Başkan Yılmaz’dan gündemi sarsacak şok açıklamalar!

16/04/2014 00:00

Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, gündemi sarsacak şok açıklamalara imza attı. Bazı basın kuruluşlarının seçim sürecinde, önce kendisinin Ak Parti’den aday olmasını, sonra da CHP ile ortaklık oluşturarak, seçimi kazanmasını engellemeye çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Hiçbir ispat, belge ortaya koyamadılar ama belden aşağıya vurdular, yalan ve iftira attılar” diyerek bahsettiği basın kuruluşları yöneticilerine seçim öncesinde, “Provokatörlük yapıyorsunuz değil mi?” sorusunu yönelttiğini ve “Evet” yanıtı aldığını söyledi. Yılmaz, isim vermediği bu basın kuruluşları hakkında şok ifadeler kullanarak, “Ak Parti içindeki bazı insanları da kullanarak aday olmamı engellemek için özel kampanyalar oluşturup, aleyhimde dosyalar hazırladılar” dedi. Yılmaz, basın toplantısının ikinci gündeminde ise, tehdit ve hakarete maruz kaldığını belirten Bolu Belediyesi Basın Yayın Müdürü Güner Ateş’e sahip çıktı: “Cami duvarını kirletenlerin bu saldırısını bana ve Bolu Halkı’na yapılmış sayarım!”

 

Haber: Mehmet KORKUSUZ

Ak Partili Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, dün saat 13.00’te belediye başkanlığı makamında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Rekor düzeyde bir oy oranıyla üçüncü defa belediye başkanlığına seçildiğini hatırlatan Yılmaz, açıklamalarının ilk bölümünde, seçim sürecine değindi.

“HİÇBİR İSPAT, BELGE ORTAYA KOYAMADILAR AMA BELDEN AŞAĞIYA VURDULAR, YALAN VE İFTİRA ATTILAR”

Başkan Yılmaz, açıklamalarında,  “Biliyorsunuz bir seçim süreci bitti. Seçim sürecinden sonra herkes kendine göre bir değerlendirme yapması gerekir. Herkesin içerisinde hem siyasi partiler vardır, hem yeniden seçilen belediye yönetimi vardır, hem de basın vardır. Bu değerlendirmeleri herkes yapacaktır ama daha sağlıklı değerlendirmeler yapabilmeyi Allah hepimize nasip etsin. Bu seçim sürecinde, Bolu’da basın hayatına devam eden ve basını silah olarak kullanarak, bizim karşımızdaki ana muhalefet partisinin yanında yer alıp, bizim yaptığımız her şeyin yanlış olduğunu ve bizim hiçbir şey yapmadığımızı, üstelik sivil toplum örgütlerini harekete geçirerek provokasyonlar yapan bir yapı gördük. Böyle bir seçim süreci yaşadık. Bu seçim sürecinde vatandaş kararını verdi. Eğer son 1-2 ay içerisinde yazdıklarını herkes masa üzerine koyup, ‘Biz ne yazmışız? Ne oldu?’ derse, benim söylemek istediklerimi kendileri de anlarlar. Biz kimseye karşı, ‘Siz bunu yaptınız’ deme şansımız yoktur. Herkes kendi yaptığı ile ortada. Hele bir de yazılı basın olunca, bunlar belgeli şeyler. Tabi biz o dönemde şunu söylemiştik; Önümüzdeki dönem içerisinde muhalefet partisinin bize karşı yüklendikleri, etik olmayan, tamamen belden aşağıya vurmaya, tamamen yalan ve iftira üzerine kurulu bir yüklenme oldu bizlere. Aynı yüklenmeyi birlikte yaptılar. Bizde, ‘Kimin elinde belge varsa açıklasın!’, ‘Kimin elinde belge varsa yazsın!’ demiştik. Nihayetinde ellerinde imkan var. Ve ardından ‘Hatta hukuka gidin, gerekirse avukatlık parasını da biz vereceğiz’ dedik. Maalesef Alaaddin Yılmaz’ın eşi dostuyla her gün şu kadar para yediğini yazacak kadar işlerini bu noktaya indirgediler. Alaaddin Yılmaz’ın burayı çiftliği gibi kullanıp, herkese nema dağıttığını iddia ettiler” diye konuştu.

 

“ALAADDİN YILMAZ’I YOK ETMEK İÇİN AK PARTİLİ BAZI İNSANLARI DA KULLANDILAR”

Alaaddin Yılmaz, açıklamalarının devamında, hedefindeki basın kuruluşları için şok ifadelere de yer verdi. “Alaaddin Yılmaz’ı yok etmek için Ak Parti içindeki bazı insanları da kullanarak aday olmamı engellemek için özel kampanyalar oluşturup, dosyalar oluşturup, bunları Başbakan dahil Ak Parti yönetimlerinin tamamına verdiklerini yazdıkları köşe yazılarında okuduk, gördük” diyen Yılmaz, çok çarpıcı açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ama bunlarla başarılı olamadılar. Tekrar ediyorum; Bu çalışmayı yaparken, Ak Parti içindeki arkadaşlarımızı da değerlendirerek yaptılar. Aday olunca ise bu kez de Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte hareket ederek, seçilmememiz için hayatlarını ortaya koydular. Bunun adı basın değildir, gazetecilik değildir. Çünkü gazete olan biteni yansıtmakla yükümlüdür. Ama basın gücünü silah olarak kullanarak, bir birimi ya da bir şahsı yok etmek için kendini tanzim etmemeli. Biz bugüne kadar 10 yıllık belediye başkanlığımız süresi içerisinde kimseyle özel bir ilgi içerisinde olmadık. Mümkün mertebe herkesle eşit olmaya çalıştık ama bazı davranışları dolayısıyla bazılarından elimizi ayağımızı çektik. Hadise bundan ibarettir.”

 

“MEDYA PATRONUNA, ‘PROVOKATÖRLÜK YAPIYORSUNUZ DEĞİL Mİ? DİYE SORDUM, ‘EVET’ YANITIYLA KARŞILAŞTIM”

Yılmaz, isim vermediği ve ‘herkesin malumu’ sözleriyle işaret ettiği basın kuruluşları için şu ifadeleri kullandı: “Bu seçim döneminde ise bu iş artık kopma noktasına gelmiştir. Bunu yapan biz değiliz. Bu konuda hiçbir suçumun olmadığını ifade edebilirim. Bu basın mensuplarının yöneticileriyle de görüştük. Kendilerine de sordum. ‘Provokatörlük yapıyorsunuz değil mi?’ diye sorduğumda, kendilerinden ‘Evet’ yanıtını aldım.”

 

“CUMHURİYET HALK PARTİSİ VE AK PARTİ YENİDEN YAPILANACAKTIR”

Yılmaz, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Yazılı ve görsel basında şunu defalarca söyledim; Bu seçimden sonra siyaset artık eskisi gibi olmayacak. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir partinin önünde olan insanlar bu yapıda olmamalılar. İnanıyorum ki bu seçimden sonra Cumhuriyet Halk Partisi yeniden yapılanacaktır, Ak Parti’de yeniden yapılanacaktır. Artık sistem doğru olmalı. Yeni Türkiye’ye doğru giderken, artık birbirine güvenen, birbirleriyle omuz omuza vermiş ve geleceğe umutla bakacak yapıların hem siyasette oluşması lazım, hem de basında oluşması lazım. Şu an basın da taraf olmuş durumda ama biz böyle bir şey istemiyoruz. Basın görevini doğru yapacak, siyasette görevini doğru yapacak. Bu karıştı seçim sürecinde. İnşallah seçim sonucunda bunların aydınlandığı bir döneme hep beraber gireriz diye düşünüyorum.”

 

“CAMİ DUVARINI KİRLETENLERİN BU SALDIRISINI BANA VE BOLU HALKINA YAPILMIŞ SAYARIM”

Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, açıklamalarının devamında, Belediye Basın Yayın Müdürü Güner Ateş’e yönelik gerçekleştiği belirtilen tehdit ve hakaret gündemine değindi. Ateş’e yönelik saldırıyı belediye başkanı olarak kendisine ve kendisini rekor düzeyde oy oranıyla yeniden göreve getiren Bolu halkına yapıldığını savunan Yılmaz, şunları söyledi: “Bu dönemde Bolu Belediyesi’nin basın işlerini yürüten ve o işin sorumluluğunu alan arkadaşımız seçimlerden sonra sizinde bildiğiniz gibi fiili, sözlü hücuma uğramıştır. Üstelikte bu fiili ve sözlü hücuma uğradığı yapı basın hayatına devam eden bir gazetenin sahibidir. Bir gazete sahibinin Bolu Belediyesi’nin basınla ilgili sorumlusuna karşı tavrı bana karşı yapılmış bir tavırdır. Zaten hakaretleri de direkt bana karşı yapmış olduklarını görüyoruz aleni bir şekilde. Bu Bolu Belediye Başkanı’na yapılmış saygısızlık, Bolu Halkı’na da yapılmıştır. Şahıs olarak bana karşı yapılan saygısızlıkların hepsini hoş görebilirim. Ama Bolu’ya karşı yapılan saygısızlıkları hiç hoş görmeyeceğimi herkesin bilmesi lazım. Çünkü benim bir tek cümlem var; Özne Bolu. Gerisi hiç önemli değil. Maalesef seçimden sonra böyle bir davranış içerisinde bulunan arkadaşımız aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi’nden meclis üyesidir. Bu ise, saygısızlığın boyutunu farklılaştırmıştır. Belediye Meclisimizin Nisan ayı ikinci oturumu yapılacaktır. Belediye’de bir daire müdürü pozisyonundaki arkadaşımıza bir saygısızlık yapıyorsa ve bu kişi CHP belediye meclisi üyesiyse, bu toplantıya gelirken ki vasfı ne olacaktır? Bolu Belediyesi daire müdürlerinin ve diğer tüm çalışanların ona karşı tavrı ne olacağını biz bilemeyiz. Belediye çalışanlarının bir tavrı varsa bu tavırlarını göstereceklerdir. Göstermekte durumundalardır, çünkü bu çalışana ve belediyeye yapılmış bir tavırdır. Dolayısıyla bu saygısızlığı yapan, üstelikte belediye meclisi üyesi olan bu zavallı karakterin bana göre istifa edip belediyeye de bir daha uğramaması lazım. Ama bu edebi göstermesini beklemekte benim hakkım. Bu edebi gösterebilecek mi ama asıl bu konudaki tavrı da Cumhuriyet halk Partisi’nden bekliyorum. Yoksa bizde bir laf vardır; Cami duvarı kirletilmemelidir. Şu anda maalesef bu yapı cami duvarını kirletmiştir. Temizlemekte kendilerine düşer. Temizlemezse, belediye başkanı olarak ben şehrin temizliğinden sorumluyum.”

 

 

Yorum yazın!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz