20 Nisan 2024

“Bolu’yu şahlandırmak istiyoruz”

27/06/2014 14:00

Bolu’da turizmin geliştirilmesi için atılan adımlara dikkat çeken Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları, "Türkiye’nin bu cennet köşesini turizmde canlandırmak için ne gerekiyorsa yapıp hem istihdam hem de şehrimize ve ülkemize daha fazla katma değer kazandırmak istiyoruz" dedi.

Bolu, doğal ve kültürel zenginlikleriyle tarih ve doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Yüzölçümünün yüzde 65'i ormanlarla kaplı, Yedigöller, Abant, Gölcük, Karagöl, Sülüklügöl ve Seben Taşlı Yayla Göleti gibi doğal güzelliklere sahip kent, sporun yanı sıra doğa turizminde de söz sahibi olma yolunda hızla ilerliyor.

Kent merkezine 35 kilometre uzaklıktaki Abant Tabiat Parkı, fayton ve atla göl turu, yürüyüş, bisiklet gezisi, piknik ve Çepni Yaylası'nda yamaç paraşütü fırsatı sunuyor. Tabiat parkı yanındaki ormanlıkta çadır ve karavanlarda konaklanabiliyor.

Merkeze 13 kilometre mesafedeki Gölcük Tabiat Parkı da yerli ve yabancı tatilcilerin gözde mekanları arasında bulunuyor. Tatilciler, kartpostal gibi manzaraya sahip tabiat parkındaki gölün çevresinde yürüyüş, piknik ve olta balıkçılığı yapabiliyor.

Özellikle sonbaharda renk cümbüşünün yaşandığı Yedigöller de hafta sonları yerli ve yabancı tatilcilerin vazgeçilmez tatil merkezi konumunda.

Tabiat parkında bulunan güzel kaya ve dilek çeşmesi, tatilcilerin en fazla ziyaret ettiği alanlar arasında yer alıyor.

- Gizli bahçe

Göynük ilçesi sınırlarındaki Sünnet Gölü de şehirlerin stresinden uzaklaşmak isteyenlerin uğrak noktası oluyor.

Seben ilçesinin sulama suyu ihtiyacı için yapılan, Abant Gölü'nün 7 katı büyüklüğündeki Seben Taşlıyayla Göleti de kentin turizmine en fazla katkı sağlayacak bölgeler arasında ilk sırada yer alıyor.

Frigyalılar döneminde yapılan kaya evleri de ilçede turizmin en önemli merkezini oluşturuyor. Karacasu beldesi de son yıllarda yapılan lüks tesislerle termal turizmde adını duyurmaya başladı.

Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları, coğrafi olarak iki büyük metropol merkezin ortasında yer alan kentin doğal güzellikleri, kültür varlıkları, termal kaynakları, yaz ve kış sporları, toplantı ve seminer turizmi imkanlarıyla, gerçek anlamda turizm kenti olduğunu söyledi.

"Bolu’nun turizm açısından büyük potansiyeli olmasına karşın, bu potansiyel bir türlü harekete geçirilememiştir" diyen Zahteroğulları, 'İşte biz de son zamanlarda attığımız adımlarda buna dikkat ediyoruz. Bolu’yu artık tabiri yerindeyse şahlandırmak istiyoruz ama doğayı düşünerek ülkemiz ve dünya turizmine kazandırmak istiyoruz" şeklinde konuştu.

Bolu'nun sadece doğa değil, sağlık, tarih, spor, inanç ve kongre turizmi bakımından da ilerlemeye açık olduğuna dikkati çeken Zahteroğulları, "Deniz turizmi haricinde hemen hemen tüm turizm alanlarına açık bir şehiriz. Türkiye’nin bu cennet köşesini turizmde canlandırmak için ne gerekiyorsa yapıp, hem istihdam hem de şehrimize ve ülkemize daha fazla katma değer kazandırmak istiyoruz" diye konuştu.

Zahteroğulları, kentin hafta sonu tatili düşünenler için en uygun mekanlar arasında bulunduğunu dile getirerek, kentin stresinden kaçmak isteyenleri beklediklerini anlattı.

Zahteroğulları, sözlerini şöyle tamamladı: "Tatilciler, tarihi ve doğal güzellikleri, termal tesisleri, doğa sporu yapılabilecek yerleriyle eşsiz doğal güzellikleri görebilir. Ayrıca Bolu yine konaklama imkanları, antrenman ve maç sahaları, fizik tedavi hastaneleri, nemsiz ve bol oksijenli havasıyla başta futbol, basketbol ve voleybol takımları olmak üzere tüm spor branşları için ideal kamp merkezidir. Tüm kulüplerimizi Bolu’da görmek isteriz."