• resmi ilanlar

Tarihi bir kararla savcılıkta aklandık

06/03/2008 00:00

Gazeteniz Bolu Express köşe yazarlarından Işın Erşen?in ?Türk İşte Karşında Düşmanın? başlıklı yazısı üzerine Demokratik Toplum Partisi Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş tarafından Bolu Cumhuriyet Savcılığına yapılan şikâyet soruşturması sonuçlandı. DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş?ın şikâyetini inceleyen Bolu Cumhuriyet Savcılığı, Işın Erşen?in yazısında suç unsuru olmadığına karar verdi. Basın Yoluyla Hakaret, Suç İslemek İçin Alenen Tahrik, Halkı Kanunlara Uymamaya Tahrik suçlaması ile Türk Ceza kanunun 214/2 maddesine göre 24 yıl ağır hapis ile cezalandırılmamız istenirken yargıda aklandık. Böylece Bolu Express Gazetesi ve Işın Erşen?den istenilecek olan ?astronomik? tazminat talebi ile ilgili iddialar da haksız çıkmış oldu. 7 Ekim 2007 tarihinde, Gabar dağında Bolu 2. Komando Tugayına mensup 13 askerimizin haince pusuya düşürülüp şehit edilmelerinin ardından gazetemiz yazarlarından Işın Erşen, Türk İşte Karşında Düşmanın başlığı altında bir yazı yazarak ?PKK?nın ve azmettiricilerinin mecliste? olduklarını ifade etmişti. Bu yazı üzerine Bolu Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunan DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, Işın Erşen?in 24 yıl hapis cezası ile Bolu Express?ten çok büyük tazminat talebinde bulunmuştu. Selahattin Demirtaş?ın şikayetini inceleyen Bolu Cumhuriyet Savcılığı, Işın Erşen?in yazısında ?suç unsuru olmadığı? gerekçesi ile ?takipsizlik? kararı verdi. Böylece, gazetemiz de, yazarımız Erşen?de suçlamadan aklanmış oldu. Işın Erşen Türk İşte Karşında Düşmanın yazısında, o günlerde 50?ye yakın askerimizin PKK teröristleri tarafından şehit edilmesine tepki göstererek, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünün,Türkiye Cumhuriyeti Devletin üniter yapısının savunuculuğunu yapmıştı. Demokratik Toplum Partisi?nin Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, ?Basın Yoluyla Hakaret, Suç İslemek İçin Alenen Tahrik, Halkı Kanunlara Uymamaya Tahrik? suçlaması ile Türk Ceza kanunun 214/2 maddesine göre 24 yıl ağır hapis cezası ile Işın Erşen?in cezalandırılması için Bolu Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Türk Ceza Kanununun 214/2 maddesi, ? halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak birbirini öldürmeye tahrik eden kişi 24 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır? diyor. Tüm söylemlerinde, terör örgütü PKK?nın savunuculuğunu yapan DTP?nin milletvekili Demirtaş?ın şikayeti üzerine sorgulanan Erşen sorgusunda şu ifadeyi verdi: ?Tüm basın yaşamım boyunca demokratik, laik, Türkiye Cumhuriyetinin, Atatürk ilke ve inkılâplarının, sosyal hukuk devleti ve hukukun üstünlüğünün, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğün hep savunucusu oldum. Ben, şikayet konusu olan yazımı Bolu 2. Komando Tugayına mensup 13 askerimizin aynı anda şehit edildiği ve daha önce de binlerce askerimizin, aynı düşünce içinde olan vatan hainleri tarafından, şehit edilmesi neticesi duyduğum şiddetli elem ve gazabın bende husule getirdiği bir buhran içinde yazdım. Şayet yazmış olduğum yazıdan dolayı şikayetçinin belirtmiş olduğu gibi bir suç işlemiş isem, suçun mağduru durumunda bulunan kişi, kişiler, meydana gelen olaylar da beni ve benim gibilerini (eylemleri dolayısıyla) tahrik etmek suretiyle suça sebep olmuşlardır. Ülkesini seven, vatan ve milletin bölünmezliği için çalışan tüm insanlarımızı olduğu gibi beni de böyle yazı yazmaya tahrik eden fiil ve fiiller objektif olarak mevcuttur. Haksız tahrik neticesi bu yazı kaleme alınmıştır.? BU SUÇLA SUÇLANMAKTAN İFTİHAR DUYARIM Hakaret ile ilgili iddiaları da cevaplandıran Işın Erşen savcılık ifadesinde şunları söyledi; ?Ben, şikayetçi zatın kamu hizmeti ile alakalı olmayan hususiyet ve mahremiyetini ortaya dökmüş değilim. Bu zat yaptığı hizmeti kamuya arz eden bir kimsedir. Bu da, yapmış olduğu faaliyetlerinin tenkide uğrayacağına rıza göstermesi demektir. Mesela, bu zatın söylemiş olduğu "Biz PKK `ya terörist dersek sizleşiriz", ? onlar bizim kardeşimizdir?, ?dağdaki 9 gencin üzerine on bin asker göndermek erkeklik mi?? ve benzer yüzlerce söz üzerine tenkit ve eleştiri yapmış olmak suç ise, bu suçla suçlanmaktan iftihar duyarım.? TÜRK MİLLYETÇİSİ OLARAK ŞEREF DUYARIM Yazısında toplumun duygu, düşünce ve hislerini dile getirerek okuyucuya aktardığını belirten Erşen ifadesini şöyle sürdürdü: ?Gazetecinin olayları, haberleri nakletmek görevidir. Ben de gazeteci olarak sadece olayı anlatmak ve halkı bilgilendirmek maksadıyla yazımı yazdım. Haberin yayımlandığı yer belli, yazımın haber çevresini aşmadığı belli, yazdığım tarihten bugüne kadarda uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen hiç kimse ayaklanmadı, birbirine silah çekmedi, hiç kimse yasalara aykırı hareket etmedi. Dolayısıyla alenen tahrik ve halkı kanunlara uymamaya tahrik gibi suçlamaların aslının olmadığı da ortadadır. Her türlü pis işleri yapan vatanı ve milleti bölmeye kalkan, Mehmetçiğe kurşun sıkıp öldüren bu vatan hinlerine karşı ne yazmamız bizden beklenirdi acaba? Yurdunu sevmek, askerine vatanına sahip çıkmak, yüreği yaralı, gözü yaşlı şehit ailelerinin açılarına bir nebze olsun ortak olmak suç işlemek ise ben bu suçu işledim, hakaret ise bu hakareti de yaptım!... Bundan da bir Türk milliyetçisi olarak şeref duyarım. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Anayasa Mahkemesine açılan parti kapatma iddianamesindeki gerekçeler, benim yazı içeriği ile hemen hemen örtüşmektedir. Benim yazımda suç unsuru var ise, o zaman Yargıtay Başsavcılığı da düzenlediği iddianame ile aynı suçu mu işlemiş oluyor acaba?? NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE Suçlandığı yazının içinde tek kelime ?Kürt? sözcüğü geçmediğini, Türk, Kürt ayrımı yapmadığını ifade eden yazarımız Erşen savunmasına şöyle devam etti: ?Bahis konusu yazım ve tüm yazılarımda, ben Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapısının, vatanın ve ulusun bölünmez bütünlüğünün, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan tüm insanlarımızı Türk kabul ederek, din, dil, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeksizin kardeş bildim. Şikayetçi ile farkımız ve kavgamız önce buradan başlamaktadır. Şikayetçi, Ne mutlu Türküm diyene kadar da bu kavga devam edecektir. Türk - Kürk ayrımı yapan, bölücülük, kışkırtıcılık yapan, toplumun bir kesimini diğer kesimine düşman yapmaya kalkışan ve bir takım insanları Türkiye Cumhuriyetine karşı düşmana dönüştüren kendileridir. Misak-ı Milli sınırlarını parçalayıp yeni oluşumlar arayan herhalde ben değilim. Aleyhlerinde Cumhuriyet Savcıları tarafından açılan yüzlerce dava ve bölücülük, PKK terör örgütüne destek ve yataklık gibi devletime karşı düşmanca yapılan eylemler varken, benin bunlar tarafından suçlanmam, utanma duygusundan uzak, yavuz hırsızın ev sahibini bastırmasına benzemiyor mu? Türk İşte Karşında Düşmanın dediğim, kastettiğim PKK?dır. Yazımın tümünde muhatap olarak gösterdiğim, 25 yılda 16 bin üzerinde askerimizi öldüren, yaralayan PPK çapulcu takımıdır. Şikayetçi, eğer kendisini bu kapsam içinde kabul ediyorsa ve yazının muhatabı olarak görmüşse bu da toplumun arzusu doğrultusunda benim doğru hedef gösterdiğimin bir başka kanıtıdır. Şikayetçi acaba hayatında bir kez olsun ?Ne mutlu Türküm diyene? demiş midir? Genelkurmay Başkanımız Sayın Yaşar Büyükanıt Paşanın ?Ne mutlu Türküm diyene demeyenin Türklüğünden şüphe ederim? ifadesinde yer bulan ben değilim.? Bolu Cumhuriyet Savcılığı, yazarımız Işın Erşen?i savunmasındaki gerekçeleri haklı bularak aklarken, gazetemizden talep edilen yüklü miktardaki tazminatı da reddetmiş oldu.
İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: