• resmi ilanlar

“Doktora sormadan oruç tutmayın”

11/07/2014 00:00

Özel Çağsu hastanesi Genel Cerrahi Uzman Opr. Dr. Sedat Sadal, Ramazan ayında hastaların uzun açlık dönemlerine dikkat çekerek, bazı önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizdi.

Özel Çağsu hastanesi Genel Cerrahi Uzman Opr. Dr. Sedat Sadal, gazetecilere yaptığı açıklamalarfda şu ifadelere yer verdi; “Sindirim sistemi ile ilgili sorunlar yaşayanların Ramazan ayında iftar ve sahurda dengeli ve az yemek yiyerek sağlıklarını korumaları gerekiyor. Bu yıl Ramazan ayının yaz ortasına denk gelmesi nedeniyle yaklaşık 15-16 saatlik bir açlık süresi var. Bu süre sağlıklı kişileri bile zorlarken, birtakım hastalıkları olan kişilerin daha da dikkatli olması gerekiyor. Reflü, ülser, karaciğer, karın ağrısı, kabızlık, safra kesesi, pankreas hastalığı olanlar oruç tutarken dikkatli olmalılar”

SAHURDA YEMEK YEDİKTEN HEMEN SONRA YATMAYIN

Sadal, sahurda yemek yedikten sonra hemen yatmayın uyarısında bulundu. Reflü hastalığı, midedeki asit ve gıdaların yemek borusuna geri gelmesi ve burada tahrişe ve kişide göğüs arkasında yanma gibi şikayetlere neden olması şeklinde tanımlanıyor. Uzun süren açlık sonrası, dikkatsizce yüksek kalorili ve fazla miktarda yiyecek yenilmesi reflüyü artıran en önemli nedendir. Bu nedenle reflü hastalarının şunları yapmasını öneriyoruz dedi.

Yatar pozisyonda yiyeceklerin mideden yemek borusuna geri gelmesi kolaylaşıyor. Bu da şiddetli reflüşikayetlerinin oluşmasına yol açıyor. Reflüye bağlı gelişen yemek borusu içini döşeyen dokunun iltihabı bazen çok ciddi boyutlara kadar geliyor. Şiddetli ağrıya, kanamaya ve yutma zorluğuna neden olabiliyor. Bu açıdan özellikle daha önceden reflü tanısı konulmuş olan hastaların, Ramazan ayı öncesi gasktzaaha44-imj4eft ile görüşmeleri, yeni öneri ve ilaç değişikliklerini öğrenmeleri gerekiyor. Oruç tutarken iftarda yüksek kalorili ve yağlı yiyeceklerden kaçınmak gerekiyor. Ayrıca iftarda az miktarda yiyerek, iftardan 3 saat kadar sonrasına küçük bir öğün eklemek de mideyi aşırı doldurmayı önlüyor. Reflü için, doktorunuzun kullanmanızı söylediği "proton pompa inhibitörü" türünde bir ilacın da, iftarda ve sahurda alınması, gün boyu aç kalan ve yüksek miktarda asit salgılayan midenizin asit salgısını azaltıyor. Sigara ve alkol alınmaması, çikolata, kahve, biberli, yağlı baharatlı yiyeceklerden uzak durulmasında önemli yarar sağlıyor. Ramazan süresince kilo alınmaması, sıkı giysiler giyilmemesi ve gerektiğinde yatak başının yükseltilmesi de koruyucu önlemlerden.

GASTRİT VE ÜLSER HASTALIKLARI

Sadal, Midesiyle ilgili sık şikayeti olan kişilerin Ramazan ayı öncesi doktorlarıyla birlikte oruç için hazırlanmaları ve gerekli önlemleri almaları gerekiyor. Gasrit ve ülser hastaları şu önerilere uyarlarsa Ramazan ayını daha rahat geçirebilir:

Rahatsız olmamak için dengeli beslenmeye, gerekli tüm besin öğelerinden az miktarlarda yemeğe ve iftar ile sahur arasına yatmadan 2 saat kadar öncesine küçük bir ara öğün sıkıştırmaya dikkat etmek gerekiyor.

Ramazan ayı süresince ağrı kesicilerin ve aspirinin kullanımı da özen ister. Zaten mide için oklukça zararlıolan bu ilaçların doktor önerisi olmadan kullanımı, oruç sırasında tehlikeli kanama ve mide delinmelerine neden olabilir.

RAMAZANDA KARACİĞERİNİZİ RAHATLATIN

Opr. Dr. Sedat Sadal, Ramazan ayı süresince uzun süre aç kalınmasına rağmen iftar ve sahurda yenilen yüksek kalorili hamur işleri ve tatlılar nedeni ile kilo kontrolü zorlaşıyor. Bu kısa süre içinde vücut ağırlığında ortaya çıkan artış karaciğerde yağlanmaya yol açıyor. Karaciğer yağlanması, ilerleyerek karaciğer iltihabına (hepatit) ve daha ilerler ise karaciğer fonksiyon kayıplarına yol açabilen ciddi tablolara neden olabiliyor. Eskiden doktorlar tarafından pek de ciddiye alınmayan bu durum, son yıllarda pek çok nedeni bilinmeyen karaciğer yetmezliği durumunda altta yatan esas faktör olarak karşımıza çıkıyor.

Yüksek karbonhidratlı beslenme insülin kan seviyemizi yükseltmekte bu da karaciğerde daha kolay yağ birikimine neden olmaktadır. Özellikle kronik karaciğer hastalığı (hepatit) olan kişiler oruç tutmaya başlamadan önce doktorlarına kontrol olmalı ve gerekli önerileri almalılar.  Bu nedenle iftarda sahurda yediklerimize çok dikkat etmeli, gereğinden fazla yemek yerine dengeli ve ölçülü miktarlarda beslenmeye Ramazan ayında da özen gösterilmeli. Diğer bir faktörde alkol tüketiminin Ramazan ayında azalmasıdır. Türkiye'ye özel olan bu durum, günlük hayatlarında çok miktarda alkol alanlar için de geçerli, olabilmekte ve bu kişiler ramazan ayı boyunca alkol kullanmamayı başarabiliyorlar.

Alkole bağlı karaciğer, pankreas hastalıkları bulunan alkol bağımlısı kişilere ramazan ayında yapılacak destek ile alkolden uzaklaşmaları sağlanabilir. Bu alkole bağlı karaciğer hastalığı gelişmiş kişiler için çok büyük bir kazanç. Karaciğer hastalığının ilerlemesi durdurulabilir ve kişi bu dönemden sonra normal karaciğerli kişilerinkine yakın bir yaşam sürebilir.

SAFRA KESENİZDE TAŞ VARSA, ORUCA DİKKAT EDİN

Dr. Sadal, Safra kesesi taşı orta yaş üstünde, kilolu kişilerde, çok doğum yapmış kadınlarda sık görülüyor. Uzun süre açlık sırasında safra kesesi içinde kalan safra koyulaşmakta, akışkanlığı azalmakta ve yeni taşların oluşumu artmaktadır. Safra kesesinde taşın bulunması hazımsızlığa, çok miktarda yağ içeren besinlerin yenmesi karın ağrısı, bulantı ve kusmaya neden olabiliyor. İftarda yenilen çok miktarda besinden sonra şiddetli karın ağrıları ve akut kolesistit denilen safra kesesi iltihapları ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır dedi.

PANKREAS HASTALIĞI OLANLAR ORUÇ TUTMASIN

Kronik pankreatit, geçirilmiş akut pankreatit, pankreas kanseri gibi pankreas hastalığı bulunan kişilerin  oruç tutmadan önce mutlaka doktorlarından onay almalarında yarar var. Safra kesesinde oluşan taşların safra kesesine düşmesi pankreasta iltahaba neden olarak istenmeyen durumlara yol açabiliyor.

HAZIMSIZLIĞA KARŞI BOL SU İÇİN

Kabızlık posası az ve yüksek kalorili yemek yeme nedeniyle ortaya çıkıyor. Yiyecekler dengeli olarak seçilir, yeterince çiğ sebze, meyve tüketilir, unlu gıdaların kepek içermelerine özen gösterilirse; bu davranış değişiklikleriyle düzenli barsak alışkanlıklarını sürdürmek zor değil. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin ana kurallarına uyulduğunda, gazlı ve katkı maddeli içeceklerden çok tüketmek yerine, yeterli miktarda su içilmesiyle bu sorunun da kolayca çözülmesi mümkün. Bu önlemlere rağmen kabızlık düzelmezse, doktorunuz tarafından önerilen, alışkanlık yapmayan ve vücudunuza zararlı etkileri bulunmayan bazı ilaçlardan yararlanmak mümkün.

KUSARSANIZ DOKTORA BAŞVURUN

 

Bulantı ve kusmanın birçok organa bağlı hastalığın bulgusu olması mümkün. Solunum yolu enfeksiyonundan, beyin ve kulak ile ilgili hastalıklara, hormonal hastalıklardan, diğer enfeksiyon hastalıklarına kadar uzanan bir çok nedeni var. Ramazan'da uzun bir açlık dönemi sonrası iftarda bol miktarda alınan gıdalardan sonra bulantı ve kusma görülebiliyor. En sık rastlanılan nedeni gastrit, mide veya oniki parmak ülseri, besin zehirlenmeleri, safra kesesi iltihabı, pankreas iltihabı gibi durumlardır. Kusma genellikle yemekten yarım ile iki saat sonra ortaya çıkar. Ramazan'da ortaya çıkan kusmanın da önemli ve acil tedavi gerektiren nedenleri olabilir, bu nedenle kusma ortaya çıktığında doktorunuza başvurunuz.

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Dursun YILMAZ  (12.07.2014 04:48:35)

    15-16 saatlik açlık ve susuzluktan sonra insan beyni bile uyuşuyor.Dogmatik düşünce kurbanı olalım diye sağlık elden gidiyor.Hiç kimse bunun farkında değil.Uyuşmuş beyinle gerçeği farkedebilmek kolay mı zannediyorsunuz?Allah herşeyden önce akıl sağlığı versin.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: