
Eti’nin bir reklâmı var, hatırlarsınız…
Eti Balık kraker ile ilgili…
Balığın biri çıkmış Eti’yi eleştiriyor…
“Eti sözüm sana. Her sene size reklâm yapacağız diyorsunuz yapmıyorsunuz, bizde unutuyoruz tabii. Üç günlük ürünlerin reklâmı var, kırk yıllık Balık krakerin reklâmı yok…”
Arkada da bir başka balık ise deftere not alıyor…
Diğeri ona dönüp, (zaten sinirli) o haliyle bağırıyor…
“Sen ne yapıyorsun?”
Diğeri cevap veriyor…
“Not alıyorum. Sonra komple unutuyoruz ya…”
İlk balık soruyor…
“Neyi unutuyoruz?”
Diğeri de devam ediyor…
“Ne neyi unutuyoruz?”
Bu reklâmı hatırlayınca hemen aklıma canım Türkiye’m geliyor…
Not almıyor, alanı da okumuyoruz.
Nereden mi çıktı bu?
Bu aralar Yılmaz Özdil’in “Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda”sını yeniden okuyorum da…
*****
“Leonardo da Vinci; 'Son Aksam Yemeği' isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı...
İyi'yi İsa'nın bedeninde, kötü'yü de İsa'nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda'nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı...
Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı.
Bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin İsa tasvirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız taslak ve eskiz çizdi.
Aradan 3 yıl geçti. 'Son Akşam Yemeği' neredeyse tamamlanmıştı, ancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı...
Leonardo'nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı.
Günlerce aradıktan sonra Leonardo, vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı.
Leonardo; yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi. Çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı.
Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler. Zavallı, başına gelenleri anlamamıştı. Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu...
Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş, gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü.
Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:
'Ben bu resmi daha önce gördüm...'
'Ne zaman?' diye sordu Leonardo da Vinci, o da şaşırmıştı…
'Üç yıl önce' dedi adam…
'Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce... O sıralarda bir koroda
şarkı söylüyordum. Pek çok hayalim vardı. Bir ressam beni İsa'nın yüzü
için modellik yapmak üzere davet etmişti...'
Kıssadan hisse;
İyi ve Kötü'nün yüzü aynıdır...
Her şey insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır...”
Sayın Mert Cihan dikkatiniz ve ikazınız için teşekkür ederim.
Okumak, anlamak, not almak....Şarkı: Beraber yürüdük biz bu yOllarda, Kitabı adı :Beraber yürüdük biz bu yIllarda..






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!