIK BİR SON VERİLMELİDİR”

Açıklamalarının devamında, Mavi Marmara davasında duydukları beklentileri aktaran Sarmısakçı, şunları söyledi: “Bizler bu davada İsrailli sorumlular hakkında yakalama kararı çıkmasını, Uluslararası ceza mahkemesinden de insanlığın vicdanını yaralamayacak, insan hakları ve adalet söylemlerini boşa çıkarmayacak caydırıcı bir karar vermesini bekliyoruz. İsrail’in uluslar arası arenada imtiyazlı duruşuna artık bir son verilmelidir. Devlet terörünün bedeli artık ödetilmelidir. Filistin toprakları üzerinde yıllardır hukuksuz bir şekilde süregelen Siyonist işgalin, Filistin halkının kendi topraklarında vatansızlaştırılması operasyonunun bir an önce sona ermesi ve özgür Mescid-i Aksada buluşmak temenni ve duası ile.”

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: