• resmi ilanlar

Bahar Şenlikleri ve Bolu Günü iptal

15/05/2014 00:00

Soma’da meydana gelen facia nedeniyle her ayın 14’ünde yapılan Bolu günleri etkinliklerinde yer alan eğlenceler iptal edildi. Ayrıca AİBÜ’de geleneksel olarak gerçekleştirilen ve ünlü sanatçıların sahne aldığı Bahar Şenlikleri de ulusal yas nedeniyle iptal oldu.

 

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Soma’da meydana gelen maden ocağı faciasında 200’den fazla madencinin hayatını kaybetmesi sonucu ülke genelinde 3 gün yas ilan edilirken, Seben’de yapılan temel atma töreni ve her ayın 14’ünde yapılan Bolu günlerinde de eğlenceler iptal edildi. Programda yer alan ve önceden duyurulan seymen ekibi, folklor gösterileri ve davul zurna ekibinin gösterileri yas nedeniyle iptal edildi.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Bahar Şenlikleri kapsamında dün gerçekleştirilmesi planlanan BAMER Öğrenci Topluluğu'nun konseri ile Armelit Halk Dansları Topluluğunun gösterisi de iptal oldu.

Ayrıca Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde yapılması planlanan Bahar Şenlikleri de ulusal yas nedeniyle iptal oldu. Her yıl ünlü sanatçıların katıldığı ve kampüste karnaval havasında gerçekleşen Bahar Şenlikleri, bu yıl gerçekleştirilmeyecek.

 

SOMA FACİASI YERELDE NASIL YORUMLANDI?

“Elim kaza milletimizi derinden üzdü”

AK Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, Soma faciası hakkında yaptığı açıklamada, “Manisa Soma’da meydana gelen elim maden ocağı kazası milletimizi derinden üzmüştür” ifadelerini kullandı.

Ercoşkun, açıklamalarında şunları söyledi; “Soma’daki maden ocağında meydana gelen patlama nedeniyle çok sayıda maden işçisinin hayatını kaybettiğini, yine çok sayıda yurttaşımızın da maden ocağında mahsur kaldığını büyük üzüntüyle öğrendik. Kazada hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz ve hala mahsur kalan maden işçilerimizin sağ salim kurtarılmasını için dualarımızı eksik etmiyoruz.”

“Mahsur kalan işçilerimiz için dua ediyoruz”

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Soma faciası hakkında yaptığı açıklamada, “Soma'da hayatını kaybeden işçilerimize Allah'tan rahmet diliyor, mahsur kalan işçilerimizin sağ salim kurtarılması için dua ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Soma faciası hakkında açıklama yaptı. Başkan Alaaddin Yılmaz maden kazasıyla ilgili mesajında, “Ülkemizi yasa boğan maden ocağı kazası nedeniyle derin üzüntü içindeyiz. Madende halen mahsur kalan maden işçileri ve ailelerinin yanındayız. Tüm kalbimizle mahsur kalan işçilerimizin sağ salim kurtarılması için dua ediyoruz. Buradan hayatını kaybeden işçilerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Madenci kardeşlerimizin acılı aileleri başta olmak üzere bütün milletimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.

Soma faciasına AİBÜ’den taziye

Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun, Manisa’nın Soma ilçesinde maden ocağından meydana gelen elim facia sonrası bir mesaj yayınladı.

Rektör Coşkun mesajında, “Elim facia da çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Tüm Türkiye’yi yasa boğan bu elim olaydan ötürü üniversitemiz camiası da derin bir acı ve üzüntü içerisindedir. Yaşamını yitiren maden çalışanlarına Allah’tan rahmet, aileleri ve yakınlarına sabır ve başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz” ifadelerine yer verdi.

 

“Milletimizin başı sağ olsun”

Ak Parti İl Başkanı Ömer Sayın, Manisa’nın Soma ilçesindeki özel bir şirkete ait maden ocağında meydana gelen kaza sonrası hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajı yayımladı.

Sayın, Salı günü meydana gelen ve 200’den fazla işçinin hayatını kaybettiği kaza için yayımladığı taziye mesajında şu ifadelere yer verdi; “Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen, ülke olarak hepimizin yüreğini kanatan ve tarifsiz bir acıya boğan müessif maden ocağı yangınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diler, kederli ailelerinin acısını yürekten paylaşır, kendilerine başsağlığı ve sabır temenni eder, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar dilerim. Allahü Teâlâ milletimizi, yangın, sel, deprem ve bu tür felaketlerden korusun, ulusumuza böyle acıları tekrar yaşatmasın. Milletimizin başı sağolsun.”

“Tarihimizin en büyük facialarından birini yaşamaktayız”

MHP İl Başkanı Aydın, 200’ü aşkın maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma faciası üzerine açıklama yaptı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Mehmet Aydın, 200’ü aşkın maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma faciası üzerine yaptığı açıklamada, “Tarihimizin en büyük facialarından birini yaşamaktayız. Acımız çok büyük söylenecek söz çok az. Manisa Soma’da hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet kederli ailelerine baş sağlığı ve sabır diliyor, Halen maden ocağında mahsur olanların sağ salim ailelerine kavuşmasını temenni ediyoruz. Başımız sağ olsun” ifadelerini kullandı.

“Sorumlulardan derhal hesap sorulmalı”

Baro Başkanı Ferit Atalay, 200’ü aşkın maden işçisinin yaşamını kaybettiği Soma faciası hakkında yaptığı açıklamada, “Alın terini kömürle kutsayan ölülerimizin ardından ağıt yakmak yerine sorumluları biran evvel bularak yargı önüne çıkarmak, ölen işçilerimizin maddi ve manevi kayıplarını derhal karşılamak, devletin kaçınılmaz yükümlülüğüdür” dedi.

Baro Başkanı Ferit Atalay, 200’ü aşkın maden işçisinin yaşamını kaybettiği Soma faciasının ardından yönetim kurulu adına bir açıklamaya imza attı. Soma’daki faciada ihmal şüphesini akıllara getiren Atalay, öne çıkan açıklamalarında, “Maden işçilerinin ölümüne neden olanlardan hesap sormak bir insanlık görevidir” dedi.

Atalay, yazılı basın açıklamasında, şu ifadelere yer verdi: “Soma’da yaşamını yitiren onlarca işçimizin tüm yakınlarına ve ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.

Soma’da yanan kömür değil, insanlarımızdır. Yeraltından çıkan işçilerimizin bedenleri bu ülkeye adanmış kutsal kömürdür. Hiçbir güvenlik önlemi almadan işçilerimizi yerin altındaki yüzlerce metre derinlikteki dehlizlere tıkarak acımasızca onların ölümüne neden olanlardan hesap sormak bir insanlık görevidir.

Ülkemizin yıllardır iş kazalarında dünya şampiyonluğunu kimseye bırakmadığını, iş kazalarında yitirdiğimiz insanların arkasından ağıt yakmaktan başka hiçbir önlem alınmadığı bilinen bir gerçektir. Bu denli büyük iş kazası tarihin sayfalarında yoktur. Ulus olarak bize bedenini ve emeğini veren alın terini kömürle kutsayan ölülerimizin ardından ağıt yakmak yerine sorumluları biran evvel bularak yargı önüne çıkarmak ölen işçilerimizin maddi ve manevi kayıplarını derhal karşılamak devletin kaçınılmaz yükümlülüğüdür. Bu bağlamda tüm yurttaşlarımızı, basınımızı daha duyarlı ve işin manevi takipçisi olmaya çağırıyoruz.”

“Enerji Bakanı istifa etmeli”

Makina Mühendisleri Odası (TMMOB) Bolu İl Temsilciliği, Soma’da kömür madeninde meydana gelen patlamaya ilişkin açıklamada bulundu. 200’ü aşkın işçinin hayatını kaybettiği facia için, “Kaza değil, iş cinayeti” ifadelerini kullanan TMMOB İl Temsilciliği, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın istifa etmesi gerektiğini savundu.

“Kaza değil, iş cinayeti” başlığı ile yayınlanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı derhal istifa etmelidir.

Manisa’nın Soma ilçesindeki bir kömür madeninde meydana gelen patlama sonucu en az 300 işçi yaşamını kaybetmiştir. TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak yaşamını kaybeden ve yaralanan emekçi kardeşlerimizin yakınlarının ve halkımızın acısını paylaşıyoruz.

Türkiye ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci sırada yer almaktadır. İş kazalarından dolayı çalışan her 100 bin işçiden İngiltere’de 0,6’sı, Norveç, İsveç, Finlandiya ve İsviçre’de 1,5’i, Fransa ve Almanya’da 2’si, Belçika’da 2,5’i, Avusturya ve Yunanistan’da 4’ü, Bulgaristan ve Güney Kıbrıs’ta 5’i, Türkiye’de ise 17’si iş kazalarında yaşamını kaybetmektedir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Soma’daki acı olaydan sonra yaptığı açıklamada, iş kazasının meydana geldiği işyerinin “sürekli denetlenen bir işyeri” olduğunu, son denetimlerde de işçi sağlığı ve güvenliği yönünden hiçbir eksikliğin bulunmadığını belirtti. Ama hazin ki “hiçbir eksiğin bulunmadığı” belirtilen işyerinde en az 300 kişi yaşamını kaybetmiştir. Bu an, sözün bittiği bir andır.

Türkiye’nin işçi sağlığı ve güvenliği konusunda ne yaptığını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı da özetledi ve sabaha karşı 04.30 sıralarında verdiği demeçte, “Tabuttan başlamak üzere bir boşluk olmaması için çalışıyoruz” dedi. Aynı bakan, 9 ay önce söz konusu ocağı ziyaret etmiş ve ocağı önlemler konusunda “örnek bir ocak” olarak göstermişti. Bu da, sözün bittiği benzer bir andır. Her iş kazasından sonra söylediğimiz gibi, her kaza için teknik bir neden söyleyebiliriz, bu neden grizu olabilir, patlama olabilir, yangın olabilir, elektrik olabilir, yüksekten düşme, karbon monoksit zehirlenmesi, anti-grizu tesisat kullanılmaması olabilir. Ancak iş kazalarının/cinayetlerinin ortak nedeni, sermaye ve devletin işçilerin canını önemsememesidir. İşçi sağlığı ve güvenliği ile biraz ilgisi olan herkes bilir ki bütün kazalar öngörülebilir. Her kaza, yönetim sistemi kurulması, mühendislik ve idari önlemlerin alınması ile önlenebilir. Kaza meydana gelmesi olasılığı da göz önünde bulundurularak zarar azaltıcı önlemler alınır. Olumsuz durumlara yönelik acil durum planlaması kriz yönetimi sistemi kurulur. Kriz yönetimi halkla ilişkileri de içeren bir yönetim fonksiyonu olarak tasarlanır. Ancak sormak isteriz: En az 300 işçinin hayatını kaybettiği bu olayda, yukarıda söylenenlerden hangisi uygulanmıştır?

İşveren önlem almaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yasak savar, mevzuatı yazboz tahtasına çevirir, dün yaptığı yasal düzenlemeyi bugün yeniden değiştirir, yeterli denetim yapmaz, seçim senesi diye cezalar uygulanmazsa mevcut tablo karşımıza çıkar. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, özelleştirme, taşeronlaşma, rodövans (kiralama) gibi yanlış uygulamalarla kamu madenciliğini küçültüp, kamu kurum ve kuruluşlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi ve deneyim birikimini dağıtır; yoğun birikim ve deneyime sahip olan kurum ve kuruluşlar yerine üretimin, teknik ve altyapı olarak yetersiz, deneyim ve uzmanlaşmanın olmadığı kişi ve şirketlere bırakılırsa, elbette durumda kazalar da yoğunlaşır.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı açıkladı; “ihmal varsa sesiz kalmayız” dedi. Evet, ihmal var, ihmalin adı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’dır. Bu bakanlık, işçilerin sağlığının korunması, güvenliğinin sağlanması konusunda göz boyamaya yönelik davranmış, ölümleri seyretmiştir. Zira son 10 yılda en az 12 bin işçi iş kazaları sonucu yaşamını kaybetmiştir. En çok ölümle sonuçlanan, en az 300 işçinin yaşamını kaybettiği iş kazasının meydana geldiği ülkenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı hâlâ koltuğunda oturabiliyorsa; ülkemizdeki işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin tüm kararların alınmasında karar alıcı unsur olan İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdürü görevinin başında ise pes doğrusu! İhmalin adı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’dır; özelleştirme, taşeronlaşma, rodövans (kiralama) gibi yanlış uygulamaları ortaya koyarak kazaların artmasına neden olan Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı koltuğunda oturuyorsa pes doğrusu! İhmalin adı AKP iktidarı’dır. Somada iş kazaları geliyorum derken, bu konuda araştırma yapılması, çözüm yollarının araştırılması için verilen araştırma önergelerini bile reddeden AKP iktidarı, iş kazalarının, ölümlerin, cinayetlerin sorumlusudur. Evet, ihmal var ve biz sesiz kalmayacağız, AKP iktidarından, AKP’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından hesap soracağız. Bu kaza değil cinayettir, cinayetin hesabını soracağız. AKP iktidarı, her konuda olduğu gibi, işçi sağlığı güvenliği konusunda da “ben bilirim, ben ne dersem o olur, benden iyisini bilemezsiniz, beni eleştiremezsiniz” demekte, TMMOB gibi bilgi ve deneyim birikimi sahibi bir örgütü, her türlü karar mekanizmasından dışlamaktadır.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: