“301 madencinin ölümü kader değil”

Mengen Belediyesi ve Mengen Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlığı tarafından Soma’da yaşamını yitiren madenciler için geniş katılımlı bir yürüyüş yapıldı. Mengen Belediye Başkanı Turhan Bulut, törende yaptığı konuşmada çarpıcı ifadelere yer verdi.

Mengen Belediyesi ve Mengen Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlığı tarafından Soma’da yaşamını yitiren madencilerimiz anısına sessiz yürüyüş gerçekleştirildi. Katılımın yoğun olduğu sessiz yürüyüş Dörtyol mevkiinden başlayarak Atatürk İlköğretim Okulu önüne kadar devam etti. Ellerinde Türk Bayrağı Atatürk Posteri ve pankartlar taşıyan katılımcılar sessiz ve yavaş yürüdüler. Atatürk İlköğretim Okulu önündeki Tören Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Okul öğrencileri Elif İnal, Eda Nur ve Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Burhan Eröz’ün yaptığı konuşmanın ardından Belediye Başkanı Turhan Bulut konuşmasını yaptı, son olarak yaşamını yitiren madencilerimiz için dua edildi.

Mengen Belediye Başkanı Turhan Bulut yaptığı konuşmada “Mengen madencisine hep sahip çıktı. Ama sistem sosyolojideki adıyla vahşi kapitalizm elimizden 301 madencimizi daha aldı. 301 aileyi evine büyük ateş düştü. Sabah yavrusunu öpen işine giden, akşam evine dönmeyen bir babanın dramını ilkokuldaki yavrumuz hissetti ve bir kampanyanın öncüsü oldu. Birileri duyuyor mu bu acıyı, bu ızdırabı merak ediyorum. Artık duysunlar, artık yeter. 301 madencinin ölümü kader değil, büyük bir ihmaldir. Daha fazla para kazanma hırsıyla madencinin üzerine takacağı 600 liralık bir cihazı esirgeyen bir anlayışı bu ülkede adı ne sanayi olur, ne yatırımcı olur. onlar gözü dönmüş vahşi kapitalizmin uşakları olurlar” dedi.

“BÜYÜK BİR ACZİN İÇİNDE KALDILAR”

Yaşamının büyük kısmının Zonguldak’ta madencilerin içerisinde geçtiğini söyleyen Turhan Bulut, “Okul teneffüslerimizde Kilimli’de bir dispanser vardı. Bu dispanserin alt penceresinden yaralanarak gelen madencilerimizi görürdük. Zaman zaman ölümler olurdu. Devletçilik anlayışımız uzun süre tartışıldı ve madenlerimiz devletten özele geçti. Bu kısımda haklılık ve haksızlık tarafına değinmeyeceğim. Özel sektörü denetleyen kurumlar büyük bir ihmalin, büyük bir aczin içinde kaldılar. Zonguldak’ta kaçak maden ocakları kayıtsız ekonomide işlerini yürütenler ellerini kollarını sallaya sallaya gezerler. Mengen Gökçesu maden ocağından emekli olup Zonguldak’ta yaşayan kardeşimiz Mehmet’in iki tane evladı üniversitede okuyor, yetmiyor emekli parası. O onurlu yaşamı madencilikten kazandığı için, o alın teri olmadan sofrasına rızık getirmediği için ben tekrar çalışayım diyor. Kilimlide bir kaçak maden ocağında çalışıyor, asgari ücret alıyor. Mehmet abim de nur içinde yatsın. İki gün önce göçükte kaldı” dedi.