• resmi ilanlar

HAYATTAN BEKLENTİLER

05/02/2014 00:00

Rahmi Tamer Özçelik yazdı...

 

Hayatın ne getireceğini hiç belli olmaz…

Yarın neyle karşılaşacağımızı kimse bilemez…

O nedenle değil midir, geleceğin gizemi?

Fala, falcılara, kâhinlere olan merak…

Eminim hepiniz yaşadığınız sürece hayaller kurmuşsunuzdur…

Bazen kendinizin bile inanamadığı abuk sabuk hayaller…

Ama bu hayaller bizi hayata bağlayan en büyük zincirlerdir.

Bir gün gerçekleşmesi dileğiyle hep bir beklenti içine girmişizdir.

Bazen de bu beklentiler hiç umulmadık bir zamanda gerçeğe dönüşmüştür.

Başkalarının yaptığı yanlışlar, bizim hayallerimizin mucizesi olabilir…

Aşağıdaki hikâyede olduğu gibi…

*****

Çocukluktan beri iki eski arkadaş Murat ve Şahin bir kış mevsiminde, hafta sonu kayak yapmak için bir otele rezervasyon yaparlar ve malzemelerini Murat'ın kamyonetine yükleyip kuzeydeki bir dağa doğru yola çıkarlar.
Araçta birkaç saat yol aldıktan sonra çok kötü bir kar fırtınasına yakalanırlar ve en yakındaki bir çiftliğe yetişip yardım istemek için kapıyı çalarlar.
Kapıyı çok hoş ve güzel bir kadın açar. Durumu kadına anlatıp geceyi orada geçirip geçiremeyeceklerini sorarlar.
Kadın; "Hava şartlarının çok kötü olduğunun farkındayım ve bu kocaman malikâne ve çiftliğe sahibim, ama çok yakın bir geçmişte eşimden boşandım ve yalnız yaşıyorum. Şayet sizi evime alırsam, komşular yanlış düşünüp dedikodular yapmaya başlarlar" deyip özür diler.
Murat; "Endişelenmeyin lütfen hanımefendi, biz şu evin yanındaki ahırınızı da kullanabiliriz. Ahırda da uyuyabiliriz ve hava biraz yumuşayınca sabahın çok erken saatlerinde hemen gideriz" der.
Güzel kadın razı olur ve iki arkadaş ahıra girip geceyi orada geçirebilmek için hazırlıklarını bitirip yatarlar.
Sabah olduğunda hava sakinleşmiştir ve iki arkadaş yola çıkarlar. Kayak yaparak harika bir hafta sonu geçirirler.
Lakin takriben 9 ay sonra, Murat'a bir avukattan hiç beklenmedik yazılı ve resmi bir tebligat gelir.
Murat ilk başta biraz şaşırmıştır. Lakin tebligatı dikkatlice okuduktan sonra, gelen yazının, 9 ay önce arkadaşı Şahin ile birlikte kayak yapmak için hafta sonu kayak merkezine giderken tanıştıkları o güzel kadının avukatından olduğunu anlar.
Murat hemen arkadaşı Şahin'e uğrar ve "Şahin, yaklaşık 9 ay önce kayak yapmaya giderken ahırında kaldığımız o varlıklı, boşanmış ve güzel kadını hatırlıyor musun?" diye sorar.
"Evet, tabi ki hatırlıyorum" der Şahin.
"Pekiii, gece yarısı ahırda uyuyorken kalkıp kadının evini ziyaret edip kendisiyle görüştün mü?" diye sorar Murat.
"Iııhhh... Evet, maalesef itiraf etmem gerekir ki yaptım" der Şahin, yakayı ele vermiş olmanın verdiği utanç ile.
"Pekâlâ, bana dürüst bir cevap ver lütfen. Onunla birlikte oldun mu" diye sorar Murat.
Şahin artık kıpkırmızı olmuştur ve nerdeyse fısıldayarak; "Eveett..." der.
Murat; "Yine dürüst bir cevap istiyorum, kadına kendi adın yerine benim adımı verdin mi?" diye sorar tekrar.
Şahin'in yüzü artık bir pancar kadar kırmızı olmuştur; "Bak dostum, çok özür diliyorum ve korkarım ki senin adını verdim, evet" der.
Şahin titreyerek, korku ve panik içinde; "Neden sordun ki?" diye mırıldanır.
Murat yanıtını verir; "Çünkü kadın ölmüş ve tüm malvarlığını bana bırakmış"...

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: